Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/886 E. 2020/679 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/886 Esas
KARAR NO:2020/679

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/05/2017
KARAR TARİHİ:05/11/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, ithalatçı firması davalı … olan, satıcı ve alt bayisi davalı …’den, düzenlenen 24/07/2015 tarihli faturaya istinaden, 192.154,55 Euro bedelli, … plaka sayılı, … … markalı araç satın aldığını, 2 yıllık garanti süresi içinde aracın 30/08/2016 tarihinde seyir halindeyken tüm ışıkları ve göstergelerinin bir anda kapandığını ve 10 sn sonra tekrar çalıştığını, yetkili servis kontrol ve bakımı sonrası yine aynı arızaların tekrarlandığını, satın alınan aracın ayıplı olduğunu, davalıların aracı iade almaları yönünde yapılan ihtarların cevapsız bırakıldığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle araç bedeli olan 192.154,55-Euro’nun davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımından reddi gerektiğini; müvekkili şirketin adresi itibariyle yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu; aracın dava tarihi itibariyle garanti süresinin dolduğunu, davacı tarafça süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, araçta ayıp/gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, aracın davacı tarafça uzun süre kullanıldığını, iddia edilen hususun herhangi bir değer kaybına yol açmayacağını, davacının taleplerinin haksız zenginleşmesine neden olacağını, davacı iddialarının kabulü halinde, araç değişimi yerine, ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım yönünde karar verilmesi gerektiğini; dava konusu araçta tekrarlayan/giderilmeyen ve araçtan faydalanmayı ortadan kaldıran bir kusur, ayıp, gizli ayıp veya üretim hatası yada servis hatası bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davadan önce ayıp oranında indirim yapılması taleplerine ilişkin …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında açtığı davadan feragat ettiğini, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını; dava konusu araçta ayıp, gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, araçtaki şikayetlere ilişkin müşteri onayı alınarak bedelsiz panel değişimi yapıldığını, aracın onarım işlemi yapılarak sorunsuz teslim edildiğini, benzer şikayet sonrası yapılan incelemede arıza durumuna rastlanılmadığını, dava konusu araçta tekrarlayan, giderilmeyen ve araçtan faydalanmayı ortadan kaldıran bir kusur, ayıp, gizli ayıp veya üretim hatası yada servis hatası bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davalı … tarafından ithal edilen, diğer davalı … tarafından davacı şirkete satışı yapılan dava konusu aracın ayıplı olduğu iddiasıyla davalılara iadesi ile araç bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı … vekili yetki itirazında bulunmuş ise de; HMK’nın 7.maddesi gereği davalının birden fazla olması halinde, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olduğu düzenlenmiş olup, davalı …’in adresi mahkememiz yargı alanı içinde (…) bulunduğu anlaşılmış; bu nedenle mahkememiz yetkili olduğundan, davalı tarafın yetki itirazı HMK’nın 7.maddesi gereğince yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
Diğer davalı … vekili her ne kadar derdestlik itirazında bulunmuş ise de; incelenen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında, dava konusu araçta olduğu ileri sürülen ayıptan dolayı ayıp oranında indirim yapılmasının talep edildiği, eldeki davada da aynı aracın davalılara iadesi ile ödenen araç bedelinin tahsilinin talep edildiği; her iki dava konusu taleplerin farklı olduğu anlaşıldığından, davalıların derdestlik itirazının reddine karar verilmiştir.
Tacirler arası satış sözleşmelerinde 6102 sayılı TTK’nun 23. maddesi ile, bu madde yollamasıyla 6098 sayılı TBK’nun satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Dava konusu araçta açık ayıp veya olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılabilecek bir ayıp değil, gizli ayıp yani kullanımla ortaya çıkan bir ayıp iddiası söz konusu olduğundan ayıp ihbar süreleri bakımından TTK’nun 23.maddesi hükmü değil, yine TBK’nun 223. ve 225.madderi hükümleri dikkate alınacaktır. 6098 sayılı TBK’nun 223/2.maddesi “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Öte yandan, TBK’nun 227.maddesi “(1)Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. (2) Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. (3) Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. (4) Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. (5) Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” hükmünü haizdir.
Yanlar arasındaki somut uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, dava konusu aracın ayıplı olup olmadığının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş ve  rapor alınmak üzere aracın bulunduğu yer itibariyle …. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, bu yönden bilirkişiler Elektrik-Elektronik Mühendisi …, Makine Mühendisi … tarafından düzenlenen 26/11/2019 tarihli raporun; taraf vekillerinin beyan ve itirazı üzerine, dava konusu araçtaki arızaların üretim hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının, varsa ayıbın giderilip giderilemeyeceğinin, araçtan faydalanmayı ortadan kaldıracak nitelikte olup olmadığının ve açık veya gizli ayıp niteliğinde olup olmadığının tespiti için aynı bilirkişi heyeti ve heyete dahil edilen Otomotiv sektöründe uzman bilirkişi Doç. Dr. … tarafından düzenlenen 18/09/2020 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Aldırılan bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarında özetle; dava konusu aracın 01/09/2016 tarihinde servise başvurmasına neden olan arızanın, “arka çakmaklıktaki kısa devre” olduğu ve çakmaklık soket değişimi ile arızanın giderildiği, bu kısa devrenin aracın merkezi sistem sigortasını attırarak, aracın elektrik sisteminde kesinti yaşanmasına neden olduğu ve servis tarafından kesin tespiti sonucu sorunun tam olarak giderildiği; 17/10/2016 tarihli servis başvurusunda ise, “bilgi elektroniği ile gösterge paneli arasında iletişim kopuk” arıza kayıtlarına istinaden servis tarafından gösterge paneli değişimi yapıldığı; 22/02/2017 tarihli servis arıza kontrollerinde, “merkezi kilitleme ünitesi”, “uyumsuz sinyal”, “bilgi elektroniği-telefon tutma kiti için anteni elektrik arızası” ve “dijital ses paketi optik veri yolu, geçici kopukluk” bildirimlerinin tespit edildiği; bu arızalardan sadece “telefon tutma kiti için anten, elektrik arızası” sinyalinin aktif olduğu, bu durumun servis kayıtlarından “kablo tesisatında bir problem yok” notuna karşılık kablo tesisatında giderilemeyen bir arızadan kaynaklanabileceği, diğer bildirimlerin anlık olarak gerçekleştiği ve devam etmediği; tüm bu tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde, dava konusu araçta kullanıma engel, araçtan faydalanmayı engelleyen veya hayati bir güvenlik riski oluşturan bir ayıp, üretim kaynaklı bir problem olmadığı, araçta bazı münferit hata bildirimlerinin olduğu ancak, sürekli tekrar etmediği, sadece araçta devam eden “telefon tutma kiti için anten, elektrik arızası” hatasının aracın kablo tesisatında yapılacak değişim ve onarımlar ile giderilebileceği, bu arızanın ayıp olarak değerlendirilemeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Talimat ile aldırılan bilirkişi kurulu kök ve ek raporları gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, talimat ile aldırılan ve benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporları ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı tarafça, davalı … tarafından ithal edilen ve diğer davalı …’den satın alınan dava konusu aracın ayıplı olduğu ileri sürülmüş ise de; benimsenen bilirkişi raporunda dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, dava konusu araçta, araçtan faydalanmayı ortadan kaldıracak, kullanımına engel nitelikte ayıp bulunmadığı, bir kısım arızaların servis tarafından onarılarak giderildiği, sadece araçta devam eden “Telefon Tutma Kiti için anten, elektrik arızası”nın, kablo tesisatında yapılacak değişim veya onarım ile giderilebileceği, diğer arıza bildirimlerinin anlık olarak gerçekleştiği ve devam etmediği, dolayısıyla dava konusu araçtaki ayıba dayalı istemin yerinde olmadığı; her iki tarafın şirket, satışın ticari olması ve davacının tüketici niteliğinin bulunmaması hususları göz önüne alındığında, eldeki davaya tüketici yasası hükümlerinin de uygulanmasının olanaklı olmadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 9.183,00 TL peşin ve tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 9.128,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 54.780,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 05/11/2020

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı