Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/339 E. 2018/155 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/339 Esas
KARAR NO : 2018/155
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/03/2009
KARAR TARİHİ : 01/03/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının aralarındaki 25/05/2004 tarihli sözleşme gereği ifa edeceği edimleri zamanında eksiksiz ve tam olarak teslim etmediğini, teslim edilen ürünlerde gereken kalitede olmadığından kullanım sonucu ayıplar meydana geldiğini, davalı yüklendiği işin eğitim öğretim işi yapılan okuldaki işlere ilişkin olup bu işlerin sözleşmeye uygun ve belirlenen tarihte yapılmaması nedeni ile müvekkilinin çok büyük maddi ve manevi zararlara uğradığını ileri sürerek dilekçede bildirdiği diğer nedenlerle sözleşme gereği cezai şart, eksik işler bedeli , ayıplı işler bedeli, uğranılan zarar , bir kısım eksik ve de ayıplı işlerin tarafımızdan tadilatı için yapılan masraf alacağı olmak üzere fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100.000,00- TL nın 18.09.2004 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte 20.000,00-TL manevi tazminatın ve tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini açıklayıp ıslah ederek gecikme için 115.080,00 TL, eksikler ve ayıplar için 42.800,00 TL, okulun zamanında açılmaması nedeniyle uğranılan zarar için 40.000,00 TL talep ettiğini belirtmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı üzerine düşen muayene külfetini süresinde yerine getirmediğini ve davasını açılması gereken sürede açmadığını, müvekkili şirket kendisini … olarak tanıtan bir kişi ile 25.05.2004 tarihinde yapılan sözleşme ile bir kısım işlerin yapımı işini üstlenmiş olup bu işleri de müvekkili şirket eksiksiz, ayıpsız ve fazlasıyla yerine getirerek teslim etmiş davacı tarafta teslimde her hangi bir sorun çıkarmadan sözleşmedeki bedeli sözleşmeye aykırı bir şekilde de olsa ödediğini, … sözleşme konusu işlerin yapılması için sözleşmenin 10.madddesinde belirtilen yapımı zorunlu işlerin dışında daha birçok sözleşme dışı harici işin yapımını müvekkili firmaya yükletmiş olup bunların bedellerini dahi ödemediğini, bu nedenle de müvekkili firma zarar gördüğünü, işlerin geciktiği ve düzgün yaptırılmadığı iddiası gerçekdışı ve kabul edilemeyeceğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddine, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 50.000,00 TL fazla yapılan işlerden dolayı oluşan haklarının reeskont faizi ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf karşı dava harcını ikmal etmemiştir.
Mahkememiz 25/12/2014 tarih, … Esas, … sayılı kararı ile davalının işi sözleşmede karralaştırılan tarihte tamamlamadığı, davalının 42 günlük gecikme nedeniyle 115.080 TL, eksik ve aypılı imalatlar nedeniyle 34.800 TL ödemesi gerektiğinden davanın 149.880 üzerinden kabulüne, fazla talep ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, davalı tarafça karar temyiz edilmiştir.
Yargıtay… Hukuk Dairesinin 09/03/2016 tarih, … Esas, … sayılı kararı ile “…sözleşme konusu imalâtların 20.07.2004 tarihinde bitirilmesinin kararlaştırılığı, yapılan imalâtlarda bilirkişi raporunda belirlenen gizli ayıplı imalâtların bulunduğu, işin bu haliyle teslim alındığı, ancak davacı tarafından davalıya bir ayıp ihbarında bulunulduğuna ilişkin bir delil sunulmadığı anlaşılmaktadır. Davacı 31.08.2004 tarihli ihtar ile davalıya ayıp ihbarında bulunduğu iddiasında bulunmuş ise de bu ihtarın sözleşmede taraf olmayan dava dışı … Şti. tarafından gönderildiği anlaşıldığından davacı tarafından gönderilmiş bir ayıp ihbarı olarak kabulü mümkün değildir. Diğer taraftan sözleşmede kararlaştırılan ceza niteliği itibariyle yine sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 158/2. maddesinde düzenlenen ifaya ekli cezadır. Bu cezanın talep edilebilmesi için, davalının yaptığı eserin eksik ve ayıplı olsa dahi teslim alınırken, anılan cezayı isteme hakkının saklı tutulması veya sözleşmede ihtirâzi kayda gerek olmaksızın cezai şart istenebileceğine dair bir hüküm bulunması, sözleşme feshedilmiş ise fesih halinde de istenebileceğine ilişkin hüküm bulunması gerekir. Eserin dosya kapsamına göre teslim alındığı ancak teslim alınırken ihtirâzi kayıt ileri sürülmediği gibi, bu hakkın saklı tutulduğu da kanıtlanmadığından cezai şarta ilişkin talebin de kabulü mümkün değildir. Sonuç olarak açıklanan bu gerekçelere göre davacı tarafından açılan davanın tümüyle reddi gerekirken hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bu nedenle kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.” şeklinde mahkememiz kararı bozulmuştur.
Davacı vekili 30/05/2016 tarihli dilekçesi ile karar düzeltme talebinde bulunmuş, Yargıtay …Hukuk Dairesi16/06/2017 tarih, … Esas, … sayılı kararı ile düzeltme isteğinin reddine karar vermiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamında da işaret edildiği gibi davacı tarafça davalıya bir ayıp ihbarında bulunulmadığı, eserin teslim alınırken ihtirazi kayıt ileri sürülmediği, bu hakkın saklı tutulduğu da davacı tarafça kanıtlanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, yatırılan 2.472 TL peşin ve ıslah harcından mahsubu ile bakiye 2.436,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat davası yönünden hesap olunan 14.740,40 TL, manevi tazminat davası yönünden hesap olunan 2.180 TL olmka üzere toplam 16.920,40 TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan 69 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz için Yargıtay’a başvurma hakları hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.