Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/211 E. 2020/668 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/211 Esas
KARAR NO: 2020/668

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/03/2017
KARAR TARİHİ:03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket tarafından müvekkili hakkında … İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası dosyasından icra takibinin başlatıldığını ve çalışanlara yapılan tebligat müvekkili şirket yetkililerine haber verilmediği için yasal süresinde icra takibine itiraz edilemediğini, bunun üzerine ilamsız icra takibinin kesinleştiğini, yapılan icra takibi ile ilgili olarak borcu ödemek zorunda kaldıklarını, davalı şirket dava dilekçesinde sunulan fatura ile 5.972,99 TL taahhütten cayma bedelini talep ettiklerini, müvekkilinin çalışanlarından ödeme yapıldığını ve dekontun da dosyaya sunulduğunu, davalı şirket kötü niyetli olarak, tahsil ettiği cayma bedelini 21/06/2016 tarihinde … İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasından icra takibine bıraktığını ve müvekkiline ait … plakalı otobüsü, Kurban Bayramı arifesinde en yoğun olduğu zamanda …’ tan İstanbul ‘ a sefer için tüm koltukları dolu iken … Otogarı’ nda bağlatarak Yeddimin otoparkına çektirildiğini, Kurban Bayramı arifesinde olunması ve okulların açılması nedeni ile otogarların en yoğun olduğu dönemde otobüsü yediemin otoparkında yatar halde bırakmamak için müvekkili şirket … İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasına istinaden dosyada vekil Av. … ‘ ın … … hesabına 8.200,00 TL ödeme yaptığını ve otobüs üzerindeki trafikten men kararının kaldırıldığını, bu olaydan dolayı müvekkilinin menfi zarara uğradığını, açıklanan nedenlerle davalarının kabulü ile mükerrer ödemek zorunda kaldıkları 8.200,00 TL ‘ nin ödeme gününden itibaren ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini, davalı alacaklının ödenmiş para borcunu yeniden tahsil amacı ile icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğundan davalı aleyhine 8.200,00 TL ‘ nin %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, trafikten men edilerek bağlanan otobüsün yerine ikame otobüs tedarik edip bu otobüse verilen 5.000,00 TL koltuk bedeli için müvekkilinin uğradığı 5.000,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini, yaşanan haksız icra, haciz ve trafikten men olayları içerisinde müvekkili şirketin itibarının düşürülmesi, saygınlık ve güvenirliğinin zarara uğraması ve ticari unvanının gerek yolcular nazarında gerek bankalar nezdinde uğradığı hasar ve küçük düşürülmenin tazmin edilmesi adına 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından açılan iş bu dava neticesinde müvekkili şirket ile yapmış oldukları araştırmalar neticesinde davacının taleplerinde haklı olduğunu ve bu sebeple kendisinden mükerrer tahsilat yapılan bedelin ödeneceğini bildirdiğini, ancak davacı tarafından haciz tehdidi altında kalmaları sebebiyle yolcuların başka otobüs firmasına aktarılmasından ötürü ödenmiş olan 5.000,00 TL ‘ nin davalı müvekkilinden talep edilmesinin kabulü taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, zira … İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine daacı tarafından yedi günlük itiraz süresinde itiraz edilmiş olsa idi zaten davacının haciz tehdidi altında kalması mümkün olmayacağını, ayrıca davacı itibarının sarsıldığını iddia ederek, bu sebeple yaşadığı manevi ezalar karşılığında 20.000,00 TL tutarında manevi tazminat talep etmekte olduğunu, davacının itibarının sarsıldığına ilişkin iddiası yasal dayanaktan yoksun olup kabulünün mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle davacının mükerrer ödeme yapmasına ilişkin kendilerine bu bedelin ödeneceğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun maddi- manevi tazminat taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen … İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasının UYAP sureti ile … Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 01/10/2019 tarihli celse iki nolu ara karar gereğince, … Asliye Hukuk ( Ticaret ) Mahkemesine talimat yazılarak, davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde iddia ve savunma kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, dosya bir bütün halinde … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Tal. Sayılı dosyası ile alınan talimat bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Talimat bilirkişi raporunun tetkikinde, davacı ve davacının faturasını almış olduğu firmanın 2016 yılı gerekli evrak ve belgelerinin incelendiğini, dosyalarda davacı ve davacı firmanın faturasını almış olduğu firmalara ait 2016 mali yılına ait olan yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin incelenmesinde dava konusu faturanın aracı kiraya veren firma tarafından işlenmediği, aynı şekilde davacı firmanın da dava konusu faturayı defterlerine işlemediğinin anlaşıldığı, davacı firma ve faturanın alındığı firmanın yasal defterlerinde herhangi bir kayda rastlanmadığı kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, haksız haciz nedeni ile mükerrer bedelin istirdadı ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davalı tarafından 25.12.2015 tarihli fatura ile taahhüt cayma bedeli açıklaması ile davalı aleyhine 5.972,99 TL bedelli fatura tahakkuk ettirildiği, davacı tarafından 17.05.2016 tarihinde davalı yan adına ” … Cayma Bedeli” açıklaması ile 5.972,99 TL gönderildiği, … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile davalı tarafından davacı aleyhine 5.972,99 TL asıl alacak ve 464,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.437,61 TL alacak için 21.06.2016 tarihinde cayma bedeli ve taahhüt ihlali faturaları açıklaması ile icra takibine başlandığı, takibin kesinleşmesi neticesinde haciz işlemlerine girişildiği, davacı yanın … plakalı aracının 06.09.2016 tarihinde … şehirler arası otobüs terminalinde peronda bekleme halinde bulunduğu sırada … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasından yakalama kaydı bulunduğu anlaşıldığından , trafikten men tutanağı düzenlenerek yakalandığı, aynı gün yakalama kaydının kaldırılması üzerine davacı yana otobüsün teslim edildiği anlaşılmıştır.
Haksız haciz 6098 sayılı TBK.’nun 49. maddesi uyarınca, haksız fiil niteliğindedir.
Kanun’un 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. ” 50. maddesinde göre “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” 51. maddesinde “Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.” 52. maddesinde “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hakim, tazminatı indirebilir. ” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Anılan düzenlemeler somut olay bakımından değerlendirildiğinde, davacı 5.000 TL ‘ye otobüs kiralamak zorunda kaldığını belirtmiş buna ilişkin faturayı dosyaya ibraz etmiş, ancak mahkememizce davacı ve otobüs kiraladığını beyan ettiği şirket defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda, faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olmadığını belirtmiştir. Tek başına fatura alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı gibi, faturanın tarafların defterlerinde kayıtlı olmaması da bu hizmetin alınmadığını kanıtlamaya yeterli olmasa da, davacı … plakalı aracının yakalanması nedeni ile otobüs kiralamak zorunda kaldığını ve maddi zarara uğradığını ispat edememiştir. Bu nedenle ispat edilemeyen maddi tazminat talebinin reddine karar verilmek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebine gelince; şartlar oluştuğunda da hakkında haksız haciz yapılan kişinin manevi tazminat talep etmesi mümkündür. Manevi tazminat için gerekli şartlar Yargıtay içtihatlarında kötüniyet ve ağır kusur olarak belirlenmiştir (“Haciz işleminin borçlu olmadığını bildiği veya borçluya ait olmadığını bildiği kişi ve eşyaya yönelik yapılması durumunda haksız haciz söz konusu olur. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir.” Yargıtay 4. H.D. 30/04/2019 tarih, 2018/4267 K. 2019/2509 K. Benzer Kararlar: Yargıtay 4. H.D. 25/01/2018 tarih, 2016/4736 K. 2018/444 K.). Diğer yandan, davacının haksız haciz nedeniyle bir zarara uğraması da gerekmektedir. Davalının tacir olduğu da göz önüne alındığında, tahsil ettiği bedel için icra takibi yapmakta ağır kusurlu olduğu açıktır. Davalının icra takibinde kötü niyetli olduğu davacı tarafından ispat edilmelidir. Davalı vekili cevap dilekçesinde takibin sehven yapıldığını belirtip , mükerrer ödenen bedeli iadeye hazır olduklarını belirtmiştir. Davalı takibin sehven başlatıldığını beyan etmiş, davacı tarafından takibin kötü niyetli olarak başlatıldığı ispat edilememiş, davacının lehine manevi tazminat hükmedilmesi içi gereken şartlar oluşmamıştır. Davacının şartları oluşmayan talebinin reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İİK.’nun 72. maddesi uyarınca borçlu olmadığı parayı icra baskısı altında ödeyen kişi paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde genel hükümler çerçevesinde ödediği bedelin iadesini talep edebilir. Eldeki dava 1 yıllık hak düşürücü süre açılmış olup, davacı yanın istirdadını talep ettiği bedeli daha önce ödediği ve haciz baskısı ile tekrar ödemek zorunda kaldığı tüm dosya kapsamı ile sabit olup, mükerrer tahsilat davalınında kabulündedir. Yapılan bu açıklamalar gereği davacının istirdat talebinin kabulüne karar verilmiş, uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
2-)Davacının istirdat talebinin KABULÜ İLE; 8.200,00 TL’nin ödeme tarihi olan 06.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı yana ÖDENMESİNE
3-)Davacının maddi tazminat ve manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4-)Maddi ve manevi tazminat talebi yönünden alınmadı gereken toplam (54,40*2) 108,80 TL karar ve ilam harcının davacının peşim yatırdığı harçtan mahsubuna , istirdat talebi yönünden alınması gereken 560,14 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ödenen harçtan bakiye kalan 458,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 101,96 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, davacı tarafından ödenen 458,18 TL harcın davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
5-)Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 31.40 TL başvuru harcı ile 668,00 TL posta tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 699,4 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 172,74 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
6-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
6-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesaplanan manevi tazminat talebi yönünden 3.400 TL ve maddi tazminat talebi yönünden 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı yana ödenmesine
7-)Gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde iadesine
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 03/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır