Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/656 E. 2018/417 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/656 Esas
KARAR NO : 2018/417
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/08/2016
KARAR TARİHİ : 26/04/2018
Ankara… Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas … karar 20/04/2017 tarihli kararlı ile yetkisizlik kararı verilerek mahkememize gelmiş olmakla, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; Dava dışı A…’a ait,… sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı minübüsün devrilmesi nedeniyle müvekkilin oğlu olan desteğinin vefat ettiğini belirterek şimdilik 5.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 13/02/2018 tarihli dilekçesi ve 13/02/2018 tarihli harç makbuzu ile dava değerini arttırmıştır.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, kusur durumunun ve destek yoksunluğun bilirkişi raporu ile belirlenmesi gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; kaza tespit tutanağı, muayene tutanağı, defin ruhsatı, veraset ilamı, ceza mahkemesi dosyası, bilirkişi raoru, kaza krokisi, tescil belgesi, adli tıp raporuna dayanmıştır. Davalı taraf delil olarak; trafik sigorta poliçesi, kusur raporu, ceza dosyası, aktüer bilikişi raporu, trafik kazası tespit tutanağı ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar 20/04/2017 tarihli kararı ile, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasını, Zorunlu Karayolu Taşıma Sigortasını ve Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigortasını yapan sigortacıya karşı açılacak davalarda yetkili mahkemeler; HMK’ nun 15. maddeleri ile KTK ‘nun 110.md ve özel kanun olan 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu’ nun yetki kuralı da dikkate alındığında 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanununun yetkili mahkeme ve icra daireleri başlıklı 25. maddesinde, “Sigorta sözleşmesinden doğan anlaşmazlıklar, tazminat ve rücu talepleri nedeni ile açılacak davalarda ve icra takiplerinde yetkili mahkeme ve icra dairelerinin sigorta şirketinin veya şubesinin, sigorta sözleşmesini yapan acentenin, sigortalının, hak sahibinin, rücu edilenin ikametgahındaki veya zarara yol açan olayın meydana geldiği yerdeki mahkeme ve icra daireleri” nin yetkili olduğu belirtiliğinden, Yetkili mahkemeler; a)Sigorta şirketinin merkezinin veya şubesinin bulunduğu yer, b)Sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer, c)Sigortalının bulunduğu yer, d) Hak sahibinin oturduğu yer, e)Rücu edilenin oturduğu yer, f) Zarara yol açan olayın meydana geldiği yer mahkemeleri ve icra daireleri de yetkilidir.
Somut olayda davacının ikametgahı …, kazanın meydana geldiği yer …, vefat edenin vefat etmeden önceki ikametgahının … sigorta sözleşmesini yapan acentenin Trabzon olduğu anlaşılmıştır. Davalı sigorta şirketinin merkezinin ya da şubesinin bulunduğu yer de de iş bu dava açılabilecek olup, Ankara’da davalı sigorta şirketinin şubesi bulunmadığından, davalının ikamet adresinin İstanbul olduğu, davalı yanca süresi içerisinde yetki itirazında bulunulduğundan davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine dair karar verilmiş olmakla, mahkememize tevzi edilen dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Davalı taraf zaman aşımı definde bulunmakla, dava dosyası içerisinde bulunan ceza dosyası incelendiğinde; en son verilen hükmün yeni ceza kanununa göre lehe/aleyhe değerlendirilmesi sonrasında hükme bağlandığı, buna göre de 5237 sayılı yasanın 85/1 maddesindeki suçu oluşturduğu belirtilen davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün eyleminden dolayı uygulanması gereken 5237 sayılı yasanın zamanaşımı süreleri olup, bu sürelerin dolmadığı anlaşıldığından davalı tarafın zamanaşımı defi yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir .
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya sigorta bilirkişisi… ve aktüer bilirkişisi …’a tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları raporlarında; T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 17/01/2006 tarihli, 260/020106-748/44 Sayılı ve Tokat Ağır Ceza Mahkemesine sunulan “Adli Tıp Raporu” na göre; “…,765 sayılı yaya gereğince Sanık … 8/8 (sekizde sekiz) kusurlu, 25237 sayılı yasa gereğince, Sanık …kusurlu olduğut…” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı, Davacı sürücü Ceza Dosyasında mübrez bilirkişi raporuna göre %100 oranında kusurludur. Davalı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı… Sigorta 2918 Sayılı K.T.K. ve poliçe genel şartlan maddesi gereğince davacının zararından sorumlu olacağını, poliçe teminatının likit teminat olmadığı, davalı Zorunlu mali mesuliyet sigortacısı … Sigorta AŞ nin, kusur ve zarar kapsamında hesaplanacak destekten yoksunluk tazminatından 40.000,00.- TL. azami poliçe teminatı ile sorumlu bulunacağını, rapor tanzim tarihi 29.1.2018 tarihi itibariyle, müteveffa …’un hak sahibi; Babası …’a (talep edebileceği maddi tazminat tutarı toplamı) ilişkin olarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı olarak 97.604,53 TL hesaplandığı, ancak Kaza tarihi itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesinin azami teminat limiti 40.000,00,- TL olduğundan ödenebilir tazminat tutarı da 40.000,00.- TL olduğunu, davacı vekili tarafından 5,000,00 TL maddi tazminat talep edildiğine dair rapor sunmuşlardır.
Dava: Destekten yoksun tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf: Meydana gelen kazada davacının oğlundan dolayı destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği, edebilecekse tazminat miktarı, bunun hesaplama yöntemi, kusurun dikkate alınıp alınamayacağı, davalının sorumluluk miktarı, müterafik kusur olup olmadığı, varsa bunun tazminattan indirilip indirilemeyeceği, hatır taşıması indirimi yapılması gerekip gerekmediği, garameten paylaşım ilkesinin uygulanıp gerekip gerekmediği, faiz türü ve tarihine ve davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığına noktalarında toplandığı görülmüştür.
Davacıların iddiası, davalı tarafın savunması, dosyadaki bilgi ve belgeler, detaylı, gerekçeli, dayanaklı, dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibaredilen bilirkişi raporu uyarınca, davacının 6098 sayılı yasanın 53/3 maddesinden kaynaklı olarak talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatı davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Kazanın meydana geldiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan yasal mevzuatı dikkate alındığından tek taraflı meydana gelen kazada davacının murisi ve aynı zamanda desteği olması nedeniyle çocuğunu kaybettiğinden 6098 sayılı yasanın 53/3 maddesinde öngörülen desteğini kaybettiğini ve bu haliyle meydana gelen kazanın doğrudan davacının üzerinde meydana gelen yasada açıkça tarifi yapılan yasal dayanağı bulunan destek tazminatı davası olduğuna, 2918 sayılı K.T.K Poliçe Genel Şartları 1. Maddesinde ” Sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın İşletilmesi sırasında, bir kimsenin Ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı K.T.K.’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, Zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” denildiğinden Poliçede kişi başına maluliyet ve ölüm teminatı 40,000,00 TL. ‘ye kadar sigorta güvencesindedir. T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 17/01/2006 tarihli, 260/020106-748/44 Sayılı ve Tokat Ağır Ceza Mahkemesine sunulan “Adli Tıp Raporu” na göre; “„„765 sayılı yaya gereğince Sanık … 8/8 (sekizde sekiz) kusurlu, 25237 sayılı yasa gereğince, Sanık … kusurlu olduğu, …” şeklinde görüş ve kanaatine varılmıştır. Davacının 6098 sayılı TBK 53/3 maddesi uyarınca destekten yoksun kalma tazminatı uygundur. 15/04/1999 D.lu müteveffa trafik kazası sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi erişkin olduğu ve gelir getirici işte çalışacağı farz edilerek, erişkinlik/askerlik tarihinden itibaren bakiye yaşam süresi 13 yıl bilinen 41 yıl pasif olmak üzere toplam 58 yıldır. Müteveffa …’un kaza tarihi 29/03/2005 tarihinde bilinen dönem sonu/destek bitim tarihi 15/04/2017 tarihine kadar geçen süreye ilişkin olarak bilinen dönem net zarar tutarı 106.057,97 TL olarak hesaplanmıştır. Müteveffanın babası davacı …’a ilişkin olarak, bilinen dönem zarar hebası 21.693,64 TL olduğu, aktif dönem zarar hesabı 467.012,16 TL olarak hesaplanmış olup, davacının destekten yoksun kalma tazminat tutarı 97.604,53 hesaplandığı, ancak kaza tarihi itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesinin azami teminat limitinin 40.000,00 TL olduğundan, davacının davasının kabulü ile 5.000,00 TL için 25/07/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile 35.000,00 TL için ıslah tarihi olan 13/02/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulüne, 5.000,00 TL için 25/07/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile 35.000,00 TL için ıslah tarihi olan 13/02/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen 40.000,00 TL üzerinden alınması gerekli 2.732,40 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 29,20 TL nin ve bilahare ikmal edilen 119,00 TL ıslah harcının mahsubu ile 2.584,20 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç, bilahare ikmal edilen 119,00 TL ıslah harcı, 0,75 TL dosya masrafı, 4,30 TL vekalet harcı, 1.295,00 TL tebligat/posta/müzekkere/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.477,45 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip
¸e-imzalı
Hakim
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.