Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/740 E. 2018/799 K. 12.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/740 Esas
KARAR NO : 2018/799
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/08/2017
KARAR TARİHİ : 12/07/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında imzalanan 03/07/2017 tarihli Devir Sözleşmesi gereği davalıya 3.750.000 TL bedel karşılığı dört okulun devredildiğini, devir gereği 750.000 TL peşin ve nakit, bakiye 3.000.000 TL için 01/01/2018 tarihinden başlamak üzere sıralı çekler verileceğinin taahhüt edildiğini ancak, davalının peşin olarak ödemeyi taahhüt ettiği bedelden 320.000 TL’lik kısmının ödendiğini, geriye kalan 420.000 TL peşin bedelin çekilen ihtara rağmen ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyasından başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının devir sözleşmesinin 5.maddesi kapsamında ilk edimi olan kira sözleşmelerinin kurulmasını gereği gibi sağlayamadığını, davacının, okulların boşaltılarak fiili olarak devrinden sözleşmeye aykırı olarak kaçırılan menkul malların saklanmasından kaçındığını, davacının, devir alınan ruhsatlara kayıtlı öğrencileri Ataşehir’de açtığı yeni okula devrini aldığını, davacının protokol gereği üstlendiği edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Takibin başlatıldığı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında 03/07/2017 tarihli devir sözleşmesi gereği peşin olarak ödenecek bedelden bakiye alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava, devir sözleşmesi gereği peşin ve nakit olarak ödenmesi taahhüt edilen bedelden bakiye bedelin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında yapılan 03/07/2017 tarihli Devir Sözleşmesi her iki tarafın da kabulündedir. Söz konusu devir sözleşmesi gereği davacı yan, davalının peşin ve nakit olarak ödemeyi taahhüt ettiği bedelden bakiyenin ödenmediğini ileri sürmüş; davalı yan ise, davacının devir sözleşmesi gereği edimlerini (öncelikle sözleşmenin 5.a.maddesindeki, devralınan okulların maliki ile 12+12=24 yıl süreli kira sözleşmesi yapılmasının sağlanması) yerine getirmediğini savunmuştur.
Sözleşme gereği nakten ödenmesi gereken toplam bedelden bakiye 430.000 TL’nin ödenmediği uyuşmazlık konusu olmayıp; taraflar arasındaki çekişme, taraflara yüklenen edimlerin ifa edilip edilmediği noktasındadır.
Davacı takip alacaklısının, sözleşme gereği nakten ödenmesi gereken bakiye bedeli, yani karşı tarafın edimini ifayı isteyebilmesi için öncelikle kendi edimini yerine getirmesi zorunludur.
İncelenen 03/07/2017 tarihli Devir Sözleşmesi’nin 5.a maddesinde; davacı satıcı, davalı alıcı tarafından 200.000 TL ödenmesi üzerine okul olarak anılan kiracısı olduğu her iki gayrimenkulün maliki ile davalı alıcıyı bir araya getirmeyi, söz konusu gayrimenkullerin maliki ile davalı alıcı arasında 12+12 toplam 24 yıl süreli, kiracısı olduğu mevcut kira kontratı ile aynı bedelli, daha kötü koşullarda olmayan, devir ve alt kira hakkı bulunan kira sözleşmesini kurdurmayı taahhüt etmiş ise de; davalı ile malik arasında yapılan 05/07/2017 tarihli kira sözleşmesinin 6+6 toplam 12 yıl, aylık kira bedelinin ise 43.200 TL olduğu, davacının mevcut kira sözleşmesinin ise 10 yıl süreli ve aylık kira bedelinin 27.400 TL olduğu görülmüştür. Bu durumda, sözleşmenin 5.a.maddesinde öngörülen davacı edimin (kira sözleşmesinin daha ağır şartlarda yapılması nedeniyle) yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen icra dosyası ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında imzalanan 03/07/2017 tarihli Devir Sözleşmesinin 5.a maddesine gereğince; okuldaki işletme hakkını devreden davacının, devralan davalı ile devralınan okulların malikleri ile kurulacak kira ilişkisini sağlamak yükümlülüğünde olduğu, buna göre kendisi ile malikler arasındaki kira koşullarından daha ağır olmamak ve 12+12=24 yıllık kira sözleşmesinin kurulmasını sağlamayı taahhüt ettiği ancak, sunulan sözleşmelere göre devralan davalı ile malikler arasındaki kira sözleşmesinin daha ağır koşullarda ve öngörülen süreden kısa olarak yapıldığı, bunun aksinin davacı tarafça iddia ve ispat edilemediği, bu durumda davacının yüklendiği edimi yerine getirmediği ve bu nedenle karşı taraftan ifayı isteyemeyeceği, dolayısı ile davalının takipteki itirazının haksız olmadığı anlaşıldığından davanın reddine; davacının takipteki kötüniyeti kanıtlanamadığından koşulları oluşmayan davalı tarafın tazminat isteminin reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 5.193,33 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 5.157,43 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 31.150 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.