Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/267 E. 2020/842 K. 07.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/311 Esas
KARAR NO:2020/856

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:27/05/2019
KARAR TARİHİ:07/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. Ltd. Şti. tarafından … A.Ş. emrine 07/12/2006 düzenleme tarihli, 29/05/2007 ödeme tarihli 13.455,00 TL bedelli ve de 07/12/2006 düzenleme tarihli, 27/08/2007 ödeme tarihli 13.455,00 TL bedelli iki adet adi senet düzenlemiş olduğunu, iş bu senetlerin … ve davalı … tarafından müşterek borçlu – müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, ödeme günü gelmesine rağmen iki adet adi senetten doğan borcun davalı borçlu ve diğer borçlular tarafından ödenmediğini, bu nedenle … A.Ş. tarafından borçlular …. Ltd. Şti, … ve … aleyhinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş. numaralı dosyasında 4.036-YTL teminat yatırılarak 02/10/2007 tarihinde ihtiyati haciz kararı alındığını ve bu karara istinaden …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından 26.910,00 TL asıl alacak, 27.239,46 TL asıl alacağın işlemiş faizi olmak üzere toplamda 54.149,46 TL tutarında ilamsız takip başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ederek takibi durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasının müvekkilinin itirazından itibaren bir yıllık süre içerisinde açılmamış olduğunu, bu sebeple davanın hak düşürücü süre içersinde açılmadığından reddi gerektiğini, iddia edilen dava konusu senetin borcu, borcu kabul anlamına gelmemek üzere zamanaşımına uğramış olup, zamanaşımı definde bulunduklarını, davaya konu senetler üzerindeki imzanın müvekkile ait olmadığı gibi, senetlere konu bir borcu da, bu borç ilkişkisini gerektirecek bir ilişki de davacı/alacaklı veya icra takip konusu dosya alacağını temlik eden … A.Ş. ile müvekkili arasında bulunmamakta olduğunu, davacının %20 icra inkar tazminatı talebinin de haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine dava konusu icra takibine konu %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
Dava ; zamanaşımına uğrayan bono nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı; davalının kefil olduğu 2 adet bono nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptalini talep etmiş, davalı ise bonoların zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Bonoda zamanaşımı vadeden itibaren 3 yıldır. Eldeki icra takibine konu olan bonoların vade tarihi 29/05/2007 ve 27/08/2007 olup, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu açıktır. Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
Zamanaşımına uğrayan bono delil başlangıcı niteliğinde olup, alacaklı alacağını tanık dahil her türlü delil ile ispatlama imkanına sahiptir. Ne var ki davacı dava dilekçesinde delil olarak icra dosyasına, bonolara ve bilirkişiye dayanmıştır. Bu haliyle alacağın varlığını ispata elverişli herhangi bir delil bildirilmediğinden sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Son olarak her ne kadar davalı kötüniyet tazminatı isteminde bulunmuş ise de, takibin kötüniyetli olarak başlatıldığına dair delil bulunmadığından kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 924,74-TL den mahsubu kalan 870,34-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 7.839,43-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/12/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı