Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/639 E. 2021/117 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/639 Esas
KARAR NO:2021/117

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/07/2017
KARAR TARİHİ:17/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mal alım satımından kaynaklanan ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalı şirket adına faturalar düzenlendiğini, davalı şirketin 58.000,00-EURO tutarındaki borcunu müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine 58.000,00-EURO’nun tahsiline yönelik olarak davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının yasal süresi içerisinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalı/borçlu şirketin borca itirazında hiçbir belge göstermeden müvekkil şirkete sadece 45.580,00-EURO borcu bulunduğunu beyan ederek takibin 9.420,00-EURO’luk kısmına itiraz ettiğini, davalının bu iddiaların tamamen farazi olduğunu, ticari defter ve kayıtların araştırılmasında haklılıklarının ortaya çıkacağını belirterek ve dilekçesinde ileri sürdüğü diğer nedenlerle davalı şirketin …. İcra Müdürülüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı kısmi itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirket aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı şirketten 17/10/2016 tarihinde …’ın … şehrine müşterisi dava dışı … şirketine ait malların taşınması amacıyla 11 adet TIR kiraladığını, araç şoförlerininin taşıma bedeli ödenmeden taşınan yükü boşaltmayacağını beyan etmeleri üzerine davacı şirketle derhal iletişime geçildiğini, bu aşamada kiralanan aracın davacı şirkete ait olmadığının ve davacı şirketin araçları (TIR’ları) … …. Şti.’nden kiraladığının ortaya çıktığını, davacı şirketle yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması üzerine müşterisinin malını gününde teslim etmek zorunda olan müvekkili şirketin taşımayı yapan araç sahibi firmadan cari hesap ekstresi ve kiralama sözleşmesini talep ettiğini, böylece davacı şirketin taşımayı fiilen yapan dava dışı … şirketine 9.420,00-EURO borcu bulunduğunu öğrendiklerini, araçların gümrükten geçebilmesi için davacı şirketin …’a borcu olan 9.420,00-EURO’nun 03/02/2017 tarihli makbuzla anılan firmaya ödenmek zorunda kalındığını, dava dışı … …. Şti.’nin de davaya dahil edilmesini, sonuç olarak müvekkilinin borcu ödemesi sebebiyle haksız açılan davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında taşıma sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki nedeniyle davacı tarafından davalı adına keşide edilen faturalara dayalı cari hesap bakiyesinin tahsiline yönelik olarak davacı şirketçe davalı şirket aleyhine girişilen ilamsız icra takibine vaki kısmi itirazın İİK.’nun 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürülüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, cari hesap ekstresi, faturalar, cari hesap kayıtları, ticari defterler ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; davacı ile taşımayı fiilen gerçekleştiren araçların (TIR’ların) maliki dava dışı … Lojistik ve Dış Tiç. Ltd. Şti. arasındaki TIR kiralamanmasına ilişkin belgeler, cari hesap dökümü, 9.420,00-EURO’nun …’a ödendiğine dair 03/02/2017 tarihli makbuz, faturalar, cari hesap kayıtları, ticari defterler, icra dosyası ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Mahkememizce davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek incelenmiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine 06/06/2017 tarihinde 58.000,00-EURO cari hesap alacağı, 294,37-EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.294,37-EURO üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, örnek 7 nolu ödeme emrinin davalı şirkete 09/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında 7 günlük yasal süresi içerisinde 15/06/2017 tarihinde davalı-borçlu şirket vekili tarafından “icra takibine dayanak yapıldığı iddia edilen 58.000-Euro miktarlı cari hesap bakiyesinden 9.420-Euro ödeme yapılmış olduğundan müvekkil şirketin toplam 48.580-Euro borcu vardır, dolayısıyla 48.580-Euro’nun üzerindeki meblağdaki borca ve faiz oranına ve fer’ilerine itiraz ediyorum.” denilmek suretiyle borca kısmi olarak itiraz edildiği, akabinde itiraz edilmeyen (kabul edilen) kısım için icra dairesine kapak hesabı yaptırılarak 23/06/2017 tarihinde davacı alacaklı şirket vekili Av. …’nin … nezdindeki banka hesabına 215.175,46-TL. EFT yapılmak ve açıklama kısmına da …. İcra Müdürülüğü … dosya numarası yazılmak suretiyle ödeme yapıldığı, kısmi itiraz üzerine duran takibin devamı için davacı alacaklı tarafça 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde (11/07/2017 tarihinde) eldeki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 30/05/2018 tarihli duruşmada iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde ve dava dışı … Lojistik ve Dış. Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde Lojistik ve Taşıma Uzmanı bilirkişi ve Yeminli Mali Müşavir bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek inceleme olarak 18/07/2018 tarihi belirlenmiş, sonrasında belirlenen inceleme günü ve saatinde dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir.
Lojistik ve Taşıma Uzmanı Öğretim Üyesi bilirkişi Dr. … ile Yeminli Mali Müşavir bilirkişi Dr. …’den oluşan bilirkişi kurulu tarafından 19/02/2019 tarihinde ön bürodan dosyaya sunulan 18/02/2019 tarihli raporda özetle; “…davalı şirketin davacı şirketten 17/10/2016 tarihinde …’ın … şehrine, müşterisi I … şirketine ait malların taşınması amacıyla 11 adet TIR kiraladığı, bu TIR’1arın dava dışı … …. Şti.’ne ait olduğu ve davacı tarafından bu şirketten (…’tan) kiralandığı, başka bir anlatımla davacı şirketin 11 adet TIR’ı şoförleri ile birlikte dava dışı … Ltd. Şti.’ nden kiralayıp davalı şirkete kiraya verdiği, davalı şirketin ise kendi müşterisine ait ticari emtiayı …’a taşıttığı, taraflar arasındaki sözleşme ve içeriğinin çekişmesiz olduğu, keza navlun ücreti ve tutarının da tarafların kabulünde bulunduğu, davalı şirketin malları taşıtıp alıcıya teslim ettiği, ancak araçların … gümrüğüne geldiklerinde TIR sürücülerinin navlun ücretleri kendilerine ödenmeden malları boşaltmayacaklarını bildirerek direnmeleri üzerine davalı şirketin davacı şirketle temasa geçerek durumu davacıya bildirdiğini iddia etmesine karşın davacı tarafın davalının bu iddialarını kabul etmediği, davalı tarafın TIR’ların gerçek sahibi olan dava dışı … Ltd. Şti.’nin (TIR sürücüleri de aynı şirketin elemanlarıdır) davacıdan olan TIR kira bedeli alacağına mahsuben 03/02/2017 tarihli makbuz başlıklı belge düzenleyerek dava dışı … Ltd. Şti.’ne 9.420-Euro ödediğini bildirdiği, ancak incelenen dava dışı … Ltd. Şti.’nin davacı ile olan muavin defter kayıtlarına (cari hesap) göre davacıdan hala 9.420 Euro alacaklı göründüğü, keza davacı şirket kayıtlarına göre de davacının dava dışı … Ltd. Şirketi’ne 9.420-Euro borçlu olduğunun göründüğü, başka bir anlatımla davalı şirket tarafından dava dışı …’a ödendiği bildirilen 9.420-Euro’nun dava dışı …’un kayıtlarına intikal ettirilmediğinin anlaşıldığı, sonuç olarak; davanın tarafları arasında 19/10/2016 tarihinde 2 (iki) adet tedarikçi taşıma sözleşmesi imzalandığı, davacı şirket ile dava dışı … …. Şti. arasında ise 18/10/2016 tarihinde 6 adet sözleşme imzalandığı, yüklerin …’nın … kentinden yüklenerek …’a anılan TIR’larla taşınarak dava dışı alıcısına teslim edildiği, davalı şirketin dava dışı … firmasına onun davacı şirketten olan alacağına mahsuben 9.420-Euro ödeme yaptığı, bu ödemenin somut olayda davacının alacak iddiasına konu taşımaları ile aynı olduğu, davacı şirket kayıtlarına göre davacının halen dava dışı …’a 9.420-Euro borçlu olduğunun göründüğü, esasen bu borcun davalı tarafından dava dışı şirkete hapis hakkı baskısı altında ödendiği, davalı kayıtlarına göre davalı şirketin davacıdan ne alacaklı ne de borçlu olduğu, yani alacak-borcun sıfır olduğu, zira davalının borcu 3. kişi fiili taşıyana ödediği, dava dışı …’un kayıtlarına göre ise davacı şirketten halen 9.420-Euro tutarında alacaklı göründüğü, başka bir anlatımla makbuz başlıklı 03/02/2017 tarihli belgede davalıdan tahsil ettiğini bildirdiği 9.420-Euro’yu davacının borcundan düşmediği, dava dışı … firmasının esasen davalı şirketin kendisine ödemek zorunda kaldığı bu miktarı davacı şirketin alacağından düşmesi gerektiği, dava dışı … şirketi sahtelik veya sair bir iddia ileri sürmediğine göre tahsil ettiği miktar bakımından davacıdan alacağının kalmadığı, taşıma uygulamasında yükü fiilen taşıyan kişinin hapsi hakkı baskısı altında asıl gönderilen veya gönderenden navlunu tahsil etmesinin yaygın bir uygulama olduğu, somut olayda davalının takibe yaptığı kısmi itirazının somut olaya uygun düştüğü, bu nedenle davaya konu icra takip dosyasında davalı tarafça 9.420-Euro davacı alacağına vaki itirazların yerinde olduğu, ancak aksi kanaat ile itirazların yerinde olmadığı görüşü benimsenecek olursa; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takibe vaki kısmi itirazının iptali ile takibin 9.420-Euro alacak aslına 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmak suretiyle devamı gerekeceği, icra inkâr tazminatı konusundaki takdir hakkının ise mahkemeye ait olduğu…” belirtilerek görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı şirket vekili tarafından rapora karşı yazılı beyanda bulunularak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Davacı şirket vekili tarafından ise bilirkişi kurulu raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş, raporun mevcut haliyle hüküm kurmaya elverişli olmadığı belirtilerek itirazlar doğrultusunda ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Bunun üzerine mahkememizce 25/09/2019 tarihli duruşmada dosyanın ek rapor düzenlenmek üzere kök raporu tanzim eden bilirkişi kuruluna tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından 14/01/2020 tarihinde ön bürodan dosyaya sunulan 15/01/2020 tarihli ek raporda ise özetle; “…kök raporda açıklanan heyet görüşlerinin aynen yinelendiği, dava dışı …’a davanın ihbar edilerek davalının yaptığını iddia ettiği ödemeye ilişkin makbuza itiraz edip etmediğinin sorulması gerektiği, itiraz edilmesi halinde düzenlenen makbuzdaki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığının araştırılması, imzanın dava dışı şirket yetkilisine ait olması halinde dava dışı şirketin davacıdan 9.420-Euro tutarında alacağının kalmadığının sabit olacağı, verilecek kararın bu yönü ile davanın ihbar edileceği dava dışı şirketi de bağlayacağı, aksi halde davacının davalı şirketten 9.420-Euro kadar alacaklı olmaya devam edeceği, dolayısıyla davalının icra takibine yaptığı kısmi itirazın da geçerli bir olamayacağı” şeklinde görüş ve kanat bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı şirket vekili tarafından 16/01/2020 tarihli dilekçe ile beyanda bulunularak davanın …’a ihbarı talep edilmiştir. Davacı vekili tarafından 29/01/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi ek raporuna karşı itirazda bulunularak dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdi edilmesi talep edilmiştir. 12/02/2020 tarihli duruşmada mahkememizce davanın … …. Şti. ‘ye ihbarına karar verilmiştir.
Dava dilekçesi, ihbar dilekçesi, bilirkişi raporu ve duruşma zaptı ihbar olunan … Loj. ve Dış. Tic. Ltd. Şti.’ne 06/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, tebliğe rağmen ihbar olunan şirket tarafından herhangi bir cevap ve beyan dilekçesi sunulmamıştır. Covid-19 pandemisi nedeniyle alınan önlemler ve ertelenen duruşmalar dolayısıyla 17/06/2020 tarihli duruşmada; pandemi ile birlikte yaşanan süreçler ve davalı şirket vekilinin talebi dikkate alınarak ihbar olunan … Loj. Ltd. Şti.’ne dosyaya sunulan 03/02/2017 tarihli “makbuz” başlıklı belgenin şirketlerinin yetkilisi tarafından imzalanıp imzalanmadığı, makbuzdaki kaşenin şirkete ait olup olmadığı, makbuz altındraki imzanın şirketin yetkilisine ait olup olmadığı ve makbuzda belirtilen 9.420,00-Euro’nun tahsil edilip edilmediği, edilmiş ise hangi nedenle tahsil edildiği hususlarını cevaplamak üzere ihtaratlı tebligat çıkartılmasına karar verilmiştir.
İhbar olunan … Loj. Ltd. Şti. yetkilisi … T.C. Kimlik numaralı … …, 10/07/2020 tarihli duruşmaya bizzat katılmıştır. Ayrıca ihbar olunan şirket tarafından mahkememize hitaben sunulan 10/07/2020 tarihi dilekçe ekinde makbuz örneği, şirkete ait imza sirküleri, tedarikçi taşıma sözleşmesinin fotokopisi ile … Lojistik Şirketi’ne ait Ticaret Sicil Gazetesi’nin ilgili sayfalarının fotokopisi de dosyaya sunulmuştur.
İhbar olunan şirket yetkilisi 10/07/2020 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında özetle; “…03/02/2017 tarihli makbuz başlıklı belgede yer alan 9.420-Euro’nun … İnş. … San. Tic. Ltd. Şti.’nden şirketleri tarafından yapılan taşıma işi karşılığında …’daki personelleri vasıtasıyla tahsil edildiğini, makbuz üzerinde bulunan … kaşesi ile üzerindeki imzanın kendisine ait olduğunu, …’den tahsil ettikleri bu miktarın … A.Ş.’den olan ve alamadıkları alacaklarına mahsuben tahsil edildiğini, ayrıca makbuzdaki kaşenin de şirketlerinin kaşesi olduğunu…” bildirmiştir.
Mahkememizce 07/10/2020 tarihli duruşmada 10/07/2020 tarihli celsede dinlenen … yetkilisinin beyanları ve davacı şirket vekilinin 22/07/2020 tarihli beyan dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar dikkate alınmak suretiyle 2. kez ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan 2. Ek raporda ise özetle; “…davacı şirketin davalıdan 9.420-Euro alacaklı olduğu ve davacı şirketin de aynı zamanda dava dışı ihbar olunan … firmasına 9.420 Euro borcu bulunduğu, dava dışı ihbar olunan … firmasının davalıdan 9.420-Euro alacağını tahsil ederek davalıdan aldığı ödemeyi davacı şirketten olan alacağından düşmeyi üstlendiği, ihbar olunan şirket yetkilisi … …’ın beyanlarına göre davacı şirketin dava dışı … firmasına olan borcu için davalı şirketin doğrudan kendilerine ödeme yaptığı, böylece davacı şirketin dava dışı (ihbar olunan) … firmasına olan borcunun ödendiği, taşımacılık sektör uygulaması bakımından TTK.’nun 871. maddesindeki düzenlemeye göre taşıma süreci sonunda gönderilen yükün ilgilisi tarafından taşıtan-gönderenin borçlarını ödeyerek malı çekebileceği, yani davalı somut olayda davalı … firmasının davacı şirket yerine navlunu ödemek durumunda kalarak malı çekmesinin mümkün olduğu, öte yandan TTK.’nun 891. maddesine göre taşıyıcının taşıma sözleşmesinden doğan bütün alacakları için hapis hakkına sahip olduğu, bu hakkın taşıyan tarafından ileri sürülmesi halinde yük ilgilisi gönderilenin, taşıtan-gönderenin borçlarını ödeyerek malı çekmesini zorunlu kıldığı, davalı … firmasına ait yüklerin dava dışı …’un TIR’larındayken kullanılan hapis hakkının ve yine alınmayan navlun ve sair alacakların TTK hükümleri gereği varma yerine ulaşınca muaccel hale geldiğinin açık olduğu, taşıma sürecinde dava dışı taşıyıcı-araç sahibi-şoförlere emir ve talimat veren … firmasının davacı şirketten olan alacağı için hapis hakkı kullanma imkanının bulunduğu, netice itibariyle davalı şirketin dava dışı … firmasına yaptığı ödemenin davacı şirkete olan borcundan düşülüp düşülemeyeceğine dair takdirin mahkemeye ait olduğu…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
2. Ek bilirkişi raporu da taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından 27/11/2020 tarihli dilekçe ile 2. ek rapora karşı yazılı beyanda bulunulmuş, davacı vekili tarafından ise 09/12/2020 tarihli dilekçe ile 2. ek rapora itiraz edilerek taşıyıcının hapis hakkı bulunmadığından bahisle haklı davalarının kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporları mahkememizce incelenip denetlenmiş, raporların toplanan ve sunulan delillere, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgelerle sektör uygulamalarına uygun olduğu görülmüş, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
TTK.’nun “Taşıma ücretinin hesaplanması ve ödenmesi” başlıklı 870. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Taşıma ücreti, eşyanın tesliminde ödenir. Taşıyıcı, taşıma ücretinden başka, eşya için yapılan, duruma ve şartlara göre gerekli olan giderleri de isteyebilir.” TTK.871. Maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesine göre ise; “Eşyanın teslim yerine varmasından sonra gönderilen, taşıyıcıdan, taşıma sözleşmesinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi karşılığında, eşyanın kendisine teslim edilmesini isteyebilir.”
Yine TTK.’nun 891/1 maddesine göre; “Taşıyıcı, taşıma sözleşmesinden doğan bütün alacakları için Türk Medenî Kanunu’nun 950 ilâ 953 üncü maddeleri uyarınca eşya üzerinde hapis hakkını haizdir. Hapis hakkı, 860 ıncı maddedeki refakat belgelerini de kapsar. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise; “Taşıyıcının, eşyayı zilyetliğinde bulundurduğu veya eşya üzerinde konişmento ve taşıma senedi aracılığı ile tasarruf hakkına sahip olduğu sürece, hapis hakkı vardır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
TTK.’nun “Birden çok taşıyıcı” başlıklı 892. maddesine göre ise;
“(1) Eşyanın birden çok taşıyıcı tarafından taşınması hâlinde, eşyanın tesliminde; son taşıyıcı önceki taşıyıcıların alacaklarını tahsil etmek zorunda ise, önceki taşıyıcıların sahip oldukları hakları, özellikle hapis hakkını kullanır. Son taşıyıcı hapis hakkını haiz olduğu sürece, önceki taşıyıcıların hapis hakkı varlığını sürdürür.
(2)Önceki taşıyıcının alacağı, sonraki taşıyıcı tarafından ödenirse, öncekinin alacak ve hapis hakkı sonrakine geçer.”
Taşıma sözleşmesi ile taşıyıcı, eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi; buna karşılık gönderen ise taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanmaktadır. (TTK.m:850/2) Buna göre; taşıma ücretini kural olarak gönderen ödemekle yükümlüdür. Taşıma sözleşmesi gereğince ücret, gönderici (yükleten) ya da gönderilen tarafından ödenir. Bu nedenle taşıma ücretinin borçlusu gönderici (yükleten) ya da gönderilendir. Taşıyıcı ücret alacağının teminatı olarak hapis hakkına sahiptir. Taşıma ücreti eşyanın teslimi ile muaccel hale geldiğinden, TTK.’nda taşıyana eşya üzerinde hapis hakkı tanınır. Eğer gönderici veya gönderilen tarafından taşıma ücreti ödenmek istenmez ise, taşıyıcı eşyayı gönderilene teslim etmeyip, eşya üzerinde hapis hakkını kullanabilir. Taşıma sözleşmesi, gönderen ile taşıyıcı arasında akdedilmekle birlikte, taşıyıcı eşyayı kendisi taşımayıp alt taşıyıcılara da taşıtabilir. Alt taşıyıcı, asıl taşıyanın taahhüdünün konusunu oluşturan taşıma işini icra eden kişidir. Alt taşıyıcı, taşıma işini fiilen icra eden kişi olduğundan, fiilî taşıyıcı şeklinde de ifade olunabilir. Somut olayda fiili taşımayı yapan alt taşıyıcı (son taşıyıcı) …’tur.
Davalı tarafça dosyaya sunulan ve fiilen taşımayı yapan alt taşıyıcı … …. Şti.’nin kaşesini ve yetkilisinin imzasıni havi “Makbuz” başlıklı 03/02/2017 tarihli belgede aynen; “Taşıma işi yaptığımız … A.Ş. nam ve hesabına … … Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nden 9.420 Euro tahsilat yapılmıştır. Söz konusu tahsilat, … A.Ş.’nin yapması gereken ödemeyi, sözleşme koşullarımıza göre zamanında yapmaması üzerine, … A.Ş.’nden hizmet satın alan … İnşaat … San. Tic. Ltd. Şti.’nin tarafımızca aranması ve araçlar üzerindeki malların söz konusu ödeme yapılmadan boşaltılamayacağı bilgisi verilmesi üzerine, … … Sanayi Tic. Ltd. Şti. tarafından ödenmesi suretiyle yapılmıştır. Yapılan tahsilat, … A.Ş. cari hesabına dekont edilerek … A.Ş.’ de bulunan alacağımızdan düşülecektir. İşbu makbuz, ödeme yapan …. Tic. Ltd. Şti.’nin talebi ile düzenlenmiştir.” denilmek suretiyle taşıma bedeli için taşınan yük üzerinde hapis hakkını kullanıldığı, davalı şirketin de dava konusu bakiye taşıma bedelini fiilen son taşıyıcı konumundaki …’a (alt taşıyıcıya) ödemek zorunda kaldığı anlaşılmaktadır.
… yetkilisi mahkememiz huzurundaki beyanında ise açıkça; 03/02/2017 tarihli makbuz başlıklı belgede yer alan 9.420-Euro’nun … İnş. … San. Tic. Ltd. Şti.’nden şirketleri tarafından yapılan taşıma işi karşılığında …’daki personelleri vasıtasıyla tahsil edildiğini, makbuz üzerinde bulunan … kaşesi ile üzerindeki imzanın kendisine ait olduğunu, …’den tahsil ettikleri bu miktarın … A.Ş.’den olan ve alamadıkları alacaklarına mahsuben tahsil edildiğini bildirmiştir.
Özetle; ihbar olunan … Lojistik yetkilisi, davalı şirketten tahsil ettiği 9.420-Euro tutarındaki ödemeyi davacı şirketten olan alacağına mahsuben aldığını, bunu sağlamak için de davalı şirketin taşıttığı yükler üzerinde yasadan kaynaklı hapis hakkını kullandıklarını açıkça beyan etmiş ve davalı şirketçe yapılan ödemeye ilişkin olarak tanzim edilen 03/02/2017 tarihli makbuz içeriği ile makbuzun altında yer alan imza ve kaşeyi de aynen kabul etmiştir. Makbuz, fatura, dekont ve sair evraklar, ticari defter ve kayıtların dayanağı niteliğindedirler. Defterlerin usulüne uygun bir şekilde tutulması için defter kayıtları ile dayanaklarının örtüşmesi gerekir. Diğer taraftan itiraza uğramamış imzalı bir makbuz veya fatura, ticari defterlere işlenmeden dahi delil vasfını haizdir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi de 03/03/1989 tarihli, 1989/1491 E. ve 1989/1272 K. sayılı kararında ticari defterde gösterilmemiş bir ödemenin geçerli bir ödeme belgesiyle her zaman kanıtlanabileceğini kabul etmiştir. Dolayısıyla ihbar olunan … tarafından itiraz edilmeyen 03/02/2017 tarihli makbuz ticari defterlere işlenmese dahi delil vasfını haizdir.
İddia, savunma, tüm dosya kapsamı, dosyadaki bilgi ve belgeler ile dosyada alınan kök ve ek bilirkişi raporlarındaki tespitlere göre; davalı şirket ile davacı şirketin 17/10/2016 tarihinde dava dışı müşterisine ait malların …’ın … şehrine taşınması konusunda anlaştıkları, davalı şirketin bunun için davacı şirketten 11 adet TIR kiraladığı, TIR’1arın ihbar olunan … …. Şti.’ne ait olduğu, davalı şirketin malları taşıtıp alıcıya teslim ettiği, ancak taşımayı yapan TIR’lar … gümrüğüne geldiğinde TIR sürücülerinin taşıma ücretleri kendilerine ödenmeden taşıdıkları malları boşaltmayacaklarını bildirmek suretiyle direnmeleri, böylece taşınan emtia üzerinde mevzuattan kaynaklanan hapis haklarını kullanmaları üzerine davalı şirket tarafından …’a (…’un davacıdan olan alacağına mahsuben) 03/02/2017 tarihli makbuzla 9.420-Euro ödemek zorunda kaldığı, davacı taraf yargılama sırasında her ne kadar müvekkili şirketin … firmasına borcunun bulunup bulunmadığının davalı … kesinlikle ilgilendirmediğini, müvekkili şirketin rızası, bilgisi ve onayı olmadan bu firmaya yapılan ödemenin hukuken bir geçerliliği olmadığını iddia etmiş ise de son taşıyıcı konumunda olan … firmasının taşıma sözleşmesinden doğan alacakları için hapis hakkına sahip olduğu, taşımayı fiilen yapan …’a ait araçları kullanan TIR sürücülerinin taşıma ücretlerinin ödenmesi için taşınan emtialar üzerinde hapis hakkını kullanarak ödeme almadan malları araçtan indirmeyeceklerini bildirmeleri karşısında dava dışı müşterisine malları zamanında teslim etme sorumluluğu bulunan davacı şirket tarafından bu kapsamda …’a ödeme yaptığı, böylelikle davalı şirket tarafından dava konusu yapılan taşımaya ilişkin bakiye bedelin hapis hakkını kullanan alt taşıyıcı …’a ödendiği, taşıma söktöründeki uygulamalar ve TTK.’nun yukarıda belirtilen açık hükümleri ile ihbar olunan … firmasının davacıdan olan alacağı için davalıya karşı hapis hakkını kullanma imkanı gözetildiğinde, davalı şirketin davacıya olan borcunun davacıya ödenmiş gibi mahsup edilebileceği, bu şekilde davacı şirketin davalı şirketten olan 9.420 Euro tutarındaki alacağının yapılan ödeme ile ortadan kalktığı, sonuç olarak davacının itiraza uğramayan 03/02/2017 tarihli makbuzla yaptığı ödeme ile davacıya borçlu olmadığını kanıtlamış olduğu ve böylece dava konusu borcundan kurtulduğu, alacağını ispat etmek durumundaki davacının ise davalı şirketten alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL. karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 641,47-TL. harçtan mahsubu ile kalan 582,17-TL. peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.634,34-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır