Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/483 E. 2019/675 K. 30.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR.

ESAS NO: 2017/483 Esas
KARAR NO: 2019/675

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 22/05/2017
KARAR TARİHİ: 30/09/2019

Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı sigorta şirketine sigortalı sürücüsü …olan … plakalı aracın 16/01/2017 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağı, araç sahibi tarafından müvekkili …’a temlik edildiği belirtilerek, kaza sebebiyle oluşan değer kaybı 8.080,00 TL ve bunun tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00 TL olmak üzere toplam 8.434,00 TL alacaklarının şimdilik 654,00 TL (354,00 TL tutarındaki kısmı ekspertiz ücreti ve 300,00 TL tutarındaki kısmı şimdilik değer kaybı alacağı olmak üzere ) ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksük temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 01/03/2018 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş ve ıslah harcını da mahkememiz dosyasına yatırmış olduğu görülmüştür.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davaya konu değer kaybına ilişkin müvekkili sigorta şirketi tarafından … plakalı aracın malikine ödeme yapılmış olduğundan haksız davanın reddi gerektiğini, davacının temlik alacağı sebebiyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, müvekkili sigorta şirketinin değer kaybından sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise değer kaybının ne şekilde hesaplanacağı, ZMMS sigorta genel şartları A.5.a maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre belirlenmesi gerektiğini, davacının dayandığı değer kaybına ilişkin ekspertiz raporunun ve fahiş olarak belirlenen değer kaybı bedelinin kabulünün mümkün olmadığını belirterek, ödeme yapılmış olduğundan davanın reddini, yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin her durumda gözetilmesi gereği davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE : Davacı taraf delil olarak; temlik belgesi, ihtarname, ekspertiz raporu, faturalar, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, davalı sigorta şirketi kayıtları, tanık, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; poliçe, ödeme dekontu, TRAMER kaza kayıtları, kaza tespit tutanağı, trafik kayıtları, tanık, bilirkişi yemin ve sair delillere dayanmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacının, aktif dava ehliyetinin olup olmadığı, alacağın temlik alınmasının mümkün olup olmadığı, araç değer kaybı tazminatının ödenip ödenmediği, davalı dışı 3. Kişiye ödenmiş ise açılan davada davalının sorumlu olup olmadığı, kusur oranı, değer kaybı yöntemi, hesaplama yöntemi, faiz türü ve tarihi ile eksper ücretinden davalının sorumlu olup olmadığı, bunun dava gideri olarak kabul edilip edilmeyeceği, noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle dosya, kusur bilirkişisi Y.Doç. Dr. Y.Müh. Şükrüye İyinam ve makine mühendisi Dr. Y. Müh. …’na tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları raporlarında;
Hatalı davranış durumu: … plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’in geldiği yönden araç girişine kapalı olduğu anlaşılan anılan kavşağa, kavşağın diğer kolundan seyreden araç sürücüleri açısından kavşağa araç girişinin beklenmediği, kendi ifadelerinde de açıkça belirttiği üzere, ters yönden, üstelik yüksek hızda seyirle gelerek girmekle, kavşaktaki seyir ve kavşağı geçiş emniyetini tehlikeye düşürecek tarzda, fevkalade hatalı davranmış olduğu, dava dışı sürücü …’in, tedbirsiz, dikkatsiz, seyir güvenliği ve hız kurallarına aykırı davrandığı, hatalı bu sevk ve idaresinin kazanın meydana gelişine yol açan yegane etken olduğu ve kazanın meydana gelmesinde tam etkili bulunduğu kanaatine varıldığını, … plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’ın anılan kavşağa girişi nizami olup, kavşağa, kendisi açısından araç girişinin beklenmediği, ters yönden seyirle gelerek giren sürücü …kendisinin seyir güvenliğini tehlikeye düşürmüş olduğunu, dava dışı sürücü …’ın, beklenmedik şekilde ve fren emniyet mesafesi dahilinde geliştiği anlaşılan bu durumu öngöremeyeceği ve dolayısıyla çarpışmayı önleyebilmek bakımından alabileceği etkin tedbir bulunmadığını, bu durumda kazayı önlemek için gerekli zaman ve mesafeye sahip olamayacağı ve dosya içeriğinde, bahse konu kazanın meydana gelişinde etkili olacak nitelikte başkaca hatalı bir davranışını sabit kılacak bir bulguya da rastlanmadığı, bu itibarla, kazanın meydana gelişinde etkili olacak nitelikte hatalı bir davranışı bulunduğuna dair bir kanaat oluşmadığı görüşüne varıldığını belirtmişlerdir.
Hasar ve değer kaybı durumu: Kazaya karışan ve araç maliki tarafından değer kaybı yönünden davacıya temliki yapılan … plakalı otomobil, … marka, … tipinde ve … model olup eksper tarafından hasar tespiti yapılmış, ayrıca fotoğraflar ve fatura ibraz olunmuştur. Fotoğraflara göre aracın sol ön köşesinin hasarlı olduğunu, araçta değer kaybı ile ilgili olarak inceleme yapan eksper … raporunda sağ arka çamurluk, sağ ön ve arka kapının hasarlı olduğunu belirtilerek 8.080.00 TL değer kaybı hesaplamış, raporda hasarlı olduğu belirtilen üç parça sol ön kısmı hasar gören temlik konusu … plakalı … marka araca ait olmayıp sağ yanından sürtme şeklinde hasarlanan … plakalı, … marka, … model ve … tipindeki aracın hasarı olduğunu, bu nedenle dava konusu araçla ilgili olmayan eksper hesabı dikkate alınmamış olduğunu, araçların hasar gören plastik, elektrik, mekanik aksamı ile camları yenilendiğinde değer kaybına neden olmadığını, aracın km değerinin 64.097 olarak tespit edildiğini, kazadan önce aracın ikinci el piyasada rağbet göreceği rayiç değerinin 100.000.00 TL olarak belirlenmiş olup, başvuruya esas hasarın araç üzerinde değer kaybı meydana getirecek nitelikteki birinci kazası olduğu kabul edilerek dava konusu 16.01.2017 tarihli kazada meydana gelen ve değer kaybına neden olan hasarlı aksamının; Sökülüp takılabilir parçalardan değişim gerekenler (ön tampon traversi) (1 parça), Sökülebilir parçalardan onarım gereken (motor kaputu, sol ön çamurluk) (2 parça) -Kaynaklı parçalardan değişim gerekenler (sol far yuva sacı) (1 parça) -Araçta meydana gelen hasara, yapılan onarımın niteliğine (sökülüp takılabilir 2 parçanın düzeltilip boyanması, kaynaklı 1 parçanın ve sökülüp takılabilir 1 parçanın değişimi ve boyanmasına) göre araçta meydana gelen baz değer kaybı (100.000.00 TL x %10) = 10.000.00 TL’dir. Gerçek değer kaybı baz değer kaybından düşük olup, hasar boyutu (1 kaynaklı ve 3 sökülebilir olmak üzere işlem gören toplam 4 kaporta parçası) ve onarım kalite katsayısı toplamda 0.8, kullanılmıştık düzeyi (64.097 km) ve kullanım şekli katsayısı ise toplamda 0.90 olarak takdir edilerek meydana gelen değer kaybı (10.000.00 TL x 0,8 x 0.90) = 7.200.00 TL olarak belirlendiğine dair rapor sunmuşlardır.
07/05/2018 tarihli celsede davalı itirazları yönünden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler sunmuş oldukları ek raporlarında; yapılan incelemede dava konusu kazanın aracın ilk kazası olduğu kabul edilmiş, aracın km değeri, model yılı, rayiç bedeli ve kazada hasar gören aksamı ile yapılan onarımın niteliği göz önüne alınarak piyasada 2. el araç satışı ile iştigal eden firmalarda yapılan araştırmada oranından sonra araçta 7.000,00 TL -7.500.00 TL aralığında değer kaybı olacağı bilgisi edinilmiş, aracın daha önce kaza yapmamış olmasının kabulüne göre değer kaybının 7.200.00 TL olarak kabulünün uygun olacağı sonucuna varılmış, davalı tarafın %100 kusurlu olmasına göre davalı sigorta şirketinin bu miktarın tamamından sorumlu olduğuna dair ek rapor sunmuşlardır.
Dava; aracın değer kaybına ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizce dosyadaki tüm deliller, belgeler ve hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporlarına göre; kazaya karışan ve araç maliki tarafından değer kaybı yönünden davacıya temliki yapılan … plakalı otomobil, … marka, … tipinde ve… model olup eksper tarafından hasar tespiti yapılmış, ayrıca fotoğraflar ve fatura ibraz olunmuş, fotoğraflara göre aracın sol ön köşesinin hasarlı olduğu, davalı vekilleri tarafından kök rapora yapılan itirazlarda değer kaybı hesabında 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlan ekindeki yönteme göre yapılması gerektiği savunulmuş, dilekçede İstanbul BAM …Hukuk Dairesinin emsal karan delil olarak gösterilmiş, kararda değer kaybının ZMSS Genel Şartlan A.S/l-a maddesine göre genel şartlar ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerektiği, raporda yapılan hesaplamanın Yargıtay kriterlerine de uygun olmadığı savunulmuştur.
T C. İstanbul … Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi nin …Esas. … karar sayılı ve 01.06.2017 tarihli kararında Özetle; ZMS Genel Şartlarının esas alınması gerektiği belirtilmesine rağmen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … karar sayılı ve 25.04.2017 tarihli kararında özetle; tazminatın belirlenmesinde uygulanacak ilkeler Yargıtay’ın trafik kararlarından kaynaklanan tazminat davalarına bakan Hukuk Dairelerinin içtihatları ile belirlenmiştir denilmekte, Yargıtay kararlarında da aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa değeri arasındaki farkın değer kaybını göstereceği ilkesine göre değer kaybının tespiti İçin yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir açıklaması mevcuttur.
Plastik, elektrik ve mekanik aksam hasan ve değişimi değer kaybına neden olmadığını, ZMM Yeni Genel Şartlara göre değer kaybı besabı yapıldığında değer kaybının 4.978.- TL olarak bulunduğunu, bu hesap yönteminde aracın km değeri 165.000 olduğunda değer kaybı sıfır olmakta, Formülasyonda kullanılan km değeri araç tekniği, piyasa şartları ve Yargıtay kararlan ile uyuşmamakta olduğu, iki-üç yaşında olan ve km değeri 165.000 olan bir araç hasarlandığında değer kaybı meydana gelmemesinin mümkün olmadığını, aracın km değeri dikkate alınmadığında değer kaybı 7.400.00 TL ve hesaba dahil edildiğinde 4.978.00 TL olduğunu, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2001/12342 E. 2002/3124 K. 18.03.2002 tarih sayılı kararında “Dava trafik kazasından doğan tazminat isteği olup bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ait araçta olmayacağı benimsenmiş, aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki değerinden az olacağının kabulü gerektiği, çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu arabanın tahribatın izlerini taşımakta olduğunu, onarılmış durumdaki değeri ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşük ve cari değerini de kaybetmiş olduğunu, kazadan önce aracın ikinci el piyasada rağbet göreceği rayiç değeri 100.000.00 TL olarak belirlenmiş olup, başvuruya esas hasarın araç üzerinde değer kaybı meydana getirecek nitelikteki birinci kazası olduğu kabul edilerek dava konusu 16.01.2017 tarihli kazada meydana gelen ve değer kaybına neden olan hasarlı aksamın; Sökülüp takılabilir parçalardan değişim gerekenler (ön tampon traversi) (1 parça) -Sökülebilir parçalardan onarım gereken (motor kaputu, sol çamurluk) (2 parça) -Kaynaklı parçalardan değişim gerekenler (sol far yuva sacı) (1 parça) T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin Esas No:2015/11245 Karar Noı2016/1045 K. ve 7.1.2016 tarihli kararında değer kaybı hesabının aracın modeli, markası, özellikleri, basan, yapılan onarım işlemleri, kilometresi” olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki Udnci el piyasa rayiç değeri arasındaki fark olarak hesaplanması gerektiğini, yapılan incelemede dava konusu kazanın aracın ilk kazası olduğu kabul edilmiştir. Aracın km değeri, model yılı, rayiç bedeli ve kazada hasar gören aksamı İle yapılan onarımın niteliği göz önüne alınarak piyasada 2. el araç satışı ile iştigal eden firmalarda yapılan araştırmada onanından sonra araçta 7.000,00 TL -7.500.00 TL aralığında değer kaybı olacağı bilgisi edinilmiştir. Aracın daha önce kaza yapmamış olmasının kabulüne göre değer kaybının 7.200.00 TL olarak kabulünün uygun olacağı sonucuna varılmıştır. Davalı tarafın % 100 kusurlu olmasına göre ve davalı tarafça her ne kadar 15/05/2017 tarihinde dava dışı Muharrem Özkan’a ödeme yapılmışsa da alacağın davacı tarafından 31/03/2017 tarihinde temlik alındığı ve 18/04/2017 tarihinde davalıya ulaşan ihtarname ile de bu hususun belirtildiği dolayısı ile davalının da bilgisi dahilinde olan temlik hakkında önceki alacaklıya yapılan ödemenin davalıyı borçtan kurtarmayacağı, davalı sigorta şirketinin bu miktarın tamamından sorumlu olduğu görülmüş olmakla, dosya kapsamı ile uyumlu, hükme elverişli bilirkişi raporuna itibar edilmiş olmakla davanın kabulüne, 7.200,00 TL değer kaybının dosyada mübrez ihtarnamenin tebliğ tarihi ve verilen 15 günlük süre dikkate alınarak temerrüt tarihi olan 03/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
7.200,00 TL değer kaybının 03/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Ekspertiz ücretinin yargılama giderinde hesaplanmasına,
3-Alınması gerekli 491,83 TL harcın davalı tarafça peşin yatırılan 31,40 TL ve bilahare ikmal edilen 118,00 TL ıslah harcından mahsubu ile 342,43 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 118,00 TL ıslah harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 7,25 TL vekalet pulu, 354,00 TL ekspertiz ücreti ve 1.162,00 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.708,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip
¸e-imzalı

Hakim
¸e-imzalı