Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/299 E. 2019/664 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/299 Esas
KARAR NO : 2019/664

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2017
KARAR TARİHİ : 25/09/2019

Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Elektrik Piyasası Yönetmeliği’ne göre hizmet sunan ve EPDK tarafından lisanslandırılmış bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında elektrik enerjisi tedariği amacıyla 26/06/2015 tarihinde 01/07/2015-30/06/2016 tedarik başlangıç ve bitiş tarihli “elektrik enerjisi satış sözleşmesi” akdedildiğini, müvekkili şirketin sözleşme gereğince davalı şirkete elektrik enerjisi tedarik ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinin 1. paragrafında; “…taraflardan herhangi birisi tedarik bitiş tarihinden iki (2) ay evvel yazılı fesih bildiriminde bulunmadığı sürece, sözleşmenin aynı şartlarda birer yıllık süreler ile otomotik olarak yenileneceği…” şeklinde ibare yer aldığını, 2. paragrafında ise “…tarafların sabit birim fiyat üzerinden anlaşılması durumunda tedarikçinin işbu sözleşmeyi, tedarik bitiş tarihinden bir (1) ay evvel yazılı bildirimde bulunarak (sözleşme uzatma bildirim tarihi) aynı şartlarda ve aynı sabit birim fiyat ile on iki (12) ay uzatma hakkına sahiptir..” şeklinde düzenleme olduğunu, davalı şirketin işbu sözleşmede yer alan maddelere aykırı davranarak fesih süresi geçtikten sonra fesih bildiriminde bulunduğunu, bu nedenle sözleşmenin bir yıl süreyle uzadığını, bu duruma binaen davalıdan takip konusu 14/07/2016 tarihli ve … no’lu fatura ile diğer kalemlerin toplamının 9.160,05-TL.+KDV olmak üzere sözleşme fesih cezası talep edildiğini, davalı tarafın kendilerine herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, ayrıca davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesiyle ileri sürdüğü iddia ve taleplerinin haksız, dayanaksız, suiniyetli ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tedarikçi sıfatındaki şirket ile serbest tüketici sıfatındaki müvekkili şirket arasında 26/06/2015 tarihinde 12 ay süreli olmak üzere tedarik bitim tarihi 30/06/2016 olan “elektrik enerjisi satış sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmeye göre tarife paketinin sabit birim fiyat tarifesi olduğunu, sözleşmenin 6. maddesinin davacı tarafça dava dilekçesinde eksik yazıldığını, sözleşmede tüketici müvekkili yönünden herhangi bir süre öngörülmediğini, müvekkili şirketin sözleşmeyi yenilemeyi kabul etmeme hakkının mevcut olduğunu, sözleşmenin haklı ve yasal gerekçelerle yenilenmeyeceği hususunun müvekkili tarafından davacıya sözlü olarak bildirilmesine rağmen, davacı tarafın aynı koşullarla geçerli olmak üzere sözleşme uzatma bildirimini mail yolu ile kendilerine gönderdiğini, müvekkili şirketin ise bunun üzerine noter kanalıyla davacıya ihtarname göndermek suretiyle sözleşmenin yenilenmeyeceğini/yenilenmesine muvafakat edilmeyeceğini davacı şirkete bildirdiğini, sözleşmelere mevzuatın emredici hükümlerine aykırı maddeler konulamayacağını, davacının müvekkilinin sözleşmeyi hiçbir şekilde feshedemeyeceğine yönelik sözleşme hükmünün bulunduğuna yönelik beyanlarının hukuken anlamsız olduğunu, müvekkilinin tasarrufunun sözleşmenin feshi değil, yenilemeyi kabul etmeme iradesi şeklinde tezahür ettiğini, müvekkilinin sözleşmenin yenilenmemesine yönelik tasarrufunun yasal haklı sebeplere dayandığını, taraflar arasında sözleşmenin imzalandığı 26/05/2015 tarihi itibariyle mevzuatta PSH (Perakende Satış Hizmetleri) bedeli adı altında tahakkuk ettirilen tahsilat kalemi mevcutken, EPDK tarafından çıkarılan 30/12/2015 tarihli tebliğde PSH kaleminin kaldırıldığını, söz konusu tebliğin emredici nitelikte olduğunu, davacının ise bu tebliğe göre PSH bedelini tamamen kaldırması gerekirken devam ettirmesinin haksız ve suiniyetli olduğunu, davacının ikili sözleşmelerde muarazalı olan fesih cezası gibi bedelleri keyfi olarak faturaya yansıtmasının yasal olmadığını, davacının tahakkuk ettirdiği faturalara noter vasıtası ile gönderdikleri ihtarname ile itiraz ettiklerini ve iade faturası düzenlediklerini, davacının müteakiben icra takibi başlattığını, takibin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, tacir olan taraflar arasında akdedilen ticari nitelikteki Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi hükümlerine dayanılarak, davacı tarafından davalı şirket adına keşide edilen faturaya dayalı olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine girişilen ilamsız icra takibine borçlu şirket tarafından yapılan itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, 26/06/2015 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi, 17/05/2016 tarihli sözleşme uzatma bildirimi, 27/05/2016 tarihli …nolu ihtarname, …Noterliği 07/06/2016 tarihli … nolu ihtarname, 14/07/2016 tarihli …seri numaralı ve 20/07/2016 tarihli… seri numaralı faturalar, …Noterliği’nin 27/07/2016 tarihli…numaralı ihtarname, ticari defter ve kayıtlar, tanık, yemin, keşif, bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; 26/06/2015 tarihli yazılı Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ve itiraz dilekçesi, sözleşme dönemine ait faturalar, faturalardaki PSH bedelleri, elektrik bedelleri hesaplama tabloları, davacının sözleşme dönemi fatura kayıtları, ticari defterler ve kayıtları, müvekkilinin … Noterliği … yevmiye nolu sözleşmenin yenilenemeyeceğine dair ihtarnamesi, davacı taraf ihtarnamelerinin içeriği, davacının 240302,240303,240304 sayılı 14/07/2016 tarihli fesih cezasını içeren müvekkili tarafından iade edilen faturalar, müvekkilinin …Noterliği 20/07/2016 tarihli … yevmiye numaralı faturalara itiraz ve fazla kalemlerinin iadesi talepli ihtarnamesi, müvekkilinin 20/07/2017 gün ve 138397 sayılı iade faturası, davacının …Noterliği 27/07/2016 gün ve… yevmiye sayılı iade faturası aslının iadesi yazısı, bilirkişi incelemesi, müvekkili şirketin defter ve kayıtları, davacı tarafın indirimli elektrik enerjisi teklif formu, tanık beyanı delillerine dayanmıştır.
Mahkememizce dava konusu İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takip dosyası aslı ilgili icra müdürlüğünden celbedilerek dosyamız içerisine alınmıştır. İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden, davacı şirket tarafından davalı aleyhine 25/08/2016 tarihinde 12.140,12-TL. asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, borcun sebebi olarak 14/07/2016 tarihli, …no.lu faturanın gösterildiği, örnek 7 nolu ödeme emrinin davalı borçluya 29/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket vekili tarafından yasal süresi içerisinde 02/09/2016 tarihinde borca itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu ve davacı şirket tarafından 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde 24/03/2017 tarihinde huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, bu kapsamda taraflarca dosyaya sunulan ve bildirilen deliller toplanmış, takibe ve davaya dayanak sözleşme ile ekleri, taraflar arasındaki karşılıklı yazışma ve ihtarnameler ve faturaların dosya arasında olduğu görülmüş, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkememizce 29/05/2018 tarihli duruşmada dosyanın bir SMMM, bir elektrik mühendisi ve bir nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi kuruluna tevdi edilerek; davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması, sözleşme hükümleri, ilgili mevzuat, icra takip dosyası ve tarafların sunduğu karşılıklı dilekçeleri ile ekindeki belgeler incelenmek suretiyle rapor alınmasına karar verilerek, inceleme gününde dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 26/09/2018 tarihli raporda özetle; Taraflar arasında akdedilen elektrik enerjisi satış sözleşmesinin sabit fiyatlı sözleşme olduğunu, davacı şirketin tedarik bitiş tarihinden bir ay önce davalıya sözleşme uzatma yazısı göndererek sözleşmenin 6. maddesi uyarınca sözleşmeyi aynı şartlarda ve aynı sabit birim fiyatla 12 ay daha uzattığını bildirdiğini, bu şekilde sözleşmenin 12 ay daha uzatıldığını, sözleşmeye göre davalının sözleşmeyi fesih hakkının bulunmadığını, davacı şirketin talep edebileceği sözleşme fesih cezasının 12.140,12-TL. olarak hesaplandığını, davacı şirketin EPDK tarafından 30/12/2015 tarih ve 29578 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’in Geçici 3. Maddesine göre; 2016 yılında PSH bedelini 0,7233 krş/kWh birim fiyattan değil, 0,9952 krş/kWh üzerinden tahsil ettiğinden, aradaki farkın davalıya iade edilmesi gerektiğini, davalıya iadesi gereken 2016 yılına ilişkin PSH fiyat farkının 1.263,09-TL. olarak hesaplandığını, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edilebileceği sözleşme fesih cezasının 12.140,12-TL. olduğunu, davacının davalıya iade etmesi gereken PSH fark bedelinin 1.263,09-TL. olduğunu, sonuç olarak davacının davalıdan takipte talep edebileceği miktarın aradaki fark olan 10.877,03-TL. olduğunu, sözleşme cezası faiz niteliğinde olmadığından bu bedele gecikme zammı ve KDV uygulanmasının söz konusu olmadığını belirterek görüş ve kanaat bildirmiştir.
26/09/2018 tarihli bilirkişi raporu dosya taraflarına tebliğ edilmiş, taraflarca bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlar dikkate alınarak mahkememizce 28/11/2018 tarihli duruşmada verilen ara karar gereğince taraf vekillerinin bilirkişi heyet raporuna karşı beyan ve itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor alınmasına karar verilerek, dosya ek rapor düzenlenmek üzere kök raporu tanzim eden bilirkişilere tevdi edilmiştir.
Bilirkişiler tarafından sunulan 18/03/2019 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda ise; tarafların kök rapora ilişkin itirazları tek tek incelenerek cevaplandırılmış, sonuç olarak kök rapordaki kanaatlerini değiştirecek herhangi bir hususun söz konusu olmadığı tespit edilip kök rapordaki kanaatler muhafaza edilerek rapor düzenlenmiştir. Ek raporda sonuç olarak davacının tedarik bitiş tarihinden bir ay önce davalıya uzatma yazısı göndererek sözleşmenin 6. maddesi uyarınca sözleşmeyi aynı şartlarda ve aynı sabit birim fiyatla 12 ay daha uzattığı, davalının uzatmayı kabul etmeyerek sözleşmeyi feshettiği, ancak, sözleşmenin 6. maddesinde uzatma hakkının tek taraflı olarak davacıya verildiği, sözleşmenin uzatılması konusundaki tüm inisiyatifin davacıya ait olduğu, davalının sözleşme yapılırken bu hususu kabul, beyan ve taahhüt ettiği, davalının sözleşmeyi feshetmesinin sözleşmenin 6. maddesine aykırı olduğu, bu nedenle davacı şirketin davalı taraftan raporda hesaplanan 12.140,12-TL. sözleşme fesih cezasını talep edebileceği, ancak davacı şirketin Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’in Geçici 3. maddesine göre; 2016 yılında PSH bedelini 0,7233 kr/kWh birim fiyattan değil, 0,9952 kr/kWh üzerinden tahsil ettiğinden aradaki 1.263,09-TL. farkın davalıya iade edilmesi gerektiği belirtilerek görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetindeki bilirkişilerden … tarafından ek bilirkişi raporuna muhalefet şerhi düşülmüştür. Söz konusu muhalefet şerhinde özetle; diğer bilirkişilerin PSH dolayısıyla aradaki 1.263,09-TL. tutarındaki fark bedelin davalıya iade edilmesi gerektiği yönündeki görüşün yerinde olmadığı, tarafların tacir olduğu ve taraflar arasındaki sözleşmenin sözleşme özgürlüğü çerçevesinde yapıldığı, sözleşmenin bir özel hukuk sözleşmesi olduğu, bu tür sözleşmelere bir idari tasarrufla müdahale edilebilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla PSH bedelinin taraflar arasındaki anlaşmada yer aldığı şekli ile muhafaza edilerek 1.263,09-TL. fark bedelinin iadesinin söz konusu olamayacağı şeklinde kanaat bildirilmiş ise de mahkememizce bu görüş benimsenmemiş, bilirkişi kurulunun çoğunluk görüşü benimsenmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporları gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, Mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır. Davacı tarafın iddiası, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporları ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasındaki sözleşmenin 6. Maddesinde açıkça sözleşmeyi uzatma hakkı “tek taraflı olarak” davacıya verilmiş, basiretli bir tacir gibi davranması gereken davalı şirket, sözleşme yapılırken bu hususu kabul, beyan ve taahhüt etmiştir. Davalı tarafın davalının sözleşmeyi feshetmesinin sözleşmenin 6. maddesine aykırı olduğu anlaşılmakla; davacı şirketin davalı taraftan benimsenen bilirkişi raporunda hesaplanan 12.140,12-TL. sözleşme fesih cezasını talep edebileceği, ancak EPDK tarafından ticari nitelikteki abonelikleri de kapsar şekilde yapılan düzenleme gereğince Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’in Geçici 3. Maddesi gereği davacı şirket 2016 yılında PSH bedelini 0,7233 kr/kWh birim fiyattan değil, 0,9952 kr/kWh üzerinden tahsil ettiğinden aradaki 1.263,09-TL. farkın davalıya iade edilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen miktar üzerinden davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki 10.877,03-TL. asıl alacağa ilişkin itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda (yıllık %10,50 oranının geçmemek kaydı ile) işletilecek avans faizi yürütülmek suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, takibin diğer kayıt ve şartlarda bu miktar üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranı üzerinden hesaplanan 2.175,41-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden şartları oluşmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin ise reddine,
4-Alınması gerekli 743,00-TL karar ve ilam harcının, 207,33-TL peşin yatırılan ve icraya yatırılan harçtan mahsubu ile geriye kalan 535,67-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan peşin harç ve icraya yatırılan harç toplamı 207,33- TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 2.774,50-TL. yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 2.485,83 -TL.’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1..263,09-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Yargılama Gideri Dökümü:
31,40 TL başvuru harcı
4,60 TL vekalet harcı
2.550,00 TL bilirkişi ücreti
188,50 TL tebligat ve posta ücreti
+___________________________
2.774,50 TL Toplam kabul ve red oranına göre 2.485,83-TL ‘nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.