Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/632 E. 2019/460 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/632 Esas
KARAR NO : 2019/460
DAVA : Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 07/07/2017
KARAR TARİHİ: 13/06/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 05/10/2016 tarihli trafik kazasında, davalı … şirketine genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı, davalı …A.Ş. adına kayıtlı, diğer davalı gerçek kişinin sevk ve idaresindeki …plakalı aracın, kazaya karışan diğer araçlara ve müvekkillerinin murisine ait …plakalı araca çarpması sonucu araç sürücüsü …’nun hayatını kaybettiğini, araç sürücüsü davalı gerçek kişinin oluşan kazada asli ve tam kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın davalı … şirketine ihtiyari mali mesuliyet teminatı ile sigortalı olduğunu, manevi tazminat yönünden davalı … şirketine yapılan başvurunun yargılamaya muhtaç gerekçesiyle reddedildiğini, murisin vefatı nedeniyle müvekkillerinin derin acı çektiklerini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davacılar anne …, baba …, üvey anne …için 80.000’er TL, diğer davacı kardeşler..,…, … ve… için 40.000’er TL olmak üzere toplam 400.000 TL manevi tazminatın davalılar araç maliki ve sürücüsünden kaza tarihinden, sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte (sigorta şirketinden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan …plakalı aracın 25/12/2015-25/12/2018 tarihleri arasında müvekkili sigorta şirketine İhtiyari Mali Mesuliyet teminatın havi Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkili tarafından davacıların başvurusunun haklı nedenle reddedildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunduklarını ve asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, meydana gelen kazada kusur oranlarının tespiti açısından rapor alınarak kusur oranları dahilinde tazminata hükmedilmesi gerektiğini, ileri sürülen iddiaların ispatı gerektiğini ve herhalükarda davacı taleplerinin fahiş olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Davalı gerçek kişi tarafından davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Dava; 05/10/2016 tarihli trafik kazasında, davalı … şirketine İMMS poliçesi ile sigortalı, diğer davalıların malik ve sürücüsü olduğu aracın, davacıların murisi…’nun sürücüsü olduğu araca çarpması sonucu ölümü nedeni ile davacıların uğramış oldukları manevi zararların davalılardan tazmini istemine ilişkindir.
Davalı … şirketi vekili görev itirazında bulunmuş ise de;
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1.maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Açılan somut davada davalılar arasında ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı da bulunmaktadır. Sigorta Hukuku 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6.kitabında 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle TTK’nun 4/1-a ve 5/1 maddeleri gereği eldeki dava ticari dava olup, Asliye Ticaret Mahkemesi görev alanı içinde bulunmakta olduğundan işbu davaya bakmaya mahkememiz görevlidir.Dolayısıyla davalıların görev itirazı yerinde görülmemiştir.
Oluşan kazada kusur oranlarının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmış, bu yönden sunulan 28/02/2019 tarihli kusur raporunun dosya arasında olduğu ve alınan rapora göre; kazaya karışan …plakalı araç sürüsü davalı …’nun %100 oranında kusurlu olduğu, müteveffa …’nun kusursuz olduğu anlaşılmış, alınan kusur raporu mahkememizce benimsenmiştir.
Bilindiği üzere (6098 sayılı BK. 56 md hükmüne göre), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; davalı … şirketine Genişletilmiş Kasko Poliçesi kapsamında İMMS ile sigortalı, davalı …A.Ş. adına kayıtlı …plakalı araç sürücüsü davalı gerçek kişinin oluşan kazada alınan kusur raporuna göre %100 oranında kusurlu olduğu, davacıların murisi müteveffa …’nun kusursuz olduğu; meydana gelen kaza sonucu adı geçen murisin ölümü nedeniyle yakınlık derecesine göre davacılar öz anne …, baba … ve kardeşler..,…, Davut ve Merve’ye olay nedeniyle duyulan acı ve elemin giderilmesi için hakkaniyete uygun bir tazminatın verilmesi gerektiği, davacı üvey anne …yönünden istemin (öz anne ve baba yararına manevi tazminata hükmedildiğinden) yerinde olmadığı kanaatine varılmış, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile oluşan kazadaki tarafların kusur oranlarına ve ölenin davacılara olan akrabalık derecesine göre taraflarda zenginleşmeye ve fakirleşmeye neden olmayacak şekilde aşağıda belirtildiği miktarlarda davacılar yararına manevi tazminata hükmedilmiş olup, belirtilen miktarları aşan fazlaya ilişkin istemlerin yerinde olmadığından reddine karar verilmiş; açıklanan gerekçelerle aşağıda belirtilen ve takdir edilen miktarların davalı …A.Ş. ve davalı …’dan kaza tarihinden itibaren, davalı … şirketinden temerrüt tarihinden itibaren (davalı … şirketi yönünden sigorta poliçesi limitleri dahilinde ihtiyati mali mesuliyet teminatları kişi başı 37.500 TL, kaza başı 112.500 TL ile sınırlı olmak üzere) tahsiline ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacılardan;
… için 35.000-TL
… için 35.000-TL
… için 20.000-TL
… için 20.000-TL
… için 20.000-TL
… için 20.000-TL olmak üzere toplam 150.000-TL manevi tazminatın (davalılardan … yönünden kişi başı 37.500-TL ve kaza başı 112.500-TL sigorta poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) …’den temerrüt tarihi olan 01/12/2016 tarihinden itibaren, diğer davalılardan kaza tarihi olan 05/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak belirtildiği şekilde adı geçen davacılara ödenmesine,
Adı geçen davacıların fazlaya ilişkin istemleri ile davacı …’nun manevi tazminat isteminin reddine,
2-Alınması gerekli 10.246,50-TL karar ve ilam harcından 1.366,20-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 8.880,30-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından başlangıçta yatırılan peşin harç 1.366,20 TL’nin davalılardan alınıp davacılar …, …,.., …, …ve …’ye verilmesine,
4-Davacılar vekille temsil olunduklarından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul oranlarına göre hesap ve takdir olunan; … için 4.200-TL, … için 4.200-TL, … için 2.725-TL, … için 2.725-TL, … için 2.725-TL, … için 2.725-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp belirtildiği şekilde bu davacılara verilmesine,
5-Davacı … yönünden açılan ve reddedilen manevi tazminat üzerinden ve diğer davacılar yönünden reddedilen manevi tazminat üzerinden; davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul ve red oranlarına göre hesap ve takdir olunan; … yönünden 4.200-TL, … yönünden 4.200-TL, … yönünden 2.725-TL, … yönünden 2.725-TL, … yönünden 2.725-TL, … yönünden 2.725-TL, Hayriye Yörükoğlu yönünden 2.725 TL vekalet ücretinin belirtildiği şekilde davacılardan alınıp davalılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 363,25 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 394,65 TL’nin kabul ve red oranına göre 148 TL’sinin davalılardan alınıp davacılar Seher, Ali,..,…, Davut ve Merve’ye verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılar …, …,.., …, … ve…’ye iadesine,
Dair, davacılar vekili ile Davalılardan …A.Ş vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.