Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/811 E. 2018/568 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR.
ESAS NO : 2017/811 Esas
KARAR NO : 2018/568
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/01/2014
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından lehtarı davalı olan 10/05/2011 tanzim tarihli, 28/10/2011 vadeli, 2.000-TL bedelli bir bono tanzim edildiğini, senetteki bedel kısmının önüne rakamla 4 ve yazıyla belirtilen kısmın önüne harf ile kırk ilave edilerek senet bedeli 42.000-TL’ye dönüştürülmek suretiyle davalı tarafından senette tahrifat yapıldığını, söz konusu tahrif edilmiş kambiyo senedine dayanarak davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığını ve takibin kesinleştiğini, müvekkilinin davalıya sadece 2.000-TL borcu bulunduğunu ve bu borcuna istinaden belirtilen senedi verdiğini beyanla takibe dayanak olan tahrif edilmiş senetten dolayı başlatılan icra takibinde davacının senette yazılı bedelin 40.000-TL kısmı ile borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötüniyetli olan davalıdan takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacının bonoda tahrifat iddiasının gerçek dışı olduğunu, 28/10/2011 vadeli bonoda ikibin bitiminde ekleme yapılmaması için sıfırdan sonra den den işareti konulduğunu bonoda den den işaretlerinin dördün önüne konduğunu, yine yazı ile yazılan bedel kısmının den den işaretinin TL’den sonra atıldığını, alacaklı vekilinin iddialarını red ettiklerini, borçlunun tarafı ile yapmış olduğu sulh protokolünde İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının yani senet borcunun ödeyeceğini ve ödeme planı yapıldığına dair belgenin ekte olduğunu, yine borçlunun tarafı ile şahitli sözleşmede kırkbin TL’yi …’ye ödeyip karşılığında borçlunun adına olan 28/10/2011 vadeli, 42.000-TL’lik bononun kendisine iade edileceğine dair sözleşme mevcut olduğunu, yani davacının 42.000-TL borcu bonoyu kabul ettiğini, borçlunun bir ve iki nolu protokolün şartlarını yerine getirmediğini, ödeme yapmadığını beyanla davanın reddine, davayı haksız açan davacıdan %20 icra inkar tazminatı talep ettiğini beyan etmiştir.
Mahkememizce İstanbul …İcra Müdürlüğünün… E sayılı takip dosyası celp edilip incelenmiş, davalı taraf 10/07/2014 tarihli celsede bono aslını yanlarında bulunduğunu bildirmekle bono aslını sunmuş, bono aslı kasaya alınmış, ayrıca davalı taraf aynı celsede yanlar arasında yapılmış sulh protokolü ve makine alım satımına ilişkin sözleşme aslını da sunmuş ve kasaya alınmıştır.
Davalı vekili 10/07/2014 tarihli celsede bonodaki tüm yazıların müvekkiline ait olduğunu, sadece keşideci imzasının davacıya ait olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce 10/07/2014 tarihli celsede davalı asilin ayakta ve oturarak el yazılı örnekleri alınmıştır.
Mahkememizce dosyanın kasa evrakları ile birlikte Adli Tıp Kurumuna gönderilerek davalı asilin huzurda yazdığı yazılarla kıyaslama yapılarak takibe konu bonodaki yazıların aynı el ürünü olup olmadığını, rakamların ve harflerin sonradan eklenip eklenmediğinin tespiti istenmiş, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 27/08/2014 tarihli …nolu raporu ile inceleme konusu senette sorulan husus doğrultusunda sağlıklı bir değerlendirme yapılarak sonuç bildirir rapor tanzim edilebilmesi için …’ye mahkeme huzurunda inceleme konusu senet kendisine gösterilmeden senet içeriğini oluşturan yazıların tamamının aynı tip harfler ile dikte suretiyle ve normal yazma hızıyla en az beş sayfa yazdırılması ile elde edilecek tutanakların mevcutlarıyla birlikte kurumlarına gönderilmesinin gerekli olduğu belirtilmiş ve buna istinaden mahkememizce 12/03/2015 tarihli celsede Adli Tıp Kurumunun yazı karşılığı davalıya ön raporda belirtilen yazılar ayrı bir kağıda yazdırılıp dosyasına eklenmek suretiyle yeniden anılan ara karar çerçevesinde 17/03/2015 tarihli yazı ile dosya ve ekleri Adli Tıp Kurumuna gönderilerek rapor tanzimi istenmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 14/05/2015 tarihli 04/06/2015 havale tarihli raporunda, inceleme konusu senedin ön yüzündeki yazılardan sol üst bölümünde yer alan …, 20/06/2010 ve 2.000 YTL okunur yazılar hariç diğer tüm yazılar ile …’ye ait karşılaştırma yazıları arasında tersin biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların …’nün el ürünü olduğu, inceleme konusu senedini rakamla ve yazı ile miktar belirtir bölümlerinde iddia doğrultusunda ilave yapıldığını gösterir yeterlik ve nitelikte bulgu saptanamadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce 22/10/2015 tarihinde, iddia, savunma, toplanan tüm deliller ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin raporu değerlendirilmiş ve inceleme konusu senedin rakamla ve yazı ile miktar belirtir bölümlerinde iddia doğrultusunda ilave yapıldığını gösterir yeterlik ve nitelikte bulgu saptanamadığı yönündeki Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin tespiti gereğince yerinde görülmeyen davanın reddine, davacı tarafın davasında haksız olduğu saptanmış olmakla, davacının %20 kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına ilişkin … E. … K. Sayılı karar ile karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … E., … K. Sayılı 14/06/2017 tarihli kararı ile “… Mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunun birinci bendinde “20.06.2010” tarihi incelenen bono metninde olmadığı gibi 1. ve 2. bentlerindeki görüşleri de çelişkili ve hükme esas alınabilecek nitelikte değildir. Mahkemece bu rapor esas alınarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan davalının takip dosyasıyla ilgili olarak sunduğu protokol başlıklı belgede davacı borçlu …’in imzası olup mahkemece bu protokol konusunda beyanda bulunması için davacı tarafa mehil verildiği halde akıbeti takip edilmemiş ve bu hususta tahkikat yapılmamıştır.Eksik tahkikatla hüküm verilemez. Mahkemece sulh protokolü başlıklı belgeye ve bu belgede borçlu …’e atfen atılan imza hakkında araştırma yapılıp imza inkar edilirse imzanın aidiyeti konusunda rapor alınıp ve bu imzanın borçluya ait çıkmaması halinde kullanılmak üzere takip konusu bononun 2.000 TL iken 42.000 TL bono olarak tahrif edilip edilmediği yönünden de rapor alınıp elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA…” karar verilmiş, mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuş ve uyulmasına karar verilen Yargıtay Bozma ilamı kapsamı dikkate alınarak sulh protokolü başlıklı belgenin bir örneği davacı vekiline tebliğe çıkartılarak bu belgeye karşı ve bu belgede borçlu …’e atfen atılan imzanın müvekkili …’e ait olup olmadığı konusunda tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde yazılı beyanlarını bildirmeleri aksi takdirde bu yönden tekrar süre verilmeyeceğinin ve mevcut dosya ve deliller kapsamı ile değerlendirme yapılarak karar verileceği ihtar edilmiş, bu ihtara rağmen davacı vekili tarafından herhangi bir beyan sunulmamıştır.
İddia, savunma, toplanan tüm deliller ve uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı kapsamı birlikte değerlendirilmiştir.
Davalının takip dosyası ile ilgili olarak sunduğu sulh protokolü başlıklı belgede davacı borçlu …’e atfen atılan imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda davacı vekiline ihtaratlı tebligat çıkartılmasına rağmen davacı vekili tarafından bu yönden imza inkarında bulunulmadığı hususu da dikkate alınarak ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 14/05/2015 tarihli 04/06/2015 havale tarihli raporunda, inceleme konusu senedin ön yüzündeki yazılardan sol üst bölümünde yer alan …, 20/06/2010 ve 2.000 YTL okunur yazılar hariç diğer tüm yazılar ile …’ye ait karşılaştırma yazıları arasında tersin biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların …’nün el ürünü olduğu, inceleme konusu senedini rakamla ve yazı ile miktar belirtir bölümlerinde iddia doğrultusunda ilave yapıldığını gösterir yeterlik ve nitelikte bulgu saptanamadığı belirtilmiş olmakla, davacının tarafı olduğu imza inkarında bulunmadığı sulh protokolünde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının borcunu yani senet borcunu ödeyeceği ve buna göre ödeme planı yapıldığı, davacı tarafça anılan bu ödeme planına istinaden ödeme yapıldıktan sonra davaya konu bononun takip dosyası açısından davalı tarafça ibra edileceği kararlaştırıldığı ve bu şekilde imzalandığı ve buna göre davacı tarafça protokol şartları yerine getirilmediğinden ve ödeme yapılmadığından dolayı takip dosyasına konu 42.000-TL bedelli bono sebebiyle davalıya borçlu olduğu, senedin 40.000-TL’si açısından menfi tespit isteminin yerinde olmadığı anlaşılmış olmakla davacı tarafın davasında haksız olduğu saptanmış olmakla davanın reddine, davacının % 20 kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-% 20 oranındaki 8.000,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 683,10-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 647,20-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının yaptığı 17,80-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 4.750,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğden itibaren on beş gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır