Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/369 E. 2020/843 K. 07.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/369 Esas
KARAR NO:2020/843

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:13/04/2017
KARAR TARİHİ:07/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/10/2016 tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı, davalı şahıslar adına kayıtlı … plakalı aracın müvekkili adına kayıtlı … plakalı araca çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, … CBS … soruşturma numarasıyla soruşturma açtıklarını, kaza neticesinde müvekkiline ait aracın 32 gün boyunca yetkili serviste kalmış ve 8.378,00-TL onarılmış olduğunu belirterek, 8.378,00-TL onarım bedelinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, araçta meydana gelen değer kaybı için şimdilik 100,00-TL ‘nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen ve şimdilik 2.500,00-TL kazanç kaybının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 14/06/2019 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş ve ıslah harcını da yatırmıştır.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde; dava konusu … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesinden sonra davacıya ait araçta meydana gelen hasar ve değer kaybının tespiti gerektiğini belirterek, cevap dilekçesinde belirtiline nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazada kaza tespit tutanağı bulunmamakta olup, kusur durumunun belli olmadığını, kazanın oluşumuna davacı tarafın aracını park kurallarını ihlal ederek hatalı park etmiş olması etkili olabileceğinden kaza mahallinde keşif yapılması gerektiğini, davacı tarafın talep ettiği onarım bedelinin fahiş olduğunu, hangi aracın onarıldığının belli olmadığını, onarılan araca ait plakanın faturada belirlenmediğinin görüldüğünü, davacı tarafın iddia ettiği gibi aracın 32 gün serviste kalmış olup talep edilen kazan kaybı miktarının da fahiş olduğunu, değer kaybı talebinde bulunulamayacağını belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenler davalının reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava ; trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili; davalılardan …’ın sürücüsü, …’in maliki, diğer davalının da sigortacısı olduğu araç ile müvekkilinin aracına çarptığını, onarım bedeli, değer kaybı ile gelir kaybının tazminini talep etmiş, davalılar ise davanın reddini savunmuştur.
Olay; 18/10/2016 tarihinde davalı … idaresindeki … plakalı kamyon ile davacıya ait … plakalı aracın çarpışması olayıdır.
Kusur; davalı …’ın idaresindeki kamyon ile geri manevra yapmakta iken yol kenarında park halinde bulunan davacıya ait araca çarptığına, davalının civarını etkin şekilde kontrol etmediğine, taşıt dışında gözcü kullanmaksızın geri seyri sebebiyle yol kenarında nizami park halindeki araca tedbirsiz ve dikkatsizliği nedeniyle %100 oranında kusurlu olup, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığına işaret eden bilirkişi raporu aynı gerekçelerle mahkememizce de benimsenmiştir.
Zarar; zarar miktarının tespiti teknik inceleme gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmıştır.
Kazanın meydana geliş şekli bilirkişi raporunun denetime elverişli ve gerekçeli olması haksız fiilde zararı ispat yükünün zarar görende olup davacının hasar bilirkişi raporunda reddedilen kısımlarla ilgili zarara uğradığına dair bir delil sunamaması karşısında bilirkişi tarafından hesaplanan onarım bedeli ile değer kaybına mahkememizce itibar edilmiştir.
Her ne kadar davacı, aracının 32 gün boyunca serviste kalması nedeniyle gelir kaybına uğradığını iddia etmiş ise de, bu tür durumlarda esas alınması gereken süre aracın makul tamir süresidir. ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/6083 Esas, 2020/4887 Karar sayılı kararı )
Hal böyle olunca bilirkişi tarafından belirlenen 5 günlük tamir süresi mahkememizce de benimsenmiş olup, uyuşmazlığın temeli haksız fiile dayandığından yasal faize hükmetmek gerekmiş ve taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-5.546,00 TL onarım giderinin davalılardan 18/10/2016 tarihinden ( sigorta şirketi yönünden 20/03/2017 tarihinden ) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-500,00 TL değer kaybı alacağının davalılardan 18/10/2016 tarihinden ( sigorta şirketi yönünden 20/03/2017 tarihinden ) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-500,00 TL kazanç kaybı alacağının davalılar … ve …’den 18/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
4-Alınması gerekli 447,16-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 187,48-TL’nin ve bilahare ikmal edilen 45,00-TL ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 214,68-TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 187,45-TL peşin harcın ve bilahare ikmal edilen 45,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 232,48-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 7,25-TL vekalet pulu ve 2.075,00-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.118,25-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 1.218,67-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından yapılan 52,50-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 22,29-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 3.332,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/12/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı