Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/613 E. 2019/70 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/613 Esas
KARAR NO : 2019/70
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 10/10/2014
KARAR TARİHİ: 05/02/2019
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 12/09/2009 tarihinde…’nun sevk ve idaresindeki …plakalı aracı ile… Köyünden … ilçesine seyir halinde iken yağmur nedeniyle aracın sileceklerini çalıştırmak isterken direksiyon hakimiyetini kaybederek tarlaya girdiğini ve meydana gelen kazada sürücü yaralı olarak kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, müvekkillerinin ölen…’nun desteğinden yoksun kaldıklarını beyanla fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte müteveffanın eşi davacı … için 1.500 TL, çocuğu … için 1.500 TL olmak üzere toplam 3.000 TL destekten yoksun kalma tazminatın davalıdan tahsil edilerek müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 2918 sayılı Karayollları Trafik Kanunu 109.md uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, davanın, müteveffanın sürücüsü olduğu aracın maliki/işleteni, …’a ihbar edilmesini, alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden davalının sorumluluğunun bulunmadığını, olayda %100 sürücü kusuru varlığı söz konusu olduğunu, kazada ölen sürücünün ehliyetinin bulunmadığını, müvekkilinin temerrüdünün söz konusu olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, 5237 sayılı TCY’nin 66.maddesine göre zamanaşımı olmadığından buna yönelik itirazın reddine karar verilmiş, iddia, savunma, toplanan deliller üzerinde uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bu yönden sunulan 07/01/2016 tarihli bilirkişi raporu incelenmiş, mahkememizce, 10/03/2016 tarihinde … E. … K. Sayılı karar ile; iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporu kapsamı birlikte değerlendirilerek, davacıların 2918 sayılı KTK’nun 92/b maddesinden yararlanmak ve bu maddeye dayanarak tazminat almak üzere iş bu davayı açtıkları anlaşıldığından, davacıların, ZMSS (trafik sigortası) yaptırmaksızın trafiğe çıkan …plakalı aracın sürücüsü…’nun desteğinden yoksun kalan hak sahipleri olmalarının yanı sıra, aynı zamanda ölenin mirasçısı konumunda olduklarından, …yönetmeliğinin 16/a maddesine göre sigortasız araçtan dolayı zarar görenlere tazminat ödeyen …nın, geçerli sigortası bulunmayan aracı trafiğe çıkaran ve böyle bir aracı trafikte kullanan kişilere rücu edilerek zarar görenlere ödediği tazminatı isteme hakkı bulunduğundan, destekten yoksunluk, ölenden intikal etmeyen, yoksun kalanların kişiliklerinde oluşan bağımsız bir hak ise de, davacılar aynı zamanda mirasçı konumunda olduklarından murislerinin sigortasız araç kullanmasından dolayı hem alacaklı (2918 sayılı KTK’nun madde 92/b) ve hem de borçlu (5684 sayılı Kanunun 14/b maddesi ile …yönetmeliği 16/a maddesinin göndermesi ile TBK madde 135) konumunda olduklarından, TBK’nun 135.maddesine göre alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesiyle borç sona ereceğinden dolayı, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacılar vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin… E. … K. Sayılı 09/02/2017 tarihli kararı ile; “…Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalmaya dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Karayolları Trafik Kanununda zorunlu trafik sigortasına ilişkin olarak, sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan halleri de 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar” başlıklı 92. maddesinde açıkça düzenlenmiştir.
Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi de, 2918 sayılı KTK.’nun 92/b maddesinde yer alan “İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna” ilişkin hükümdür.
Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından sadece, tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır.
Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış, böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir.
Durum bu olunca, işletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin ölüm veya yaralanmaları halinde bundan kaynaklanan zararlarının zorunlu sigorta kapsamında olduğu kabul edilmelidir.
Araç sürücüsünün veya yakınlarının talepleri ise 92. madde kapsamında yer almamakla birlikte, davalının sorumluluğu kapsamında kabul edilmiştir.
Araç sürücüsü murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar Kanunen teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın davalıdan talep edilmesi olanaklıdır.
Davacının uğradığı zarara bağlı olarak talep ettiği hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır.
Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacıların da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalının sorumlu olacağına karar vermek gerekir. (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar sayılı, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, HGK’nun 16.01.2013 gün ve 2012/17-1491 esas ve 2013/74 karar sayılı ilamları uyarınca) , Bu durumda Mahkemece davacıların destekten yoksun kalma zararlarının teminatı kapsamında kaldığı gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA” karar verilmiş, mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarının cevaplandırılması açısından bilirkişiden ek rapor alınması cihetine gidilmiş, bu yönden sunulan 18/09/2018 havale tarihli bilirkişi raporu incelenip denetlenmiş, dosya kapsamına, toplanan delillere uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu saptanarak, mahkememizce de benimsenmiştir.
Davacılar vekili 21/09/2018 tarihli ıslah dilekçesinde, fazlaya ilişkin ve başkaca sorumlulara karşı tahsilde tekerrür olmamak üzere her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, dava dilekçesinde davacı … yönünden talep edilen 1.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatını 90.422,25 artırmak suretiyle dava değerini toplam 91.922,25 TL olarak, davacı … yönünden talep edilen 1.500,00 TL desten yoksun kalma tazminatını, 12.523,70 TL artırmak suretiyle dava değerini toplam 14.023,70 TL olarak toplam 105.945,95 TL destenden yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 04/10/2018 tarihli ıslaha cevap dilekçesinde; davaya konu olayda alacaklı ve borçlu sıfatı birleşmiş olduğundan davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, uyulmasına karar verilen Yargıtay Bozma ilamı kapsamı ve mahkememizce 18/09/2018 tarihli bilirkişi raporu kapsamı birlikte değerlendirilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalmaya dayalı tazminat istemine ilişkindir. Karayolları Trafik Kanununda Zorunlu Trafik Sigortasına ilişkin olarak sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan haller de, anılan kanunun 92.maddesinde düzenlenmiştir.
Mahkememizce de uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği gibi, KTK ‘nun 92/b maddesindeki hükümle, kanun koyucu, tehlike sorumlusu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının sorumluluğu kapsamından sadece tehlike sorumlusu olan eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisiyle bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkardığı, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan, ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararların ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakıldığı, böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğunun benimsendiği, işletenin, eşinin usul ve füruunun kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin ölüm veya yaralanmaları halinde bundan kaynaklanan zararlarının Zorunlu Sigorta kapsamında olduğunun kabul edilmesi gerektiği, araç sürücüsünün veya yakınlarının taleplerinin ise 92. Madde kapsamında yer almamakla birlikte, davalının sorumluluğu kapsamında kabul edildiği, araç sürücüsü murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar Kanunen teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın davalıdan talep edilmesinin olanaklı olduğu, davacının uğradığı zarara bağlı olarak talep ettiği hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkı olduğu, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacıların da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalının sorumlu olacağına karar vermek gerektiği, (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar sayılı, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, HGK’nun 16.01.2013 gün ve 2012/17-1491 esas ve 2013/74 karar sayılı ilamları uyarınca) , bu durumda davacıların destekten yoksun kalma zararlarının teminatı kapsamında kaldığı sonucuna varılmaktadır.
Mahkememizce de benimsenen 18/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda, 12/09/2009 günü meydana gelen trafik kazasında kendi kusuruyla yaptığı kaza sonucu ölen sigortasız …plakalı aracın sürücüsü…’nun davacılar eşi ve kızının tazminatının Yargıtay bozma kararı uyarınca yapılan hesaplama sonucu davacı … için 91.922,25 TL, davacı … için 14.023,70 TL olmak üzere toplam 105.945,95 TL olarak belirlenmiş olmakla davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davacı … için 91.922,25 TL, davacı … için 14.023,70 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
2-Alınması gerekli 7.237,17-TL karar ve ilam harcından 25,20-TL peşin harcın, 352,00 TL ıslah harcın mahsubu ile geriye kalan 6.859,97-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 50,40-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.154,00-TL olmak üzere toplam 1.204,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.103,78 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğden itibaren on beş gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır