Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/937 E. 2020/609 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/937 Esas
KARAR NO:2020/609

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/10/2017
KARAR TARİHİ:20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın … Şubesi ile borçlu dava dışı … Dış Tic. Ltd.Şti. arasında kredi genel sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden söz konusu şirkete kredi kullandırıldığını, davalı ise kredi sözleşmelisini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kullandırılan işbu kredi borçları, borçlular tarafından geri ödenmediğini, bunun üzerine hesap katı yapılarak, borçlulara ….Noterliğinin 11.07.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek tebliğ edildiğini, borçlu firma ve kefilleri hakkında 07.07.2017 tarihinde bu tarih itibariyle 191,550,25-TL üzerinden, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile Genel Haciz Yolu ile ilamsız icra Takip başlatıldığını, borçlunun bu takibe itiraz ettiğini, aynı zamanda söz konusu dosya borçluları ile ilgili …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasınca tüm dosya borçlularının hak ve alacaklarının haczini teminen İhtiyati Haciz Kararı alındığını, bu karar ….İcra Müdürlüğü nün … Esas sayılı dosyası ile infaz edildiğini, iş bu dosyanın ihtiyati haciz dosyası olması hasebiyle …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası işbu dosya ile birleştirildiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile ….İcra Müdürlüğü’nün … Es, sayılı dosyasına yapılan itirazı iptaline ve birleştirilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyadan takibin devamına, takibe haksız itirazda bulunan davalıların takip konusu borcun %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili … ‘ ın ortağı olduğu … Dış Tic. Ltd.Şti. ile davacı banka arasında 02.12.2012 tarihli Kredi Genel Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, müvekkili … söz konusu şirketten 19.09.2014 tarihli karar ile tüm hisselerini dava dışı …’a devretmek suretiyle ayrıldığını, bu kararın 25.09.2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını, müvekkilinin 03.12,2012 tarihinde kefalet sözleşmesini imzaladığını, bu sözleşmede müvekkil “Evli” olarak sözleşmeye yazmasına karşın eş muvaffaktı alınmadığını, bu tarihte yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu açıkça eşin yazılı rızasını aradığını, davacı banka tarafından yapılan sözleşme yapıldığı tarih itibariyle geçersiz bir sözleşme olduğunu, müvekkilinin eşi tarafından böyle bir kefalet ilişkisine rıza verilmediğini, davacı banka ne kat ihtarında ne de takip talebinde, takibe konu kullandırılan kredilerin kullandırma tarihleri belli olmadığını, ortaklıktan ayrılan müvekkilinin bankaya bildiriminden sonra kullandırılan kredilere ilişkin müvekkilinin bir sorumluluğu da bulunmadığını, açıklanan nedenlerle usulüne uygun ve geçerli bir kefalet sözleşmesi olmaması ve diğer itiraz nedenleri nedeniyle davacının davasının reddine ve kötü niyetli yapılan takip nedeniyle %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilerek mahkeme masraflarının ve vekalet ücretlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 26/09/2018 tarihli celse beş nolu ara karar gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve banka kayıt ve defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman bankacı bilirkişi …seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 026/12/2018 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalı borçlu tarafından …. İcra Müdürlüğünün … ile birleşen ,… İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyalarına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda, dava dışı … Dış. Tic. Ltd. Şti arasında 03.12.2012 tarihinde 2.000.000,00 TL limitli kredi genel sözleşmesi düzenlendiği, davalı yanın bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, borcun ödenmemesi nedeni ile …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile davalı ile diğer borçlular aleyhine toplam 191.550,12 TL yönünden ilamsız icra takibine başlandığı ödeme emrinin 19.07.2017 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği 24.07.2017 tarihinde süresi içerisinde davalı tarafından itiraz edildiği, aynı alacak nedeni ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden alınan ihtiyati haciz kararının …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile icraya konu edildiği, dosyanın … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Somut olayda uyuşmazlık davalı tarafından imzalanan kredi sözleşmesinde eş rızasının alınmasının gerekli olup olmadığıdır. Davalı …’ın 12.08.2000 tarihinde … ile evlendiği, kredi sözleşmesinin imzalandığı tarih itibariyle evli olduğu ayrıca davalının kredi tarihi itibariyle asıl borçlu şirketin ortağı olduğu tüm dosya kapsamı ve taraf beyanlarından anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK 583/1 maddesi “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” şeklinde, 584.maddesi “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. …(Ek fıkra: 28/03/2013-6455 S.K./77. md) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, …. için eşin rızası aranmaz.” şeklindedir.
Yukarıda anılan kanun hükmü eldeki olaya uygulandığında sözleşme tarihi 03.12.2012 tarihi olup , TBK’nın 584.maddesinde, 6455 sayılı Kanun’un 77.maddesiyle değişiklik yapıldığı 28/03/2013 tarihinden önce olduğu anlaşılmıştır. Yani, belirtilen yasa maddesi 28/03/2013 tarihi itibariyle değiştirilmiş olup, bu tarihten itibaren ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletlerde eş rızası aranmamaktadır. Sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle Türk Borçlar Kanunu’nun 584.maddesine göre, kefalet sözleşmesinde eş rızasının bulunması gerektiği ve davalı yan eşinin kefalete rızası olduğuna dair dosya kapsamında belge bulunmadığı, davalı tarafında verilen kefaletin geçersiz olduğu davalı yanın borçtan sorumlu tutulamayacağı anlaşılmış olup davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE;
2-)Alınması gereken 54.40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.313, 45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.259,05 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iadesine
3-)Yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına
4-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde Yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 21.858,51 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı yana ödenmesine
Gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran taraf iadesine
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır