Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/666 E. 2018/461 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR.
ESAS NO : 2017/666 Esas
KARAR NO : 2018/461
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/04/2015
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; dilekçede açıklanan nedenlerle; fazlaya dair talep, dava hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik; …A.Ş.’nin, Şubat 2011 – Şubat 2012 tarihleri arasında, davacı şirketten haksız olarak tahsil ettiği bedellerin iadesi için, Kayıp – kaçak elektrik bedeli için 2000TL, perakende satış hizmet personel sayaç okuma bedeli için 500 TL, dağıtım Bedeli için 500 TL ve iletim bedeli için 500TL olmak üzere toplamda 3.500 TL’nin tahsil tarihlerinden itibaren İşleyecek ticari işlerde uygulanan avans (reeskont) faizi ile davalı …A.Ş.’ den alınarak davacı şirkete verilmesine, …’nin, Mayıs 2012-Nisan 2013 tarihleri arasında, davacı şirketten haksız olarak tahsil ettiği bedellerin iadesi için, kayıp – kaçak elektrik bedeli için 2000 TL, dağıtım bedeli için 500 TL, İletim Bedeli için 500 TL ve perakende satış hizmet personel sayaç okuma bedeli için 500TL olmak üzere toplamda şimdilik 3500 TL’nin, tahsil tarihlerinden İtibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans(reeskont) faizi ile davalı …Ş.’ den alınarak davacı şirkete verilmesine, …’nin, Nisan 2011 – Aralık 2014 davacı şirketten haksız olarak tahsil ettiği bedellerin iadesi için, kayıp – kaçak elektrik bedeli için 2000 TL, dağıtım bedeli için 500 TL, İletim Bedeli için 500 TL ve perakende satış hizmet personel sayaç okuma bedeli için 500TL olmak üzere toplamda şimdilik 3500 TL’nin, tahsil tarihlerinden İtibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans(reeskont) faizi ile davalı …’ den alınarak davacı şirkete verilmesine,… A.Ş.’nin, Ocak 2014 – Aralık 2014 davacı şirketten haksız olarak tahsil ettiği bedellerin iadesi için, kayıp – kaçak elektrik bedeli için 2000 TL, dağıtım bedeli için 500 TL, İletim Bedeli için 500 TL olmak üzere toplamda şimdilik 3000 TL’nin, tahsil tarihlerinden İtibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans(reeskont) faizi ile davalı …A.Ş.’ den alınarak davacı şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Müteşebbis Heyet Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; dilekçede açıklanan sebeplerle davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde; dilekçede açıklanan sebeplerle öncelikle Usul Hukukuna ilişkin itirazlarının kabulüne, davanın tüm istemleri ile birlikte reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş.vekili cevap dilekçesinde; dilekçede açıklanan nedenlerle ve mahkemece resen göz önünde bulundurulacak nedenlerle karşı dava ve başkaca dava hakları saklı kalmak kaydıyla itirazlarının kabulü ile davanın…A.Ş.ye ihbarına, davanın husumet yönünden reddine ve haksız olan bu davanın tamamen esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … A.Ş.vekili davaya cevap vermemiştir.
İhbar olunan …A.Ş.vekili cevap dilekçesinde; dilekçede açıklanan sebeplerle davanın öncelikle görev yönünden reddine, davalı ve ihbar edilen müvekkili şirketin dava konusu edilen bedellerin tahhakkuk, tahsil edilmesinde tasarrufları olmadığından ve haksız kazanç elde etmediklerinden husumet nedeniyle reddine, dava konusu bedelin tahhakkuk ve tahsilinde hukuka aykırılık bulunmaması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 17/11/2016 tarihinde … E. … K. Sayılı kararı ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun 17.maddesine 6719 sayılı kanunun 21.maddesiyle eklenen 10.fıkra hükmü ve 6719 sayılı kanunla 6446 sayılı kanuna eklenen geçici 20.madde hükmü dikkate alınarak davanın bu nedenle reddine karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk Dairesinin … E.-… K. Sayılı 15/05/2017 tarihli kararı ile ” …. Davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebeplerine göre yapılan incelemede;
6719 Sayılı Yasanın ,6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunun muhtelif maddelerinde değişiklik yapan ve bu kanuna eklemeler getiren 21. ve 26. maddelerinin Anayasa’ya aykırılığı iddiası ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında Anayasa Mahkemesine başvurulmuş olup, yasal süre içerisinde bu hususta henüz bir karar verilmediğinden ve aynı konudaki diğer başvurular da usul yönünden reddedildiğinden ,bu durumda Mahkemece, bu talepler doğrultusunda işlem yapılmamasında, usul ekonomisi dikkate alındığında yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin diğer istinaf sebeplerine gelince , yargılama sırasında geçmişe de etkili olan 17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanun “17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun “denetimi” ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Mahkemenin yasada öngörülen “denetim” görevini yerine getirmesi için de , davacı taraftan tahsil edildiği iddia edilen kayıp- kaçak bedellerinin, ait olduğu dönemler,bulunduğu bölge itibarıyla hedeflenen kayıp kaçak oranlarına göre EPDK kararlarına uygun olup olmadığının ve miktarlarının tesbiti için , teknik konulara ait bu hususlarda uzman bilirkişiden denetlenebilir rapor alınması gereklidir. Mahkemece bilirkişi raporu alınmamış,dava konusu edilen kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak,yukarıda açıklanan hususlar yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Davacı tarafın, dava konusu edilen kayıp kaçak bedellerinin haksız tahsil edildiği şeklindeki iddia ve talebi, niteliği itibarıyla bu bedellerin EPDK kararlarına, düzenleyici işlemlerine uygun olmadığı iddiasını da içermektedir.Davacı tarafça bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmış olup, bu delilden davacı tarafça usulünce vazgeçilmesi sözkonusu olmamıştır. Bu sebeple ilgili mahkemenin, “davada; tahakkuk ettirilen ve dava konusu edilen bedellerin kurum düzenleyici işlemlerine aykırı olduğu ileri sürülmemiş, bu alacak kalemlerinin tahsil edilmesinin hukuka aykırı olduğu iddia edilmiş olmakla, Kurum düzenleyici işlemlerine aykırılık bulunduğu yönünde bir iddia mevcut olmadığından, 6446 sayılı Kanunun 6719 sayılı Kanunla değişik 17. maddesi 10. fıkra hükmü ve geçici 20. maddesi doğrultusunda davanın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır” şeklindeki gerekçesinde isabet yoktur. Zira, henüz yürürlükte olmayan bir yasadan dolayı, davacıdan davanın başında, kurul kararına uygunluk denetimini ileri sürmesi beklenemez. Kaldı ki, bu türden bir incelemeden açıkça bir vazgeçme de yoktur. Bu sebeple davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerindedir.
O halde, davacı tarafın isteminin, dava konusu edilen kayıp kaçak vs. bedellerinin haksız tahsil edildiği şeklindeki iddia ve talebi, niteliği itibarıyla bu bedellerin EPDK kararlarına, düzenleyici işlemlerine uygun olmadığı iddiasını da içerdiğinden ,Mahkemenin yasada öngörülen denetim görevini yerine getirmesi için yukarıda açıklanan şekilde yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu sebeplerle , davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile , istinaf konusu mahkeme kararının HMK.nun 353/1-a-6 maddesine göre kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilgili mahkemeye iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ,
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 17/11/2016 tarihli, … Esas , … Karar sayılı istinaf konusu kararının HMK.nun 353/1-a-6 maddesine göre KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilgili mahkemeye İADESİNE … ” şeklinde karar verilmiş, davacı vekili 18/04/2018 tarihli celsede istinaf kararı dikkate alınarak dosyada hareket edilmesini, davalarının kabulüne karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla her halükarda lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkememizce davacı vekiline davaya konu faturaların tanzim edildiği tarihte yürürlükte bulunan EPDK ‘ nın düzenleyici işlemlerine ve mevzuata aykırı şekilde fazla tahakkuk yaptırıldığı yönünde iddiası var ise bu hususta açıklama yapmak üzere süre verilmiş, davacı vekilinin 19/04/2018 tarihli dilekçesinde davalarının, davalı … şirketinin müvekkiline gönderdiği elektrik faturalarında, elektrik tüketim bedelinin haricinde tahsil ettiği kayıp kaçak elektrik bedelleri ile dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, personel sayaç okuma bedeli ve iletim bedeli gibi bedellerin haksız olarak tahsil edildiğinden cihetle iadesi talebine ilişkin olduğu, dolayısıyla fazlaya ilişkin her türla dava ve hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının konusunun davaya konu faturalarda düzenlenen bedellerin EPDK kararlarına uygun olup olmadığının denetlenmesinin değil, taleplerine ilişkin kalemlerin davalı tarafça külliyen haksız olarak tahsil edildiğine ilişkin olduğunu beyanla davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp kaçak vs. bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen;Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri ve emsal Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin … E. …K. Sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle dava konusuz kalmış olmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf davanın açıldığı anda ki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Yani davaya konu bedelleri tahsil eden davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle ve emsal Yargıtay …Hukuk Dairesi’ nin …E. … K. Sayılı kararı da dikkate alınarak davacı yararına maktu vekalet ücreti taktir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatına varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kalmış olmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcının 230,55 TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 194,65-TL ‘ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 67,70-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 429,50-TL olmak üzere toplam 497,20 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluklarında açıkça okunup, usulen anlatıldı
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır