Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/457 E. 2019/1041 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/457 Esas
KARAR NO : 2019/1041

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2017
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalı şirkete krediler kullandırıldığını, davalı gerçek kişilerin kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kullandırılan kredilerin çekilen ihtara rağmen ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan İstanbul … icra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davalı taraflarca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sözleşmede belirtilen kefalet miktarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikamet adresinin Büyükçemecede olduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını; kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, müvekkilinin kefil olarak sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını ve davalıların ikametgahları gereği yetkili mahkemelerin Bakırköy ve Büyükçekmece Mahkemeleri olduğunu; kefalet sözleşmesinin hükümsüz olduğunu, herhalükarda kefalet miktarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin… A.Ş.arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine şahsen kefil olmadığını, kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Takibin başlatıldığı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede, davacı tarafça, davalı borçlular hakkında davaya dayanak yapılan Genel Kredi Sözleşmesine göre ödenmeyen kredi borcunun fer’ileri ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçluların vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; İİK’nın 67.maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı borçlular tarafından icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de; takip ve davaya dayanak taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin 41. maddesinde İstanbul İcra Daireleri ile Mahkemelerinin yetkili kılındığı öngörülmüş ve anılan yetki sözleşmesinin HMK 17.maddesine göre geçerli olduğu anlaşıldığından, davalıların icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, kullandırılan kredi nedeni ile takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, genel kredi sözleşmesi ile eklerinin ve kullandırılan krediye ilişkin kredi borçlularına tebliğ edilen hesap kat ihtarının dosya arasında olduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın niteliği itibarı ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, dosya, ekleri ve getirtilen-sunulan belgelerle birlikte konusunda uzman bankacı bilirkişi …’ye tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 13/06/2019 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi raporunda; davacı bankanın … Şubesi ile davalı kredi borçlusu …Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalı şirkete krediler kullandırıldığı, davalı gerçek kişilerin kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı ve sözleşme uyarınca davalı gerçek kişinin kefalet limiti 1.000.000 TL olduğu, davalı kefillerin borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu; takip tarihi itibariyle davacı bankanın 345.391,74 TL asıl alacak, 5.737,34 TL işlemiş faiz, 8.980,19 TL temerrüt faizi, 735,88 TL BSMV ve 362,75 TL masraf olmak üzere toplam 361.207,89 TL alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu, gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında, davacı bankanın …Şubesi tarafından davalı …Şti.’ne kullandırılan ve ödenmeyen kredinin fer’ileriyle birlikte tahsili için alacaklı davacı tarafça, asıl borçlu ve kredi sözleşmesine müşterek ve müteselsil kefil olan davalı gerçek kişiler hakkında girişilen ilamsız icra takibinde, bilirkişi raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere davacı bankanın, 345.391,74 TL asıl alacak, 5.737,34 TL işlemiş faiz, 8.980,19 TL temerrüt faizi, 735,88 TL BSMV ve 362,75 TL masraf olmak üzere toplam 361.207,89 TL alacağının bulunduğu; kefalet sözleşmesinin yasal unsurları taşıması nedeniyle geçerli olduğu, kredi sözleşmesini 1.000.000 TL kefalet limitiyle müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalayan davalı gerçek kişilerin borcun tamamından kefalet limiti ile sorumlu tutulması gerektiği, benimsenen bilirkişi raporu ile tespit edilen 361.207,89 TL alacak miktarına yönelik davalı borçluların vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği; bu miktarları aşan davacı isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen nakdi alacak üzerinden davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetine, reddedilen miktar yönünden alacaklının kötü niyetinin kanıtlanamamış olması nedeniyle, bir kısım davalı-borçlu tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalı borçluların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas Sayılı dosyasında;
345.391,74 TL Asıl alacak,
5.737,34 TL işlemiş faiz,
8.980,19 TL temerrüt faizi,
735,88 TL BSMV ve
362,75 TL masraf olmak üzere toplam 361.207,89 TL alacak miktarına yönelik itirazlarının iptali ile, takibin bu miktar yönünden talepnamedeki diğer koşullarla devamına,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacak miktarı 361.207,89 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 72.241,57 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya ödenmesine,
3-Reddedilen miktar yönünden koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat isteminin reddine,
4-Alınması gerekli 24.674,11-TL karar ve ilam harcından 6.557,91-TL peşin ve icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 18.116,20-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 6.557,91 TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 27.622,47 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.736,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 750 TL bilirkişi ücreti ve 454,40 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 1.240,40 TL’nin kabul ve red oranına göre 1.116,75 TL’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.

Başkan
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Katip
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.