Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/26 E. 2019/936 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/26 Esas
KARAR NO : 2019/936

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/03/2014
KARAR TARİHİ : 25/11/2019

Mahkememizin 12/05/016 gün ve… Esas … sayılı kararımız davacı vekilince temyiz edilmiş Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığının 28/11/2016 gün ve … Esas … sayılı ilamı ile bozularak mahkememize gelmiş olmakla, yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı…A,Ş ‘ye ait yapı maketi emtiyasının … A.Ş tarafından … şehrinde sergilendikten sonra, davalı sorumluluğunda İstanbul’a hava yolu ile nakliyesinin gerçekleştirildiğini ve buna ilişkin hasar tutanağı tutulduğunu, meydana gelen hasar nedeniyle 13.750,00 TL ödemenin sigorta yapılmış olmasına rağmen davalı tarafça ödenmediğinden bahisle ödeme tarihi olan 29/04/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle husumet itirazında bulunulduğu, taşımayı yapanın Türk Hava Yolları şirketi olduğu ve yurt dışında yerleşik…ünvanlı şirketin taşıyıcı firmanın acentesi olarak hareket ettiğini, kendilerinin yurt dışıdnda yerleşik şirketin acentesi olarak faaliyette bulunduklarını, doğrudan doğruya kendilerine dava açılamayacağı izafeten dava açılabileceği bu nedenle öncelikle davanın husumetten reddi gerektiği, kabul edilmediği takdirde esasa yönelik olarak hasarın ne zaman ve kimin sorumluluğunda gerçekleştiğnin tespiti ve Montreal konvansiyonuna uygun olarak süresinde hasar ihbarının yapılıp yapılmadığının tespiti ile belirlenecek sonuç çerçevesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE : Davacı taraf delil olarak; hasar dosyası, sigorta poliçesi, nakliyet tazminat makbuzu ve ibraname, ödeme belgesi, taşıma belgesi, rücu yazısı, navlun faturası, gümrük bayannamesi, hasara ilişkin tutanak, ihbar yazısı, faturalar, bilirkişi incelemesi vs. Delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; taşıma belgesi, ticari kayıtlar ve belgeler, tanık, keşif, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Dava, nakliyat sigorta poliçesinden kaynaklı rücuen alacak davasıdır.
Davalı tarafça husumet itirazında bulunulduğundan ve HMK 114. maddesi uyarınca husumetin dava şartından olması nedeniyle öncelikle bu yönde mahkememizce değerlendirme yapılmış ve yapılan değerlendirme sonucunda taşımayı yapanın yurt dışında yerleşik yabancı menşeyli…şirketi olduğu, bu hususun dosyada yerleşik taşıma senedi ile sabit olduğu, davalının ise bu şirketin Türkiydeki acentesi olduğu ve acenteye karşı doğrudan dava açılamayacağı davanın TTK 105 maddesi gereğince taşımayı yapana izafeden açılabileceği, oysa davacının davasını doğrudan davalıya yönelttiği, davalının doğrudan davalı olarak yer alamayacağı diyeti ile husumetin yanlış kişiye yönelttiği anlaşıldığından davacının davasının HMK 114/1 /d maddesi ile 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığının 28/11/2016 gün ve 2016/12561 Esas 2016/9147 sayılı ilamı ile ”Dava, CMR Konvansiyonuna tabi taşıma esnasında gerçekleşen hasar bedelinin davalı taşıyıcıdan rücuen tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davalının taşıyıcı olmayıp acente olduğu, acenteye karşı doğrudan dava açılamayacağı gerekçesiyle pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Her nekadar davalı, taşımayı gerçekleştirenin…olduğu, kendisinin de Schenker SA’nın acentesi olduğu yönünde savunma yapmış ise de; dosya içerisinde davalının davadışı sigortalı adına düzenlemiş olduğu navlun faturası mevcuttur. Taşıyıcının…olması halinde navlun faturasının bu firma tarafından kesilmesi yada acente tarafından kesilen navlun faturasında bu hususun belirtilmesi gerekir. Ayrıca davadışı sigortalı şirket tarafından DB…firmasına irsaliyeli fatura düzenlemiş olup, fatura içeriğinden söz konusu malın fuar amacıyla geçici ihracatının yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu belgelere göre,…firması malın yurtdışındaki alıcısı konumundadır. Bu durumda, mahkemece tüm bu belgelerin incelenip değerlendirilmesi ve gerektiğinde bilirkişi raporu da alınarak davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığının tespiti gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. ” bozularak mahkememize gelmiştir.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle dosya, mimar…, sigorta uzmanı … ve CMR konusunda uzman …’a tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları raporlarında özetle;
Davacı taralından ibraz edilecek olan Abonman Sözleşmesinin, dosyaya sunulan davaya konu taşımacılığa ilişkin Nakliyat Sigorta Poliçesinde yer alan hükümlere aykırı yönünün bulunmaması halinde gerçekleşen hasarın, Abonman Sözleşmesi ve Nakliyat Sigortası Genel Şartlarına aykırı herhangi bil yönünün bulunmadığı» yapılmış olan ödemenin teminat kapsamı içerisinde kaldığı, taşıyıcının sağlam ve eksiksiz olarak teslim aldığı emliayı aynı şekilde sağlam ve eksiksiz teslim etme yükümlülüğünde olduğu, dosyadaki belgelere göre taşınan malda bir hasar oluştuğunun anlaşıldığı, ancak uygulanması gereken Montreal Konvansiyon hükümlerine göre bu hasardan taşıyıcıyı sorumlu tutmaya elverişli herhangi bir tutanak ve süresi yapılmış ihbar bulunmadığından bıı olayda davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, mahkemece herhangi bir sebeple davalının sorumlu tutulması gerektiğine hükmedilmesi halinde, 3.249 SDR tutarındaki hasar bedelinin hüküm tarihindeki kur üzerinden çarpımı sonucu ortaya çıkacak bedeli, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya ödeme mükellefiyetinin bulunduğuna dair rapor sunmuşlardır.
24/12/2018 tarihli celsede alınan ara karar uyarınca bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, sunulan ek raporda; Davacı tarafından İbraz edilen Abonman Sözleşmesinin, dosyaya sunulan davaya konu taşımacılığa ilişkin Nakliyat Sigorta Poliçesinde yer alan hükümlere aykın herhangi bir yönünün bulunmadığı, poliçe ile Abonman Sözleşmesinin uyuştuğu, akdedilen poliçenin sigortacılık mevzuatına uygun ve geçerli bir poliçe olduğunu, düzenlenen taşıma faturasının doğrudan davalı … adına kesilmiş olması ve taşıma bedelinin de doğrudan davalı … tarafından tahsil edilmiş olması karşısında davalı …’ın taşıyıcı olarak kabul edilmesi gerektiğini, gerçekleşen basarda poliçe genel ve özel şartlarına aykırı herhangi bir durumunun bulunmadığını, davacı şirket tarafından sigortalıya ödenen 13.750,- TL.’lık ödemenin uygun ve doğru bir Ödeme olduğunu, dosyaya “hasarın taşıma esnasında gerçekletmiş olduğunu kamthmayu yönelik tutanak” olarak sunulan 03.04.2013 tarihli tutanakta taşıyıcı temsilcisinin veya resmi yetkilerden herhangi birinin katılımının ve imzasının bulunmaması ile hasar/zarar, teslimden sonra farkına varılmış nitelikte ise hasarın taşıyıcıya usulüne uygun olarak ihbar edilmiş olduğuna ilişkin herhangi bir belgenin sunulamamış olması sebeplerine dayalı olarak işbu davaya konu taşımada gerçekleştiği iddia edilen hasar/zarar dolayısıyla davalı taşıyıcının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığına dair ek rapor sunmuşlardır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, detaylı, gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu olan ve bu nedenle de itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca davanın sigortalısının zararını karşılayan bu şekilde haklarına halef olan davacının rücuen tazminat talebine ilişkin olduğu, taşımanın Türkiye ve Amerika arasında uçakla kargo taşımacılığına ilişkin olduğu bu sebeple “Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme” (Montreal Sözleşmesi) hükümlerinin uygulanacağı, sözleşmenin birinci maddesinde “Taşıyıcı kargonun tahrip olması ya da kaybolması ya da kargoya zarar gelmesi durumunda uğranmış hasara karşı hasara bu şekilde uğranmasına neden olan olayın hava taşımacılığı esnasında meydana gelmiş olması durumunda sorumludur” ifadesinin yer aldığı, taşıma esnasında gerçekleştiği iddia edilen hasarın ispatı için ya tarafların kendilerinin veya temsilcilerinin bir arada olduğu ve birlikte imzaladığı bir tutanağın ya da resmi makamların imzasını taşıyan bir tutanağın olması gerektiği, hasar ilk anda farkedilemez durumda ise Montreal Sözleşmesinin 31. Maddesine göre en geç 14 gün içinde ihbarda bulunulması gerektiği, hasarın taşıma esnasında oluştuğuna ilişkin davacı tarafça sunulan tutanakta davacı şirket yetkilisinin isim ve imzasının olduğu ancak diğer kişinin davalının sigortalısının temsilcisi veya yetkilisi olduğuna dair bir bilgi ve belgenin dosya içerisinde yer almadığı, 5-6 gün sonra alınan ekspertiz raporunun alıcının deposunda ve taşıyıcı temsilcisi olmadan hazırlandığı, sigorta eksperinin Konvansiyonun öngördüğü kişilerden olmadığı gibi dosyaya sunulan fotoğrafların da hasarın nerede ve hangi aşamada gerçekleştiğine ilişkin bilgi vermediği bu sebeple davacının hasarın davalıdan kaynaklandığına ilişkin illiyet bağını ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
(Her ne kadar kısa kararda sehven istinaf kanun yolunun açık olduğu yazılmış ise de, mahkememizce verilen görevsizliğe ilişkin ilk kararın temyizi üzerine Yargıtay incelemesi sonrasında bozulduğu ve mahkememiz esasına kaydının yapıldığı, bu nedenle kanun yolunun HMK’nın geçici 3.maddesi gereğince temyiz ve inceleme yerinin de Yargıtay olduğu anlaşıldığından, kanun yoluna ilişkin kısa kararda bu konudaki maddi hata düzeltilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. )

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 234,85 TL harçtan mahsubu ile 190,45 TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 3,80 TL vekalet harcı, 6,00 TL vekalet pulu ve 36,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 45,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca alınması gerekli 2.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.