Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/63 E. 2019/648 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/63 Esas
KARAR NO : 2019/648

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/10/2011
KARAR TARİHİ : 24/09/2019

Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkillerine olan borçları nedeniyle davalılar hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, icra takibinde davalıların borca ve faize itiraz ettiklerini, davalılardan … ile müvekkili arasında 03/10/2005 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince, … mevkii, 6512 ada, 1 parselde tapuya kayıtlı olan… Sitesi H Blokta bulunan H38 bağımsız bölüm nolu galeri dükkanı ile C120 bağımsız bölüm nolu fast food dükkanın müvekkiline sattığını, sözleşme gereğince C120 nolu dükkanının tapusunun 10/10/2005 tarihinde müvekkiline verildiğini, sözleşmeye göre bu taşınmazların hak ve hisse bedelinin 500.000,00-TL. olduğunu, … Noterliği’nce tanzim edilen 07/10/2005 tarihli ve…yevmiye nolu taahhütname gereğince davalıların sözü edilen her iki taşınmazı 30/05/2006 tarihinde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, teslim edilmediği takdirde her ay için 1.000-$ kira ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, buna karşın davalıların bir takım hileli ve dolanlı yollara başvurmak sureti ile H38 nolu dükkanı, H37 ile, bunu da J24 ile değiştirdiğini, en son olarak 07/09/2007 tarihli protokole göre C94 nolu dükkanın satışını müvekkillerinden r … verip 30/08/2008 tarihinde mükemmel ve eksiksiz olarak teslim etmeyi vaat ettiklerini, aksi halde aynı sözleşmenin 3-d maddesi gereğince 25.000 USD ve 4. maddesi gereğince de 25.000 USD olmak üzere toplam 50.000 USD cezai şart ödemeyi kabul ettiklerini, davalıların bugüne dek sattıkları dükkanların inşaatını bitirmediklerini, müvekkillerine verdikleri hiçbir taahhüt ve vaadi yerine getirmediklerini belirterek dilekçede açıklanan nedenlerle, davalıların vaki haksız ve dayanaksız itirazlarının iptali ile alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, delil dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak davalılara tebliğ edildiği halde davalılarca davaya karşı herhangi bir cevap verilmemiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK.’nun 67. maddesi gereğince davacılar tarafından davalılar aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün (Eski Şişli… İcra Müdürlüğü’nün) … Esas sayılı dosyası ile girişilen ilamsız icra takibine davalılarca yapılan itirazın iptaline ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Dava dilekçesi, taraflar arasındaki sözleşmeler, karşılıklı ihtarnameler, taahhütnameler, ödeme emri ve itiraz dilekçesi, satış sözleşmesi, tapu kaydı, protokol örneği, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, mahallinde yapılan keşif sonucu dosyada alınan bilirkişi heyet raporu ve bildirilen tüm deliller üzerinde inceleme yapan bilirkişinin düzenlediği raporlar, nüfus kayıtları, mirasçılık belgesi, Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası davanın delillerini oluşturmaktadır.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelenmiştir. İcra dosyanın incelenmesinde; davacılar tarafından davalılar aleyhine 106.000,00-USD asıl alacak ve 29.050,68-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 135.050,68-USD’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalılarca yasal süresi içerisinde borcun tamamına, faize, faiz oranına ve tüm ferilere itiraz edildiği, bunun üzerine takibin durduğu, sonrasında ise davacı tarafından yasal süresi içinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Mahkemece bozma ilamı öncesi; dosyada alınan 18/11/2013 havale tarihli bilirkişi heyet raporunun karar vermeye elverişli ve yeterli olmadığı anlaşılmış, sonrasında yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak mahallinde keşif yapılmak suretiyle 10/10/2014 tarihli ayrıntılı heyet raporu alınmıştır. Tüm dosya kapsamı, satış sözleşmesi, 07/09/2007 tarihli cezai şart hükümlerini düzenleyen protokol başlıklı sözleşme, … Noterliğinin 14/11/2011 tarih… yevmiye numaralı ihtarnamesi, … Noterliğinin 03/08/2006 tarih …yevmiye numaralı ihtarnamesi, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi heyetinin keşif sonucu dosyaya sunulan 10/10/2014 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli karar vermeye elverişli bulunan heyet raporu ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacı … ile davalılardan… arasında yapılan 03/10/2005 tarihli satış sözleşmesi içeriğine göre H38 nolu dükkan ile C120 nolu dükkanın 30/05/2006 tarihinde kullanıma uygun halde bu davacıya teslim edeceğinin kararlaştırıldığı, buna göre C120 nolu dükkanın 10/10/2005 tarihinde mülkiyetinin davacıya devredildiği ve tescil edildiği, keşif sonucu yapılan tespitlere göre bu dükkanın tahsis amacı doğrultusunda (fast food) kullanıma uygun bir şekilde teslim edilmediği, buna bağlı olarak bu davacıya karşı teslim etme borcunun henüz ifa edilmemiş sayıldığı, dolayısıyla bu sözleşmeye göre davalıların satıcıya karşı iki ayrı borç altına girdiği, sonuçta her iki taşınmaz için de bu taşınmazların kullanıma uygun bir şekilde teslim etme borcunu yerine getirmediği, davalılardan …’in 07/10/2005 tarihinde taahhütnameyi düzenlediği, bu taahhütnameye göre bu iki taşınmazın 30/05/2006 tarihinde teslim edileceği, edilmemesi halinde her ay bin dolar cezai şart ödeneceğinin taahhüt edildiği, daha sonra 2006 yılında davalı …ile davacılar arasında iki tane daha satış sözleşmesi yapıldığı ve buna göre satım konusu taşınmazların değiştirilmesi konusunda anlaşmaya varıldığı, satışa konu ilk taşınmaz H38 nolu bölüm iken önce H37 nolu daha sonra J24 nolu bağımsız bölüm olarak değiştirildiği ve nihayetinde 07/09/2007 tarihli bir protokol yapıldığı, bu protokolün ise davacılar ile davalılar … ve … arasında yapıldığı, buna göre nihayetinde C94 nolu bağımsız bölüm olarak satışın en son değiştirildiği, esas itibariyle dava konusu uyuşmazlığı ilgilendirilen en son protokolün-sözleşmenin bu olduğu, buna göre C94 nolu dükkanın 115.0000-USD karşılığında davacılara satışın ihtiva ettiği, bu taşınmazın iki ay sonra 07/11/2007 tarihinde noterde yapılacak satım vadi sözleşmesi ile davacılara satılacağının kararlaştırıldığı, ancak iki ay sonra satılmaması, devrinin yapılmaması ya da tahsis amacına göre kullanıma elverişli şekilde fiilen teslim edilmemesi halinde alıcıların 30.000-USD cezai şart alacağının yeniden canlanacağını ve davacılara ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ayrıca 30/08/2008 tarihinden sonra işleyecek cezai şart bedellerinin alıcı davacılara ödeneceğinin kararlaştırıldığını, yine ayrıca davacılara bu nedenlerle haklı sebeple fesih hakkı tanındığı, buna göre protokolün feshine sebebiyet verdiği anlaşılan … ve …’in davacılara 25.000 $ ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, söz konusu dükkanın satıcı tarafından alıcılarına notere satımı ve tahsis amacına göre kullanılmaya uygun şekilde teslimi ve tapuda devri yapılmadığı için alıcılara 25.0000 $ daha cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığı, keşif sonucu yapılan tespitlere göre hem C120 nolu ve hem de C94 nolu dükkanlarının takip tarihi itibariyle bu sözleşmeye uygun şekilde teslime uygun hale getirilmediği ve amacına uygun teslim edilmediğinin sabit olduğu, C94 nolu taşınmazın 30/08/2008 tarihinde alıcıya satım sözleşmesi ile satılmadığı gibi tahsis amacına göre kullanıma uygun şekilde fiilen teslim edilmediği, tapuda devrinin yapılmadığı için davacıların protokolde belirlenen 30/08/2008 tarihine kadar işlemiş 30.000-USD cezai şart bedelinin istenebilir hale geldiği, yine 30/08/2008 tarihinden sonra işleyecek cezai şart bedellerine ilişkin olarak da davacıların talep haklarının oluştuğu, buna göre 30/08/2008 tarihinden takip tarihi olan 25/01/2011 tarihine kadar geçen süre olan 2 yıl 4 ay 25 günlük sürenin aylık 1.000-USD’den 28.833,50-USD olarak hesaplandığı, yine bu protokole göre davalılardan … ile …’in borçlarını ifa etmedikleri için davacı alıcılar tarafından protokolün haklı sebeple feshine yol açtıkları için protokolde belirlenen 25.000-USD cezai şartın da istenebilir hale geldiği, buna göre davacı …’in davalılar … ile …’den takip tarihi itibariyle 30.000 USD + 28.833,50-USD olmak üzere 58.835,50-USD cezai şart alacağının oluştuğu, ancak bu davacının 56.000-USD olan talebi ile bağlı bulunduğu, yine diğer davacı …’in … ve …’den takip tarihi itibariyle 25.000-USD + 25.000-USD olmak üzere toplam 50.000-USD cezai şart alacağı talep etmeye hak kazandığı, zaten bu davacı tarafından da talep edilen miktarın bu kadar (50.000-USD) olduğu, bu bilgiler ışığında takip tarihi itibariyle davacıların davalı … ile …’den talep edebilecekleri cezai şart alacaklarının 56.000-USD + 50.000-USD olmak üzere toplam 106.000-USD olduğu tespit edilmiş, bu hususların protokol hükümlerine göre oluştuğu anlaşılmış olup, bu cezai şart alacaklarından protokolde imzası bulunan ve inkar edilmeyen davalı şahıslar … ve …’in sorumlu olduğu, ancak davalılardan …’in dava aşamasında ölmüş olması ve mirasçılarının da davaya dahil edilmemeleri karşısında bu davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, protokolde ismi ve imzası bulunan ve imzası da inkar edilmeyen diğer davalı …’in ise 106.000-USD tutarındaki cezai şarttan imzası inkar edilmeyen 07/09/2007 tarihli protokol hükümleri gereğince sorumlu olduğu ve 106.000-USD’nin …’in cezai şart borcu olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşmesinin ticari nitelikte bir sözleşme olduğu, sözleşme hükümleri, tarafların dava konusu olaydaki davalı tarafın ağır kusuru ve edimlerini yerine getirmemesi birlikte değerlendirildiğinde böyle bir ticari iş karşılığında da mahvına da yol açmayacağı kanaatine varılarak herhangi bir indirime de gidilemeyeceği anlaşılmakla bu cezai şarttan davalı …’in sorumlu olduğu, buna göre davacı ihtarnamelerinin 09/11/2010 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük ödeme mehili verilmesi karşısında 16/11/2010 tarihi itibariyle davalıların temerrüdünün oluştuğu, mahkememizce mali müşavir bilirkişisinden aldırılan 18/09/2015 havale tarihli bilirkişi hesaplamasına göre temerrüt tarihine kadar işlemiş faiz miktarının 1.213,33-USD olarak hesap edildiği, davalı …’in işlemiş bu faizden de sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın aşağıdaki şekilde bu davalı yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalılardan … Şirketi hakkında ise bu davalının taraflar arasında yapılan hiçbir protokol ve sözleşmede yer almadığı, bu davalıya karşı herhangi bir husumet yükletilmeyeceği ve bu davalıya herhangi bir sorumluluk altına girmediği anlaşılmakla bu davalı hakkında davanın husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir denilmek suretiyle; “-Davalılardan … için açılan davanın, bu davalının ölmüş olduğu anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına,-Davalılardan … Şirketi hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine, -Davalılardan … hakkında açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; bu davalının İst.36.İcra Müd.nün 2011/11966 E.sayılı dosyasına 106.00 USD asıl ve 1.213,33 USD birikmiş faiz alacağından oluşan toplam 107.213,33 USD’lik takip kısmına yaptığı itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren 106.000 USD’ye 3095 sayılı yasa 4/a md.gereğince işleyecek faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacağın TL karşılığı olan 165.183,58 TL’nin %40’ına denk gelen 66.073,43 TL icra inkar tazminatının bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
Dosya, kararın davalı … vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş ve karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 31/10/2016 tarih, 2016/4362 E. ve 2016/14089 K. sayılı bozma ilamı ile “yargılama sırasında davalılardan …’in öldüğü, ancak mirasçılarının davaya dâhil edilmediğinin dosya içeriğinden anlaşıldığı, taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, 6100 sayılı HMK’nun 123. maddesinde ”Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir.” şeklinde düzenleme bulunduğu, bu durumda mahkemece davalı … mirasçılarına meşruhatlı davetiye çıkarılarak 6100 sayılı HMK’nun 123. maddesi uyarınca davacı tarafın bu davalı yönünden davanın geri alınması noktasında açık muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı sorularak yargılamanın bu yönde yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin hüküm kurulması doğru olmamıştır” denilmek suretiyle BOZULMUŞTUR.
Mahkememizce 20/04/2017 tarihli duruşmada Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 31/10/2016 tarih, 2016/4362 E. ve 2016/14089 K. sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiş, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davacı vekiline vefat eden davalılardan …’e ilişkin veraset ilamını ibraz etmesi için yetki ve süre verilmiş, Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası incelenmiş, ölü davalı … terekesi için tereke temsilcisi atandığı, ancak 26/01/2017 tarihli karar ile tereke temsilcisinin görevine son verildiği anlaşılmıştır. Bunun üzerine Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yeniden müzekkere yazılmış işbu kararın kesinleşip kesinleşmediği sorulmuş, kesinleşmiş ise kesinleşme şerhli sureti ile dosya içerisinde mevcut ölü davalı …’e ilişkin veraset ilamının onaylı bir suretinin gönderilmesi istenmiştir. Büyükçekmece …Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından müzekkereye verilen cevapta … terekesine yeni temsilci atanmadığı bildirilmiş, buna göre ölü davalı …’in dosyadaki mirasçılık belgesine göre adı geçenin mirasçılarına Yargıtay bozma ilamında işaret edildiği üzere davanın geri alınmasına muvafakat edip etmedikleri hususunda meşruhat içerir nitelikte davetiye çıkarılmış, ölü davalı …’in tüm mirasçılarına Yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde usulüne uygun tebligatlar yapılarak davanın geri alınmasına muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı sorulmuştur. Ölü davalı …’in tüm mirasçılarının vekili olarak Av. …tarafından dosyaya sunulan beyan dilekçesinde; müvekkillerinin murisi … hakkında açılan davanın geri alınmasına …’in mirasçıları olan müvekkillerinin muvafakatlerinin bulunduğu açıkça beyan edilmiştir. …’in mirasçısı davalılar adına beyanda bulunun vekilin dosyaya sunduu vekâletnameleri tetkik edilmiş, sonuç olarak davalı …’in tüm mirasçılarının vekili olduğuna dair vekâletnamesinin bulunduğu anlaşılmıştır. Böylelikle Yargıtay bozma ilamına uygun olarak mahkememizce davalı … mirasçılarına meşruhatlı davetiye çıkartılarak 6100 sayılı HMK.’nun 123. maddesi uyarınca davacı tarafın bu davalı yönünden davanın geri alınması noktasında açık muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı sorulmuştur.
Dosyada toplanan deliller ve aşamalarda alınan bilirkişi raporlarına göre davacılardan … ile davalılardan … arasında 03/10/2005 tarihinde akdedilen sözleşmeye ve davalılardan …’in de imzası bulunan 07/09/2007 tarihli protokole göre; sözleşme ve portokole konu dükkanların davacılara teslim edilmediği, davalılardan … ile …’in davacılara olan borçlarını ifa etmedikleri, davacı alıcılar tarafından akdelinen protokolün haklı sebeple feshedildiği, bu nedenle davacıların prokotolde imzası bulunan davalılardan protokolde belirlenen 25.000-USD cezai şartı istemekte haklı oldukları, buna göre davacı …’in davalılardan … ile …’den takip tarihi itibariyle 30.000-USD ve 28.833-USD olmak üzere toplam 58.835-USD cezai şart alacağının oluştuğu, ancak bu davacının 56.000-USD talebinde bulunduğu, yine diğer davacı …’in davalılar … ve …’den takip tarihi itibariyle 50.000-USD cezai şart alacağına hak kazandığı, takip tarihi itibariyle davacıların davalı … ile …’den talep edebilecekleri cezai şart alacaklarının 106.000-USD olduğu, davalılardan … Şti.’nin tüzel kişi olarak dava konusu protokolde ve sözleşmede imzazı bulunmadığından bu davalıya karşı husumet yöneltilemeyeceği, dosya davalılarından …’in dava aşamasında ölmesi nedeniyle Yargıtay bozma ilamına uygun olarak bu davalının (…’in) mirasçılarının dosyada davaya dahil edilmesi sonrasında tüm mirasçıların vekili tarafından muris … hakkında açılan davanın geri alınmasına yönelik açıkça ve yazılı şekilde muvaffakatte bulunulduğu görülmekle; davalılardan … yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalılardan …Şirketi hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davalılardan … yönünden ise davanın kısmen kabulüne, davacılarca başlatılan dava konusu icra takibi 6352 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 05/07/2012 tarihinden önceki tarihli olduğundan, 6352 sayılı kanunun 38. maddesi ile İİK.’na eklenen geçici 10. madde uyarınca icra inkar tazminatı oranı %40 olması gerektiği gözetilerek davalı … yönünden mahkememizce likit nitelikteki kısmen kabul edilen 107.213,33-USD’nin TL. karşılığı olan (1 USD=1,5407 TL.’den hesaplanan) 165.183,58-TL.’nin %40’ı olan 66.073,43-TL. icra inkar tazminatına hükmedilmek suretiyle aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1- Davalılardan … hakkındaki davanın, bu davalının mirasçıları tarafından davacı tarafından davanın geri alınmasına dair muafakat bulunduğundan bu kişi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2- Davalılardan…Şirketi hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine,
3- Davalılardan … hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile bu davalının İst. …İcra Müd.nün … E.sayılı dosyasına 106.00 USD asıl ve 1.213,33 USD birikmiş faiz alacağından oluşan toplam 107.213,33 USD’lik takip kısmına yaptığı itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren 106.000 USD’ye 3095 sayılı yasa 4/a md.gereğince işleyecek faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4- Davalı …’in kabul edilen alacağın TL. karşılığı üzerinden % 40 oranında hesaplanan 66.073,43-TL. icra inkar tazminatından sorumlu tutulmasına,
5-Alınması gerekli 11.283,69TL karar ve ilam harcının, peşin ve icraya yatırılan 3.155,66-TL harçtan düşümü ile geriye kalan 8.128,03TL’nin davalı …’den alınıp maliyeye gelir kaydına, ( 07/03/2016 tarihli 2011/509 Esas, 2016/71 harç numaralı harç tahsil müzekkeresi ile maliyeye bildirilen 8.128,03-TL tahsil edilmiş ise yeniden tahsiline yer olmadığına, tahsil edilmemiş ise eski harç tahsil müzekkeremizin işlemsiz iadesi ile 8.128,03-TL’nin tahsilinin istenilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 3.155,66-TL peşin harç ve icraya yatan harç toplamının davalı …’den alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacılar vekalet ücretinin 15.861,01-TL’nin davalı …’den alınıp davacılara verilmesine,
8-Davalı …’in vekalet ücreti 5.555,05-TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Davalı Erdemler İnşaat vekalet ücreti 2.725,00-TL’nin davacıdan alınıp davalı şirkete verilmesine,
10-Davacıların yargılama gideri olan 3.383,70-TL ilk karar, 134,75-TL tebligat ve posta ücreti olmak üzere toplam 3.518,45-TL’nin kabul ve red oranına göre 2.734,98-TL’sinin davalı …’den alınıp davacılara verilmesine,
11-Davalı …’in yargılama gideri 120,00-TL tebligat posta giderinin kabul ve red oranına göre 26,72-TL’sinin davacılardan alınıp davalı …’e verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan gider avanslarından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.

Katip Hakim
¸e-imzalı ¸e-imzalı

TASHİH ŞERHİ
Mahkememizce 24/09/2019 tarihli duruşmada verilen kısa kararda; her ne kadar 106.000,00-USD yazılması gerekirken sehven “…106.00 USD asıl ve 1.213,33 USD birimiş faiz alacağından oluşan toplam 107.213,33 USD’lik kısmına…” şeklinde yazılmış ise de; gerek asıl alacak ve birikmiş faiz kalemleri toplamının 107.213,33 USD olması, gerekse dosyada alınan bilirkişi raporunda asıl alacağın açıkça 106.000-USD olarak belirtilmiş olması karşısında 24/09/2019 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı kararın hüküm fıkrasının 3. numaralı bendinin “…106.000,00-USD asıl ve 1.213,33-USD birimiş faiz alacağından oluşan toplam 107.213,33-USD’lik kısmına…” şeklinde olması gerektiği, gerekçeli kararın yazılması sırasında fark edilen bu açık maddi hatanın HMK.’nun 304/1. maddesi gereğince re’sen düzeltilmesi mümkün görülmekle kısa karardaki maddi hatanın düzeltilerek HMK.’nun 304/2 maddesi gereğince işbu tashih şerhinin gerekçeli kararın altına eklenmesine karar verildi.

Katip
¸e-imzalı

Hakim
¸e-imzalı