Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/450 E. 2018/665 K. 20.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/450 Esas
KARAR NO : 2018/665
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/05/2017
KARAR TARİHİ : 20/06/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; 01/12/2016 tarihi itibariyle müvekkilinin, toptan elektrik satışı yapan davalıd- portföyünden çıkarılması sebebiyle…’ın ulusal tarifesine geçtiğini, daha sonra… A.Ş. İle sözleşme imzalandığını bu sebeplerle zarara uğradığını, ve portföyden çıkarılma tarihinden sözleşmenin bitiş tarihine kadar uğradığı zararın tazminini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; davacının belirsiz alacak davasında hukuki yararı olmadığını, davacının ünvanını değiştirmiş olduğunu, müvekkili şirketin portföyünün 01.12.2016 tarihinde boşaltıldığını, davacının da bu portföy içinde olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7.1. Maddesindeki hükme göre resmi kurumlarca yapılacak değişikliklere düzenlemelere müşterinin uymayı peşinen kabul ve taahhüt ettiğini, portföy boşaltılmasının da bu hükme girdiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 8.2, Maddesindeki hükme göre sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi durumunda tarafların birbirlerinden herhangi bir tazminat talebinde bulunmamayı kabul ve taahhüt ettiklerini, sözleşme ekinde davacıya iletilmiş fiyat teklifi olsa bile bu sözleşmenin eki niteliğinde olmadığını, bu nedenle davacının Belediye Tüketim Vergisi hususundaki talebinin hukuki bir dayanağının mevcut olmadığını, taraflar arasındaki sözleşme ve eklerinde Belediye Tüketim Vergisi oranına ilişkin bir hüküm bulunmadığını ve davacının bu hususta bir talebinin olamayacağını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; taraflar arasında imzalanan 04/03/2016 tarihli sözleşme, davacı şirket ile dava dışı … A.Ş arasında imzalanan sözleşme, davalı tarafından davacı şirkete kesilen faturalar, … A.Ş. tarafından davacıya kesilen faturalar, Beyoğlu 20.Noterliği’nin 31/01/2017 tarihli ihtarnamesi, davalı şirket ile olan cari hesap ekstresi, bilirkişi incelemesi, tanık ve ileri sürülmesi muteber her türlü yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf delil olarak; taraflar arasında imzanan sözleşme… kayıtarı, tanık, bilirkişi incelemesi, fatura, cari hesap ekstresi ve yasal her türlü delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya elektrik mühendisi bilirkişi …’ya tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Davacının, hem alçak gerilim hem de orta gerilim abonelikleri ” Ticarethane” tipi olduğundan Belediye Tüketim Vergisi yasa gereği % 5 olarak tahsil edilmektedir. Tedarik şirketlerinin, Belediye Tüketim Vergisinin oranında indirim yapma yetkileri yoktur. Taraflar arasında yapılan perakende elektrik enerjisi satış sözleşmesinde belediye tüketim vergisinin %1 olarak tahsil edileceğine ilişkin herhangi bir hüküm yer almamıştır. Bundan dolayı davalı şirketin belediye tükelim vergisini % 5 olarak faturalara yansıtması ve tahsil etmesi yasaya ve EPDK mevzuatına uygundur. Bu nedenle davacının, belediye tüketim vergisine ilişkin olarak davalıdan fark bedel talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
… ‘ın davalının lisansını İptal etmesi nedeniyle taraflar arasında yapılan perakende elektrik enerjisi satış sözleşmesi kendiliğinden sona ermiş ve davacı portföyünden çıkartılmıştır. …, davacının elektriksiz kalmaması için görevli tedarik şirketi …’ı bilgilendirmiş ve ulusal tarifeden indirimsiz olarak…’tan elektrik kullanmaya devam etmesini temin etmiştir. Dava konusu somut olayda davalının, davacıya bildirim yapma yükümlülüğü yoktur….’ın mevzuatına göre davacının, davalı tarafından değil görevli tedarik şirketi … aracılığıyla bilgilendirilmesi gerekmektedir Diğer taraftan, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 8.2. Maddesinde; Tedarikçinin lisansının sona ermesi veya iptali hallerinde sözleşme kendiliğinden sona erer. Bu durumda, taraflar birbirlerinden herhangi bir tazminat talebinde bulunmamayı kabul ve taahhüt ederler” hükmü yer almıştır. Davacının, indirimsiz tarifeden elektrik enerjisi satın almasından kaynaklanan fazla ödeme bedelinden davalının kusur ve sorumluluğu yoktur. Bu nedenle, davalının önceden lisansının iptal edildiği ve sözleşmenin sona erdiğine ilişkin bildirimde bulunmadığı gerekçesiyle, davacının, fazla Ödediği bedelleri davalıdan talep edemeyeceğine dair rapor sunmuştur.
Dava; Alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacı ile davalı arasındaki sözleşmeye davalının aykırı davranıp davranmadığı, davalıın davacıya ödemesi gereken bir miktar olup olmadığı, varsa ne kadar olduğu noktalarında toplandığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca; davacının, hem AG (alçak gerilim) hem de OG (orta gerilim) abonelikleri “ticarethane” tipi olduğunun tespit edildiği, ticarethane tipi aboneliklerde belediye tüketim vergisi yasa gereği % 5 olarak tahsil edildiği, tedarik şirketlerinin belediye tüketim vergisi oranırında indirim yapma yetkileri olmadığı, bundan dolayı davalı şirketin belediye tüketim vergisini %5 olarak faturalara yansıtması yasaya uygun olduğu, taraflar arasında yapılan perakende elektrik enerjisi satış sözleşmesinde belediye tüketim vergisinin %1 olarak tahsil edileceğine ilişkin her hangi bir hüküm de yer almamış olduğu, bu nedenlerle davacının belediye tüketim vergisine ilişkin fark bedel talep edemeyeceği, …’ın, davalının lisansını iptal etmesi nedeniyle sözleşme kendiliğinden sona ermiş ve davacı portföyden çıkartılmıştır. …, davacının elektriksiz kalmaması için bölgesindeki görevli tedarik şirketine bilgi vermiş ve mevzuata göre, davacının görevli tedarik şirketi …’dan 01.12.2016-31.01.2017 arasında Ulusal Tarifeden indirimsiz olarak elektrik enerjisi satın alması sağlanmış olup, davacı, lisans iptali nedeniyle sözleşmenin sona erdiğini, portföyden çıkarıldığını, indirimsiz tarifeye geçtiğini ,fazla ödeme tahakkuk ettirildiğini, iki ay sonra dolaylı yoldan öğrendiğini, önceden bilgilendirmediği için sorumlusunun davalı şirket olduğunu bu nedenle fazla ödediği bedelleri davalı şirketten talep etmekte ise de, … mevzuatına göre, davacının, görevli tedarik şirketi … aracılığıyla bilgilendirilmesi gerekmektedir. Davalı şirketin, davacıyı bilgilendirme yükümlülüğü yoktur.
Ayrıca, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 8.2. Maddesinde; “Tedarikçinin lisansının sona ermesi veya iptali hallerinde sözleşme kendiliğinden sona erer, bu durumda, taraflar birbirlerinden herhangi bir tazminat talebinde bulunmamayı kabul ve taahhüt ederler ” hükmü yer almıştır, Bundan dolayı davacının, 01.12.2016-31.01,2017 arasında indirimsiz tarifeden elektrik satın almasından kaynaklanan fazla ödeme bedelinden davalı şirketin sorumluluğu olmadığından, davacının, davalıdan fazla ödediği bedelleri talep edemeyeceğine dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 85,39 TL harçtan muhsubu ile Hazineye irat kaydedilmesine, bakiye 49,49 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 7,25 TL vekalet pulu, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 11,85 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.