Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/510 E. 2020/714 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/510 Esas
KARAR NO :2020/714

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:29/01/2014
KARAR TARİHİ:11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/11/2013 tarihinde davalılardan …’ın maliki olduğu … plakalı aracın, davalılardan …’ın sevk ve idaresindeyken müvekkili davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığını, … plakalı aracın davalılardan … Sigorta A.Ş. nezdinde kaza tarihini de kapsayacak şekilde Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, olayla ilgili olarak düzenlenen kaza tespit tutanağına göre davalılardan sürücü …’ın geçmenin yasak olduğu yerden geçmek suretiyle kazaya sebebiyet verdiğini, dava konusu eylemin aynı zamanda suç teşkil ettiğini, …. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile davalılardan … hakkında ceza davası açıldığını, davacı müvekkilinin olay sebebiyle sağ kolunun alçıya alındığını, şoför olarak çalışan müvekkilinin tedavi süresince çalışamayarak gelir ve kazanç kaybına uğradığını, müvekkilinin sağ el bileğinde kalıcı sakatlık durumunun ortaya çıkmasının söz konusu olduğunu belirterek, dava konusu olaydan kaynaklanacak manevi tazminat talep hakları ile kalıcı sakatlık halinden kaynaklanacak maddi tazminat taleplerini ve fazlaya dair geçici işgöremezlik tazminatı talep haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL. geçici işgöremezlik tazminatının kaza tarihinden geçerli olmak üzere işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kazaya karışan aracı ZMSS ile sigortaladığını, davanın ticari bir dava olduğunu, bu nedenle öncelikle görevsizlik verilerek dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, müvekkili şirketin maddi tazminat talepleri açısından poliçe limitleri dahilinde ve sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında davacının zararlarını gidermekle yükümlü olduğunu, davacının dava dilekçesinde sadece geçici işgöremezlik tazminatı talebinde bulunduğunu, davacının aylık gelirinin 2.500,00-3.000,00-TL. olduğuna dair dosyada herhangi bir belgenin mevcut olmadığını, hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … ve … vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede açılmadığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle davanın görev yönünden reddi gerektiğini, olayda müvekkillerine atfedilecek herhangi bir kusurun bulunmadığını, davacının iddiasının aksine dosyada müvekkillerinin kusurlu olduğuna, trafik kurallarına uymadığına, hız sınırını aştığına dair herhangi bir delilin olmadığını, kaza esnasında müvekkillerinden …’ın kesinlikle hatalı sollama yapmadığını, davacı tarafın müvekkilinin sevk ve idaresindeki aracın bulunduğu şeride girerek kazaya sebebiyet verdiğini, bir başka ifade ile kazanın oluşumuna bizzat karşı tarafın dikkatsiz tutum ve davranışlarının sebebiyet verdiğini, kaldı ki kazada her iki müvekkilinin de ağır şekilde yaralandığını, bu nedenle karşı yan aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açma hazırlığı yaptıklarını, talep edilen tazminatın ise fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 04/11/2013 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasından kaynaklı geçici işgöremezliğe ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; trafik kayıtları, …. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı ceza davası dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, … Sigorta A.Ş.’nin … nolu poliçe örneği, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 04/11/2013 tarihli Genel Adli Muayene Raporu, …Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 21/11/2013 gün ve … sayılı raporu, emsal ücret araştırması, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. delil olarak; … nolu ZMSS poliçesi, 04/11/2013 tarihli tutanak, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalılar … ve … ise herhangi bir delil sunmamıştır.
Dosya mahkememize …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/03/2017 tarih, … E. ve … K. sayılı görevsizlik kararı üzerine gönderilmiştir.
Mahkemece …. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı ceza dosyası (ki bu dosya … Sulh Ceza Mahkemesi’nin 6545 sayılı yasa ile kapatılması sonrasında …. Asliye Ceza Mahkemesi’nde … Esas sayısını almıştır) celbedilerek dosya içerisine alınmıştır. Ceza dosyasının incelenmesinden; 10/12/2015 tarihli, … E. ve … K. sayılı kararla davalılardan dosya sanığı …’ın sabit görülen eylemine uyan 5237 sayılı TCK.’nın 89/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verildi ve anılan kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkemece … Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne davacıya ait tedavi evraklarının gönderilmesi için, … Esnaf Odası ile … Odası’na taksici olan davacının emsal ücretinin araştırılarak gönderilmesi için ayrı ayrı müzekkereler yazılmıştır.
Mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davacının kaza sonrası tedavi gördüğü hastanelere müzekkereler yazılarak, davacıya ait tedavi belgeleri, raporlar ve grafilerinin dosyamıza gönderilmesi sağlanmış, …. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … E. (…. Asliye Ceza Mahkemesi … E.) sayılı ceza dosyasının aslı celbedilmiş, davacının elde ettiği geliri tespit bakımından emsal gelir araştırması yapılmış, sonrasında dosya kusur raporu düzenlenmek üzere ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne, maluliyet raporu düzenlenmek üzere ATK…. İhtisas Kurulu’na gönderilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 08/02/2019 tarihli kusur bilirkişi raporunda özetle; 04/11/2013 tarihinde davalılardan sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola verip, bahse konu kaza mahalline geldiği esnada görüş alanını kontrol altında bulundurması, seyrine istikamet şeridini takiben müteyakkız şekilde devam etmesi, önünde seyir halinde bulunan aracı uygun bir noktadan kontrollü bir şekilde geçmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip, kontrolsüzce seyri sırasında önünde seyir halinde olan aracı geçmek için karşı yön şeridine girerek idaresindeki aracın ön kısımları ile karşı yönden gelen otomobilin ön kısımları ile çarpışması sonucu gerçekleşen kazada asli kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in ise sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile seyri sırasında bahse konu kaza mahallinde karşı yön istikametinden şerit ihlali yaparak gelen araç ile çarpıştığı olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı, sonuç olarak olayda sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’in ise kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen kusur raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı … ve … vekilleri ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporuna ayrı ayrı itiraz edilerek, dosyanın kusur yönünden itirazlar doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılmak üzere ATK Genel Kurulu’na gönderilmesi talebinde bulunulmuştur. Mahkememizce ceza dosyasında alınan ve sanık davalı sürücü …’ın asli kusurlu, müşteki davacı sürücü …’in ise kusursuz olduğunu belirten 12/05/2015 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporu da dikkate alınarak 28/03/2019 tarihli duruşmada dosyada alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 08/02/2019 tarihli kusur raporunun yargısal denetime elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görülerek, davalıların dosyanın kusur yönünden ATK Genel Kurulu’na gönderilmesi yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Sonrasında dosya … Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından gönderilen davacıya ait radyoloji doktor raporu ve grafiler (CD olarak) eklenmek suretiyle maluliyet raporu düzenlenmek üzere ATK … İhtisas Kuruluna gönderilmiştir.
ATK .. İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan 20/05/2019 tarihli – … sayılı maluliyet raporunda; “…mevcut belgelere göre davacı 10/03/1969 doğumlu …’in 04/11/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının … tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği…” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
ATK …. İhtisas Kurulu’nun düzenlediği maluliyet raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Mahkememizce 24/09/2019 tarihli duruşmada dosyanın aktüer hesabı yapılmak üzere bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir. Aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 03/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“…davacı tarafın şoför olarak çalıştığını ve aylık ortalama gelirinin 2.500,00-TL. ile 3.000,00-TL. arasında olduğunu iddia ettiği, ancak dosya kapsamında davacının gelirine ilişkin ücret bordrosu veya SGK hizmet cetveline rastlanılmadığı, … Esnaf Odası tarafından dosyaya gönderilen 27/05/2015 tarih – 119 sayılı yazıda; ticari takside çalışan bir şoförün günlük ya da aylık kazancının mevsim şartlarına, gece veya gündüz olarak çalışmasına, bulunduğu bölgeye ve nasıl bir performansla çalıştığına bağlı olarak farklılıklar gösterdiğinin, odaları bünyesinde söz konusu aylık emsal ücretle alakalı herhangi bir arşiv kaydının bulunmadığının bildirildiği, yine … Odası tarafından dosyaya gönderilen 03/08/2015 tarihli emsal ücret yazısında ise; ticari takside şoför olarak çalışan bir kişinin 2015 yılı içerisinde günlük kazanabileceği ücretin 45,00-TL. civarında olduğunun bildirildiği, bu itibarla takdiri mahkemeye ait olmak üzere dosya kapsamında davacının gelirini belgeleyecek düzeyde yazılı belgeye rastlanmadığından hesaplamanın davacının alternatifli gelir durumuna göre seçenekli olarak yapıldığı, buna göre 1. seçenek olarak dosya kapsamında davacının gelirine ilişkin yazılı bir belge bulunmaması nedeniyle ve davacının gelirinin asgari ücret kadar olacağı dikkate alınarak ATK’nın maluliyet raporundaki tespite göre davacının 4 aylık geçici iş göremezlik zararının 3.365,24-TL olacağı, 2. seçenek olarak ise ceza dosyasındaki beyanlara göre davacının aylık net gelirinin (ücretinin) 1.500,00-TL. olduğu kabul edilerek ATK’nın maluliyet raporundaki tespite göre davacının 4 aylık geçici iş göremezlik zararının 6.000,00-TL. olacağı, dosyada SGK tarafından rücuya tabi bir ödemenin yapılıp yapılmadığına dair herhangi bir bilgi bulunmadığı, davacının her iki seçenekte hesaplanan maddi zararından gerek davalı … şirketinin, gerek araç sürücüsü davalı …’ın ve gerekçe işleten (malik) sıfatıyla davalı …’ın müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, tüm takdirin mahkemeye ait olduğu…” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin aktüer bilirkişi raporuna itiraz etmeleri sonucunda itirazların değerlendirilmesi bakımından dosya 29/01/2020 tarihli duruşmada itirazları karşılar nitelikte ek rapor düzenlemek üzere aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 01/06/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda ise özetle; Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının 4 aylık geçici iş göremezlik zararının; 1. seçenek olarak davacının gelirinin asgari ücret kadar olduğu durumda 3.365,24 TL olacağı, 2. seçenek olarak davacının gelirinin asgari ücretin 1,48 katı olduğunun kabulü durumunda 4.811,20 TL olacağı, SGK tarafından rücuya tabi bir ödemenin olup olmadığına dair dosyada herhangi bir bilgi bulunmadığı, davacının her iki seçenekte hesaplanan maddi zararından davalı … şirketinin, sürücü …’ın ve işleten sıfatıyla …’ın müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, temerrüt tarihi ile ilgili takdirin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
A) MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Dosyada alınan ATK maluliyet raporuna göre; davacıdaki yaralanmanın fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı belirtilmiş olduğundan, aktüer bilirkişi tarafından davacının sürekli işgöremezlik zararı hesaplanmamıştır. Aktüer bilirkişi raporunda davacının gelir durumuna göre seçenekli olarak sadece geçici işgöremezlik zararı hesaplanmıştır.
Geçici işgöremezlik zararı, motorlu aracın işletilmesi sırasında kişinin yaralanması sonucu yapılan, tedavinin gerektirdiği bir zarar kalemidir. Trafik kazası sonucunda yaralanmanın doğal bir sonucu olan ve kişi iyileşinceye kadar geçen geçici sakatlık dönemine ilişkin olan geçici işgöremezlik tazminatı, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi kapsamındaki bedeni zararlardandır.
2918 sayılı KTK’nun 98/1. maddesinde belirtilen “tedavinin gerektirdiği diğer giderler” kapsamında olan geçici iş göremezlik tazminatı, tedavinin gerektirdiği bir gider olarak zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) kapsamındadır.
Zorunlu mali sorumluluk sigortasının dışında kalan hususların düzenlendiği KTK’nun 92. maddesinde “geçici işgöremezlik ödeneği” sigorta kapsamı dışına çıkarılmamış olup; bu durum karşısında geçici işgöremezlik ödeneğinin de poliçe limiti ile sınırlı kalmak üzere poliçe kapsamı içinde kaldığının kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 10. HD.’nin 14/10/2010 tarih, 2009/5281 E.ve 2010/13730 K. sayılı ilamı)
Dosyanın tetkikinde; kaza tarihinde davalılardan … adına trafikte tescilli bulunan ve kaza tarihini de kapsayacak şekilde 21/11/2012-21/11/2013 tarihleri arasında davalı … Sigorta A.Ş. şirketi nezdinde … numaralı zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın sigorta teminat limitinin 225.000,00-TL. olduğu görülmüştür.
Dosya kapsamında davacının gelirine ilişkin olarak yazılı ve somut bir belge mevcut olmadığından, mahkememizce dosyada alınan aktüer kök ve ek bilirkişi raporlarında asgari ücrete göre yapılan hesaplama dikkate alınmıştır. Aktüer kök ve ek bilirkişi raporlarının gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli anlaşıldığından, mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Adli Tıp Kurumu’nun ilgili dairelerinden ayrı ayrı alınan kusur ve maluliyet raporları, dosyada alınan ve mahkememizce benimsenen aktüer bilirkişi kök ve ek raporları, toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; 04/11/2013 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazası neticesinde davacının yaralanmasına neden olan davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki, diğer davalı …’ın ise maliki olduğu … plakalı aracın kaza tarihini de kapsayacak şekilde ZMSS poliçesi ile davalılardan … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı olduğu, kazada davalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu, davalı araç sürücüsü …’ın zarara neden olan aracı kullanan kişi olarak, davalı …’ın aracın işleteni ve maliki olarak, davalı … şirketinin ise aracın ZMSS sigortacısı olarak davacıda meydana gelen yaralanmadan ve oluşan zarardan dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, kaza nedeniyle davacıdaki yaralanmanın fonksiyonel bir araz bırakmadan iyileşmiş olması nedeniyle davacıya sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, davacının iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar olduğu, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporundaki asgari ücrete göre yapılan hesaplama seçeneğine itibar edilmesinin dosya kapsamına uygun olacağı, davacının kaza sonucu yaralanmasından kaynaklı olarak davalılardan talep edebileceği geçici işgöremezlik (maddi) tazminatının 3.365,24-TL. olduğu, bu miktarın davalı … şirketinin sorumlu olduğu teminat limiti içerisinde kaldığı, davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça yasal faiz talebinde bulunduğu gözetildiğinde 3.365,24-TL. geçici işgöremezlik tazminatına dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesi gerektiği anlaşılmakla maddi tazminat yönünden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
B) MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu olaydan kaynaklanacak manevi tazminat ile sürekli (kalıcı) sakatlık halinden kaynaklanan maddi tazminat talep haklarını saklı tutmuş ise de dava dilekçesinde istem sonucu olarak fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik sadece 1.000,00-TL. geçici işgöremezlik (maddi) tazminatı talebinde bulunmuştur. Öte yandan davacı vekili görevsizlik kararı öncesinde …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki 03/03/2015 tarihli duruşmadaki beyanında davalarının özünün meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi tazminat isteminden ibaret olduğunu açık ve net olarak beyan etmiştir. Özetle; davacı taraf dava dilekçesinde istem sonucu olarak açıkça manevi tazminat talebinde bulunmamış, sadece geçici işgöremezlik (maddi tazminat) talebinde bulunmuştur.
Davacı vekili 09/06/2020 tarihinde UYAP’tan dosyaya sunduğu ıslah dilekçesinde; maddi tazminat talebi yanında Yargıtay 21. Hukuk Dairesi kararlarına da atıf yaparak 5.000,00-TL. manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15/02/2017 tarihli, 2015/7-917 E. ve 2017/265 K. sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; istem sonucu dava konusunu belirleyen tek ve asıl ögedir. İstem sonucu; mahkemeden istenilen şey olup, davanın konusunu teşkil eder. Uygulamada istem sonucuna ilişkin fazlaya dair haklarını saklı tutan davacının dava değerini ıslah yolu ile arttırabileceği tartışmasız olarak kabul edilmektedir. Ancak başından beri dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu edilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. (Yargıtay HGK’nun 29/06/2011 tarih, 2011/1-364 E.-2011/453 K., 15/06/2016 tarih, 2014/4-1193 E.-2016/800 sayılı ilâmları da bu yöndedir.)
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2017 tarihli, 2016/10831 E. ve 2017/1213 K. sayılı ve 19/12/2018 tarihli, 2018/5781 E. ve 2018/12498 K. sayılı ilamlarında da belirtildiği gibi yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı yoktur. Bir başka ifade ile ıslahla dava dilekçesinde talep edilmeyen manevi tazminat isteminde bulunulamaz.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; davacı taraf her ne kadar ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebi yanında dava dilekçesinde harcını ikmal ederek istem sonucu olarak talep etmediği manevi tazminat talebi ile ilgili olarak da talepte bulunmuş ise de; yargılaması devam eden bir davada ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmadığından ve ıslahla dava dilekçesinde talep edilmeyen manevi tazminat isteminde bulunulamayacağından, davacı yanın manevi tazminata ilişkin talebi mahkememizce yerinde görülmemiş ve manevi tazminat isteminin reddine ilişkin olarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1- Davacının maddi tazminata yönelik talebinin kısmen kabulü ile; 3.365,24-TL. geçici işgöremezlik tazminatının dava tarihi olan 29/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, davacı tarafın maddi tazminata yönelik fazlaya ilişkin isteminin ise reddine,
2- Davacının manevi tazminata yönelik talebinin reddine,
3-Alınması gereken 229,88-TL. karar ve ilam harcından, dava açılırken yatırılan peşin harç ile ıslahla birlikte yatırılan harç toplamı olan 175,70-TL. Harcın mahsubu ile bakiye 54,18-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 175,70-TL peşin harç + ıslah harcı toplamının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
5-Reddedilen manevi tazminat davası yönünden 54,40-TL karar ilam harcının davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
6- Maddi tazminat yönünden davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 3.365,24-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Manevi tazminat davasında davalı … kendisi vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden 445,96-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.259,74-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.112,33-TL’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
11-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır