Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/66 E. 2021/361 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/66 Esas
KARAR NO:2021/361

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/01/2017
KARAR TARİHİ:25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket ile ekte satış sözleşmesinde görüleceği üzere bir kısım kumaşın üretilmesi ve davacı müvekkiline teslim edilmesi hususunda anlaştıklarını, müvekkili şirket, davalı şirketle aralarındaki ticari münasebete istinaden 14.10.2016 talihinde sipariş verdiğini ve bu sipariş için de ekte sunulan banka dekontunda görüleceği üzere 19.10.2016 tarihinde davalıya 5.000,00 EURO tutarında para gönderildiğini, müvekkili şirket sözleşmeye konu malların kontrolü açısından davalıdan üç-dört defa 2-3 metre numunelik kumaş gönderilmesini istediğini, müvekkiline gönderilen numunelik kumaşta hatalar tespit edildiğini ve gerek sözlü olarak gerek de yazılı olarak derhal davalıya bildirildiğini, daha sonra müvekkili firma bu ürünlerin bu şekilde kabul edilemeyeceğini, müşterisinin de bu haliyle onay vermediğini açıkça bildirmesine rağmen davalı şirket ayıplı malları müvekkili firmaya teslim etmeye çalıştığını, müvekkili firma kumaşların ayıplı olduğunu ve bu şekilde bu kumaşlara kabul edemeyeceğini açıkça davalı tarafa bildirmesine karşın söz konusu ayıbın giderilmemiş ve siparişler ayıplı olarak üretilmeye devam edildiğini, söz konusu ayıpların kabul edilebilir olmadığı davalıya bildirilmiş ancak yine de müşterinin bu haliyle de olsa deneme satışı yapmak için belirli bir miktar ürünün gönderilmesi davalıdan talep edilmişse de davalı bu defa ayıplı olarak ürettiği tüm ürünün ödemesinin yapılmasını ve ödemesi yapılmayan hiçbir ürünü göndermeyeceğini bildirdiklerini, sözleşme konusu mallardaki ayıplar giderilemediğinden müvekkili şirketin müşterileri söz konusu ürünleri kabul etmeyerek siparişlerini iptal ettiklerini ve müvekkilinin davalının malları ayıplı olarak üretmesi ve yine ayıplı olarak teslim etmesi sebebiyle müşterilerinin tüm siparişlerini kaybettiğini ve büyük bir kazanç kaybına ve zarara uğradığını, bununla birlikte davacı müvekkili ile davalı şirket arasındaki anlaşma sona erdiğini ve davacı müvekkili sözleşmeye istinaden ödediği bedelin iadesini davalıdan talep ettiğini, ancak davalı hem sözleşmeye konu ürünlerin üretiminde hatalı davranmış ve davacı müvekkilinin müşteri ve kazanç kaybına ve zarara uğramasına sebep olmuş hem de sözleşmeye istinaden ödenen bedeli de iade etmediklerini, iş bu bedelin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Es. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve yukarıda yazılı olan dosyadan gönderilen ödeme emri borçlu şirkete tebliğ edildiğini ancak davalı haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiklerini, açıklanan nedenlerle fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz borca itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP – KARŞI DAVA DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap- karşı dava dilekçesinde; davacı ile müvekkili şirket aralarında … siyah ve 2156 MT beyaz kumaşın üretilmesi ve davacıya teslimi konusunda anlaştıklarını, bu hususta ekte mail çıktılarında da görüldüğü üzere ilk sipariş 07/10/2016’de müvekkiline geldiğini, müvekkilinin üretim için davacıdan örnek numuneleri istediğini, numuneler 14/10/2016 tarihinde müvekkile ulaştığını, aynı gün taraflar arasında ekte sunulan satış sözleşmesininde imzalandığını, ancak davacı müvekkilinin tüm çabasına rağmen davacı malı teslim almaktan imtina ettiğini ve müvekkilinin bakiye ödemesini de yapmadığını, bu sebeple müvekkili tarafından…. Noterliği’ nin 03.01.2017 tarih ve … yev. Sayılı ihtarnamesi ile davacıya 16.12.2016 tarih ve … yev. Sayılı fatura ve 16.12.2016 tarih ve … yev. Sayılı sevk irsaliyesinin gönderildiğini, ihtarname içeriğinde de ürünlerin teslim alınması ihtar olunduğunu, ancak davacı …. Noterliği’nin 16.01.2017 tarih ve … yev. Sayılı ihtarnamesi ile ilgili fatura ve irsaliyeyi iade ettiğini, bunun üzerine de yapmış olduğu ön ödemeye ilişkin olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, takibe haklı olarak taraflarınca itiraz edildiğini, dava konusu ürünlerde herhangi bir ayıp kesinlikle bulunmadığını, malın hatalı olmadığı hususu hem davacı tarafın numuneleri onaylaması ile sabit olup hem de gerekli görülmesi halinde mahkemece alınacak bir bilirkişi raporu ile de görüleceğini, üstelik davacının ürünleri görmediği yönünde bir iddiada bulunması da mümkün olmadığını, çünkü gönderilen üretim numuneleri kendileri tarafından onaylandığını, hiçbir kabul anlamına gelmemekle beraber bir an için ürünlerde ayıp olduğu kabul edilse dahi davacı ayıp için gerekli olan ihbar sürelerini geçirdiğini, davacının açıkça kötü niyetli olduğunu, karşı dava yönünden müvekkili ile yapılan sözleşme gereği cari olarak davacı karşı davalıdan 11.975,39 Euro alacaklı olduklarını, davacı aralarındaki sözleşme gereği ön ödemeyi yaptığını ancak daha sonrasında kumaşları teslim almamış ve bakiye alacağı da ödemediğini, açıklanan tüm bu nedenlerle asıl dava yönünden haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine, karşı dava yönünden karşı davalarının kabulü ile 11.975,39 EURO bakiye alacaklarının yabancı paraya uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davacı – karşı davalıdan tahsiline, davacı -karşı davalının kötü niyetli olduğu aşikar olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, hem asıl hem de karşı dava yönünden yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı- karşı davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP DİLEKÇESİ:
Davacı karşı davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı karşı davacının cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu hiçbir hususu kabul etmediklerini, öncelikle davalı tarafın savunmaları kötü niyetli ve son derece çelişkili olduğunu, davalı tarafın siparişe uygun şekilde sözleşmesel edimini yerine getirdiği iddiasını kabul etmediklerini, iddia edildiği gibi müvekkili ürünleri teslim almaktan imtina etmediğini, her ne kadar davalı taraf zararının doğduğundan bahisle karşı dava açmış olsa da aslı zarara uğrayan müvekkili şirket olduğunu, davalının hiçbir talebini kabul etmediklerini, davalı şirketin ayıplı ve hatalı malları sebebiyle davacı müvekkili müşteri ve kazanç kaybına ve zarara uğradığını, davalı şirket malları ayıplı olarak üretmesi ve teslim etmesi sebebiyle müvekkili müşterilerinin tüm siparişlerini kaybettiğini ve büyük kazanç kaybına uğradığını, açıklanan nedenlerle fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla asıl dava yönünden Sayın mahkeme huzurunda görülen davanın kabulüne, karşı dava yönünden davalı tarafça haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine, davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz borca itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, taraf tanıkları talimat yoluyla ve mahkememizce dinlenmiş, SGK ya yazılan müzekkere cevapları incelenip denetlenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle varsa ferileri ile birlikte borç miktarı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizin 17/12/2018 tarihli ara kararı gereğince davalı karşı davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ve kumaş incelemesinin yapılması için … Asliye Hukuk ( Ticaret ) Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş, … Asliye 4. Asliye Hukuk Mahkemesi kanalı ile alınan talimat bilirkişi raporunun ve ek raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Talimat bilirkişi raporunun ve ek raporunun tetkikinde, davalı …Sanayi ve Ticaret A.Ş. ne ait 2016 dönemine ait ticari kayıtları, muavin ve cari hesap ekstresinin detaylı olarak incelendiği, davalı şirkete ait 2016 dönemi ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, davalı …San. ve Tic. A.Ş. firması, uyuşmazlık konusu kumaşlar için davalı tarafa düzenlediği 16.12.2016 tarihinde ise … numaralı fatura muhteviyatı mallar teslim edilmemesine rağmen kayıtlarına girdiği, davacı tarafıh kayıtlarına göre 45.589,85 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, incelenen kumaşlar, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olduğuna dair bir yazılı onayın olmadığı, davacı … San. Dış Tic. Ltd. Şti. firmasının sipariş verme anında Showroom numunesindeki desenlerde bulunan çekme hatalarının fark edilmemesi mümkün de görülmediği, tespiti yapılan kumaşların üretiminde belirtilen çekme hataları nedeni ile aralarında dava konusu uyuşmazlığın doğduğu, ancak sözleşmenin kurulması anında alıcı, numunede gözle görülen hata ve ayıpları biliyorsa, bunları kabul etmiş sayılacağı ve bundan dolayı satıcı bu ayıplardan sorumlu tutulamayacağı, huzurdaki dava dosyası içerisinde tarafların tespit edilen çekme hatasına ait kabulü ve teyit ettiğine dair yazılı beyanlarının bulunmadığı kanaatiyle raporlar alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, taraflarca verilen dilekçelerle satış sözleşmesi olarak nitelendirilmiş olsa da , yapılan iş gereği sipariş üzerinde kumaş üretimine dayanan eser sözleşmesi nedeni ile alacak davasıdır.
Somut olayda taraflar arasında siyah ve beyaz renkli kumaşların davalı tarafından üretilerek davacı yana teslim edilmesi konusunda 17.052,77 Euro bedelli sözleşme bulunduğu, asıl davada davacı tarafından peşinat olarak verilen bedelin iadesi karşı dava ise üretilen kumaşlar nedeni ile bakiye alacak istemine ilişkindir.
Asıl dava yönünden; davacı tarafından , davalının ürettiği kumaşların ayıplı olması nedeni ile, 19.10.2016 tarihinde ödediği 5.000 Euro peşinatın iadesi için davalı yana karşı …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiği davalı tarafından süresinde yapılan itirazla takibin durduğu, davacı tarafından itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda anıldığı üzere, davacının siparişi üzerine üretim yapılması nedeni ile satım değil, eser sözleşmesi olup, taraflar arasında ki uyuşmazlığın 6098 sayılı TBK’nun 470 vd. Maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dair hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
6098 sayılı TBK’nın 470. Ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eseri meydana getirmeyi iş sahibinin de bunun karşılığı bir bedel ödemeyi üstlendiği karşılıklı edimleri içeren sözleşme niteliğindedir.
Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek yüklenicinin, yapılan eserin karşılığının ödemek iş sahibinin ana borcudur. Kural olarak aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır.
Eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıptan sorumluluğu TBK’nın 474. ile 478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Yüklenicinin ayıptan sorumlu olabilmesi için eserin iş sahibine teslim edilmesi, eserin ayıplı olması, eserin iş sahibi tarafından kabul edilmemiş veya kabul edilmek zorunda olunmaması, eserin iş sahibi tarafından muayene ve ihbar külfetinin yerine getirilmiş olması, eserdeki ayıbın iş sahibinin tutumundan kaynaklanmamış olması ve son olarak ayıplı teslimden doğan hakların süresi içinde kullanılması gerekmektedir.
Somut olayda; davalının sipariş üzerine üretime başlayıp, üretimi yapılan ürünlerden numune olarak davacı tarafa gönderdiği, davacının numuneleri inceleyip giderilmesi gereken ayıpları bildirip, daha sonra siparişi onayladığı, bunun üzerinde davalı tarafın üretime devam ederek siparişleri ürettiği ancak davacının siparişi almaktan ve bakiye bedeli ödemekten imtina ettiği tüm dosya kapsamı ve taraflar arasında ki mail yazışmalarından sabittir.
Her ne kadar davacı taraf siparişe onay veren …’nin çalışanı olmadığını beyan etmiş ve SGK’dan davacı yanı doğrular cevap gelmiş ise de; mail yazışmalarının … tarafından yapıldığı, siparişin … tarafından verildiği diğer çalışanlar tarafından gönderilen maillerler de belirtildiğinden ve davacı tarafından dava dilekçesi ekinde … dikkatine ibareli mailin sunulduğu dikkate alınarak, …’nin davacı yan çalışanı olduğu anlaşılmış olup, mahkememizce davacı tarafından üretime onay verildiği kabul edilmiştir. Yukarıda anıldığı üzere yüklenenin ayıptan sorumlu olabilmesi için eserin iş sahibine teslim edilmesi şart olup, davacının teslim almadığı ürünler için davalının ayıptan sorumluluğuna gidebilmesi mümkün değildir. Bu durumda davacı ayıp nedeni ile ödemiş olduğu peşinatın iadesini talep edemez .
Tüm dosya kapsamı ve yukarıda yapılan açıklamalar gereği asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
İcra İflas Kanunun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Bu sebeple davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Karşı dava yönünden; Asıl dava yönünden yapılan açıklamalar karşı dava yönünden değerlendirildiğinde, davacı-karşı davalının ayıp iddiasına dayanamayacağı, onayı ile hazırlanan kumaşları almak ve bakiye bedeli ödemekle yükümlü olduğu , bedelin 5.000 Euro’luk kısmından bakiye kalan bedelin ödenmediği taraflar arasında ihtilafsız olup, davacı-karşı davalının , davalı-karşı davacı tarafından talep edilen 11.975,39 Euro bedeli ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmış karşı davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-) Davanın REDDİNE,
2-)Davalı-karşı davacının kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE ,
3-)Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 204,23-TL’ den düşüm ile geriye kalan 144,93-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın KABULÜ İLE 11.975,39 Euro karşı dava tarihi olan 09.03.2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı 4-a maddesi gereği uygulanacak faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı yana ödenmesine,
2-Alınması gerekli 3.198,53-TL karar ve ilam harcından 799,63-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 2.398,90-TL eksik harcın davacı-karşı davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 835,63-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 334,00-TL olmak üzere toplam 1.169,63-TL yargılama giderinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı yana ödenmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 6.887,09 -TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı yana ödenmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır