Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/288 E. 2019/206 K. 25.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/288 Esas
KARAR NO : 2019/206
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 22/03/2017
KARAR TARİHİ: 25/03/2019
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin iki adet çeki keşide ettiği tarihte elektrik ve elektronik işlerini yaptığını, müvekkilinin 2 adet çeki hazırlamak üzere masanın üzerine koyduğunu, o sırada … isminde birisinin görüşmek için geldiğini, görüşme sırasında müvekkilinin başka bir iş için yerinden ayrıldığı ve geri döndüğünde masanın üzerindeki çeklerin kayıp olduğunun fark edildiği, bir müddet sonra İstanbul 23 İcra Müdürlüğünün … E ve … E. sayılı dosyaları ile müvekkili hakkında takip başlatıldığını, çekteki ciro silsilesi takip edildiğinde önce …-…, devamında …’a ciro edildiğini, müvekkilinin her 2 kişi ile de ticari ilişkisinin bulunmadığını, bu kişilerin birlikte hareket ettiklerini, ticari defterlerin incelenmesi ile bu durumun ortaya çıkacağı belirtilerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde; icra takiplerinin açıldığı tarihin 10.01.2015 iken davacı Ocak ayı başında çekleri kaybettiğini söylemesinin ticari örf ve adete bakıldığında en az 3 ay sonrasına çek verildiğini, davacı … isminde hayali bir kişi yaratarak davasına gerekçe yarattığını, davacının suç duyurusunda bile bulunmadığını, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı belirtilip davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; banka kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, İstanbul… İcra müdürlüğünün… ve… esas sayılı dosyaları, bilirkişi incelemesi, yemin ve sair delillere dayanmıştır.
Davalı … delil olarak; İstanbul… İcra müdürlüğünün… ve … esas sayılı dosyaları,, İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesinin…esas sayılı dosyası, bilirkişi, tanık, yemin ve her türlü kanuni delillere dayanmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacının takibe konu çeklerden dolayı davalılara borçlu olup olmadığı, varsa borç miktarı, çeklerin çalınıp çalınmadığı, davalı …’ın kötü niyetli olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle dosya bankacı bilirkişi …’e tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; davacı /keşideci firmanın ticari defter ve kayıtlarını incelenmek üzere ibraz etmiş olduğunu, davacının ticari defter ve kayıtlarının kendi lehine delil vasfına haiz olduğu kanaati edinildiğini, dava konu çeklerin davacının ticari defter ve kayıtlarında mevcut olmadığını, bunun dışında diğer davalı lehtar ciranta Rıza Yılmaz ile arasında herhangi bir ticari ilişki olduğunu gösteren bir kayda da rastlanmamış olduğunu, ancak somut olayda çek lehtar ciranta uhdesinde değil, 3.şahıs konumundaki bir hamilin zilyetliğinde olduğunu, dava konusu edilen çekten dolayı bir an için kambiyo senetlerinin mücerret ilkesi bir yana bırakıldığında bile (temel ilişki içinde kalan tarafların mücerretlik defininde bulunamayacağı bilinmektedir), davalı …’un temel ilişki haricinde/dışında bahse konu çekin yetkili meşru hamili olması nedeniyle, başta yeni TTK’nun 687. 790 ve 792 m. hükmü ile yukarıda belirtilen yerleşik Yargıtay Kararları uyarınca davalı yetkili hamilin çeki geri verme ya da istirdat yükümlülüğünün bulunmadığını belirterek, davacının iki adet çekten dolayı borçlu olduğuna dair rapor sunmuştur.
Dava; menfi tespit davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu mahkemece incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamının beraber değerlendirilmesinde; davacının defter ve kayıtları ile davalı arasında bir ticari ilişki olduğuna dair bir kayda rastlanmadığı, dava konusu çekin yetkili meşru hamili olan davalı …’un çeki iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunun davacı yanca açıkça ispatlanamadığı, davacı iddialarının iyiniyetli 3. Şahıs meşru yetkili hamil konumundaki davalı hamile karşı ileri sürülemeyeceği , bu halde davalının dava konusu çeki geri verme ya da istirdat yükümlülüğünün de bulunmadığından, kambiyo senetlerinin illetten mücerretlik ilkesi de dikkate alınarak davacının iki adet çekten dolayı borçlu olduğunun tespiti ile davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
-Davanın reddine
-Davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 31,40 TL ve bilahere ikmal edilen 300,18 TL harçtan mahsubu ile 287,18 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.