Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/246 E. 2018/429 K. 30.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/246 Esas
KARAR NO : 2018/429
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/05/2016
KARAR TARİHİ : 30/04/2018
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas … karar sayılı 21/11/2016 tarihli kararı ile yetkisizlikle mahkememize tevzi edilen dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp, yapılan ve bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; Fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla kayıp kaçak bedeli adı altında haksız olarak müvekkil şirketten tahsil edilmiş olan 5.000,00-TL toplam bedele ödeme tarihinden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte toplamının müvekkile iadesini, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; abone sözleşmesinde yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olarak yetkili mahkemelerin belirtildiğini, Perakende Satış Sözleşmesi’ nin anlaşmazlıklarda yetkili organ başlıklı 15.maddesinde açıkça ” Bu sözleşmenin ve yürürlükteki ilgili mevzuatın uygulanmasından doğacak anlaşmazlıkların giderilmesinde yetkili organ; İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleridir, düzenlemesine yer verildiği, böylece tarafların söz konusu sözleşme ile ilgili uyuşmazlıklar bakımından İstanbul Mahkemelerini yetkili kıldığını, bu kapsamda taralar arasındaki yetki sözleşmesi ile İstanbul Mahkemeleri yetkili kılındığından Bakırköy Mahkemesinde ikame edilen huzurdaki davanın yetkisizlik nedeniyle reddine, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini ve bu nedenle reddine, açılan davada yargı yolunun doğru olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, davacıya tahakkuk edilen faturalardaki bedellerin kanuna kurul kararlarına uygun düzenlendiği, herhangi bir aykırılık bulunmadığı, davacının faturalar itiraz etmeden ödediği, bu nedenle de ayrıca 6719 sayılı yasa uyarınca davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesince davalı tarafın yetki itirazı yerinde görülmüş ve dosyada yetkisizlik kararı verilmiş, yetkisizlik kararı üzerine süresi içinde dosyanın mahkememize gönderilmesi talep edilmesi üzerine de dosya mahkememizin yukarıdaki esasına tevzien kaydedilmiştir.
Dosya elektrik bilirkişi Doç. Dr….’ye tevdi edilmiş, … sunduğu raporunda; davacıdan yapılan kesintilerin toplamı 3.736,21 TL olduğu, ancak 6719 sayılı yasa uyarınca yapılan kesintilerin yasaya uygun olduğunu belirtmiştir.
Dava; Davalı tarafça düzenlenen faturalardaki kayıp kaçak ve diğer faturadaki tahakkuk kalemlerinin haksız olduğundan bahisle açılan alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; husumet, yargı yolu, davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, davacıya yapılan faturalandırmada tahakkuk ve tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer açıklama dilekçesinde dile getirilen tahakkuk kalemlerinin tahsilinde, taraflar arasındaki sözleşmenin kanuna, hukuka aykırı olup olmadığı, davacıya iadesi gereken kalem olup olmadığı varsa hangi kalemler ve ne kadar olduğu 6719 sayılı yasa uyarınca EPDK tarifelerine uygun faturalandırma yapılıp yapılmadığı 6719 sayılı yasanın Anayasaya Aykırı olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Davacı vekilinin 30/04/2018 tarihli celsedeki imzalı beyanında, davalarını açarken haklı durumda olmalarına rağmen, bilahare yasal değişiklik nedeniyle davalarının konusuz kalmış olduğunu, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekilinin mahkememize UYAP sisteminden sunmuş olduğu 27/04/2018 tarihli dilekçesi ile, yokluklarında davanın reddine karar verilmesine dair dilekçesi sunmuş oldukları görülmüştür.
Açılan dava, davalı tarafça davacıya tahakkuk ve bilahare tahsil edilen faturadaki kayıt- kaçak bedelleri ile diğer bir kısım fatura kalemlerine ilişkin alacak davası olduğu ve davacının bu davayı dava açılış tarihinde Yargıtay Dairesi tarafından verilen ve Yargıtay Genel Kurulunca da kabul edilen kayıt- kaçak bedellerinin ve diğer fatura birleşenlerinin elektrik tüketicilerinden alınmasına ilişkin düzenlene EPDK nın düzenleyici işlemi ile yapıldığı, ancak yasa tarafından EPDK ya verilen yetkinin sınırsız bir yetki içermeyeceği, bu nedenle de EPDK tarafından yapılan belirlemenin hukuka aykırı olduğu cihetiyle verilen bu mahiyetteki davaların kabulüne ilişkin içtihadına istinaden dava açıldıktan sonra 6719 sayılı yasa ile elektirk piyasası kanununda ve EPDK mevzuatında değişiklikler yapılmış, 6719 sayılı yasaya ilişkin değişik mahkemelerce Anayasa ya aykırılıktan Anayasa Mahkemesi iptal başvuruları yapılmış, Anayasa Mahkemesi tarafından bu başvuru üzerinde yapılan değerlendirmede yasanın Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verilmiş, ancak yasadaki ilgili dağıtım firması için EPDK tarafından belirlenen hedef kayıp – kaçak oranlarını aşmamak suretiyle kayıp- kaçak bedellerinin faturalara maluliyet kalemi olarak yansıtılabileceğini, diğer fatura birleşenleri yönünden ise, maliyet kalemi olarak kabul edildiği, buna göre de yasa düzenlemesi sonrasındaki yargı uygulamalarında açılan davaların konusuz kaldığına ilişkin kararlar verilmiş ise de, mahkememiz uygulamasında yasadaki ” hedef kayıp- kaçak oranlarını aşmama şartıyla ” şeklindeki düzenleme uyarınca davalı yönünden hedef kayıp- kaçak oranlarının aşılıp aşılmadığına ilişkin rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi uygulama halini almışken, dosyamız davacısı tarafından davasının konusuz kaldığına ilişkin beyanı dikkate alınarak ve taleple bağlılık kuralı gereğince, bu yöndeki araştırma yapılmadan davacının talebi gereği davanın konusuz kaldığına karar vermek gerekmiştir.
Dava konusuz kalmış olmasına rağmen, dava açılmasına davacı sebebiyet vermiş olmakla ve davanın konusuz kalmasını bilahare yürürlüğe giren 6719 sayılı yasa uyarınca gerçekleşmiş olması, davacının ihtiyarında olmaması ve alınan bilirkişi raporuna göre de haklılığının kısmen 6719 sayılı yasa dikkate alınmadığı takdirde yerinde olduğuna kanaat getirildiğinden haklılık kısmı yönünden davacının lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin haksız kalınan kısımlar yönünden ise 6719 sayılı yasaya rağmen bu yasa yürürlüğe girmeden karar verilecek olsa bile, 5.000,00 TL lik talebin altında davacıdan talepte bulunabileceğine karar verilebilecek olması nedeniyle de haklılık kısmını aşan kısım yönüden davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmetmek gerekmiş ve buna göre de aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının talep uyarınca konusuz kaldığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 85,39 TL nin mahsubu ile bakiye 49,49 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 6,80 TL vekalet pulu, 0,75 TL dosya masrafı, 655,80 TL tebligat/müzekkere/ bilirkişi gideri olmak üzere toplam 732,75 TL giderin davacının haklılık durumu dikkate alınarak 547,54 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının yapmış olduğu 6,80 TL vekalet pulu, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 11,1 TL yargılama giderinin davacı tarafın haksızlık durumu dikkate alınarak 2,80 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerine bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davacı tarafın haksız bulunduğu miktar itibariyle hesaplanan 1.263,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.