Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/481 E. 2021/638 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/481 Esas
KARAR NO:2021/638

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:18/05/2017
KARAR TARİHİ:10/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/12/2016 tarihinde sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla … ilçesinden … iline seyir halindeyken, … Çiftliği mevkine geldiğinde aracının hakimiyetini kaybederek tek taraflı, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin bu kaza sonucunda yaralandığını, ayağında ve kalçasında kırıklar meydana geldiğini, … plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsayacak şekilde davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMSS ile sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinde meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından karşılanması amacıyla davalı sigorta şirketine 23/02/2017 tarihinde başvuruda bulunulduğunu ve ödeme yapılması için gerekli evrakların teslim edildiğini, ancak davalı sigorta şirketi tarafından müvekkiline ait sağlık kurulu raporunun talep edildiğini, müvekkilinin %6 oranında beden çalışma gücünün azaldığına dair Adli Tıp Kurumu Raporu’nun davalı sigorta şirketine teslim edilmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin hak kaybının ve mağduriyetinin devam ettiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin iş gücü kaybından doğan şimdilik 3.300,00-TL. daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı ile geçici iş göremezlik tazminatının davalı şirkete başvurunun yaptığı 23/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve ekleri ile tensip zaptı davalı sigorta şirketine 29/05/2017 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça davaya cevap vermemiştir. Böylece davalı sigorta şirketi mahkememizce münkir olarak kabul edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 11/12//2016 tarihinde dava dışı sürücü …’nun kullandığı … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan davacının, meydana gelen tek taraflı ve yaralanmalı trafik kazası nedeniyle uğradığını iddia ettiği cismani zararların tazminine yönelik olarak açılmış maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; kaza tespit tutanağı, … Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi – Genel Adli Muayene Formu, Epikriz raporu, … Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı – Adli Kurul Raporu, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı Soruşturma dosyası, poliçe ve hasar dosyası, sigorta şirketine başvuruya dair dilekçe, … Sigorta Anonim Şirketi’nin 24/02/2017 tarihli yazısı, davalı sigorta şirketi ile yapılan mail yazışmaları, SGK hizmet dökümü, nüfus kayıt örneği, tedavi evrakları ve diğer tüm yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf ise herhangi bir delil sunmamıştır.
Mahkememizce davacı tarafın bildirdiği deliller toplanmış, … Sigorta A.Ş.’den hasar dosyası ve poliçe celbedilmiş, … CBS.’nin … Soruşturma sayılı dosyası celbedilerek incelenmiştir. Sonrasında dosya kusur raporu alınmak üzere ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne, maluliyet raporu alınmak üzere ATK. 3. İhtisas Kurulu’na gönderilmiştir.
ATK. Trafik İhtisas Dairesi tarafından 20/09/2018 tarihli kusur raporunda özetle; … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’nun % 100 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 22/03/2019 tarih – 5616 sayılı maluliyet raporunda özetle; dosyada mevcut belgelere göre; davacı …’nun 11/12/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 11/12/2016 tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 08/07/2019 tarihli dilekçe ile maluliyet raporuna itiraz edilmiş ve dosyada birbiriyle çelişkili adli tıp maluliyet raporları bulunması nedeniyle dosyanın yeniden rapor alınmak üzere ATK Genel Kurulu’na gönderilmesi edilmiştir. Davacı vekili 20/11/2019 tarihli dilekçesinin ekinde Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen ve davacı …’nun 11/12/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle %6 oranında iş gücü kaybına uğradığına dair 24/02/2017 tarihli – 196 sayılı Adli Kurul Raporu’nu sunmuştur.
Sonrasında mahkememizce 05/02/2020 tarihli duruşmada dosyanın ATK Genel Kurulu’na gönderilerek davacı tarafından sunulan … Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından davacı hakkında düzenlenmiş olan 24/02/2017 tarihli ve 196 sayılı adli kurul raporu da dikkate alınarak yeniden maluliyet raporu düzenlenmesi istenmiştir.
ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 18/12/2020 tarih – 16419 sayılı maluliyet raporunda ise özetle; dosyada mevcut belgelere göre … oğlu, 1965 doğumlu, …’nun 11/12/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %10 (yüzde on) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 18/12/2020 tarihli maluliyet raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi vekili tarafından 24/01/2021 tarihli dilekçe ile rapora itiraz edilmiştir. Davacı vekili 17/03/2021 tarihli duruşmada; davalı sigorta şirketi ile sulh görüşmelerinin devam ettiğini bildirerek kendilerine uygun bir süre verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce aynı celsede davacı vekiline sulh görüşmeleri sonucunu bildirmek üzere süre verilmesine karar varilmiştir.
Yargılama devam ederken davacı vekili Av. Ayşegül BİNGÜL tarafından 13/07/2021 tarihinde UYAP üzerinden dosyaya sunulan dilekçede; davalı sigorta şirketi ile sulh olunduğu, böylece huzurdaki DAVANIN KONUSUZ KALDIĞI bildirilmiş, ayrıca davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını belirtilmiştir. Sonrasında mahkememizce 14/07/2021 günü yapılan duruşmada; davacı vekiline davalı tarafla yapıldığı ileri sürülen sulhe dair protokolü sunması için süre verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili 28/07/2021 tarihli dilekçe ekinde ise sulhe dair protokol evraklarını dosyaya sunmuştur.
Davacı sigorta şirketi vekili 11/08/2021 tarihinde UYAP’tan sunduğu dilekçesinde; davacı yan ile sulh olunduğunu, sigortalı aracın karıştığı kaza sebebiyle davacı vekiline tüm tazminatların ödendiğini, böylece davacı yanın maddi zararlarının müvekkili şirket tarafından karşılandığını beyan ederek, davacı yanın davadan feragat ettiğine dair beyanları doğrultusunda huzurdaki davada feragat nedeniyle ret hükmü tesis edilmesini, bu durumda davacı karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Taraflar sulh olduktan sonra ATK 2. Üst Kurulu tarafından 08/07/… Karar No’lu maluliyet raporu düzenlenerek dosyaya gönderilmiştir. Anılan maluliyet raporunda ise özetle; davacı … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen verilerin değerlendirilmesi sonucunda mevcut belgelere göre … oğlu, 1965 doğumlu …’nun 11/12/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alındığında kişinin tüm vücut engellilik oranının %10 (yüzde on) olduğu, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında ise fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Taraflar karşılıklı olarak sulh olduklarını, eldeki davanın buna göre neticelendirilmesini, birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin de bulunmadığını açıkça beyan ettiklerinden, mahkememizce duruşma günü beklenilmeksizin dosya ele alınmıştır.
Bir davada talep sonucu hakkında bir karar verilmesine gerek veya neden kalmadığı durumlarda, davanın konusuz kaldığından bahsedilebilir. 6100 sayılı HMK.’nun 331/1 maddesi gereğince; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
Davacı vekilince dosyaya sunulan 16/03/2021 tarihli “Sulh Protokolü, İbraname, Feragatname ve Makbuz” başlıklı protokol incelendiğinde; tarafların eldeki davaya konu edilen tüm maddi tazminat kalemleri hakkında karşılıklı olarak anlaştıkları, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ödenmesi gereken miktarda mutabık kalarak sulh oldukları görülmektedir. Ayrıca taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden herhangi bir yargılama gideri ve vekalet taleplerinin bulunmadığını da mahkememize açıkça bildirmişlerdir.
Somut olayda; davacı vekili ile davalı sigorta şirketi vekilinin karşılıklı sundukları dilekçeler ile dosyaya sunulan “Sulh Protokolü, İbraname, Feragatname ve Makbuz” başlıklı protokol hükümleri gereğince dava konusu tazminat bedelinin davalı sigorta şirketince davacıya ödendiği ve tarafların karşılıklı anlaşarak sulh olduğu, böylece huzurdaki maddi tazminat davasının konusuz kaldığı, ayrıca tarafların birbirinden vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin talepleri bulunmadığını açıkça beyan ettiği anlaşılmakla; tarafların karşılıklı sulh olması nedeniyle konusuz kalan davada aşağıdaki gibi karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 59,30-TL. karar ve ilam harcından 31,40-TL. Peşin yatırılan harcın mahsubu ile eksik kalan 27,90-TL. Harcın davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
3-Talep edilmediğinden, davacı ve davalı taraf lehine veya aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücreti takdirine yer olmadığında,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak dosya üzerinden yapılan inceleme ile karar verildi. 10/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır