Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/180 E. 2023/856 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/180 Esas
KARAR NO :2023/856

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:22/02/2017
KARAR TARİHİ:21/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri 21/10/2014 tarihinde davalı … Sigorta nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta ( Trafik ) Poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza neticesinde sakat kaldığını, müvekkillerinin kazada yolcu konumunda olup kazanın oluşumunda herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, tüm kusur davalı sigorta şirketi … Sigorta A.Ş nezdinde sigortalı bulunan araçta olduğunu, müvekkiller, bu kaza neticesinde yaralanmış, … Devlet Hastanesi ve başka hastanelerde tedavi gördüklerini, müvekkilde kaza nedeniyle geçici ve kalıcı vücut fonksiyon kaybı meydana geldiğini, mahkeme tarafından yapılacak iş, kişinin maruz kaldığı olay nedeniyle yaşadığı yaralanmalar nedeniyle sağlık açısından zarar kalemlerinin belirlenmesinin gerektiğini, Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere beden gücü kaybı hesabı, özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre değil kişinin yaşına ve vücut bütünlüğünün zarara uğramış olup, efor gücü kaybı oranı üzerinden yapılmasının gerektiğini, her ne kadar davacıların ana zarar kalemi talebi maluliyete bağlı meslekte kazanma gücü ve efor kayıplarından oluşan maddi zararı ise de, davacıların kazaya bağlı başkaca maddi zararları da bulunmakta ve Yargıtay içtihatları ile sabit olmakla bu zararlar da zarar sorumlusu ve sigortacısınca tazmin edilmesinin gerektiğini, dava konusu kazaya sebehiyet veren araç … Sigorta A.Ş. trafik sigortalı olup maddi tazminatın ödenmesinden davalılar poliçe limiti kapsamında maluliyete istinaden maluliyet teminatının tamamından ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı giderleri teminatı için teminatın tamamından sorumlu olduğunu, davalı tarafa başvuru yapılmış ancak bu başvuruya rağmen müvekkillerin zararları karşılanmadığını, gerek davalı tarafın ticari faaliyet yürüten birer şirket olmasından gerekse de taraflar arasında kurulan sigorta sözleşmesinin Türk Ticaret Kanununda düzenlenmesinden dolayı davada kaza tarihinden itibaren işleyecek Avans Ticari faiz uygulanmasının gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davacının HMK 107. Madde uyarınca belirlenecek geçici iş göremezliğe bağlı maddi tazminat, kalıcı meslekte kazanma gücü kaybına bağlı maddi tazminat, geçici ve tespit edilebilirse kalıcı bakıcı giderî ihtiyacına ilişkin maddi tazminat, SGK tarafından karşılanmayan tedavi, yol, yemek, refakatçi ve sair tedaviye bağlı ek giderlerin tazminat taleplerinin bulunmakta olup bu kalemler nedeniyle belirlenecek tazminat hakkımıza olay tarihi itibariyle ticari temerrüt- avans faiziyle tahsil edilerek davacıya ödenmesine, (sigorta şirketleri temerrüt tarihinden itibaren poliçe ve teminat limiti ile sorumludur.) her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin de tüm davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH DİLEKÇESİ:
Davacılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 30/0/2023 tarihli ıslah dilekçesinin tetkikinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bedel arttırım dilekçelerinin kabulü ile davacı … için 67.409,39 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 2.866,28 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 70.375,67 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 22.02.2017 tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte davalıdan tazmin ve tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; usul ve esasa ilişkin itirazlarının bulunduğunu, dava şartının yerine getirilmemesi sebebiyle davanın usul yönünden reddi gerektiğini, davacının uyuşmazlığın çözümlenmesi için gerekli belgelerle birlikte müvekkili şirkete başvurmasının gerektiğini, kanun ile düzenlenen emredici nitelikteki özel dava şartının yerine getirmeyen davacının talebi dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesinin gerektiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete eksik evrak ile başvuru yapıldığını, dava dilekçesinde bahsi geçen 21.10.2014 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı araç müvekkil şirkete 09.07.2014-23.01.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitleri kişi başı 268.000,00 TL olduğunu, trafik sigortacısı şirket üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, dava konusu kazada kusur ve maluliyetin tespitinin yapılabilmesi için dosyanın ilgili ATK kurullarına gönderilerek rapor tanziminin yapılmasının gerektiğini, maluliyet sebebi ile ortaya çıkan zararlar uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesaplanmasının gerektiğini, hesap raporunda asgari ücretin esas alınmasının gerektiğini, meydana gelen kazanın bir iş kazası olduğunu, SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı ve aylık bağlanıp bağlanmadığının da tespit edilmesinin gerektiğini, tedavi giderlerinin tamamı yapılan kanun değişikliği ile Zorunlu Trafik Poliçesi kapsamından çıkartıldığını, belgelenmeyen tedavi masrafları ispat edilmemiş sayılmasının gerektiğini, geçici iş göremezlik dönemine ait bakıcı giderinin talep edilmesi halinde bakıcıya ihtiyaç duyulup, duyulmadığının ayrıca tespit edilmesinin gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle kusur tesplti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, maluliyet oranı tespiti için davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dalresi’ne veya Üniversite Hastanelerinin AdlI Tıp Anabilim Dalı Bölümü’ne sevkini, iş kazası olması sebebiyle SGK’ya müzekkere yazılarak davacılar için rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti için müzekkere yazılmasına, tedavi gideri taleplerinin reddine, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkil şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibören yasal faize hükmedilmesini, kaza tespit tutanağı ve alkol raporunun taraflarına tebliğini, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeni ile iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda, 21/10/2014 tarihinde davacıların içeresinde yolcu oldukları … plakalı araç sürücüsü …’ın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeni ile meydana gelen tek taraflı yaralanmalı trafik kazası nedeni ile yaralandıkları, davalının kaza tarihi itibariyle kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kişinin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zararına sebep olması halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi bu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Aynı kanunun 3. maddesi gereği aracın maliki işleten sayıldığından araç malikinden de zararın tazmini talep edilebilir. Kanunun 91. maddesi ile sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Davalının sorumluluğunun yasal dayanağını bu hüküm oluşturmaktadır.
Mahkememizce, trafik kazasında kusur oranının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de; olayın tek taraflı olduğu, eldeki davaya konu kaza araçtaki fren arızası nedeni ile meydana gelmiş olsa bile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamalarına göre araç lastiği ya da freninin patlaması, rotun çıkması gibi durumların teknik arıza olduğu ve bu durumların yasanın öngördüğü anlamda mücbir sebep olarak nitelendirilemeyeceği hususları hep birlikte dikkate alındığında, kazanın oluşumunda davalı yana sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/3065 Esas ve 2020/3542 Karar sayılı kararı).
Davacılar vekili tarafından sunulan 29/09/2023 tarihli dilekçe ile davacı … yönünden davadan feragat edildiğinin beyan edildiği, davacı vekilinin davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmış ve davacı … yönünden davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 30.03.2022 tarihli 2021/12928 esas ve 2022/6341 karar sayılı ilamı ile de belirtildiği üzere; trafik kazası nedeni ile düzenlenecek maluliyet raporlarının kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik, ayrıca çoçuklar için 20/02/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Çocuklar için Özel Gereksinim Hakkında Yönetmelik” hükümleri dikkate alınarak düzenlenmesi gerekmektedir.
Eldeki davada davacı Hilmi Sögüt’ün yaralanmasına konu kazanın 21/10/2014 tarihinde meydana geldiği ve davacının maluliyetinin Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak belinlenmesi gerekir. Anılı yönetmelik hükümlerine uygun olarak 06.04.2023/1190-B karar numaralı rapor ile davacının %2.1 oranında sürekli olarak maluliyetinin oluştuğu, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği ve bakıcı ihtiyacının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı …’ün talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından sunulan 10/10/2023 tarihli rapor ile davacının talep edebileceği tazminat miktarı belirlenmiş bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmakla mahkememizce hükme esas alınmış, davacı vekili tarafından bilirkişi raporunda belirlenen miktar üzerinden dava değeri attırılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, tüm dosya kapsam ve bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı …’ün dava konusu trafik kazası nedeni ile yaralandığı, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, davacının trafik kazası sonunda araç içerisinden çıkarıldığı, emniyet kemeri takmadığına ilişkin bir delil bulunmadığı gibi davacının zararın artmasına ilişkin başkaca bir müterafik kusurunu gösterir delil bulunmadığı anlaşılmış ve davacının geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve tedavi gideri isteminin kabulüne, davacının kaza tarihinde yürürlükte bulunan maluliyet yönetmeliğine uygun olarak düzenlenen rapora göre yaralanması nedeni ile bakıcı ihtiyacı bulunmadığı belirlendiğinden, bakıcı gideri isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davacı … yönünden davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı … yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile,
a-67.409,39 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.866,28 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 70.375,67 TL ‘ nin 22/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile DAVALIDAN ALINARAK BU DAVACIYA ÖDENMESİNE,
b-Davacının bakıcı gideri isteminin REDDİNE,
3-Davacı … yönünden alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının davacı …’ den alınarak Hazine’ ye gelir kaydına,
4-Davacı … yönünden alınması gereken 4.807,36 TL karar ve ilam harcının 59,10 TL peşin harç ile 242,00 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 4.506,26 TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ ye gelir kaydına,
5-Davacı … tarafından ödenen 59,10 TL peşin harç ile 242,00 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacı … ‘ e ödenmesine,
6-Davacı … tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı … tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 35,90 TL başvuru harcı ile 6.183,40 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti, 3.090,00 TL ATK fatura bedeli, 1.620,00 TL ATK Fatura Bedeli, 1.620,00 TL ATK Fatura Bedeli olmak üzere toplam 12.549,30 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 12.496,03-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacı … ‘ e verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı … ‘ e ödenmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 1.750,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ den alınarak davalıya ödenmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 300,00 TL vekalet ücretinin davacı … ‘ den alınarak davalıya ödenmesine,
11-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır