Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/726 E. 2019/810 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/726 Esas
KARAR NO: 2019/810

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 07/08/2017
KARAR TARİHİ: 24/10/2019

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %15,37 oranında hisseye sahip ortağı olduğunu, davalı şirketin 29/03/2017 tarihli Genel Kurul Toplantısında finansal tabloların görüşülmesine ilişkin 2 nolu gündem maddesinin müvekkilinin talebi üzerine TTK 420.md kapsamında 1 ay ertelendiğini, ertelenen Genel Kurul Toplantısının 08/05/2017 tarihinde yapıldığını ve müvekkilinin 2 ve 3 nolu gündem maddelerine muhalefet şerhini yazdırmak suretiyle muhalif kaldığını, ertelenen toplantıda finansal tabloların müzakeresinin ikinci defa ertelenmesinin talep edildiğini ancak, bu talebin reddedildiğini ve müvekkilinin TTK 420/2. maddesi uyarınca finansal tabloların müzakeresinin tekrar geri bırakılması hakkının gasp edildiğini, finansal tabloların kabulüne ilişkin gündemin 2 numaralı kararın ve buna bağlı olarak yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin 3 nolu kararın yasaya ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, ayrıca yönetim kurulu başkanının, ibra oylamasında kullandığı olumlu oyların geçersiz olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle 08/05/2017 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 2 ve 3 nolu kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket 29/03/2017 tarihli genel kurul toplantısının davacının talebi üzerine 08/05/2017 tarihinde yapıldığını, bu kez davacının ikinci kez erteleme talebinin reddedildiğini, toplantıda faaliyet raporu, bilanço ve gelir tablosunun oyçokluğu ile kabul edildiğini, davacının bu karara karşı muhalefet şerhi bulunmadığını, TTK 420/2.maddesi kapsamında finansal toplantıları ikinci kez erteleme hakkı şartlarının oluşmadığını, ibra oylamasının TTK’ya uygun olarak yapıldığını, davacının iddialarının yerinde olmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava, davalı şirketin 08/05/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 2 ve 3 nolu kararların iptali istemine ilişkindir.
TTK’nun 446.maaddesi gereğince iptal davası açabilmek için toplantıda hazır bulunan ilgilinin karara olumsuz oy vermesi ve bu muhalefetini tutanağa geçirtmesi veya divan başkanlığına vermesi yasal zorunluluktur. Bu bağlamda, davacının, davalı şirketin 08/05/2017 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısına iştirak ettiği ve iptali talep edilen 2 ve 3. maddelerine olumsuz oy kullandığı ve kararlara ilişkin muhalefet şerhi yazdırdığı, dolayısı ile dava açmaya hak ve sıfatının bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan davalı şirketin merkez adresi itibariyle (Beşiktaş) iş bu davaya bakmaya TTK’nın 445.maddesi gereğince mahkememiz yetkilidir.
İddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimine göre, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden 08/05/2017 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 2 ve 3 nolu kararların iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, davalı taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi Malimüşavir… ve Ekonomi ve Finans Uzmanı Dr. …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 14/11/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunun ve taraf vekillerinin itirazı üzerine aynı heyetten alınan 30/09/2019 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporlarında özetle; davacının, hissedarı olduğu davalı şirketin 08/05/2017 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısına iştirak ettiği, gündem maddelerinden iptali istenilen gündem maddelerine olumsuz oy kullandığı ve kararlara ilişkin muhalefet şerhi yazdırdığı ve süresi içinde işbu davayı açtığı hususunda ihtilaf bulunmadığı;
Finansal tablo ve faaliyet raporlarının onaylanmasına ilişkin gündemin 2.maddesiyle alınan kararın, davalı şirket kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacının şirket hesaplarının gerçeği yansıtmadığı yönündeki iddialarının kabulüne olanak bulunmadığı, yine bilgi alma ve inceleme hakkına ilişkin TTK 437.md gereğince, finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kar dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulması gerektiği, bu hususta somut olayda davalının finansal tablo ve raporları şirket merkezinde hazır bulundurmadığına ilişkin herhangi bir somut delile rastlanmadığı, bu nedenlerle bu kararın iptal şartlarının oluşmadığı,
Yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin gündemin 3.maddesiyle alınan kararın, yönetim kurulu başkanı …’ın diğer yönetim kurulu üyelerinin ibra kararında olumlu oy kullandığı, yönetim kurulu başkanının oylarının kararın alınmasında etkili olduğu, yönetim kurulu başkanı … tarafından kullanılan oyların TTK 436/2.madde hükmünde öngörülen yasak kapsamında olduğu; yönetim kurulu başkanının ibra edilmemesine yönelik karara yönetim kurulu başkanı tarafından annesi tarafından kullanılan oyların TTK 436/1 md kapsamında kaldığı gerekçesiyle yapılan itiraz üzerine olumlu karar aldırdığı, TTK 436/1.md hükmünde korunması istenen menfaat, akrabalık ilişkisiyle olumlu oy kullanılarak şirketin zarara uğratılmasının önlenmesi olduğu, somut olayda bu yönde korunması gereken herhangi bir menfaat bulunmadığı, diğer yönetim kurulu üyelerinin ibra edilme şartları gerçekleşmediği, davalı şirketin son üç yılda sürekli zarar ettiği, bu nedenle ibraya ilişkin alınan 3 nolu kararın iptalinin gerektiği bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporları gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, 08/05/2017 tarihli Genel Kurul Kararı, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; davalı şirketin 08/05/2017 tarihli Genel Kurul Toplantısında Finansal tablo ve faaliyet raporlarının onaylanmasına ilişkin gündemin 2.maddesiyle alınan davaya konu kararın kanuna ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenmiş ise de; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere, davalı şirket kayıtlarında usulsüzlük yapıldığına ilişkin herhangi bir somut delil ibraz edilmediği gibi iddia ve ispat edilmediği, davalı şirket kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, diğer yandan finansal tablo ve faaliyet raporlarının genel kuruldan onbeş gün önce şirket merkez veya şubelerinde hazır edilmediğine ilişkin somut delil ibraz edilmediği anlaşıldığından faaliyet raporu ile finansal tabloların onaylanmasına ilişkin gündemin 2.maddesiyle alınan kararın kanuna ve dürüstlük kuralına aykırılığından bahsedilemeyeceğinden bu maddeye ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 436.maddesi “Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz. Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklandığı üzere, şirket yönetim kurulu üyeleri ile yönetimde görevli imza yetkisine haiz kişilerin, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy hakkını kullanamayacağı düzenlenmiştir.
Yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin gündemin 3.maddesiyle alınan kararın; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere; davalı şirketin 08/05/2017 tarihli genel kurul toplantısında yönetim kurulu başkanı olan …’ın, diğer yönetim kurulu üyeleri olan … ve …’ın ibrasına ilişkin kararda oylamaya katıldığı ve verdiği olumlu oylarla nisap sağlandığı, bu haliyle adı geçenin oylamaya katılmak suretiyle TTK’nın 436/2.md kapsamındaki yasağa aykırı karar alındığı, sözkonusu oyların kararın alınmasında etkili olduğu; diğer yandan yönetim kurulu başkanı …’ın ibrasına ilişkin kararda, annesi …’ın kullandığı olumsuz oyun, yapılan itiraz üzerine dikkate alınmamak suretiyle olumlu yönde karar aldırıldığı, bu şekilde adı geçenin ibrasına ilişkin kararın TTK’nın 436/1.md hükmüne uygun olmadığı; kaldı ki davalı şirketin son 3 yıldır sürekli zarar etmesi nedeniyle yönetim kurulu üyelerinin başarılı olarak görev yaptıklarından bahsedilemeyeceği anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı şirketin 08/05/2017 tarihli Genel Kurul Toplantısında yönetim kurulu üyelerinin ibralarına ilişkin alınan 3 nolu gündem maddesinin yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından iptaline ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı şirketin 08/05/2017 tarihli genel kurul toplantısında 3 numaralı gündem maddesi ile yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin alınan kararın iptaline,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcından 31,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 13-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 44,40 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 1.500 TL bilirkişi ücreti ve 85 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 1.621 TL’nin kabul ve red oranına göre 810,50 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.