Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/47 E. 2020/455 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/47 Esas
KARAR NO:2020/455

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/01/2017
KARAR TARİHİ:24/09/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı İlk …. Tic. A.Ş. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalı şirkete nakdi ve gayrinakdi krediler kullandırıldığını, diğer davalıların kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kullandırılan kredilerin çekilen ihtara rağmen ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için …. icra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takipte davalı taraflarca faize ve fer’ilerine yönelik kısmi itiraz edildiği ve takibin durduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın 3.385.146,32 TL işlemiş faiz ve 169.257,32 TL faizin gider vergisi yönünden iptaline, davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; takipte talep edilen faiz oranının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkillerinden takip öncesine ilişkin faiz talep edilemeyeceğini, likit olmayan faiz alacakları için tazminat talep edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede, davacı tarafça, davalı asıl borçlu şirket ve davalı borçlu kefiller hakkında davaya dayanak yapılan Genel Kredi Sözleşmesine göre ödenmeyen nakdi ve gayrinakdi kredi borcunun fer’ileri ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçluların işlemiş ve işleyecek faiz miktarı ve oranına vaki kısmi itirazları üzerine takibin itiraz edilen alacak kalemleri yönünden durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; İİK’nın 67.maddesi gereği faize ve fer’ilerine yönelik kısmi itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, kullandırılan kredi nedeni ile takipte talep edilen borçlu tarafça itiraz edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, genel kredi sözleşmesi ile eklerinin ve kullandırılan krediye ilişkin borçlulara tebliğ edilen hesap kat ihtarının dosya arasında olduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın niteliği itibarı ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, dosya, ekleri ve getirtilen-sunulan belgelerle birlikte konusunda uzman bankacı bilirkişi …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 09/12/2019 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi raporunda; davacı banka ile kredi borçlusu davalı İlk …. Tic. A.Ş. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalı şirkete krediler kullandırıldığı, diğer davalıların kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı ve sözleşme uyarınca davalı gerçek kişinin kefalet limitinin 49.000.000 USD olduğu, davalı kefillerin borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu; takibe yapılan kısmi itiraz gereği takip tarihi itibariyle davacı bankanın, %45 oranında yapılan hesaplamaya göre, 3.173.574,68 TL işlemiş faiz ve 158.678,73 TL BSMV alacağının bulunduğu; %48 oranında yapılan hesaplamaya göre 3.385.146,32 TL işlemiş faiz ve 169.257,32 TL BSMV alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
Talep edilen temerrüt faiz oranı açısından, yerleşik Yargıtay uygulamaları da dikkate alındığında; davacı bankanın temerrüt tarihinde kredilere fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranının %30 olması ve sözleşme hükümleri gereği bu oranın %50 ilavesiyle uygulanması gereken temerrüt oranının da %45 olması nedeniyle sözkonusu bilirkişi raporunda %45’lik oran üzerinden yapılan hesaplama mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından davalı İlk …. Tic. A.Ş.’ne kullandırılan ve ödenmeyen kredilerin fer’ileriyle birlikte tahsili için alacaklı davacı tarafça, asıl borçlu ve kredi sözleşmesine müşterek ve müteselsil kefil olan davalılar hakkında girişilen ilamsız icra takibinde, işlemiş faize ve faizin gider vergisine (BSMV) yönelik yapılan kısmi itirazda, yukarıda açıklanan nedenle benimsenen bilirkişi raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere davacı bankanın, 3.173.574,68 TL işlemiş faiz ve 158.678,73 TL BSMV olmak üzere bu yönden toplam 3.332.253,41 TL alacağının bulunduğu; kredi sözleşmesini 49.000.000 USD kefalet limitiyle müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalayan diğer davalı kefillerin borcun tamamından kefalet limiti ile sorumlu tutulması gerektiği, benimsenen bilirkişi raporu ile tespit edilen 3.332.253,41 TL işlemiş faiz ve BSMV alacak miktarlarına yönelik davalı borçluların vaki kısmi itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği; benimsenen bilirkişi raporunda tespit edilen miktarları aşan davacı isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetine, reddedilen miktar yönünden alacaklının kötü niyetinin kanıtlanamamış olması nedeniyle, davalı-borçlu tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/06/2017 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararıyla davalılardan … A.Ş.’nin iflasına karar verilmiş ise de; verilen kararın İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi’nin 14/03/2019 tarih, 2017/1902 Esas, 2019/474 Karar sayılı kararıyla kaldırılmasına karar verildiğinden, anılan davalı yönünden yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuştur.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı borçluların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasında 3.173.574,68 TL işlemiş faiz ve 158.678,73 TL BSMV olmak üzere toplam 3.332.253,41 TL’ye yönelik kısmi itirazlarının iptali ile takibin talepnamedeki diğer koşullarla devamına,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen toplam 3.332.253,41 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 666.450,68 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya ödenmesine,
3-Reddedilen miktar yönünden koşulları oluşmadığından bir kısım davalı tarafın kötü niyet tazminat isteminin reddine,
4-İcra dosyasına yatırılan 578.064,79 TL peşin harç, alınması gerekli 227.626,23-TL karar ve ilam harcını karşıladığından başkaca harç takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça başlangıçta mahkememiz dosyasına yatırılan peşin harç 31,40 TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 121.947,53 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 24.000,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti ve 447,20 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1,233,20 TL’nin kabul ve red oranına göre 1.156,12 TL’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 24/09/2020

Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …