Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/659 E. 2019/129 K. 18.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/659 Esas
KARAR NO : 2019/129
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 08/06/2016
KARAR TARİHİ: 18/02/2019
Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile görülen alacak davasının yapılan duruşması sonunda, davalı …açılan davanın 6100 sayılı HMK 167.maddesi uyarınca ayrılmasına karar verilmekle yeni esası olan Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas … karar 22/05/2017 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verilmiş ve mahkememize tevzi edilen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan, tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkilinin …A.Ş ve davalı … A.Ş ile bağlantı anlaşması imzalayarak uzun yıllardan beri elektrik enerjisi kullandığını, müvekkili şirketin Konya adresinde bulunan abonelik başlangıcı 2011 olan … ve … abone numaraları üzerinden davalılar … A.Ş ve …den elektrik enerjisi satın aldığını, davalı şirketlerin müvekkilinin aboneliğinden bu yana uzun yıllardır kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli, enerji fonu, elektrik tüketim vergisi, TRT payı ve KDV gibi adlar altında haksız ve hukuka aykırı fazladan tahsilatlar yapıldığını, elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıpla başka kişiler tarafından hırsızlama suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsil yoluna gidilmesinin hukuk devleti ve adalet anlayışı ile bağdaşmadığını ve açıkladığı nedenlerle müvekkilinden tahsil edilen kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli, enerji fonu, elektrik tüketim vergisi, TRT payı ve KDV’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu bedellerin tüketicilerden tahsil edileceğine ilişkin yasa tasarısının TBMM onayından geçerek yasalaştığını, 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe girdiğini, müvekkili ile davacı arasında münakit yetki sözleşmesi uyarınca uyuşmazlıkların çözümünde yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğunu ve davalılar arasında dava arkadaşlığı bulunmadığından mahkemenin yetkisiz bulunduğunu, elektrik faturalarında yer alacak tüm gelir kalemler ile ilgili düzenleme yapma yetkisinin EPDK’ya ait olduğunu, EPDK’nın kararlarının düzenleyici işlemler niteliğinde olması nedeniyle hem elektrik hem de aboneleri bağladığını, kayıp kaçak bedelinin de EPDK tarafından onaylanan tarifeler içerisinde yer aldığını, kayıp kaçak bedeli dışında dava konusu edilen diğer bedellerin de yasal mevzuat uyarınca zorunlu olarak tahsil edildiğini ve açıkladığı nedenlerle dosyanın yetkisizlik nedeniyle İstanbul Mahkemelerine gönderilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri ve emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle dava konusuz kalmış olmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf davanın açıldığı anda ki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Yani davaya konu bedelleri tahsil eden davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle ve emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı da dikkate alınarak davacı yararına maktu vekalet ücreti taktir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatına varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
-Alınması gerekli 44,40 -TL karar ve ilam harcının 51,24-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 6,84 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya aidesine,
-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç ve 50,00 TL tebligat/posta giderinin mahsubu ile 125,8 TL yagılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı da dikkate alınarak 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.