Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/219 E. 2018/113 K. 19.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/219 Esas
KARAR NO : 2018/113
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/04/2015
KARAR TARİHİ : 19/02/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili sunduğu dilekçesinde; dava dışı sigortalısı …Şti nin mallarına yönelik emtia nakliyat sigorta poliçesi teminatı altında olan malların davalı … ….Taşıyıcılar Kooperatifi ve onun çalışanı şoförü …’ın mala verdiği zarar nedeniyle sigortalısına yapmış olduğu ödeme sonrası, rucüen alacağın ödenmemesi nedeniyle haklarında K.Çekmece … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı bu takibe haksız itirazla takibin durmuş olması nedeniyle itirazın iptaline ve tazminatı hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar sundukları cevap dilekçesinde; davanın zaman aşımına uğradığını, zira üç aylık olarak TTK 855/3 maddesinde ön görülen sürenin dolduğu bu nedenle davanın reddi gerektiği ve esasa ilişkin de ekspertiz raporunun gerçeklikten uzak yetersiz ve yanıltıcı olması nedeniyle de kabul etmediklerini, sorumlu tutulmaları halinde … hükümlerinin dikkate alınması gerektiğini, bu nedenle de davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememize daha önce davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ve görevli mahkemenin asli ye hukuk mahkemesi olduğu belirtilmiş ve mahkememiz kararının kesinleşmesi üzerine dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş ve asliye hukuk mahkemesince de mahkememiz kararına karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin… E. … K. … tarihli kararı ile mahkememiz yetkili mahkeme belirlenmiş olup mahkememize tevdi edilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya gümrük müşaviri …, iç mimar … ve sigorta uzmanı bilirkişisi …’a tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları raporlarında; Dava konusu taşımanın Fransa ile Türkiye arasında yapıldığı ve Fransa’dan ithal edilmiş olan sigortalı bahçe/havuz mobilyasının, davalı taşıyıcı … kanalıyla davalı sürücü …’ın kullandığı … plakalı kamyon/tır ile Fransa’dan İstanbul’a getirilen mobilyaların taşınmast sırasında hasarlanmış olduğunun, davalı sürücü … tarafından da imzalanmış olan 25/04/2014 tarihli teslim tesellüm tutanağı ile sabit olmuş olduğunu, davacı … şirketinin sigorta eksperi tarafından tespit edilen 2.019,62 Euro hasar bedelini, dava konusu … nolu nakliyat emtia sigorta poliçesinde tespit edilmiş olan 1 Euro=2.9120 TL kur üzerinden 5.881,00 TL olarak 25/02/2015 tarihli EFT banka havalesi ile dava dışı sigortalısı …Şti ‘ne ödemiş olduğunu, dava konusu somut olayda TTK hükümlerinin değil … konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini ve davanın … konvansiyonu’nun 32. Maddesine göre de 1 yıllık zaman aşımı süresi içinde açılmış olduğunu, … konvansiyo’nun 23/1. Maddesi gereğince tazminatın, yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kaymetine göre hesap edilmesi gerektiğinden sigorta poliçesinde kayıtlı olan %10 kar marjının davalı taşıyıcıdan talep edilmeyeceğinden, davacının davalılardan %10 kar marjı olmaksızın talep edebileceği tazminat miktarının 1.734,90 Euro olduğu ve TL karşılığının 5.052,03 TL yaptığını, sadece bir fikir vermesi açısından yaptıkları 2 ayrı hesaplama şekline göre; a) 08/04/2014 yükleme tarihinde 0.33 SDR x 3,2402 TL = 26.991 TL x195 kg =5.263,25 TL b) 21.11.2017 bilirkişi raporunun tanzim tarihinde 8,33 SDR X 5,5748 TL = 46,438 TL X195 kg = 9.055,41 TL olarak hesaplanmış olduğunu, mahkemenin karar tarihindeki kur üzerinden belirlenmesi halinde ise, tazminat miktarının, dolayasıyla davalı taşıyıcının sorumluluğunun daha da artacağının şüphesiz olduğunu, heyetçe yapılan bu iki aykı hesapla şeklinde açıkça anlaşılacağı üzere; davacı …Ş ‘nin davalılardan %10 kar marjı olmaksızın talep edebileceği tazminat miktarının 5.052,03 TL ‘nın … ‘nin 23/3 maddesine istinaden nakliyecinin sorumluluk sınırını kesinlikle aşamayacağını ve davalıların 5.052,03 TL tazminatı ödemekle yükümlü bulunduğuna dair rapor sunmuşlardır.
Dava; sigorta sözleşmesinden kaynaklı hasarın ödenmiş olması nedeniyle rücuen alacak tahsiline ilişkin yapılan icra takibindeki itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafça, zaman aşımı definde bulunulmuş olup, zaman aşımı defi süresinde olduğunda öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekmiş ve davalıların zaman aşımı defi yerinde görülmeyerek reddine karar verilmiştir. Zira, yük yurt dışından kara yoluyla ithal edilen bir taşıma yöntemi ile getirilirken hasarlandığından Türkiye’nin taraf olduğu … konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği ve buna göre de gümrük çıkışında gümrüklü antrepoya taşınırken eşya henüz antrepoda iken hasarlandığından, … nakliyesinin devamı anında davalı taraf devreye girmiş olup, bu nedenle de TTK taşıma ilişkin hükümleri değil … hükümlerinin uygulanması gerektiği ve buna göre de … uyarınca da bir yıllık zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı, takip açılırken bu sürenin konulmuş olması nedeniyle zaman aşımının kesildiği ve dava ile de bu kesilen süre devam ettiğinden dava da zaman aşımı süresinde açılmış olup, davalı tarafın zaman aşımı defi bu nedenle yerinde görülmemiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, dosya kapsamı ile uyumlu ve denetime açık olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca, davacı tarafın sigortalısına %10 kar oranını da ödemiş olmasına rağmen sigorta şirketince meydana gelen emtianın gerçek zararından sorumlu olup %1 muafiyet düşüldükten sonra yapılan hesaplama sonrasında davacının davalılardan 5.052,03 TL asıl alacak talep edebileceği ve davacı vekilinin 19/02/2018 tarihli duruşmadaki talebi de dikkate alınarak, bu kısım yönünden davasının kabulüne, fazla kısma ilişkin talebinin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça her ne kadar inkar tazminatı talep edilmiş ise de davaya konu zarar yönünden bilirkişi incelemesi gerekmesi ve gerçek zararın bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olması, davalı tarafın zararı ancak bilirkişi raporu üzerine vakıf olacağı bu nedenle de takip açılırken alacağın likit olmadığına kanaat getirilmiş ve bu nedenle de davacı tarafın inkar tazminatı şartları oluşmadığından bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın, reddedilen dava kısmı yönünden her ne kadar davalı taraf kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, davalı tarafça davacının reddedilen kısım yönünden açıkça kötü niyetini ispatlar mahiyette delil sunamadığından, davalı tarafın bu talebi yönünden tazminat şartlarının oluşmadığına kanaat getirilmiş ve bu nedenle de davalı tarafın da kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalıların Küçükçekmece … icra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki 5.052,03 TL lik asıl alacağa ilişkin itirazlarının iptali ile bu kısma ilişkin takibin talepnamedeki gibi devamına,
2-Fazla istemin reddine,
3-Yasal şartlar oluşmadığından davacının inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Yasal şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
5-Kabul edilen 5.052,03 TL dava değeri üzerinden alınması gerekli 345,10 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 100,79 TL harcın mahsubu ile 244,31 TL’nin davalılardan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 100,79 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 6,50 TL vekalet pulu, 0,60 TL dosya masrafı ve 2.350,00 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.489,69 TL’nin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesaplanan 2.131,29 TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 849,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davalılar tarafından yapılan bir masraf olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, reddedilen kısım yönünden miktar itibariyle istinaf yasa yolu kapalı, kabul edilen kısım yönünden HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.