Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/673 E. 2020/456 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/673 Esas
KARAR NO:2020/456

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:02/05/2014
KARAR TARİHİ:24/09/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin dava dışı … Tic. A.Ş. ile İstanbul genelinde toplu taşıma yapmak üzere hasılat paylaşımına dayalı olarak iki ayrı hat kiralama işi sözleşmesi yaptığını, müvekkilinin kooperatif üyesi olan davalı şirketin yönetim kurulu başkanı diğer davalı şahsın hat ihaleleri ve sözleşmeye ilişkin sürece yönelik kooperatife taahhütte bulunarak 23 adet hat bedelini ödeyerek kendi üzerlerine alacaklarına ilişkin yüklenimde bulunmalarına karşın bu gereği yerine getirmedikleri gibi davacı kooperatifi yüklü miktarda zarara uğrattıklarını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle dava dışı petrol bayilerine ödenen toplam 500.000,00 TL ve kooperatife ait kredi kartından davalıların yapmış oldukları 50.000 TL şahsi harcama olmak üzere toplam 550.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren temerrüt faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkillerinin davacı kooperatifin üyesi olmadıklarını, yetki konusunun kooperatifler yasasına göre değil HMK hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini, bununla birlikte yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu ilk itiraz olarak sunmuş olup; esas yönden ise talep edilen alacağın ödeme tarihleri gözetildiğinde zamanaşımına uğradığını, fazla hak saklı tutularak kısmi davanın açılamayacağını, davacının ödediğini bildirdiği miktarların da ödenmeden talep edildiği ileri sürülerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 07/04/2015 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararla davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş verilen karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 15/06/2017 tarih, 2015/8269 Esas, 2017/1840 Karar sayılı kararıyla; “Kooperatif ile üyesi arasındaki davalar kooperatif merkezinin bulunduğu yerde görülür, bu yetki, kesin yetkidir. Üyeliğin tartışmalı olduğu hallerde de bu yetki kuralı geçerlidir.
Bu husus mahkemece göz ardı edilerek genel hükümlerle yetki belirlenmesi doğru görülmemiştir.” nedeniyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya devam olunmuştur.
Dava; davacı kooperatife ait olup, güven ilişkisiyle davacı kooperatif üyesi olan davalı şirketin kullanımına bırakılan ve yakıt bedelleri ile diğer giderleri önceden davalılara ödenen 9 adet aracın yakıt bedellerinin davalılarca veriliş amacına uygun kullanılmaması nedeniyle davacı tarafça 3.kişilere yapılan 500.000 TL’lik mükerrer akaryakıt ödemesi ile yine aynı güven ilişkisi çerçevesinde davalılara verilen ek kredi kartından yapılan 50.000 TL’lik şahsi harcamaların faizleriyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına göre, davacıya ait 9 adet aracın davalıya verildiği ve kullandıktan sonra davacıya iade edildiği hususunda taraflar arasında çekişme bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; sözkonusu araçların akaryakıt alımları için davacı tarafça davalı tarafa ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bu ödemelerin davalılarca sözkonusu araçların akaryakıt alımında kullanılıp kullanılmadığı, bu nedenle davacı tarafın mükerrer akaryakıt ödemesi yapıp yapmadığı ve verilen ek kredi kartından kişisel harcama yapılarak davacı kooperatifin zarara uğratılıp uğratılmadığı noktasındadır.
Taraflar arasındaki somut uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle iddia edilen davacı taraf alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya taşımacılık kooperatifi konusunda uzman … ve malimüşavir …’ye tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 12/07/2019 tarihli bilirkişi raporunun ve taraf vekillerinin beyan ve itirazı değerlendirilmek üzerine aynı bilirkişi kurulundan alınan 29/11/2019 tarihli ek raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu kök raporunda özetle; davacı kooperatifçe alınan yönetim kurulu kararı ve genel kurul kararları ile, davalı …’in 02/05/2011 – 26/05/2012 tarihleri arasında, diğer davalı …. ve Tic. A.Ş.’nin 26/05/2012 – 30/06/2012 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi oldukları, yine davalı …’in 30/05/2012 tarihinden itibaren 3 yıllığına diğer davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğu, dava konusu isteme ilişkin yakıt ödemesinin sorumluluğunun kooperatif mi kooperatif ortaklarına mı ait olduğu hususunda ibraz edilen herhangi bir genel kurul kararı ya da yönetim kurulu kararı olmadığı, dosya kapsamı ve kooperatif ticari defter ve kayıtlarında, davalıların kendi kullanımından dolayı kooperatifçe dava dışı şirketlere fazladan ödeme yapıldığı iddiasının doğruluğunun tespit edilemediği bildirilmiş;
En son alınan bilirkişi kurulu ek raporunda ise; 2012-2013 yılları … kredi kartı ekstrelerine göre, araç yakıt ve sigorta harcamaları dışında, davalı …’in kooperatif kredi kartından yapılan diğer harcama tutarı toplamının 4.132,62 TL olduğu, bu harcamalara ait fatura ya da parekende satış fişleri kayıtlarda yer almadığı, ayrıca belge olarak da ibraz edilmediği, hizmet ya da mal alımı yapılan firmalar unvanlardan hareketle, harcamaların kooperatif adına kayıtlı araçlar için yapılmadığı kanaatinin oluştuğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporu, gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; davalılara yapıldığı ileri sürülen ödemelerin hangi amaçla yapıldığı hususu davacı tarafça kanıtlanamadığı gibi bu ödemelerin 9 adet aracın yakıt giderleri olduğuna ilişkin davalı tarafın da herhangi bir kabulünün bulunmadığı; benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davacı kooperatif ticari defter ve kayıtlarına göre davalıların kendi kullanımlarından dolayı davacı kooperatifçe dava dışı şirketlere fazladan akaryakıt ödemesi yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı; bu husustaki sorumluluğa ilişkin alınmış herhangi bir genel kurul kararı ya da yönetim kurulu kararının da bulunmadığı, davacı tarafça dava dışı şirketlere yapılan yakıt ödemesine ilişkin istemin somut delillerle ispatlanamadığı anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı kooperatife bağlı ek karttan yapılan harcamalara yönelik yapılan inceleme sonrasında; benimsenen bilirkişi kurulu ek raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davacı kooperatife ait kredi kartı ekstrelerine göre, 2012-2013 yıllarında diğer harcamalar adı altında toplam 4.132,62 TL harcama yapıldığı, bu bedelin davacı kooperatif adına kayıtlı araçlar için yapıldığının davalı tarafça kanıtlanamadığı, dolayısı ile şahsi harcamalar olduğu anlaşıldığından, benimsenen bilirkişi kurulu ek raporunda tespit edilen 4.132,62 TL’nin davalılardan tahsiline, belirlenen-tespit edilen alacak miktarını aşan davacı taraf isteminin açıklanan nedenlerle reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-4.132.62 TL’nin dava tarihi olan 02/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Alınması gerekli 282,30-TL karar ve ilam harcının, başlangıçta yatan 9.332,65-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 9.110,35-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı taraftan mahsup edilen karar ve ilam harcı 282,30 TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 44.343,37 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvuru harcı, 3,80 TL vekalet harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 279,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 2.308,50 TL’nin kabul ve red oranına göre 17,35 TL’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından yatırılan 7,60 TL vekalet harcı, 50,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 57,60 TL’nin kabul ve red oranına göre 57,17 TL’sinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı , gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 24/09/2020

Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı