Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/893 E. 2021/431 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/686 Esas
KARAR NO:2021/334

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:28/12/2016
KARAR TARİHİ:17/05/2021

….Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/11/2017 tarih …esas sayılı, … karar sayılı dosyası görevsizlik kararı verilmiş olup, mahkememize tevzi edilen ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket ile temizlik hizmetleri sağlamak bunun karşılığında belirlenen tarife üzere keseceği faturaların ödenmesi hususunda anlaştığını, davalı şirketin müvekkilinin kendisine gönderdiği fatura ödemelerini sözleşmenin 4.2.1 sıralı maddesindeki yükümlülüğünün aksine zamanında yapmayarak ödemede aksaklıklara sebebiyet verdiğini, fakat müvekkili verdiği hizmeti keserek alacağının tahsili adına hukuki yollara başvurmak yerine müşterisini zor durumda bırakmamak adına hizmet vermeye devam ettiğini, müvekkili davalı ile ticari dostluğu nedeniyle maddi zorlukta olabileceği ve borcunu ödeyeceği hüsnü zannıyla iyiniyetli yaklaşımını uzun zaman sürdürdüğünü, fakat aradan geçen zamana ve verilen hizmetin devam ediyor olmasına rağmen davalı tarafından ödeme yapılmayacağının anlaşıldığını, ….İcra Müdürlüğünün … Esassayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, borçlunun yetki itirazı ile dosyanın muvafakatleri ile … İcra Dairesine gönderildiğini, … Esas numaralı dosyasına kaydolduğunu, davalının tamamen alacaklarının tahsilini sekteye uğratmak adına haksız ve kötüniyetli olarak yetki ile birlikte borca da itiraz ettiğini, bu nedenlerle icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile devamına ve alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte tahsiline, davalı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dosyanın yetkili olan … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesinin gerektiğini, davacının taleplerinin kabulü anlamına gelmemesi kaydıyla davacının alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın vade farkını talep ettiğini, ancak alacağın muaccel hale gelmediğini, temerrütün söz konusu olmadığını, davacı tarafın “ya tutarsa” mantığıyla temerrüt faizi talep etiğini, davacı tarafın müvekkili şirketi temerrüde düşürebilmesi için sözleşmeden kaynaklanan borçlarını yerine getirmiş olmasının gerektiğini, davacı tarafın asıl sözleşme edimlerini de yerine getirmediğini, bu nedenlerle davacının haksız ve hukuka aykırı gerekçelerle ve tamamen kötü niyetle ikame etmiş olduğu davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve hukuka aykırılık teşkil eden davacının taleplerinin esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Davacı taraf delil olarak; … 2 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, müvekkili şirkete ait defter ve kayıtlar, davalı şirkete ait defter ve kayıtlar, sözleşme, vade farkı faturası, cari hesap, ödeme dekontu, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin vs. delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; sözleşme, ilgili icra dosyası, mail yazışmaları, banka kayıtları, ödeme yapıldığını gösterir belgeler, SGK kayıtları, ticari defterler, tanık, bilirkişi incelemesi, Yargıtay kararları ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Taraflar arasındaki güvenlik hizmet alım sözleşmesi nedeniyle, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı faiz miktarı icra inkar ve kötü niyet tazminatı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Takibin başlatıldığı, … 2 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun yetkiye, borca, faiz oranlarına, işlemiş faize, masraf ve tüm fer’ilerine vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya SMMM bilirkişisi …’a tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davacı tarafın 28.11.2016 takip tarihi itibariyle davalı taraftan 59.908,37 TL. alacaklı olduğunu, davalı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davalı tarafın 28.11.2016 takip tarihi itibariyle davacı tarafa 45.727,95 TL. borçlu olduğunu, her iki taraf arasındaki 14.180,42 TL. bakiye farkının davaya konu 14.04.2016 tarihli vade farkı faturasından kaynaklandığını, dosya içerisine sunulan taraflar arasında düzenlenen 15.05.2013 tarihli sözleşme içeriğinde vade farkına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığını, tarafların incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davacı ile davalı arasında vade farkına ilişkin ticari bir teamülün oluşmadığını, davacı tarafın …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile davalı taraftan 14.180,32 TL. asıl ve 751,75 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.932,07 TL. alacak talebinde bulunduğunu, davacı tarafın davalı taraf adına düzenlemiş olduğu 14.04.2016 tarihli … sıra numaralı “Vade Farkı Geliri” açıklamalı toplam 14.180,32 TL. bedelli faturadan dolayı davacının davalı taraftan alacaklı olup olmadığı Sayın Mahkemenin takdirinde olduğuna dair rapor sunmuş olduğu görülmüştür.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacının 14.04.2016 tarihli vade farkı faturasından kaynaklanan alacağına ilişkin yaptığı takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine davacının işbu itirazın iptali davasını açtığı, dosyamız kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporunda da değinildiği üzere tarafların incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre davacı ile davalı arasında vade farkına ilişkin ticari bir teamülün oluşmadığını, bu nedenle davacının takibe dayanak yapılan vade farkı alacağına hak kazanmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine ve davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Açılan davanın reddine,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 253,34-TL den mahsubu kalan 194,04-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup ana hatları ile anlatıldı.17/05/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı