Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/555 E. 2019/1107 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/145 Esas
KARAR NO : 2019/961 Karar

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2017
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı arasında yapılmış 28/04/2011 tarihli bayilik sözleşmesi ve ekindeki taahhütname ile ariyet sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşme uyarınca müvekkili şirketin 28/04/2016 tarihine kadar davalının bayisi olarak faaliyette bulunduğunu, 31/03/2016 tarihinde gönderdiği ihtarname ile de davalıya aralarında imzalanan bayilik sözleşmesinin 28/04/2016 tarihinde sona ereceğini, sözleşmeyi tekrar yenilemeyeceğini ve istasyonda bulunan ariyetleri teslim almaları gerektiğini ihtar ettiğini, davalının da müvekkili şirket istasyonuna gelerek ariyetleri teslim aldığını, müvekkili şirket ile davalı arasındaki bayilik sözleşmesi sona erince davalının müvekkili şirketten likit bir alacağı olmamasına rağmen müvekkili şirketin DBS sistemi üzerinden 8.574,00-USD cezai şart bedeli, 17.586,69-TL kurumsal kimlik, pompa tank otomasyon, pompa ve market rafı söküm yansıtma bedeli, 62.068,00-TL ariyet menkul bedeli, 19.058,18-TL bina inşaat, saha betonu, alt yapı tesisat bedeli olmak üzere tahsilat yaptığını, müvekkili şirketin davalıya hiçbir borcu olmadığını, davalı tarafından söküm bedelleri, yansıtma bedelleri ve ariyet bedellerinin fahiş olduğunu ileri sürürek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 8.874-USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan bankaların yabancı paralara uyguladıkları en yüksek ticari temerrüt faizi ve 10.000-TL’nin de dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın imzaladığı taahhütname ile Bayilik Sözleşmesi süresince yılda asgari 2.300 ton ürün almayı eksik aldığı akaryakıt ürünleri için ton başına 60-USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davacı tarafın sözleşme döneminde toplam 11.500,00 ton ürün almayı taahhüt etmiş olmasına rağmen toplamda sadece 11.357,10 ton ürün ikmal ettiğini, davacının 142,90X60 USD=8.574,00-USD cezai şart tutarını ödemekle yükümlü olduğunu, davacının taahhütname uyarınca ödemekle yükümlü olduğu 8.574,00-USD tutarındaki cezai şart tutarının davacıya faturalandırıdığını ve davacıya tebliğ edildiğini, davacı tarafın söz konusu e-faturaya usulüne uygun olarak itiraz etmediğinden fatura muhteviyatı ve faturaya konu bedelin davacı tarafından kabul edildiğini, fatura bedelinin müvekkilinin davacıdan olan alacaklarının ödenmesini teminen oluşturulduğunu ve DBS sisteminden tahsil edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılıkın söz konusu olmadığını, müvekkili tarafından davacı tarafa ariyet verilen tüm ekipmanın iade edilmesinin söz konusu olmadığını, taraflar arasında söz konusu ariyet ve sabit yatırımın davacıya satışı hususunda mutabakata varıldığından ariyet ve sabit yatırımların davacıya faturulandırıldığını, davacı tarafın kendisine sistem üzerinden usulüne uygun olarak ulaştırılan faturalara itiraz etmediğinden fatura muhteviyatı ve bedelinin davacı tarafından kabul edildiğini, davacı tarafın ariyet sözleşemesinin 1/g maddesi uyarınca kendisine ariyeten teslim edilen ekipmanın sökümünden mesül olduğunu, teslim alınamayanlar dışındaki ariyetlerin söküm bedellerinin davacıya faturulandırıldığını, davacı tarafın faturaya süresi içerisinde itiraz etmeyerek faturaya konu tutarı kabul ettiğini, davacının davaya konu ettiği tutarların taraflar arasındaki mutabakata, sözleşmelere ve taahhütnameye uygun olarak davacıya faturalandırıldığını ve faturaların sistem üzerinden davacıya tebliğ edildiğini, davacı tarafın söz konusu faturalara itiraz etmediğini ve faturaları iade etmediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davacının hukuki ve maddi dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle, davalı taraça davacıdan tahsil edilen cezai şartın haksız olarak tahsil edildiği iddiası ile davacıya iadesi ile Doğrudan Borçlanma Sistemi (DBS) üzerinden davacıdan fazladan tahsil edildiği iddia edilen tahsilatların davacıya iadesine ilişkin alacak davasıdır.
Davacı vekili delil olarak bayilik sözleşmesi, taahhütname ve protokol, ariyet sözleşmesi, tarafların ticari defterleri, … Noterliği’nin 31/03/2016 tarihli ihtarnamesi, davaya dayanak fatura örnekleri, taraflar arasındaki her türlü yazışma, bilgi ve belge, banka kayıtları ile taraflar arasında yapılmış her tür yazışma, bilgi ve belge, keşif tanık, bilirkişi incelemesi, sair ve mukabil her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı vekili ise delil olarak bayilik sözlemesi, taahhütname, ariyet sözleşmesi, müvekkili şirket defter ve kayıtları, davacı tarafa düzenlenen faturalar ve dayanağı, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin, keşif ve sair her türlü delile dayanmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, 27/11/2017 tarihli duruşmada iddia, savunma ve toplanan deliller üzerinde teknik bilgi sahibi uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek, 12/01/2018 günü saat:14.00 inceleme günü ve saati olarak belirlenmiştir. Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile dosyaya getirtilen ve sunulan belgeler üzeriden inceleme yapılmak üzere dosya konusunda uzman bilirkişi…’na ve …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişiler tarafından düzenlenen 21/06/2018 tarihli raporun ve davalı tarafın ariyetlere yönelik itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla aynı heyetten alınan 07/05/2019 tarihli ek raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporu ve ek raporda özetle; taraflar arasında yapılmış bayilik sözleşmesinin, sürenin dolması nedeniyle sonlandırıldığı, satış taahhüdünün neredeyse tamamlanmış olması nedeniyle davalı dağıtım şirketinin davacı bayiden cezai şart talebinde bulunulamayacağı, öte yandan ariyet sözleşmesine istinaden kesilen bedeller ile ilgili olarak dosya kapsamında herhangi delil, belge ve evrak bulunmaması nedeniyle ariyetlere ilişkin tutarlarla ilgili olarak herhangi bir değerlendirme yapılamadığı, bu kapsamda davalı dağıtım şirketi tarafından davacı bayi aleyhine tanzim edilen fatura kapsamında tahsil edilen 8.574,00-USD tutarındaki cezai şart bedelinin haksız olduğu ve davacıya iadesinin gerektiği, ariyetlere ilişkin taleplerin ise yerinde olmadığı, davacı tarafın diğer taleplerine yönelik davalı tarafça kesilen faturaların rayiç değerlerinin fahiş olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, takip dosyası kapsamı, bilirkişi raporunun kapsamı tümüyle birlikte değerlendirilmiş, dosyada alınan kök ve ek bilirkişi raporları gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden mahkememizce de benimsenmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve alınan bilirkişi kök ve ek raporları birlikte değerlendirilmesinde; taraflar arasında yapılmış bayilik sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle davalı tarafça cezai şart bedeli, ariyet menkul bedeli ve bir kısım yansıtma bedelleri davacı bayiden tahsil edilmiş ise de; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda ve ek raporunda dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, satış taahhüdünün tamamlanması nedeniyle davalı dağıtım şirketinin davacı bayiden cezai şart talebinde bulunulamayacağı, bu nedenle davalı tarafça davacı bayiden tahsil edilen 8.574,00-USD tutarındaki cezai şart bedelinin haksız olduğu ve davacı bayiye iade edilmesinin gerektiği, öte yandan ariyet sözleşmesine ilişkin olarak davalı tarafça davacıdan kesilen bedeller yönünden ise davacı tarafın bu yöndeki iddia ve taleplerini ispata yönelik olarak dosyaya yeterli delil, belge ve kayıt sunulmadığından, bu nedenle bu yöndeki taleplerini yasal delillerle ispatlayamadığından, bilirkişi raporundaki bu hususta yapılan değerlendirme de dikkate alındığında; davalı dağıtım şirketince davacı bayiden tahsil edilen kalemlerin rayiç değerlere uygun olduğu, davacı tarafın buna yönelik taleplerinin ise yerinde olmadığı anlaşıldığından, benimsenen bilirkişi kurulu raporlarında tespit edilen 8.574,00-USD’nin davalıdan tahsiline, belirlenen ve tespit edilen alacak miktarını aşan davacı taraf isteminin ise yerinde olmadığı kanaatine varıldığından, davanın kısmen kabulüne, kabul edilen kısım dışındaki diğer taleplere yönelik istemin ise reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
2-8.574,00-USD (Amerikan Doları)’nın dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 4489 sayılı kanun ile değişik 4/a maddesi gereğince Devlet bankalarınca 1 yıl vadeli USD mevduat hesabına uygulanan en yüksek faizle ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gerekli 2.156,57-TL karar ve ilam harcından 709,92-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 1.446,65-TL’nin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 709,92-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan 1.682,00-TL’nin kabul ve red oranına göre 1.277,38-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.788,44-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1 maddesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Yargılama Gideri Dökümü:
31,40 TL başvuru harcı
4,60 TL vekalet harcı
1.400,00 TL bilirkişi ücreti
246,00 TL tebligat ve posta ücreti
+___________________________
1.682,00- TL Toplam