Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/191 E. 2019/452 K. 11.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/191 Esas
KARAR NO: 2019/452

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/04/2016
KARAR TARİHİ: 11/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.08.2014 tarihinde sürücüsü … olan … A.Ş. adına kayıtlı, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç ile müvekkili şirkete sigortalı …plakalı aracın karıştığı kaza sonucunda müvekkili şirkete sigortalı araçta maddi hasar meydana geldiğini, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın %50 oranında kusurlu olduğunu, müvekkili şirkete sigortalı araçta meydana gelen hasarın tespiti için ekspertiz raporu alındığını, müvekkili şirket tarafından 63.000,00-TL. ödeme yapılarak sigortalısının zararının tazmin edilmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin 2014 yılı trafik poliçe limiti olan 26.800,00-TL.’nin rücuen tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile davalı şirket hakkında ilamsız takibi başlattıklarını, davalı tarafın borca haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin kendilerine tebliğ edilmediğini, cevap dilekçesini davacı tarafın kendilerine önceden yaptığı müracaatlarına istinaden sunduklarını, davacı şirketin ilk başvurusu ile emniyet şeridinde nizami olarak beklemekte olan ve bunu da mecburiyetten yapan sigortalısına %50 kusur isnat ederek talepte bulunduğunu, emniyet şeridinde nizami olarak beklemekte olan sigortalısına ait aracın kazada kusurunun olmadığını, dilekçeye ekli örnek raporlarda da benzer durumdaki sürücünün kusursuz olduğunun belirtildiğini, davacının sigortalısı aracın kayarak emniyet şeridindeki araca arkadan çarptığını, karşı tarafın sigortalısı aracın kontrolden çıkmış bir şekilde bariyerlere doğru gittiğini, kazanın emniyet şeridinde durulması nedeniyle değil; davacının sigortalısına ait aracın adım adım sağa doğru kayması ve devamında duran araca çarpması nedeniyle meydana gelmiş bir kaza olduğunu belirterek sigortalısına ait aracın kazada kusurunun olmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 29.04.2016 tarihinde … E. ve …K. sayılı görevsizlik kararı verilmiş, söz konusu karar davacı vekilince karar temyiz edilmiş, dosyayı temyizen inceleyen Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 28.12.2016 tarihinde verdiği 2016/14374 E. ve 2016/12043 K. sayılı kararında; “…davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde sigortanın, 1483 ve devamı maddelerinde ise zorunlu sorumluluk sigortasının düzenlendiği, bu durumda TTK’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle davanın TTK 4/1-a maddesi gereğince mutlak ticari dava olduğu ve davanın Asliye Ticaret mahkemesinde bakılıp sonuçlandırılması gerektiği…” belirtilerek mahkememiz kararını bozmuştur. Sonrasında ise dosya yeniden mahkememiz esasına kaydedilmiş ve 22.05.2017 tarihli duruşmada Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigortası ile sigortalı aracın sigortalısına ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİK.’nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkindir. Taraflar arasındaki ihtilafın, araç sürücülerinin kusur oranları, araçta meydana gelen hasar bedeli, davacının yaptığı ödemenin rücu imkânının bulunup bulunmadığı, rücu imkânı varsa miktarı ile itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf delil olarak; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takip dosyası, sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu ödeme belgeleri, rücu yazısı, yemin ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak örnek ATK kusur raporları ise örnek bilirkişi raporları sunmuştur.
Mahkememizce İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek incelenmiş, dosyanın incelenmesinde; davacı sigorta şirketi tarafından 29.901,01-TL.’nin tahsili için davalı sigorta şirketi aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin davalı şirkete 10.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket tarafından yasal süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, yine 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, sigorta poliçesi ile hasar dosyaları ilgili sigortadan celbedilmiş, dosyanın teknik uzmanlık gerektirmesi nedeniyle 28.05.2017 tarihli duruşmada alanında uzman bir kusur bilirkişisi, bir makine mühendisi bilirkişi ve bir de sigortacı bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulundan davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması ve tüm dosya kapsamınca, detaylı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınmasına karar verilmiş ve dosya rapor tanzimi açısından bilirkişi kuruluna tevdii edilmiştir.
Bilirkişi kurulunca dosyaya sunulan 19.11.2018 tarihli raporda kusur yönünden yapılan teknik değerlendirmede özetle; dosya içerisindeki tutanağa göre meydana gelen kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nun 2918 sayılı KTK’da belirtilen kusurlardan 59. maddede düzenlenen “…yerleşim yerleri dışında karayolu üzerinde zorunlu haller dışında duraklamak, gerekli önlemleri almamaktan…” dolayı, sürücü …’in ise aynı yasanın 56. maddesinde belirtilen “…şerit izleme kurallarına uymadığından ve her iki şeridi birden kullandığından …” dolayı kusurlu oldukları, her iki araç sürücüsünün ihlal ettikleri kanun maddelerinin de asli kusur türünden olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’in olayda %50 oranında asli kusurlu, … plakalı yolcu otobüsü sürücüsü …’nun ise olayda %50 oranında asli kusurlu olduğu belirtilmiş; yine raporda hasar yönünden yapılan değerlendirmede özetle; … plakalı araç üzerinde yapılan ekspertiz incelemesi sonucu araçtaki toplam hasar miktarının 102.068,29-TL. olduğu, yapılması gereken işçilik bedelleri toplamının 7.299,59-TL. olduğu, aracın kazadan önceki ikinci el rayiç değerinin 165.000,00-TL. olduğu, dolayısıyla araçtaki hasar miktarının aracın değerine yaklaştığı ve aracın tamirinin ekonomik olmayıp pert total sayılması gerektiği, aracın kazadan sonraki hasarlı haliyle sovtaj değerinin 102.000,00-TL. olduğu dolayısıyla araçtaki gerçek hasar miktarının 63.000,00-TL. olduğu, anılan hasar bedelinin davacı şirket tarafından dosyada bulunan 17.09.2014 tarihli banka havale makbuzu karşılığı sigortalısına 63.000,00-TL. olarak ödendiği, davalı şirkete ZMM sigortalı araç sürücüsünün olayda %50 oranında asli derecede kusuru bulunduğundan, davacı şirketin davalıdan talep edebileceği toplam maddi zararın %50 kusur oranı dikkate alınarak 31.500,00-TL. olduğu, kaza tarihi itibariyle davalı şirketçe temin edilen ZMMS Poliçesinin araç başına teminat limitinin 26.800,00-TL. olduğu ve davacı şirketin bu alacağına temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği şeklinde kanat bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, Mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesine göre; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer ve sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Belirtilen kanun hükmü gereği davacının sigortalısına yapmış olduğu ödeme uyarınca, sigortalısının haklarına halef olduğu belirlenmiştir.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; kazanın … plakalı otobüs sürücüsü …’nun Adana yönünden Osmaniye yönüne seyrederken 47. kilometrede banket (arıza şeridi) içine sol arka lastik kısmı sağ şerit içine 25 cm gelecek şekilde ve dörtlü flaşör lambaları yanar vaziyette ancak gerekli tertibatı almadan, uyarıcı üçgen yansıtıcılı reflektörü uygun yere koymadan emniyet şeridinde durmak suretiyle park yaptığı sırada aynı yönde seyreden … yönetimindeki …plakalı çekiciye bağlı … plakalı aracın yan römorku ile sağ şeritten bankete doğru 60 cm kaçırarak 13 metre ilerleyip otobüsü fark ettiği sırada tekrar kendi şeridine geçtiğinde aracının ön sağ ve yan römork kısmının sağ yan kısmı ile sürterek çarpması sonucu meydana geldiği, kazanın çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası olduğu, kaza anında havanın açık, vaktin gündüz, yolun asfalt kaplama ve zeminin kuru olduğu, her ne kadar davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde sigortalısına ait aracın tamamen emniyet şeridi içerisinde nizami bir şekilde park halinde beklemekteyken gerçekleştiğini ve hiçbir kusurunun bulunmadığını iddia etmiş ise de gerek kaza tespit tutanağı gerekse alınan bilirkişi raporunda … plakalı otobüsün tamamen emniyet şeridi içerisinde olmadığı ve aracın 25 cm kadar sağ şeride tecavüz ettiği, bu nedenle davalının sigortalısı aracın da kazanın oluşumunda kusurlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde her iki araç sürücüsünün de %50 oranında kusurlu oldukları, … plakalı araçta hasar oluştuğu, bu nedenle davalı sigorta şirketinin ödenen bedelden kaza tarihindeki poliçe limiti olan 26.800,00-TL.’den sorumlu olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından davalı şirkete ödediği hasarla ilgili olarak icra takibi öncesinde rücuya ilişkin gerekli başvuruların yapıldığı, davalı sigorta şirketinin bu başvuru sonrasında temerrüde düştüğü ve temerrüt tarihinin 17.09.2014 olduğu, dosyada alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi davacı şirketin davalı şirketten ZMMS poliçesi kapsamında sorumluluk limiti dahilinde talep edebileceği toplam maddi zararının kusur oranına göre 26.800,00 TL. olduğu, davacının temerrüt tarihinden takip tarihine kadar asıl alacağa işlettiği 2.901,01-TL. tutarındaki yasal faiz talebinin yerinde ve haklı olduğu, bu durumda takip tarihi itibariyle davalı şirketin davalı şirkete 26.800,00-TL.asıl alacak, 2.901,01-TL. işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 29.701,01 TL. borçlu olduğu, davalı sigorta şirketinin takibin durmasına neden olan itirazında haksız olduğu tespit edilerek hükme esas alınmasında sakınca görülmeyen ve mahkemece benimsenen rapordaki miktara göre davanın kabulüne karar vermek gerekmiş; ayrıca her iki tarafın da sigorta şirketi olması nedeniyle davalının ilgili mevzuat hükümlerinden ve ilgili mevzuat gereği sorumlu olduğu tutardan davacı tarafından kendisine yapılan başvuru üzerine haberdar olduğu, bu nedenle asıl alacak ve işlemiş faiz kalemlerine yaptığı itirazında haksız olduğu kanaatine varılmış; davacının rücu yazısında davalıdan talep ettiği alacak miktarı ile sebebinin belli ve belirlenebilir olması ve alacağın da likit nitelikte bir para alacağı olması karşısında alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmek suretiyle aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasındaki 26.800,00 TL. asıl alacak, 2.901,01 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.701,01 TL.’ye ilişkin itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan, alacağın %20’si oranında hesaplanan 5.940,20-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.028,87-TL karar ve ilam harcının 507,22-TL peşin yatırılan harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.521,65-TL ‘nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 2.251,82- TL.yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.564,12-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile temyiz için Yargıtay’a başvurma hakları hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Yargılama Gideri Dökümü:
29,20-TL başvuru harcı
507,22-TL peşin harç
4,20-TL vekalet harcı
1.500,00 TL bilirkişi ücreti
211,10 TL tebligat ve posta ücreti
+___________________________
2.251,82 TL Toplam
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.