Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/511 E. 2020/59 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/538 Esas
KARAR NO : 2019/1017

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 13/02/2015
KARAR TARİHİ : 16/12/2019

Mahkememizin…esas sayılı derdest dosyasına yargılamanın 10/02/2015 tarihli oturumunda bu dava dosyası ile birleştirilmiş, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası tefrikine karar verilmiş olan mahkememiz in (Mahkememizin … esas sayılı dosyasından tefrikli) 21/05/2015 gün ve … Esas – …karar sayılı kararımız davalı vekilince temyiz edilmiş Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 04/12/2017 gün ve 2015/7380 Esas 2017/3581 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuş, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 19/06/2019 tarih, 2018/397 Esas ve 2019/2826 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği anlaşılmakla, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı Vakıf vekili İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının öncüsü olan ve dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar veren Şişli… İcra Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı şikayete konu dava dilekçesinde, vakıf senedinin 4. Maddesi kapsamında üyelerin sağlık harcamaların, yaşamın doğal bir sonucu olarak sürmesi karşısında iflas ile sona eren edimlerden olmadığı gözetilerek, bu harcamalardan doğan müflis borçlarının masa borcu kapsamında ödenmesini gerektiğini, bunun aksine alınmış iflas idaresi kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Şişli … İcra Hukuk Mahkemesinin…esas sayılı dosyasında, davalı bankanın iflasına İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesince karar verildiği, buna göre de iflas idaresi kararının kaldırılmasına yönelik talebi İİK 235/f-1 maddesi kapsamında itiraz olması nedeniyle iflasa karar veren mahkemede bakılması gerektiğinden bahisle mahkemelerin görevsiz olduğu ve görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu buna göre de görevsizlik kararı verilmiş olup, davacı vekilinin başvurusu üzerine dosya görevli mahkemesi olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasına kayıt edilmiş bu mahkeme tarafından bu kez 13/07/2009 tarih… esas … karar nosu ile Mahkememizin 2014/738 (öncesi İstanbul 8 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/837) esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/837 E sayılı ana dosyası ticaret mahkemelerinin ayrılmasından sonra İstanbul 31. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/19 Esasını almış, bu ana dosyada dava konusu davayla birlikte birden fazla başka mahkeme dosyalarının birleştirilmesinden sonra anılan mahkemece yapılan yargılama sonucu asıl ve birleşen davaların reddine 01/10/2012 tarihinde 2012/199 k sayısıyla karar verilmiş olup, bu kararın davacı vekilince temyizi üzerine mahkeme kararı Yargıtay 23. Hukuk Dairesince 11/10/2013 tarih, 2013/2646 – 6283 sayılı kararla…masa alacaklarının iflastan önce doğmuş ve iflas masasına girebilecek alacaklar olduğu, bunların ödenmesinin ancak tasfiye sonunda ve kesinleşen sıra ve pay cetveline göre yapılacağı, masa alacaklarının ise iflas tasfiyesi sırasında doğan alacak olduğu, bunların masaya kaydının istenemeyeceği, bu alacakların iflas idaresince tam olarak ödenmesi gerektiği, bunlara ilişkin uyuşmazlıkların ait olduğu hukuki ilişki çerçevesinde giderileceği, 506 sayılı SSK’nun geçici 20. maddesine göre tasfiyenin devamı sırasında oluşacak alacakların davacının vakıf olması nedeniyle iş mahkemesinde dava edebileceğinin gözetilmemesi…noktalarından bozulmuş, bozmadan sonra dava dosyası İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasına kaydedilmiş ve dosyada bozmaya uyularak bu davanın görev yönünden değerlendirilmesi açısından tefrik kararı verilmiştir.
Uyulan bozma ilamı taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğurduğundan ve Yargıtay ilamında açıkca zikredildiği gibi ”masa alacaklarının iflas tasyfiyesi sırasıda doğan alacaklar ( İİK madde 248 ) ve bunların masaya kaydı istenemez; bu alacaklar iflas idaresince tam olarak ödenmelidir ve bunlara ilişkin ihtilaflara ait olduğu hukuki ilişki çerçevesinde giderilir ” şeklinde hükmü uyarınca İstanbul 8 Asliye Ticaret Mahkemesince daha önce aldırılan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli denetime açık olması nedeniyle ve dosya kapsamı ile de uyumlu olduğundan hükme esas alınmak suretiyle bu bilirkişi raporunda 2007 yılı Mayıs ayı sağlık gideri olarak tespit edilen 61.276,23 TL ve 2007 yılı Temmuz ayı sağlık gideri 36.043,80 TL ye ilişkin tespit doğrultusunda bu miktarın yasal faizi ile dava tarihinden itibaren masa alacağı olarak masadan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur,
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında, 21/05/2015 gün ve … Esas – … Karar sayılı kararımızla davacının davasının kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 04/12/2017 gün ve 2015/7380 Esas 2017/3581 Karar sayılı kararıyla; “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Dava; iflas sonrası oluştuğu iddia edilen alacağın masa alacağı olarak masadan ödenmesi talebine ilişkindir. Mahkemece kazanılmış hak olduğundan hareket ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; karara dayanak yapılan Dairemiz kararı somut olayı işaret ederek verilmiş bir karar veya belirleme olmayıp, kararda genel mahiyette masa alacağından kastedilenin ne olduğu tarif edilmiştir. İİK’nın 248. maddesinin anlatıldığı bu paragraf eldeki dava için kazanılmış hak teşkil etmez.
Usul açısından mahkemenin bu kabulü doğru olmadığı gibi, talep edilen alacağın masa alacağı olup olmadığı ve talep edilip edilemeyeceği hususu da önem arzetmektedir.
Bir alacağın masa alacağı olması için; iflas idaresinin yaptığı ve yaptırdığı işlerden doğması, iflas idaresinin bizzat yaptığı veya devamına izin verdiği sözleşmeden doğması, masanın sebepsiz zenginleşmiş olması veya iflas masasının haksız fiilinden kaynaklanması gerekmektedir. … 02.07.2003 tarihinde bankacılık faaliyetlerinin durdurulduğu, idaresinin TMSF’ye devredildiği banka hakkında verilen iflas kararının 20.04.2006 tarihinde kesinleştiği, müflis banka çalışanlarının iş akitlerinin 31.08.2005 tarihinde feshedildiği, iflas idaresi ile çalışanlar arasında 01.09.2005 tarihinde yeni bir iş sözleşmesi yapıldığı bu tarihten sonra sağlık güvencesinin SGK tarafından karşılandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda… ile davacı sandık arasında imzalanan 29.12.1965 tarihli sözleşmenin 01.09.2005 tarihinden sonra devam ettiğini söylemek mümkün değildir. İflas masası ile çalışanlar arasında yapılan yeni iş sözleşmesi sonrası sağlık giderlerinin SGK tarafından karşılanması bu tarihte 29.12.1965 tarihli sözleşmenin feshedildiği manasına geldiğinden bu tarihten sonra çalışan personel için gerek prim gerekse sağlık gideri ödenmesi talep edilemeyecektir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda iflas masasının müflis banka tarafından iflas öncesi yapılan sözleşmeyi devam ettiremeyeceği yönünde iradesini ortaya koymuş olup 01.09.2005 tarihinden sonra iflas masasından 29.12.1965 tarihli sözleşmeye dayanarak alacak talebinde bulunulması mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, gerek Dairemiz bozmasına yanlış anlam verilerek ve gerekse maddi hususların yorumlanmasında yanılgıya düşerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. “
neden ve gerekçeyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuş, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 19/06/2019 tarih, 2018/397 Esas ve 2019/2826 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak, yargılamaya devam olunmuştur. Tüm dosya kapsamı ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 04/12/2017 gün ve 2015/7380 Esas 2017/3581 Karar sayılı ilamı dikkate alındığında, … 02/07/2003 tarihinde bankacılık faaliyetlerinin durdurulduğu, idaresinin TMSF’ye devredildiği banka hakkında verilen iflas kararının 20/04/2006 tarihinde kesinleştiği, müflis banka çalışanlarının iş akitlerinin 31/08/2005 tarihinde feshedildiği, iflas idaresi ile çalışanlar arasında 01/09/2005 tarihinde yeni bir iş sözleşmesi yapıldığı bu tarihten sonra sağlık güvencesinin SGK tarafından karşılandığı, 01/09/2005 tarihli sözleşmenin yeni bir akit olduğu, 29/12/1965 tarihli sözleşmenin devamı niteliğinde olmadığı, bu sebeple eski tarihli sözleşmeye göre masa alacağın talebinde bulunulamayacağından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Davacı taraf harçtan muaf olmakla harç taktirine yer olmadığına,
(Mahkememizce 10/09/2015 tarihli, … Esas,…Karar, …harç nolu tahsil müzekkeresi ile maliyeye bildirilen ve davalıdan tahsili istenilen 6.634,83 TL tahsil edilmiş ise işbu karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesi için maliyeye yazı yazılmasına, tahsil edilmemiş ise hiçbir işlem yapılmaksızın ilgili harç tahsil müzekkeresinin iadesinin istenilmesine),
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/12/2019

Katip
¸e-imzalı

Hakim
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.