Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/490 E. 2020/791 K. 30.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/490 Esas
KARAR NO:2020/791

DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 24/05/2017
KARAR TARİHİ: 30/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinde sigortalı …’a ait servis kutu ve borularının davalılar tarafından hasara uğratılmış ve bu sebeple sigortalı …’a 23.09.2016 tarihinde 10.078,00-USD tazminat ödenmiş olduğunu, müvekkili şirketin ödemiş olduğu 10.078,00-USD tazminatın davalılardan rücuen tahsili için sigortalı emtianın hasara uğramasından sorumlu olan davalılara rücu talebi gönderilmişse de, davalıların rücu mektubuna olumsuz cevap vermiş olduğunu ve borcun ödenmediğini, bu nedenle davalılar aleyhine iş bu davanın açılmış olduğunu, iddia etmiş ve sonuç olarak, 10.078,00-USD.’ın fazlaya dair talep haklarının saklı kalması kaydıyla, 23.09.2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek (devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş) faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresi içerisinde açılmadığını, tazminat talebinin zarar görenin zararı ve tazmin yükümlüsü kişiyi öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl sonra zamanaşımına uğrayacağından, iş bu davanın süre yönünden reddedilmesi gerektiğini, yapılan tetkikler sonucunda 04.06.2016 tarihinde “… Mah. … Sokak No… … – ….” adresinde, “2015 Yılı … … Sube Müdürlüğü Mesuliyet Sahası İçerisinde Atıksu ve Icmesuvu Hatlarında Yapım Bakım ve Onarım İşi” kapsamında yüklenici firma … A.S, tarafından “Nokta Kazı” çalışmasının yapıldığının tespit edildiğini, müvekkili ile yüklenici firma arasında yapılan İhale Sözleşmesinin Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 25/4 maddesinde; “Yapım işlerinde yüklenici ve alt yükleniciler, yapının fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmaması, hileli malzeme kullanılmaması ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan zarar ve ziyandan, yapının tamamı için işe başlama tarihinden itibaren kesin kabul tarihine kadar sorumlu olacağı gibi, kesin kabul onay tarihinden itibaren de 15 (onbeş) yıl süreyle müteselsilen sorumludur. Bu zarar ve ziyan, genel hükümlere göre yüklenici ve alt yüklenicilere ikmal ve tanzim ettirilir. Ayrıca, haklarında 4735 sayılı Kanunun 27. maddesi hükümleri uygulanır.” hükmünün havi olduğunu, kanalizasyon Teknik Şartnamesinin 2.3.5.1 maddesinde; “Yüklenici, tüm yer altı tesislerinin ve kazılara yakın bina, duvar direk vb. bilumum tesislerin emniyeti için bütün tedbirleri kendi sorumluluğu altında almak mecburiyetindedir.” hükmünün havi olduğunu, dava konusu hasar olayında, müvekkili adına çalışmayı yürüten yüklenici firma … A.Ş.’nin sorumluluğu açık olmakla birlikte müvekkil İdare’nin hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkil Idare’nin olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığı gibi zararla müvekkil İdare arasında bir illiyet bağının kurulmasının da mümkün olmadığını, ayrıca; kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın hasar bedeli olarak istediği meblağın fahiş olduğunu ve bu meblağa itiraz ettiklerini ve davacının talep ettiği tazminata kaza tarihinden itibaren faiz istemesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkil İdare’nin davacıya kesinleşmiş bir borcunun bulunmadığından İdare’nin temerrüdünün söz konusu olmadığını ve ancak dava tarihinden itibaren faiz istenebileceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, kamu hizmeti gören …’den aldığı talimat doğrultusunda …’nin asli hizmet yükümü dahilinde olan alt yapı bakım ve onarım faaliyetini ifa ettiğini, bu görevini ifa ederken de üzerine düşen bütün dikkat ve özeni eksiksizce gösterdiğini, kazı faaliyetinden önce …, Elektrik Dağıtım ve Gaz Dağıtım şirketi gibi ilgili alanda tesisatı bulunması muhtemel firmalara haber verildiğini ve civarın uygunluğu açısından teyit alınmak suretiyle harekete geçildiğini, olay günü de; bu şekilde teyit alınmış ise de kazı esnasında dava dışı sigortalı …’a ait hat olduğu anlaşılmış ve kazı hemen durdurulmuş, … birimine tekrar haber verilmiş ve gelen … ekibine malzeme ile işçilik desteği verilerek, mahallinde ve sıcağı sıcağına her türlü kolaylığın sağlanmış olduğunu, söz konusu hasarın müvekkilin de desteği ile çok kısa sürede onarılmış olmasına rağmen, Hasar Onarım Giderleri Belgesi sonradan ihdas edilerek müvekkil çalışanlarının yokluğunda doldurulmuş, içeriği, meblağların belirlenmesi usulü de izaha ve ispata muhtaç, mesnetsiz bir belge olduğunu, … … Bölge Müdürlüğü Hasar Onarım Giderleri Belgesi’nde açma kapama bedeli altında bir bedel müvekkilden istenmekte ise de, bu durumun hakkaniyetle bağdaşmadığını ve müvekkilinin hiçbir şekilde kusuru olmamasına ve üzerine düşeni ifa ederek gerekli kurumlara bilgiler verilmesine rağmen gerçekleşen bir hasar olması sebebiyle, açma kapama bedeli vb. adlar altında müvekkilden bedel talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 24.01.2015 Tarihli 29246 sayılı Resmi Gazete’de yer alan Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 1. maddesine göre; “Bu yönetmeliğin amacı, abonelik sözleşmelerine ilişkin usul ve esaslarını düzenlemektir.” emredici ifadesiyle yönetmeliğin ne amaçla düzenlenmiş olduğunu ifade ettiğini, işte bu şekilde Açma Kapama Bedelinin kimden ne surette istenebileceği ve yönetmelikte ifade edilen şartların oluşması halinde, Açma Kapama Bedelinin muhatabının ancak aboneler olduğunun belli olduğunu, müvekkilinin iyiniyet temelinde basiretli bir tacir olarak hasar onarım bedelini davacı vekilinin hesabına ekteki dekont ile ödemiş olduğunu, bu itibarla da hak ve nefaset kuralları ile Avukatlık Ücret Tarifesi ilgili hükümlerince yargılama neticesinde, yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretleri takdir edilirken bu durumun da Sayın Mahkemenizce nazara alınmasını talep ettiklerini, haksız fiilden bahsedebilmek için zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğunu, ayrıca zarar ile bu zarar ve kusur arasındaki net illiyet bağının da ispat edilmesi gerektiğini, davacı sigorta şirketinin rücuen alacak tazminine ilişkin iddiasını yabancı para bedeli üzerinden ve yabancı paraya uygulanmasını istediği avans faizi üzerinden talep edemeyeceğini, alacak talebinin haklı olduğu bir an için farz edildiğinde dahi, bu talebin ticari bir ilişkiye değil, haksız fiil isnadına dayandırıldığını, en fazla yasal faiz talep edilebileceğini ve davacının faiz türüne itiraz ettiklerini, dava dilekçesinde davacı vekilince rücu mektubu gönderildiğinden bahsedilmekte ise de müvekkil şirkete böyle bir mektubun gönderilmemiş olduğunu, davacının ödeme yaptığına ilişkin herhangi bir belgenin de dava dosyasında mevcut olmadığını, hasar Onarım Giderleri Belgesi adı altındaki doküman incelendiğinde, içeriğinde bahsi geçen Malzeme, işçilik, Vasıta ve Gaz Giderleri kalemlerinin 27.04.2016 tarihine göre mi, yoksa 06.04.2016 tarihine göre mi tespit edildiği hususunun açıklanması gerektiğini, ayrıca aynı belgede Sayaç Açma Kapama Bedeli adı altında 27.804,00 TL.’nın belirtildiği, ancak söz konusu bedelin hesaplanmasına ve işletme zararına ilişkin herhangi bir belge ve bilginin dosyada bulunmadığını belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Nas davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE;
Dava ; haksız fiil temeline dayalı sigortacının açtığı rücuen tazminat davasıdır.
Davacı; sigortalısı …’ın hatlarına davalılar tarafından zarar verildiğini, hasarın sigortalısına ödendiğini, bedelin rücuen tazminini talep etmiş, davalı … ve şirket davanın reddini savunmuş, davalı … ise süresinden sonra verdiği dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirketin çalışmaları esnasında dava dışı sigortalısının tesislerine hasar verdiği, şirketin …’den ihale ile işi yüklendiği hususları ihtilafsızdır.
Çekişme; davacının sigortalısına ödediğini beyan ettiği açma/kapama bedelini talep edip edemeyeceği noktasındadır.
Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 2.Bölüm Acil Durumda Doğalgaz Kesintisi başlıklı 63.maddesine göre; Dağıtım şirketi; sadece, doğal gaz kaçağı, güvenliğin ciddi bir risk altında olması ile doğal gazın kalitesi, basıncı ve diğer özelliklerinin can ve mal güvenliği açısından tehlikeye neden olması durumlarında doğal gazı kesebilir. Yine 2.Bölüm Hizmetin Durdurulması başlıklı 44/e bendinde; 63’üncü maddedeki hallerde, doğal gaz kesilerek hizmet durdurulur ve bu hususlar müşteri sözleşmesinde belirtilir. Birinci fıkranın (c) ve (e) bentleri hariç, doğal gaz hizmet kesintileri mesai saatleri içinde ve resmi tatil günleri dışında yapılır. Konut müşterileri için Cuma günleri ve resmi tatillerin başladığı günden önceki gün kesinti yapılamaz. Ayrıca yukarıda belirtilen hizmet kesintileri ile ilgili olarak gönderilecek ihbarname açık ve kolay anlaşılabilir bir şekilde düzenlenir, içeriğinde hizmet durdurma tarihi ve gerekçesi ile bu konuda daha fazla bilgi alınabilmesi için dağıtım şirketinin telefon numaraları yer alır. Ancak aynı Yönetmeliğin Müşteriye Yeniden Doğalgaz Verilmesi başlıklı 45.maddesine göre ise; Doğal gazı kesilen müşterinin, yükümlülüklerini yerine getirmesi ve dağıtım şirketine başvurusu üzerine, 44 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) ve (e) bentleri hariç müşteriye en geç 24 saat içinde yeniden doğal gaz verilir. 44 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) ve (e) bentlerinde tanımlanan durumlarda ise, bu süre söz konusu durumun ortadan kalkmasından itibaren başlar. Ancak, gerekiyorsa iç tesisatın kontrol ve testlerine ilişkin işlemler bu süre içinde yeniden yapılır. Doğal gazı 44 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (e), (h) ve (ı) bentleri hariç diğer hükümlerine göre kesilen müşteriden, ilgili yıl için Kurul tarafından belirlenen sayaç açma kapama bedeli alınır.
Buna göre; can ve mal güvenliği açısından tehlikeye neden olması durumlarında doğalgazın kesilmesi sonucunda yeniden doğalgaz verilmesi halinde doğalgazı kesilen müşteriden sayaç açma kapama bedeli alınmayacağı sonucuna varılmaktadır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/11424 – 2019/8200 E.K. Sayılı kararı )
Bu açıklamalardan sonra eldeki dosya açısından durum değerlendirildiğinde, davacı vekilinin 07/09/2020 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin 6. Sayfasında doğalgazın ana vanadan kapatıldığını beyan etmesi karşısında ( aleyhe beyanın ispatı gerekmediğinden ) bu hususa dair inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
Dosyaya sunulan Hasar Onarım Giderleri belgesindeki toplam miktardan açma/kapama bedelinin tenzili halinde kalan 693,57 TL’lik tutarın da davadan önce davalı şirket tarafından davacıya ödendiği sabit olmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 484,82-TL den mahsubu kalan 430,42-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 5.679,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davalı … A.Ş tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı … …….. vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/11/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı