Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/831 E. 2020/793 K. 30.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/831 Esas
KARAR NO:2020/793

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:14/11/2016
KARAR TARİHİ:30/11/2020

… Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyası 14/04/2017 tarihinde görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmiş olmakla, mahkememize tevzi edilen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı işletmeler arasında hizmet alımları tip sözleşmesinin imzalanmış olduğunu, dava dışı işçi tarafından müvekkili aleyhine alt işveren – üst işveren ilişkisine dayanılarak bir kısım işçi alacaklarından dolayı davanın açılmış olduğunu, açılan davada verilen karara istinaden davalı işçi tarafından hüküm altına alınan bedel üzerinden müvekkili hakkında icra takibi başlattığı ve müvekkilinin icra takibine istinaden ödemek zorunda kaldığını, bu bedelden davalı işletmelerin sorumlu olduğunu belirterek müvekkili tarafından icra takip dosyasına ödenen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştırlar.
Mahkememizin 20/10/2017 tarihli tensip tutanağında alınan 15 nolu ara kararı uyarınca; davalı … San. Ve Tic. Ltd.Şti yönünden davanın kayıt kabul davasına dönüşmüş olması, kayıt kabul davasının basit usule tabi olması nedeniyle bu davalı yönünden dosyanın ayrılarak mahkememizin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verildiği ve mahkememizin … esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE;
Dava ; sözleşmeden kaynaklı rücuen alacak davasıdır.
Davacı; dava dışı işçiye …. İş Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı kararı ile hükmedilen işçilik alacaklarının asıl işveren sıfatı ile 25/12/2015 tarihinde kendisi tarafından ödendiğini, sözleşmesel ilişki gereği sorumluluğun davalılara ait olduğunu, ödenen bedelin iadesini talep etmiş, davalılardan Sofra Yemek …. Şti. Davanın reddini savunmuş, diğer davalılar cevap vermemiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4.maddesinde ticari davaların neler olduğu belirtildikten sonra, aynı kanunun 5.maddesinde bu davalara asliye ticaret mahkemelerinde bakılacağı ifade edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 2/1 fıkrası uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
Davalılardan …. Ltd. Şti. Hakkında açılan davanın Kayıt Kabul davası olduğu gerekçesiyle 20/10/2017 tarihli tensip zaptında bu davalı yönünden tefrik kararı verildiği görülmüştür.
Bu açıklamalardan sonra eldeki davada durum değerlendirildiğinde; davalılar tacir ise de, davacının tacir olmadığı izahtan varestedir. Bu nedenle nispi ticari dava koşulları bulunmamaktadır. Davanın konusu ise dava dışı işçiye ödenen işçilik alacağının taraflar arasındaki akdi ilişki nedeniyle rücuen tahsiline ilişkin olup, uyuşmazlık mutlak ticari davalardan da değildir.
Her ne kadar …. Ltd. Şti.’nin iflas etmesi nedeniyle eldeki davanın Kayıt Kabul davasına dönüştüğü cihetiyle görevsizlik ( ve yetkisizlik ) kararı verilmiş ise de, müflis yönünden dava tefrik edildiğinden, uyuşmazlığın ticari dava niteliği kalmadığından görevli mahkeme genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesidir. ( benzer yönde Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/11781 – 11729 E.K. Sayılı kararı ile İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesinin 2018/1240 – 1749 E.K. Sayılı kararları )
Kaldıki eldeki davada müflis şirket taraf olsa dahi davanın kayıt kabul davası olarak kabulüne imkan bulunmamaktadır.
Gerçekten de dava dışı …. Ltd. Şti. Hakkında …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında 20/11/2014 tarihinde iflasın açılmasına karar verilmiştir.
Eldeki davada dava dışı müflis …. Ltd. Şti. Bakımından borcun muaccel olduğu tarih ise davacı tarafından borcun icra dosyasına ödendiği tarih olan 25/12/2015 tarihidir. Görüldüğü üzere davacının alacağı, dava dışı şirketin iflasına karar verildikten sonra muaccel olmuştur.
Kayıt Kabul davaları iflastan önce doğan alacaklar bakımından söz konusu olabileceğinden ve iflas masası tarafından dağıtılan garame oranında değil de, tasfiyeden sonra bakiye kalması halinde davacı taraf alacağını talep edebileceğinden uyuşmazlığın genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Nitekim görev uyuşmazlıklarının nihai çözüm yeri olan ve davacı ile dava dışı müflis …. Ltd. Şti. Hakkındaki benzer konuya ilişkin verilen Yargıtay 20. Hukuk dairesinin 2020/1129 – 1585 E.K. Sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Sonuç olarak eldeki davanın asliye hukuk mahkemesinin görev alanında olması, görevsiz ve yetkisiz olduğunu düşünen mahkemenin görevsizlik kararı vermekle yetinmesi gerekmesi karşısında davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince usulden REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine,
3-Karar kesinleştikten sonra.HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi. 30/11/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı