Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/773 E. 2021/725 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/773 Esas
KARAR NO:2021/725

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/08/2017
KARAR TARİHİ:13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (sigorta şirketi tarafından açılan rücuen sigorta alacağı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’ın … nolu “… Sağlık Sigorta Poliçesi” ile müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, sigortalı …’ın 11/02/2017 tarihinde … plakalı araç ile seyir halinde iken davalılardan … … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait ve diğer davalı sürücü …’in idaresindeki … plakalı kamyonun …Tesisleri’ne geldiğinde dönüş yasağı olan yerde dönüş yapması üzerine sigortalının aracına çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen bu kazada …’ın yaralandığını, kişinin tedavilerinin …’nde yapıldığını, sigortalının tedavisi için müvekkili şirket tarafından hastaneye poliçe teminatı kapsamında 12/04/2017 tarihinde 66.943,68-TL., 22/05/2017 tarihinde ise 6.917,40-TL. olmak üzere toplam 73.861,00-TL. tutarında hasar ödemesi yapıldığını, hasar bedelinin tahsili için Sosyal Güvenlik Kurumu’na 10/07/2017 tarihinde başvuru yapıldığını, fakat kurumun olumsuz yanıt vererek ödeme yapmaktan kaçındığını belirterek; öncelikle dava konusu alacağın temini amacıyla yargılama sonuçlanıncaya kadar davalılardan … … San. ve Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı … plakalı aracın (kamyonun) 3. kişilere devrinin önlenmesi bakımından trafik tescil kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yapılacak yargılama sonucunda ise davanın kabulüne, müvekkili şirket tarafından sigortalısının tedavisi için 12/04/2017 tarihinde 66.943,68-TL., 22/05/2017 tarihinde 6.917,40-TL. olmak üzere hastaneye ödenen toplam 73.861,00-TL. tazminatın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin (şirket merkezinin) … ilinde olduğunu, meydana gelen trafik kazasının da İstanbul yargı sınırları içinde meydana gelmediğini, bu nedenle genel yetki kuralına göre davanın açıldığı İstanbul Mahkemeleri’nin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, kusuru kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı yanın dava açmadan önce müvekkilinin sigorta şirketine başvurması gerektiğini, müvekkili şirkete ait aracın … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMMS poliçesi, … Sigorta A.Ş. nezdinde Genişletilmiş Kasko poliçesi, … Sigorta A.Ş. nezdinde ise Artan Mali Sorumluluk poliçesinin mevcut olduğunu, davanın bu şirketlere ihbarını talep ettiklerini, sağlıklı bir tahkikat yürütülebilmesi için öncelikle tarafların kusur durumlarının tespitinin gerektiğini, davalı sigorta şirketince davacı dışı sigortalıya yapıldığı iddia edilen ödemelerin hangi kalemlere ve neye ilişkin olarak yapıldığının da dava dilekçesinde net olarak ortaya konulmadığını, bu hususun davacı tarafa mahkemece açıklattırılması gerektiğini, ayrıca dava dışı sigortalının tedavisinin … gibi yüksek giderli bir hastanede yapılması sonucunda ortaya çıkan masraflara müvekkili şirketin katlanmak zorunda olmadığını, davacı şirket ile dava dışı sigortalının bu yöndeki anlaşmasının da müvekkili şirketi bağlamayacağını, SGK tarafından karşılanması gereken ödemelerin hiçbir koşulda müvekkili şirketten talep edilemeyeceğini, dava dışı sigortalıya yapılan ödemeler yönünden müvekkili şirkete rücu şartlarının somut olayda oluşmadığını, davacı sigorta şirketince evvelemirde müvekkilinin sigorta şirketi olan … Sigorta A.Ş.’ye başvurması gerektiğini, davacı sigorta şirketi tarafından rücu şartları oluşmadan sigortalısına ödeme yapılması durumunda müvekkili şirketin bu ödemeden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili şirketi sorumlu tutulabilmek için olayla zarar arasında illiyet bağının kurulması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, mahkeme aksi kanaatte ise davanın dilekçede bildirilen sigorta şirketlerine ihbarına, yapılacak yargılama sonucunda haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ise davacı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …’e dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, bu davalı tarafından davaya karşı yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. Ancak davalı …, 16/07/2019 tarihli duruşmadaki beyanında; kendisinin diğer davalı şirkette (… … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde) sigortalı olarak şoför olarak çalıştığını, hakkında açılan davayı kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ilk açıldığında davalı olarak; 1-Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (SGK), 2-… … San. Ltd. Şti. ve 3-… aleyhine açılmıştır. Daha sonra mahkememizce 16/07/2019 tarihli duruşmada; davalılardan SGK Başkanlığı yönünden açılan davanın işbu dava dosyasından tefriki ile başka bir esasa kaydedilmesine, diğer davalılar olan … … San. Ltd. Şti. ve … yönünden ise yargılamaya işbu dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir. Böylece SGK yönünden tefrik edilen dosya yine mahkememizin …/… Esas numarasına kaydedilmiş, sonrasında ise anılan (tefrik edilen) dosyada mahkememizce görevsizlik kararı verilmiştir.
Yargılama sırasında dava dilekçesi … Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş. ve .. … … Sigorta Şirketi’ne ihbar edilmiş, her üç sigorta şirketi tarafından da ihbara karşı cevap verilmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; davacı sigorta şirketi tarafından … Sağlık Sigorta Poliçesi kapsamında 11/02/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan sigortalısı için ödediği tedavi ve ameliyat giderlerinden kaynaklı hasar bedelinin davalılardan rücuen tahsiline yönelik açılmış alacak davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; … Sağlık Sigorta Poliçesi, tedaviye ilişkin tüm yazışmalar, hastane raporları, ekspertiz raporu, trafik kazası tespit tutanağı ile kaza sonrası tutulan ifade ve tutanaklar, kaza yerinin fotoğrafları, sigortalı hasar beyanı, ödemeye ilişkin havale dekontları, fatura ve onay yazıları, sürece ve operasyonlara ilişkin tüm raporlar, ibraname, temlikname, tanık beyanı, keşif, bilirkişi incelemesi ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalılardan … … San. ve Tic. Ltd. Şti. delil olarak; kazaya ilişkin kayıtlar, kaza tespit tutanağı, …plakalı araca ait kayıtlar, müvekkili şirket aracına ait … Sigorta A.Ş. nezdindeki ZMSS kayıtları, … Sigorta A.Ş. nezdindeki Genişletilmiş Kasko sigortası kayıtları, … … A.Ş. nezdindeki Artan Mali Sorumlulu sigortası kayıtları, ceza dosyası, kusur araştırması, tanık beyanı, keşif, bilirkişi incelemesi, dava dışı sigortalının SGK’dan aldığı ödeme ve aylıklar, dava dışı sigortalının kaza tarihinden sonra sigortalı olarak çalışıp çalışmadığına dair kayıtlar, sigorta şirketi kayıtları, yemin ve diğer tüm yasal delile dayanmıştır.
Davalılardan … ise herhangi bir delil bildirmemiştir.
Her ne kadar davalılardan … … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile “tefrik kararı öncesinde SGK” vekillerince ayrı ayrı yetki itirazında bulunulmuş ise de; 2918 sayılı KTK’nun 110/2 maddesine göre motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yerdeki mahkemelerinden birinde açılabileceğinden ve yine 6100 sayılı HMK.’nun 16. maddesine göre haksız fiilden doğan davalarda zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi yetkili olduğundan, ayrıca 6102 sayılı TTK.’nun 1481. maddesinin 1. fırkasında düzenlenen halefiyet ilkesi gereğince sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçeceğinden ve onun halefi olacağından, huzurdaki davanın açıldığı İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili olduğu kanaatine varılarak davalıların yetki itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacı sigorta şirketi vekili, 11/12/2019 tarihli duruşmada; hasar dosyasını dava dilekçesi ekinde sunduklarını, anılan dosya içerisinde tüm bilgi ve belgelerin mevcut olduğunu, varsa eksikliklerin giderilmesini, sonrasında ise dosyanın kusur raporu alınmak üzere ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne maluliyet raporu alınmak üzere ise ATK 2. İhtisas Kurulu’na gönderilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin bu talebi üzerine mahkememizce 19/02/2020 tarihli duruşmada; dava dışı sigortalının dava konusu kazadan kaynaklı maluliyeti var ise maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, ayrıca dosyanın bir örneğinin dava konusu kaza sebebiyle kusur durumlarının tespiti açısından İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Ancak sonrasında davacı vekili tarafından 01/07/2020 tarihli duruşmada yeniden beyanda bulunulmuş ve huzurdaki davanın trafik kazasında yaralanan sigortalının tedavisi kapsamında yapılan ameliyat nedeniyle doğan hasar bedelinin tahsiline yönelik olduğu, bu nedenle dosyada ATK.’dan maluliyet raporu alınmasına gerek bulunmadığı belirtilerek, dosyanın hasar ve kusur uzmanı bilirkişilere tevdi edilerek rapor alınması talep edilmiştir. Bu talep üzerine mahkememizce 16/09/2020 tarihli duruşmada; davacı tarafça dava konusu yapılan talebin davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına trafik kazası sonucu yaralanması sonrası ödendiği iddia edilen tedavi giderlerinden kaynaklı hasara ilişkin olduğu dikkate alınarak 19/02/2020 tarihli duruşmada verilen 1 ve 2 nolu ara kararlardan rücu edilerek; iddia, savunma, toplanan deliller ve hasar dosyası kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler ile tedaviye ilişkin belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere dosya konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Kusur konusunda uzman makine yüksek mühendisi bilirkişi…, Adli tıp uzmanı bilirkişi … ve sigorta konusunda uzman bilirkişi …’dan oluşan 3 (üç) kişilik bilirkişi heyetince düzenlenen 27/10/2020 tarihli ön raporda özetle; heyetlerince rapor düzenlenebilmesi için davaya konu trafik kazasına ilişkin tüm ceza dosyasının müzekkere ile celbedilerek dosyaya dahil edilmesinin talep edilmesi üzerine mahkememizce … Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve … Bölge Trafik Müdürlüğü’ne dava konusu kaza ile ilgili tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesi için ayrı ayrı müzekkereler yazılmış, her iki müzekkereye de cevap verilmiş, ayrıca Emniyet cevabı ekinde bir adet CD sunulmuştur. Sonrasında mahkememizce dosya ön raporu düzenleyen bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş ve dosyaya gelen savcılık ve emniyet evrakları ile kazaya ilişkin CD’de dikkate alınmak suretiyle rapor düzenlenmeleri istenmiştir.
Bilirkişi heyetince düzenlenen 23/02/2021 tarihli raporda özetle; dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, olay yeri tutanağı ve kazaya karışan araçların çarpma noktaları incelendiğinde; “Olay”’ın 11/02/2017 günü, saat 10.45 sularında, … ili … ilçesi D200 Devlet Karayolu üzeri … ilçesinden … ili yönü istikametine … Tesisleri önünde meydana geldiği, davalı sürücü …’in idaresindeki … plaka sayılı kamyon ile … istikametinde … istikametine doğru seyri sırasında … Tesisleri’ne geldiğinde aracı ile dönüş yasağı olan yerde geriye dönüş yapmak istediğinde dava dışı sürücü …’ın idaresindeki … plaka sayılı otosu ile … istikametine seyri sırasında dönüş yasağı olan yerden dönüş yapmak isteyen kamyona kendi aracının ön sağ kısmı ile diğer aracın sol yan kısmına çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının gerçekleştiği, olay mahallilin yerleşim yeri dışında bulunduğu, kaza sırasında vaktin gündüz, havanın açık, yol yüzeyinin kuru olduğu, kaza yerindeki yolun bölünmüş, taşıt trafiğine serbest, asfalt kaplama, 2 trafik şeritli, şerit çizgileri ve trafik işaret levhası bulunan, yatay güzergâhta düz, düşey güzergâhta eğimsiz devlet karayolu olduğu, görüşü engelleyen bir cismin olmadığı, olay yerinde “110 km/saat” azami hız sınırlaması bulunduğu, kazanın raporun “Olay” paragrafında açıklandığı şekilde cereyan ettiği, kaza akabinde kazaya karışan araçların kolluk güçleri tarafından düzenlenmiş olan Ölümlü / Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı’ndaki anlatımlara ve mevcut krokiye göre, sürücü …’in yönetimindeki … plakalı aracıyla, … istikametine doğru seyir halinde iken, … Tesislerine geldiğinde aracı ile dönüş yasağı olan yerde geriye dönüş yapmak istediğinde sürücü … idaresindeki … plaka sayılı otosu ile … istikametine seyri sırasında dönüş yasağı olan yerden dönüş yapmak isteyen kamyona kendi aracının ön sağ kısmı ile diğer aracın sol yan kısmına çarptığı, bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’in anılan yolda dağınık dikkat halinde ve kontrolsüz bir şekilde seyrettiği, yolun sağında iken arkasından ve sol şeritten gelen araçları (… plaka numaralı otomobili) yol içindeki konum ve hareketlerini dikkatle izlemediği, U dönüşünü güvenli bir şekilde yapması gerekirken bunları yapmadığı, ayrıca “U DÖNÜŞÜ YAPILMAZ” işaret levhası bulunan noktadan U dönüşü yapmaya çalışması sebebiyle anılan yolda … plakalı aracın sürücüsü …’ın tüm müdahalelerine rağmen … plakalı aracın sağ kısımlarıyla… plakalı aracın sol kısımlarına çarptığının anlaşıldığı, … plakalı araç sürücüsü davalı …’in, tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne ve seyir sırasında nizami manevra kurallarına aykırı şekilde hareket ettiği, seyir güvenliği bakımından hatalı bu sevk ve idaresinin, kazanın meydana gelişine yol açan yegane etken olduğu ve kazanın meydana gelmesinde tam etkili bulunduğu, buna göre; … plakalı aracın sürücüsü …’ın Karayolları Trafik Kanunu’nun 47. maddesinin c) ve d) fıkrasını, 53. maddesinin b) fıkrasını, 57. maddesinin c) fıkrasını ve 84. maddesinin f), g) ve j) fıkralarını ihlal ederek meydana gelen trafik kazasında ASLİ ve TAM KUSURLU OLDUĞU, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ın ise anılan yolda kendi şeridinde ve istikametinde seyir halinde iken sürücü (davalı) …’in yönetimindeki aracın, sağ şeritten aniden U dönüşünün yasak olduğunu belirten uyarı levhasına rağmen U dönüşü yapmaya çalışması ve aracın da kamyon olması nedeniyle yolu tamamen kapatması sebebiyle kazaya karışmak durumunda kaldığı, bu durumda dava dışı sürücü …’ın … plakalı aracın dönmeye çalıştığını anlamasıyla tüm müdahalelerine rağmen kazaya karıştığı, bu kazada kontrolü dışında gelişen, beklenmedik bu durum karşısında alabileceği başkaca bir tedbir bulunmadığı gibi, kazanın meydana gelişinde etkili olacak nitelikte, hatalı herhangi bir davranışının veya kural ihlalinin de mevcut olmadığı, dosyaya ekli tıbbi bilgi ve belgelere göre; dava dışı …’ın trafik kazası nedeniyle yaralanarak sağ ulna radius parçalı metafizer kırığı oluştuğu, 12/02/2017 tarihinde … Hastanesi’nde opere edilerek plak vida ile osteosentez uygulandığı, ameliyat sonrası ek komplikasyon gelişmediği, aynı hastanede ameliyat sonrası 18 seans fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulandığının kayıtlı olduğu, kişiye yapılan tetkik ve tedavi işlemlerinin kaza neticesinde oluşan yaralanma ile illiyetli ve endikasyon dahilinde olduğunun tespit edildiği, kişinin tedavisine yönelik dosyaya ekli 66.943,68-TL. ve 6.917,40-TL. tutarında 2 (iki) adet fatura toplamının 73.861,08-TL. olduğu, dava dışı sigortalı …’ın kaza nedeniyle oluşan yaralanması nedeniyle uygulanan muayene, tetkik, tedavi, ameliyat, tıbbi malzeme ve rehabilitasyon işlemlerinin … nolu 03/05/2016 tarihli SUT’a göre tutarının toplam 6.234.00-TL. olduğu, SUT dışında kalan tutarın ise 67.627.08 TL olduğu, dava konusu olayda davacı sigorta şirketi ile dava dışı … arasında akdedilen … poliçe nolu “… Sağlık Sigortası Poliçesi” ile sigortalandığının görüldüğü, dava konusu olayın 11/02/2017 tarihinde meydana geldiği, söz konusu kazanın meydana geldiği tarihte davacı sigorta şirketi ile dava dışı … arasında akdedilen “… Sağlık Sigortası Poliçesi poliçenin geçerli olduğu, dava konusu olayda davacının dava dışı sigortalısı … adına tedavi gördüğü hastaneye çeşitli tarihlerde toplamda 73.861,08-TL. tutarında sigorta tazminatı ödediğinin görüldüğü, somut olayda halefiyete ilişkin olarak “davacı ile zarara uğrayan sigortalısı arasında geçerli bir poliçenin bulunması” ve “davacının sigortalısına sigorta bedelini ödemesi” şartlarının gerçekleştiği, dosya kapsamında yer alan teknik değerlendirme ışığında davalılardan …’in kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla; davacı sigorta şirketinin halefiyet koşullarının oluştuğu, sonuç olarak; hukuki değerlendirme ve takdir tamamen mahkemeye ait olmak üzere, dosya münderecatında yer alan davacının iddiaları, davalının savunmaları ve dosyaya sunulan tüm belge ve deliller değerlendirilmek suretiyle yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsü …’in ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın ise kusurunun bulunmadığı, davacının davalılara rücu talebinin yerinde olduğu, SUT tutarının toplam 6.234.00-TL. olduğu, söz konusu tutardan diğer davalılar ile birlikte davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkalığı’nın da müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, SUT dışında kalan tutarın 67.627.08-TL. olduğu, söz konusu tutardan davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı dışında kalan diğer davalıların sorumlu olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu dosya taraflarına ve ihbar olunan sigorta şirketlere tebliğ edilmiş, davalılardan … … Ltd. Şti. vekili tarafından 01/03/2021 tarihli dilekçe ile rapora itiraz edilerek özellikle kusur durumunun yeniden incelenmesi yönünde ek rapor alınması talep edilmiştir. Ayrıca davalılardan … tarafından da rapora itiraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce daha önce SGK yönünden açılan davanın tefrik edilerek mahkememizin … Esas sayısına kaydedildiği, sonrasında SGK yönünden görevsizlik kararı verildiği ancak huzurdaki davada SGK’nın UYAP sisteminde halen davalı olarak gözüktüğü bu nedenle raporun sehven SGK’ya da tebliğ edildiği, sonrasında SGK vekili tarafından 25/03/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna itiraz edildiğinin görülmesi üzerine mahkememizce 26/05/2021 tarihli duruşmada dosyada hala davalı olarak görünen SGK.’nın UYAP sisteminden kaydının silinmesine, rapora itiraz eden davalıların itirazlarını karşılar nitelikte ve SGK.’nın dosyada davalı olmadığı da gözetilerek ek rapor düzenlenmesi için dosyanın kök raporu düzenleyen bilirkişi kuruluna tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetince düzenlenen 04/06/2021 tarihli ek raporda özetle; davalılarca dosyaya sunulan itiraz dilekçelerinde ileri sürülen itirazların, dosyaya sunulu bilgi ve belgeler çerçevesinde heyetçe titizlikle incelendiği, kök raporda varılan sonuçtan ayrılmayı gerektirir yeni bir olguya ulaşılamadığı, dosyaya ekli tıbbi bilgi ve belgelere göre; …’ın trafik kazası nedeniyle yaralanarak sağ ulna radius parçalı metafizer kırığı oluştuğu, 12/02/2017 tarihinde … Hastanesi’nde opere edilerek plak vida ile osteosentez uygulandığı, ameliyat sonrası ek komplikasyon gelişmediği, aynı hastanede ameliyat sonrası 18 seans fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulandığının kayıtlı olduğu, kişiye yapılan tetkik ve tedavi işlemlerinin kaza neticesinde oluşan yaralanma ile illiyetli ve endikasyon dahilinde olduğunun tespit edildiği, kişinin tedavisine yönelik dosyaya ekli 66.943,68-TL. ve 6.917,40-TL.’lik iki adet fatura toplamının 73.861,08-TL. olduğu, dava konusu olayda dava dışı …’ın … nolu “… Sağlık Sigortası Poliçesi” ile davacı sigorta şirketi nezdinde kaza tarihi itibariyle sigortalı olduğu, dava konusu olayın 11/02/2017 tarihinde meydana geldiği, kazanın meydana geldiği tarihte davacı ile dava dışı … arasında akdedilen poliçenin geçerli olduğu, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı … adına tedavi gördüğü hastaneye çeşitli tarihlerde toplamda 73.861,08-TL. sigorta tazminatı ödediği, davalılardan sürücü …’in kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, böylelikle davacı sigorta şirketinin halefiyet koşullarının somut olayda oluştuğu, hukuki değerlendirme ve takdir tamamen mahkemeye ait olmak üzere, dosya münderecatında yer alan davacının iddiaları, davalının savunmaları ve dosyaya sunulan tüm belge ve deliller değerlendirilmek suretiyle yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; kök raporda detaylıca açıklanan görüşlerin ek raporda da geçerli olduğu, kusur oranlarının değiştirilmesine gerek olmadığı, özetle kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsü …’in ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu, 3. Bu kazanın sonucunda … plakalı araç sürücüsü …’ın kusurunun bulunmadığı, davacının davalılara rücu talebinin yerinde olduğu, davacının kaza nedeniyle oluşan yaralanması neticesinde muayene, tetkik, tedavi ve medikal malzemeler için belgeli tedavi gideri toplamının 73.861,08-TL. olduğu ve bu tutardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu ek raporu dosya taraflarına ve ihbar olunan sigorta şirketlerine ayrı ayrı tebliğ edilmiş, davalılardan … Turizm… Ltd. Şti. vekili tarafından 14/06/2021 tarihli dilekçe ile ek rapora itiraz edilerek başka bir heyetten rapor alınması yönünde talepte bulunulmuştur. Mahkememizce 13/10/2021 tarihli duruşmada dosyada alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarının yargısal denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu anlaşıldığından, davalılardan … … Ltd. Şti. vekilinin yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki dava; davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı …’ın 11/02/2017 tarihinde … plakalı aracı ile … civarlarında seyir halinde iken davalılardan … … San. Ltd. Şti.’ne ait sürücüsü … olan … plakalı kamyonun, dava dışı sigortalının kullandığı … plakalı araca çarpması sonucunda dava dışı sigortalı …’ın yaralanması nedeniyle davacı şirketin sigortalısına … Sağlık Sigorta Poliçesi kapsamında ödediği tedavi ve ameliyat giderlerinden kaynaklı hasar bedelinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yönelik rücuen alacak davasıdır.
Davacı tarafça dosyaya sunulan …’na ait banka havale dekontlarına göre; davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalının kaza sonrası tedavilerinin yapıldığı …’ne 12/04/2017 tarihinde 66.943,68-TL., 22/05/2017 tarihinde ise 6.917,40-TL. ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı sigorta şirketi, 11/02/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan özel sağlık sigortası ile sigortalı dava dışı sigortalısı için ödediği tedavi masraflarını 6102 sayılı TTK.’nun 1481. maddesi uyarınca kazazedenin yerine geçerek davalılardan talep etmektedir.
TTK.’nun halefiyet başlıklı 1481. maddesine göre;
“(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur.
(2) Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı gereğince, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(3) Sigortalı veya zarar gören, birinci fıkra gereğince sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur.”
Yukarıda da belirtildiği üzere huzurdaki dava; trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanma sonucu yapılan tedavi giderlerini (hasarı) sigortalısına ödeyen sigorta şirketinin yaptığı ödemeyi zararın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu ileri sürdüğü davalı sürücü ve davalı araç işletenden rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı arasındaki … Sağlık Sigortası Özel Şartları’na göre davacı (Sigortacı), sigorta sözleşmesinin yürürlükte bulunduğu süre içerisinde kaza ve/veya hastalık/rahatsızlık sonucu oluşabilecek sigortalıya ait sağlık giderlerini, poliçede belirtilen teminat, limit, katılım oranları ve network kapsamı doğrultusunda iş bu Özel Şartlar ve ekinde bulunan Sağlık Sigortası Genel Şartları ile Özel Sağlık Sigortaları Yönetmeliği, Türk Ticaret Kanunu, sigortacılık sağlık mevzuatı dahil yasal düzenlemeler çerçevesinde güvence altına almaktadır.
Somut olayda TTK.’nun 1481. maddesi uyarınca davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının dava haklarına halefiyet yoluyla sahip olduğu açıktır. Davacı sigorta şirketi, sigortalısının sahip olduğu tüm haklara halefiyet gereğince sahiptir. Bunun sonucu olarak da mevcut davada davacı sigorta şirketinin aktif husumet ehliyeti bulunmaktadır.
Davalılardan … … San. Ltd. Şti. dava konusu hasarın meydana gelmesine neden olan … plakalı kamyonun maliki ve işleteni olup, araç işleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi olarak tanımlanmıştır. Motorlu bir aracın işletilmesi, cismani bir zarara ya da bir şeyin hasara uğramasına sebep olursa işleten kusursuz dahi olsa sorumlu olacaktır. İşletenin bu sorumluluğu, ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk, başka bir deyimle tehlike sorumluluğu halidir.
Dosyada alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarında da tespit edildiği üzere; davaya konu hasara neden olan ve 11/02/2017 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasının oluşumunda … plakalı kamyonun sürücüsü … %100 kusurludur. Dava dışı sigortalı …’ın ise kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarında da açıkça tespit edildiği üzere; dava dışı sigortalıya yapılan tetkik ve tedavi işlemleri ile 11/02/2017 günü meydana gelen kaza neticesinde oluşan yaralanma arasında illiyet bağının bulunduğu, dava dışı sigortalı …’ın yaralanması sonucu …’nde tedavi gördüğü, sigortalıya yapılan ameliyat ve tedavilerin endikasyon dahilinde olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalının ameliyat ve tedavi giderlerinin poliçe kapsamında …’ne ödendiği, ödenen toplam 73.861,00-TL.’nin kadri marufunda olduğu, her halükârda haksız fiil sorumluları olan araç işleten ve araç sürücüsü yönünden tedavi giderlerine ilişkin sorumluluğun devam ettiği, sonuç olarak davalı sigorta şirketinin eldeki davanın davalıları olan araç sürücüsü … ve araç işleteni … … San. Ltd. Şti.’ye yönelttiği rücu talebinin haklı ve yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. (Nitekim, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29/06/2015 tarihli, 2014/2992 Esas ve 2015/9264 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
Öte yandan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13/04/2021 tarihli, 2020/2056 Esas ve 2021/3603 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalısına ödenen bedelin sorumlularından rücuen tahsili istemine yönelik olarak açılan davalarda, hükmedilen tazminata, fiili ödeme tarihinden itibaren faiz hükmedilmesi gerekmektedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyada toplanıp değerlendirilen delillere ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarına göre; 11/02/2017 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasının oluşumunda … plakalı kamyonun sürücüsü … %100 kusurlu olduğu, dava dışı sigortalı …’ın ise kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, meydana gelen kaza sonucunda davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısının ameliyat ve tedavileri için tedavinin gerçekleştiği …’ne … nolu “… Sağlık Sigorta Poliçesi”’nin sağladığı teminat kapsamında 12/04/2017 tarihinde 66.943,68-TL., 22/05/2017 tarihinde ise 6.917,40-TL. ödeme yapıldığı, böylece gerçek hak sahibine ya da onun gösterdiği kişiye geçerli bir poliçe kapsamında ve poliçe genel/özel şartları ile çelişmeyen rizikonun gerçekleşmesi sonucu ortaya çıkan zarar için ödeme yapıldığı, bir başka ifade ile davacı sigorta şirketi tarafından düzenlenen … Sağlık Sigorta Poliçesi ile üstlenilen yükümlülüklerin yerine getirildiği, davacı sigorta şirketince yapılan bu ödemelerin marufunda olduğu, hükme esas alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarında da açıkça tespit edildiği üzere dava dışı sigortalıya yapılan tetkik ve tedavi işlemleri ile 11/02/2017 günü meydana gelen kaza neticesinde oluşan yaralanma arasında illiyet bağının da bulunduğu, ödenen hasar bedelinin rücuen tazminine yönelik olarak somut olayda halefiyete ilişkin tüm şartların gerçekleşmiş olduğu, dava dışı sigortalıya yönelik haksız fiilin sorumluları olan davalı araç sürücüsü … ile davalı araç işleteni … … San. Ltd. Şti.’ye yöneltilen rücu talebinin haklı ve yerinde olduğu, sonuç olarak davacı sigorta şirketinin ödediği tutarları ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen talep etmekte haklı olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 73.861,08-TL’nin (66.943,68-TL’sine ödeme tarihi olan 12/04/2017 tarihinden, 6.917,40-TL’sine ise ödeme tarihi olan 22/05/2017 tarihinden itibaren) yasal faiz işletilmek suretiyle davalılar … ile … … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı sigorta şirketine ödenmesine,
2-Alınması gerekli 5.045,45-TL karar ve ilam harcından, 1.261,37-TL. peşin harcın mahsubu ile kalan 3.784,08-TL harcın davalılar … ile … … Ltd. Şti.’den alınarak Maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 4.286,67-TL. (31,40-TL başvuru harcı, 1.261,37-TL peşin harç, 4,60-TL vekalet harcı, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 589,30-TL posta masrafı) yargılama giderinin davalılar … ile …… Ltd. Şti.’den alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.401,94-TL. vekalet ücretinin davalılar … ile Ülkem … Ltd. Şti.’den alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların ve ihbar olunanların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır