Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/391 E. 2018/1196 K. 17.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/391 Esas
KARAR NO : 2018/1196
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 28/11/2016
KARAR TARİHİ: 17/12/2018
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin… esas… karar nolu 02/12/2016 tarihinde görevsizlik kararı verilmiş olmakla, mahkememize tevzi edilen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde: müvekkilinin, davalıya dava konusu senet veya başka hiçbir borcunun bulunmadığını, aleyhine başlatılan haksız ve kötü niyetli icra takip ve haciz işlemleri nedeniyle icra tehdidi altında olduğunu belirterek davanın kabulü ile, dava konusu senet bedeli borç miktarı ödendiğinden, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkili tarafından karşılığı ödenmiş olan senedin ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin iptaline, kötü niyetli icra takibinde bulunan davalının alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı taraf cevap dilekçesinde; uzun zamandır kredi kartı hesabına para yatırdığını, aradaki güven ilişkisine dayalı olarak kontör yükleme işinde kendi kredi kartının kullanıldığını, ancak davaya ve takibe konu bononun bu ilişkiden tamamen bağımsız olduğunu, söz konusu senedi davalı tarafa verilen borca karşılık alındığını, bu nedenle kredi kartı hesabına yapılan ödeme ile bir alakasının bulunmadığını, davacının yatırdığı paraların karşılıklarının tamamının kredi kartı üzerinden harcandığını, davacının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini, davacı tarafın, söz konusu senede ilişkin olmayan bir banka dekontu ile borçtan kurtulmaya çalıştığını, bu dekontun senet bedelinin ödendiğini göstermediğini, takibe konulan senedin 15.000,00 TL iken 16.000,00 TL ödenmesi ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğuni, senedin vade tarihinden sonra yapılan ödemenin o senede ait olduğunun göstergesi olarak kabul edilemeyeceğini belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; banka dekontu, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/13 D.İş sayılı dosyası, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, kredi kartı hesabı, bilirkişi incelemesi, yemin vs. Delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; HMK, İİK vs yasal delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya bankacı bilirkişi…’e tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Davacının ticari defter ve kayıtları incelenmiş olup, ticari defterlerin tamamı ibraz edilmediği için bütünlük esası kuralı gereği davacının ticari defter ve kayıtlarının kendi lehine delil vasfına haiz olmadığı kanaatine varıldığını, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğini, ancak dosya içeriğine göre ticari deftere tabi olup olmadığının da belli olmadığını, davacının, dosya içeriğindeki mevcut delillere göre takibe konu edilen bonodan dolayı borcunu ödediğini açıkça ispatlayamadığını, öte yandan bono üzerindeki keşideci/borçlu imzasına zaten itirazda edilmiş olmadığını, bu durumda takibe konu edilen bono bedelinin ödendiğinin ya da temel ilişki dahilinde borçlu olunmadığının ispatlanamadığı için davacının borçlu olduğuna dair rapor sunmuştur.
Dava; menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; takibe konu senedin ,davacı ve davalı arasındaki ticari ilişkinin teminatı olarak verilip verilmediği, davacının davalıya bu senetten dolayı borçlu olup olmadığı, senedin bir başka nakit borç için davacı tarafça davalıya verilip verilmediği, davacının senetten dolayı davalıya borçlu olup olmadığı, davalının kötü niyetli olup olmadığı, ispat yükünün kimde olduğu noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamına göre; davacının ticari defterlerinin tamamının sunulmaması nedeniyle bütünlük esası gereği ticari defter ve kayıtlarının kendi lehine delil vasfına haiz olmadığı anlaşılmıştır. Davalı yan ise ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiştir. Bu halde davacı yanca borcunu ödediği iddiası ispatlanamamıştır. Davacı bonodaki imzasına itiraz etmiş de değildir. Bu halde davanın reddine karar verilmiştir. Davacının kötü niyeti ispatlanamadığından davalının bu yöndeki talebinin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
-Davanın reddine,
1-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 256,17 TL ve 35,90 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 256,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 8,20 TL vekalet pulu, 5,20 TL vekalet harcı ve 37,00 TL posta/ tebligat gideri olmak üzere toplam 50,4 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.