Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/492 E. 2019/306 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN

ESAS NO: 2017/492 Esas
KARAR NO: 2019/306

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/05/2017
KARAR TARİHİ: 16/04/2019

Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı temlik eden vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan asıl borçlu … Şirketi arasında 19/10/2012 tarihinde 2.000.000,00-TL. limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalılar… ve …’ın söz konusu sözleşme ve akdedilecek diğer sözleşmeler çerçevesinde asıl borçlunun bankaya karşı sorumlu olacağı borçtan ve feri’lerinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olacağını kabul ve taahhüt ettiklerini, davaya konu sözleşme çerçevesinde davalı asıl borçluya talebi doğrultusunda farklı meblağlarda krediler kullandırıldığını, bazı hesaplarda ise ödenmemiş bakiye tutarların kaldığını, müvekkili banka tarafından kullandırılan krediler için sorumluluğun yerine getirilmemesi sebebiyle İcra İflas Kanunu’nun 68/b maddesi ve ilgili mevzuat gereği davalı borçlulara … Noterliği aracılığıyla 05/04/2017 tarih, … yevmiye numaralı hesap özetini içerir ihtarname keşide edildiğini, ihtarname ile 31/03/2017 tarihi itibariyle hesabın kat edildiğinin davalı borçlulara ihtar edilerek hesap özetine ilişkin borcun ödenmesinin talep edildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen davalılar tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine müvekkili bankanın, davalı borçlular aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, ödeme emrinin davalı borçlulara tebliği üzerine, davalı borçlular tarafından borcun bir kısmına, faize ve fer’ilerine itiraz edildiğini, müvekkili banka tarafından davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi’nde düzenlenen ve davalı borçlulara gönderilen kat ihtarında açıklanan % 50 oranındaki temerrüt faizinin hukuka uygun olup davalı borçluların bu hususta yaptığı itirazların iptalinin gerektiğini, müvekkil banka tarafından davalı borçlulardan talep edilen %5 oranındaki faiz BSMV’sinin davaya konu sözleşmelerin vergi ve faizine ilişkin maddesi gereği talep edildiğini, davalı borçluların, kendilerine gönderilen hesap kat ihtarnamesine hiçbir itirazda bulunmadıklarını, sözkonusu ihtara ek olarak gönderilen hesap özetinde talep edilen asıl alacak, faiz, gecikme faizi, BSMV meblağlarının kesinleşmiş olduğunu, davalıların buna ilişkin itirazların hiçbir haklı tarafınının bulunmadığını, davalı borçlular tarafından yapılan itirazların haksızlığının tespit edilerek itirazı iptali ile takibin devamına, dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere davalı borçlular aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, temlik alan vekili 25/06/2018 tarihli dilekçesi ile … A.Ş.’nin taraf olduğu dosyaların …A.Ş.’ye temlik edildiğini bildirmiş ve dilekçe ekinde dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı takip dosyası alacağının temlik edildiğine dair temlikname ile listeyi dosyaya sunmuştur.
Davalılar vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ihtarnamenin 05/04/2017 tarihinde keşide edildiğini, 13/04/2017 tarihinde müvekkilleri aleyhinde icra takibi muameleleri başlatıldığını, kredi sözleşmelerindeki adrese çıkartılan hesap özetlerine 1 ay içerisinde itiraz edilmemesi halinde hesap özetinin içeriğinin kesinleşeceğinin bildirildiğini, davacı bankanın hesap özetinin müvekkillerine tebliğinden sonra itiraz edilmesini beklemeksizin, müvekkilleri hakkında icra takibine başladığını, davacının icra takibinde gayri nakdi kredi hesaplarından kaynaklandığı iddiası ile toplam 38.070,00-TL’nin faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesini talep ettiğini, davacı bankanın muhatabı olduğu 17 adet çekin, müvekkil şirket tarafından, ticari ilişkiler kapsamında, keşide edilerek muhataplara teslim edildiğini, takip talebinde bahsi geçen 17 adet çekin karşılıksız işlemine dahi tabi tutulmadığını, karşılıksız işlemine tabi tutulmayan çekler ile alakalı olarak, davacı bankanın herhangi bir bedel ödemesenin söz konusu olmayacağından bu çeklere ilişkin yasal yükümlülük tutarının müvekkillerden talebine hukuken imkan ve olanak olmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı taraf delil olarak; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası, 19.10.2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, kredi kullandırım talebi, banka faiz bildirim yazısı, eş muvafakat belgesi, ihtarname, hesap özeti, banka defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi delillerine dayanmıştır. Davalılar ise delil olarak; icra dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi, müvekkilleri tarafından yapılan ödemelere ilişkin kayıtlar, banka defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, Yüksek Yargı Kararları ve sair delillere dayanmıştır.
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ihtilafın davacının davalılardan Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklı alacağı olup olmadığı, varsa takip ve dava tarihi itibariyle ferileri ile birlikte miktarı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce takibin başlatıldığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, icra dosyasının incelenmesinde davacı tarafça asıl borçlu şirket ile diğer davalılar (kefiller) hakkında davaya dayanak yapılan Genel Kredi Sözleşmesine dayanılarak ödenmeyen nakdi ve gayri nakdi kredi borcunun fer’ileri ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçluların tek bir itiraz dilekçesi ile 20.04.2017 tarihinde kısmi olarak itirazda bulunduğu, borçluların bu itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davanın açıldığı, davacı tarafça dava dilekçesinde dava değeri 81.897,28-TL. gösterilmek suretiyle davalıların itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, kullandırılan kredi nedeni ile takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, genel kredi sözleşmesi ile eklerinin ve kullandırılan krediye ilişkin kredi borçlularına tebliğ edilen hesap kat ihtarının dosya arasında olduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın niteliği itibarı ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, dosya, ekleri ve getirtilen-sunulan belgelerle birlikte konusunda uzman bankacı bilirkişi …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 04.05.2018 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
04.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile davalı kredi borçlusu/kredi lehtarı … Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalıların herhangi bir ticari defter, kayıt ve ödeme belgesi sunmadıkları, bu durumda davacı bankanın ticari defter ve kayıtlarının esas alınmak durumunda kalındığı, Genel Kredi Sözleşmesini davalılardan… ve …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmediğinin dosyadaki hesap kat ihtarından anlaşıldığı, bu nedenle davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkı bulunduğu, davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limiti tutarının 2.000.000,00-TL. Olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun (ana para borcunun) kefalet limitinden daha düşük seviyede olduğu, bu nedenle davalı kefillerin borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacı bankanın davalılardan hesap kat tarihi itibariyle 61.767,81-TL. asıl alacağının bulunduğu, davacı banka tarafından hesap kat ihtarlarını davalılara tebliğ edildiği açıkça ispatlanamadığı, davalıların takip tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, davalı kredi lehtarı şirket ve kefillerin takip tarihi öncesinde usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmüş oldukları açıkça ispatlanamadığından temerrüt günü bazlı faiz hesabı yapılmadığı, takip tarihi olan 14.04.2017 itibariyle nakdi kredi alacakları yönünden davalıların davacı bankaya 62.652,86-TL. borçlarının bulunduğu, davacı bankanın ise ödeme emrinde 81.897,28 TL. alacak talebinde bulunduğu, bu durumda takdiri mahkememize ait olmak üzere 19.244,42 TL. fazla alacak talebinde bulunulduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda ayrıca davacı bankanın gayri nakdi çek bedeli kredisi yönünden mevcut delil durumuna göre gayri nakdi çek kredisinden doğan alacağını açıkça ispatlayamadığı belirtilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunun uygulama ve mevzuata uygun olarak tanzim edildiği, gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu görüldüğünden, bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişkinin mevcut olduğu, kredi borcunun davalılarca davacı bankaya ödenmediği, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalayan davalı gerçek kişilerin borcun tamamından diğer davalı (şirket) ile birlikte kefalet limiti ile sorumlu tutulması gerektiği, benimsenen bilirkişi raporu ile taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davacı banka tarafından davaya konu icra dosyasındaki takip talebinde fazladan talep ettiği miktar olan 19.244.42-TL. icra takip konusu yapılan meblağdan düşüldüğünde davacı bankanın davalılardan talep edebileceği toplam alacak miktarının 62.652,86-TL. olduğu, bunun 61.767,81-TL’sinin asıl alacak olduğu ve TTK’nun 8. maddesine göre ticari işlerde faiz oranı taraflarca serbestçe belirlenebileceğinden ve taraflar da tacir olduklarından asıl alacağa tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi yürütülebileceği, bu faiz oranı üzerinden de %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği kanaatine varılmış, davalılarca alacak miktarlarına yönelik davalı borçluların vaki itirazının kısmen haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği; bu miktarları aşan davacı isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen nakdi alacak üzerinden davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetine, reddedilen miktar yönünden alacaklının kötü niyetinin kanıtlanamamış olması nedeniyle, davalı-borçlu tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine, ayrıca davacı tarafça itirazın iptali dava dilekçesinde icra takibine konu ettikleri gayri nakdi talepleri yönünden herhangi bir talepte bulunulmadığından ve harca esas değer olarak sadece nakdi alacak miktarı gösterilerek buna yönelik olarak harç yatırıldığından taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı tarafın icra dosyasındaki gayri nakdi talepleri yönünden ise hüküm kurulmayarak davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalıların İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. sayılı takip dosyasında 61.767,81 TL asıl alacak, 302,00 TL. işlemiş faiz, 15,10 TL. %5 gider vergisi (BSMV), 567,95 TL. ihtarname masrafı olmak üzere toplam 62.652,86 TL’ye yönelik itirazlarının iptali ile asıl alacak olan 61.767,81 TL’ye takip tarihinden itibaren %50 oranında akdi temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranı üzerinden hesaplanan 12.530,57-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı taleplerinin şartları oluşmadığından reddine,
4-Alınması gerekli 4.279,81-TL karar ve ilam harcından 1.398,61-TL peşin harcın ve icraya yatan miktarın mahsubu ile eksik kalan 2.881,20-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.398,61-TL peşin harç ve icraya yatan harç toplamının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesap ve taktir olunan 7.241,81-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça aşağıda dökümü yapılan 1.054,-10-TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 806,40-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya iadesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalı

Hakim
¸e-imzalı

Yargılama Gideri Dökümü:
31,40-TL başvuru harcı
4,60-TL vekalet harcı
800,00-TL bilirkişi ücreti
218,10-TL tebligat ve posta ücreti
+___________________________
1.054,10-TL Toplam

(Kabul ve red oranına göre hesaplanan:806,40-TL.