Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/871 E. 2020/738 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/871 Esas
KARAR NO:2020/738

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:29/09/2017
KARAR TARİHİ:17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin iş ortaklığı ve davalı yan arasında mal alım-satımından kaynaklanan ticari bir ilişki olduğunu, taraflar arasındaki 31.03.2017 tarihli sözleşme kapsamında 6500 m2 Dış Cephe Kaplaması alımına karar verildiğini, daha sonra ürün miktarının 5155 m2’ye sözleşme bedelinin ise 1.150.000,00 TL’ye düşürüldüğünü, sözleşme uyarınca davalı yana 1.150.000.00 TL ödeme yapıldığını, ancak davalı yanın sözleşme gereğince son mal teslim günü olan 15.09.2015 tarihinde eksik kalan 420 m2 ürünün teslimini gerçekleştirmediğini, davalı yan ile yapılan görüşmelerde en geç Kasım (2016) sonunda ya da Aralık (2016) başında ürünlerin teslim edileceğinin belirtildiğini, ancak bahse konu ürünlerin müvekkili ortaklığa teslim edilmediğini, bunun üzerine davalı yana ihtarname keşide edilerek 93.731,00 TL tutarın 3 gün erişinde ödenmesinin talep edildiğini, ancak söz konusu tutarın yine ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilinin davalıdan alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, 09/07/2017 tarihinde tebliğ olan ödeme emrine davalı taraf 16/06/2017 tarihinde itiraz ettiğini, davalının itirazlarının mesnetsiz olduğunu, açıklanan nedenlerle davalının haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazlarının iptaline, davalının kötü niyetli itirazından dolayı %20 ‘ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER;
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle varsa ferileri ile birlikte borç miktarı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizin 19/09/2018 tarihli celse dört nolu ara karar gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak SMMM uzmanı bilirkişisi … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 20/03/2019 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde; davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olduğu, davalı yanın ticari defterlerini sunmadığı, davacı yana ait ticari defterler üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı yandan takip tarihi itibarı ile kaydi olarak 93.731,00 TL alacaklı göründüğü, davacının davalıdan satın aldığı emtia bedelinden daha fazla ödeme yaptığının davacı defterleri yönünden kaydı olarak tespit edildiği, davacı yanın, davalı yandan ihtar ve takip tarihi arasında geçen süre için talep edebileceği faiz tutarının 2.673,90 TL olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile 06.01.2016 vade tarihli …. Noterliğinin … yevmiye nolu 03.01.2017 tarihli yazısına istinaden açıklaması ile 93.731,00 TL asıl alacak ve 12.763,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 106.494,47 TL için ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin 09.06.2017 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 16.06.2017 tarihinde sunulan dilekçe ile süresinde içerisinde borcun tamamına, faize ve faiz oranına itiraz edildiği, davacı vekili tarafından 29.09.2017 tarihinde süresi içerisinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 31.03.2017 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında 6500 m2 dış cephe kaplaması alınmasına karar verildiğini daha sonra varılan mutabakat gereği ürün miktarının 5.155m2 ‘ye sözleşme bedelinin ise 1.150.000 TL’ye düşürülmesine karar verildiğini, davalı yana 1.150.000 TL ödeme yapıldığını ancak teslim gününde davalının eksik kalan 420 m2 ürünün tesliminin sağlanmadığını iddia etmiştir.
4721 sayılı TMK’nun 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur.
HMK 190/1 maddesine göre ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Davacı, dava dilekçesi ile taraflar arasında imzalanan sözleşmeye delil olarak dayanmış ancak sözleşmeyi dosyaya ibraz etmemiştir.
Mahkememizce taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından davacı taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor sunulmuşsa da, davacı defterleri tek başına alacağın varlığını ve taraflar arasında davacının iddia ettiği şekilde bir akdi ilişki olduğunu ispat için yeterli değildir. Defter ibraz tarihinde değişikliğe uğramamış 6100 sayılı HMK’nun 222. Maddesi gereği davalının defterlerini ibraz etmemiş olması davacı lehine hüküm doğurmayacaktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davacı davalı ile arasında iddia ettiği şekilde mal alımına ilişkin akdi ilişki olduğunu ispat edememiş, ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE
2-)Alınması gereken 54.40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşim ödenen 1.286,19 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.231,79 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iadesine
3-)Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
4-)Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır