Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/872 E. 2022/184 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/348 Esas
KARAR NO:2022/185

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:01/10/2013
KARAR TARİHİ:28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … … Şubesine ait … seri nolu 200.000,00 TL tutarlı 10/11/2013 keşide tarihli çekin davalı …’a 9/4/2013 tarihli satış sözleşmesine istinaden şirkete alınacak mobilya ve ofis malzemelerinin bedeli olarak teslim edilmiş, ancak … tarafından mobilyaların süresinde teslim edilmemesi nedeniyle sözleşme fesh edilmiş olmasına rağmen çekin iadesi talep edilmiş ancak iade edilmemesi nedeniyle 3. Kişiye kullandırıldığından borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; kendilerine dava yönetilemeyeceğini zira 6361 sayılı yasanın 9/3 maddesi gereğince davacının diğer davalı ile arasındaki ikili ilişkisinden kaynaklanan defii kambiyo senedinden dolayı kendisine yöneltilemeyeceğini, ayrıca davalının alacağı temlik alırken yasaların ve yargıtay içtihatlarının kendisine yüklediği, yükümlülüklerini yerine getirerek çeki teslim almasından sonra da çeki teslim aldığı … a ön edeme finansman kullandırıldığı, bunun yasal bir mevzuat çerçevesinde yapıldığını bu nedenle davacının diğer davalı ile arasındaki defii kendilerine yöneltilemeyeceğini, ayrıca temlik alınan faturaya konu mallarında da davacıya teslim edilip edilmediğinin … kayıtlarından kontrol edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı …’a usulüne uygun tebligata rağmen her hangi bir cevap verilmemiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; 09/04/2013 tarihli mobilyaların satışına ilişkin sözleşme, 10/11/2013 tarihli 200.000,00-TL bedelli çek fotokopisi, ticari ve yasal defterler, faktoring firmasının işlemine ilişkin kayıtlar, bilirkişi incelemesi, sair yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; taraflar arasında akdedilen faktoring sözleşmesi, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; çeke dayalı menfi tespit davasıdır.
Mahkememizin 12/10/2015 gün ve 2014/… Esas – 2015/… sayılı kararımız davacı vekilinin temyizi üzerine dosya Yargıtaya gönderilmiş ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 24/10/2017 gün ve 2016/12580 Esas 2017/7226 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, davalı …Ş.’nin karar düzeltme istemi üzerine dosya tekrar Yargıtaya gönderilmiş ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/438 Esas 2019/2862 Karar 02/05/2019 tarihli karar düzeltme ilamı ile düzeltme isteminin reddine karar verilmiş ve mahkememize gelmiş olmakla, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan dosyanın ” Taraflar arasındaki uyuşmazlık faktoring ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2 ve 9/3 maddesi hükümlerinin tartışılması gerekmektedir. Anılan Yasanın 9/2 maddesine göre; ” faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez.” Aynı Yasanın 9/3 maddesinde ise; ”Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri halinde kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, dava konusu edilen çeklerde davacı keşideci, davalı … … Ltd. Şti. lehdar, … ise lehdarın cirosu ile çekte hamil olan tüzel kişi olup, alacağın mal satışı ile ilişkili olduğu ekli faturalarla tevsik edilmiş olduğundan ve çekleri ciro eden … … Ltd. Şti. ile temlik alan … arasında faktoring sözleşmesi bulunduğundan 6361 sayılı Yasanın 9/2. maddesine uygun bir faktoring işlemi gerçekleştirildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Yurtiçi faktoringde, faktoring işleminin üçlü bir ilişki olduğu doktrinde ve Yargıtay uygulamasında tartışmasız kabul edilmektedir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03.11.2010 tarih, 2010/19-488 E, 2010/557 K. sayılı kararında da faktoring işleminin müşteri (firma), faktoring şirketi (faktor) ve borçlu olmak üzere üç tarafının bulunduğu açıkça belirtilmiştir. Faktoring işleminin tarafları yönünden alacağın devri hükümlerinin uygulanacağı da sözü edilen Yargıtay içtihadında ve Yargıtay’ın bu konudaki istikrarlı içtihatlarında vurgulanmıştır.
Daha açık bir anlatımla faktoring işleminin tarafları olan müşteri (firma), faktoring şirketi (faktor) ve borçlu arasındaki ilişkiler açısından 6361 sayılı Kanun’un 9/2 ve buna bağlı olarak 6098 sayılı TBK’nın 188/1. maddeleri hükmünün uygulanması gerekmektedir. 6098 sayılı TBK’nun 188/1 maddesine göre, ”Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir.” Somut olayda mahkemece … ..Ltd.Şti. dava konusu çek karşılığında davacıya mal teslim edilmediğini böylece çekin karşılıksız kaldığını kabul etmiştir.Davalı … ..Ltd.Şti.tarafından hüküm temyiz edilmemiş böylece davacının önceki alacaklı olan … ..Ltd. Şti.’den alacaklı olmadığı kesinleşmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 188/1. maddesi uyarınca, borçlu malların teslim edilmediği savunmasını temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebilir.
6361 sayılı Kanun’un 9/3 maddesi hükmü, faktoring işleminin yukarıda belirtilen tarafları dışındaki kambiyo borçluları bakımından uygulanacak bir hükümdür. Somut olayda ise, taraflar faktoring işleminin içinde yer aldıklarından ve faktoring işleminin tarafları dışında kalan sırf kambiyo borçlusu durumunda herhangi bir kişi mevcut olmadığından olayda 6361 sayılı Kanun’un 9/3 maddesi hükmünün uygulanabilirliği bulunmamaktadır. O halde mahkemece, davanın davalı … şirketi bakımından da kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş olup, bozma ilamına uyularak devam edilen yargılamada;
Davalılardan … … İnşaat İml. İth. İhr. San ve Tic. A.Ş’nin iflası nedeniyle İİK’nin 194.maddesi uyarınca 2.alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar yargılama tatil edilmiş ve süre geçtikten sonra yargılamaya devam olunmuştur.
Dava konusunun, teknik bilgi ve bilirkişi incelemesini gerektirmesi nedeniyle, davacı ve davalı … defterleri üzerinde inceleme yapılmış, davacı defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davalı … ın defterlerinin incelemeye sunulmadığı ve davacının davalı …’a 200.000,00-TL çekten dolayı borcunun olmadığı aksine 1.016.733,39-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı tarafça, davalı … ile yapılan alım satım sözleşmesine istinaden, satın alınan büro mobilyalarına karşılık olmak üzere davalıya avans olarak 200.000,00 TL’lik çek verdiği, ancak mobilyaların davalı … tarafından teslim edilmemesi üzerine sözleşmenin feshedildiği, verilen çekin iadesi istenmesine rağmen iade edilmemesinden kaynaklı menfi tespit davasında, dosyadaki bilgi, belgeler, davacı defterleri ve davalı …’ın usulüne uygun ihtarlı tebliğe rağmen defterlerini ibraz etmemiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, bu davalı yönünden davacının iddiasının sübuta erdiği,
Diğer davalı … şirketi yönünden, Yargıtay bozma ilamında vurgulandığı üzere 6098 sayılı TBK’nin 188/1.maddesi uyarınca davacı borçlu malların teslim edilmediği savunmasını temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebileceği, 6361 sayılı Kanun’un 9/3 maddesi hükmünün, faktoring işleminin yukarıda belirtilen tarafları dışındaki kambiyo borçluları bakımından uygulanacak bir hüküm olduğu, olayımızda taraflar faktoring işleminin içinde yer aldıklarından ve faktoring işleminin tarafları dışında kalan sırf kambiyo borçlusu durumunda herhangi bir kişi mevcut olmadığından 6361 sayılı Kanun’un 9/3 maddesi hükmünün olayımızda uygulanabilirliğinin bulunmadığı, bir başka deyişle davacının malların teslim edilmediğine dair diğer davalıya karşı ileri sürdüğü ve sübut bulan defisini davalı … şirketine karşı da ileri sürebileceği, bu bağlamda işbu davalı yönünden de davanın sübut bulduğu kanaatine varılmakla davanın tümden kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacı tarafça her ne kadar tazminat talebinde bulunulmuş ise de; davalıların kötüniyetli oldukları tespit edilemediğinden ve davalı ….. tarafından davacıya yönelik yapılmış herhangi bir takip bulunmadığından, davacının tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Davacının, … … Şubesine ait, … nolu, 10/11/2013 tarihli VE 200.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Şartları oluşmadığından, davacı lehine tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 13.662,00-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.415,50-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 10.246,50-TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(Mahkememizin 2014/470 Esas sayılı dosyasında 2016/63 harç numarası ile maliyeye bildirilen ve davalı … Ofis Mobilyaları …Tic. A.Ş ‘den tahsili istenilen 10.246,50- TL tahsil edilmiş ise yeniden tahsiline yer olmadığına, tahsil edilmemiş ise 2016/63 harç numaralı harç tahsil müzekkeremizin işlemsiz iadesi ile 10.246,50- TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline),
4-Davacı tarafından yapılan 3.415,50-TL peşin harç, 24,30-TL başvuru harcı, 3,75 -TL vekalet harcı ve 2.170,80-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 5.614,35-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 22.450,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın ve teminatın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesi nezdinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı. 28/02/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı