Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1162 E. 2021/140 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1162 Esas
KARAR NO:2021/140

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/12/2017
KARAR TARİHİ:24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … A.Ş. ile 13/11/2009 tarihinde “… Üye İşyeri Sözleşmesi” imzaladığını, sözleşme uyarınca ödeme yapılmadan ve belirli limitler dahilinde akaryakıt temin hakkı tanınan kartların tahsis edildiğini, akaryakıt alımında kullanılacak bu kartların müvekkili tarafından bastırılarak … A.Ş.’ye verildiğini, … A.Ş.’nin ise kartları her bir taşerona (kamyon şoförüne) T.C. kimlik numarası ve taşeronun kullandığı aracın plakası üzerinden aktive ederek imza karşılığında teslim ettiğini, bu kartlarla yakıt ikmali sırasında herhangi bir ödeme yapılmadan ve karta tanımlı limitler dahilinde akaryakıt alımı yapıldığını, kartla alınan akaryakıt bedellerinin kesilecek faturalar karşılığında … A.Ş. tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı …’un ise adına çıkarılan üyelik katları ile …ve … plakalı araçları için kartların limitini de aşarak toplamda 22.525,00-TL. tutarında fazladan akaryakıt aldığını, davalının fazladan almış olduğu bu akaryakıtın ise tamamen sözleşme ve limit dışı olduğunu, bedelinin ise davacı şirkete ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının takibe haksız bir şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz sebebiyle davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tacir olmadığını, çeşitli firmalara ait yüklerin nakliyesini sağlamak adına şoförlük yapmakta olduğunu, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, öte yandan müvekkilinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri adresinin … olduğunu, dolayısıyla huzurdaki davaya bakmaya yetkili mahkemenin de … Mahkemeleri olduğunu, … Üyelik Kartları’nın ön ödemeli kartlar olduğunu, … A.Ş.’nin şoförler için gideceği mesafenin uzunluğuna göre kartlara limit yüklediğini, şoförlerin ise sadece limitleri dahilinde akaryakıt alabildiklerini, akaryakıt istasyonlarında davacı firmanın çalışanı olan (yakıt dolumu yapan) işçilerin kartı okuttuklarında içinde ne kadar bakiye bulunduğunu gördüklerini ve ona göre dolum yaptıklarını, nakliye işini yapan şoförlere bu konuda herhangi bir inisiyatif tanınmadığını, şoförlere kart limitini aşma gibi bir hakkın verilmediğini, davacının iddialarının hiçbir inandırıcılığının bulunmadığını belirterek, davanın reddine, davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafından, dava dışı … A.Ş. tarafından kendisine tahsis edilen ve akaryakıt alımı için kullanılan lojistik üye kartı limiti dışında alınarak ödenmediği iddia edilen akaryakıt bedelinin tahsiline yönelik olarak davacı şirketçe davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla girişilen ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; 13/11/2009 tarihli … Üye İşyeri Sözleşmesi, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, davalının takibe itiraz dilekçesi, tanık beyanı,… A.Ş. kayıtları, keşif, bilirkişi incelemesi, yemin ve diğer her türlü kanuni delile dayanmıştır. Davalı taraf ise herhangi bir delil bildirmemiştir.
Davalı vekilince her ne kadar mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu ileri sürülerek görev itirazında bulunmuş ise de; dosya davalısı …’un davacı şirketin … üye sözleşmesi imzaladığı dava dışı lojistik firması … A.Ş.’nin taşeronu olduğu, davalı üzerine kayıtlı birden fazla ticari nitelikli kamyon (…ve … plakalı araçlar) bulunduğu, davalının bu kamyonlarla nakliye işi yaptığı, dava konusu akaryakıtları da ticari nitelikteki kamyonlarında ticari kazanç elde etmek amacıyla aldığı, davalının ticari işletmesini ilgilendiren …ve … plakalı kamyonlarına akaryakıt alımından kaynaklı uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK.’nun 4/1 maddesine göre ticari nitelik arzettiği anlaşılmakla, huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, dolayısıyla mahkememiz görevli olduğundan görev itirazı yerinde görülmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur. (Nitekim; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24/10/2019 tarihli, 2019/1162 Esas ve 2019/2457 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir.)
Mahkememizce … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek incelenmiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacı …A.Ş. vekili tarafından 20/02/2017 tarihinde davalı … aleyhine akaryakıt alım bedeli toplamı 22.525,00-TL. asıl alacak ve 8.784,29-TL. yıllık %9 oranında işlemiş adi kanuni faiz olmak üzere toplam 31.309,29-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, Örnek-7 nolu ödeme emrinin davalıya 25/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından yasal süresi içerisinde 02/03/2017 tarihinde takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz edildiği, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisine ise itiraz edilmediği, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğu, sonrasında 26/12/2017 tarihinde ve 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde davacı şirket tarafından davalı aleyhine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Davalı taraf, her ne kadar cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de; icra takip dosyasına sunduğu 02/03/2017 havale tarihli borca itiraz dilekçesinde takibin yapıldığı … İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz etmemiştir. Konu doktrinde tartışmalı olmakla birlikte; itirazın iptali davası, icra takibinin devamı ve adeta onun uzantısı niteliğinde bir davadır. İcra takip dosyası ile itirazın iptali davası dosyası bir birlik oluşturmaktadır. Prof. Dr. …’a göre; itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. (Saim ÜSTÜNDAĞ, İcra Hukukunun Esasları) Bu konuda doktrindeki görüş ayrılığı uygulamayı da etkilemiş, Yüksek Yargıtay daireleri bu konuda farklı kararlar vermişlerdir. Davalı-borçlu vekili tarafından takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması halinde artık takibin yapıldığı icra dairesi yetkili hale geldiğinden, mahkememizce icra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı tarafın yetki itirazı yerinde görülmemiş ve reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 12. HD.’nin 23/11/2006 tarihli, 2006/18600 E. ve 2006/21975 K. sayılı kararı bu yöndedir.)
Dava kısaca; davacı ile dava dışı … A.Ş. (kısaca …) arasında imzalanan sözleşme gereği davacı tarafından …’a tahsis edilip … tarafından da davalıya teslim edilen lojistik üye kartının limitinin aşılması suretiyle alınan akaryakıt bedelinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden; mahkememizce iddia, savunma, dosyaya sunulan deliller ile dosya kapsamındaki belgeler ve davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının tespiti bakımından konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 08/03/2019 tarihli raporda özetle; davacı şirkete ait 2012 ve 2013 yılları Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin sayfa numaralarının teselsül ettiği, her sayfaya Noter tarafından tek tek mühür basılarak usulüne uygun olarak açılış tasdiklerinin yaptırıldığı, 2012 yılı Yevmiye ve Envanter defterlerinin kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, 2013 yılı Yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, yeni TTK.’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte Envanter defterinin kapanış tasdiki zorunluluğunun ortadan kalktığı, takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının lehine delil vasfını haiz olduğu, dosya kapsamındaki belgelere ve dava konusu … sisteminden orijinal olarak alındığı belirtilen dokümanlara göre yapılan hesaplamaya göre; 8 (sekiz) adet kart ile yapılan akaryakıt alımı sırasında limit aşımı nedeniyle davacı şirketin toplamda 22.539,50-TL. zarara uğratılmış olduğunun tespit edildiği, davacı şirketin dava dışı … A.Ş.’nin kendi alt taşıyıcılarına (taşeronlarına) vermiş olduğu kartların limitleri dahilinde yapılan mal alım bedellerini zaten …’dan tahsil ettiği, … firması tarafından karta limiti aşım bedelleri davacı akaryakıt dağıtım şirketine ödemediğinden bu kez davacı şirketin doğrudan kartla akaryakıt alımı yapan alt taşıyıcılara rücu etmek durumunda kaldığı, bir başka deyişle dava dışı … firmasının kartlara yüklenen limit tutarlarını davacıya karşı garanti ettiği, ancak limit aşım bedelleri … firmasının garantisi kapsamında olmadığından haliyle limit aşım bedellerinin dava dışı … A.Ş.’nden tahsil edilemediği, davacı şirket tarafından bastırılan ve dava dışı … A.Ş.’ye verilen kartlara, harcama limiti alt taşıyıcıların varış noktalarına kadar geçecek mesafede sarf edilebilecek ortalama akaryakıt miktarına göre … firması tarafından limit yüklendiği, normal koşullarda eğer bir karta limit tahsis edilip bu limit dahilinde harcama kısıtlaması getirilmiş ise, akaryakıt istasyonlarından karta yüklenen limitin üstünde mal alışı (akaryakıt) yapılmasının kurulan sistemin doğasına tamamen aykırı olduğu, ancak davacı şirkette ilgili birim yöneticileriyle yapılan şifahi görüşmelerde sistemsel bir hatadan dolayı limit aşımlarına sebebiyet verildiğinin belirtildiği, bunun teknik anlamda karşılığının ise yazılım programının güvenlik açığından kaynaklandığı, davacı şirketin kurduğu sistemin bir güvenlik açığı varsa (ki var olduğu anlaşılmaktadır) akaryakıt istasyonu çalışanlarının limit aşımını tespit edebilecek bir konumda bulunmadığı, … firmasının tüm akaryakıt istasyonlarına beher kart başına yüklediği limiti deklere etmesi halinde istasyonlarda limit kontrolünün yapılabileceği, zira sistemin güvenlik açığını akaryakıt istasyonu çalışanlarının tespit etmesinin mümkün olmadığı, dosya içeriğinde bahse konu kurguyu teyit etmeye elverişli bir delil bulunmadı, bu nedenle sistem açığından dolayı akaryakıt istasyonu çalışanlarını sorumlu tutmanın da mümkün gözükmediği, toplam 8 (sekiz) adet kartın davalıya teslim edildiğinin kanıtlanması halinde söz konusu kartlar kayıp/çalıntı bile olsalar yine bu kartlarla yapılan mal alışlarından dolayı davalının bizzat kendisinin sorumlu olacağı, çünkü eğer bu kartların bir an için çalındıkları ya da kaybedildikleri düşünülse dahi kart hamili pozisyonundaki davalının hemen … firmasına bildirimde bulunarak bu kartları iptal ettirmesi gerektiği, dosya kapsamında bu yönde bir delil bulunmadığından, aksi ispatlanıncaya kadar anılan kartlarla limit üstü yapılan harcamalardan davalının sorumlu sayılabileceğinin değerlendirildiği, sonuç olarak davacı şirketin davalıdan icra takip tarihi itibariyle 22.525,00-TL. anapara, 8.812,00-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplamda 31.337,00-TL. alacaklı olduğunun hesaplandığı, davacı şirketin ise takip talebinde toplam 31.309,29-TL. alacak talep ettiği, bununla ilgili takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı şirketin rapor içeriğinde belirtilen 8 (sekiz) adet kartın davalıya teslim edildiğini açıkça kanıtlaması halinde talebi ile bağlı kalarak toplam 31.309,29-TL.’yi davalıdan talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce dava dışı … A.Ş.’ye müzekkere yazılarak; davacı şirket akdettikleri 13/11/2009 tarihi “… Üye İşyeri Sözleşmesi” gereğince 8 adet akaryakıt satış kartının davalı …’a teslim edilip edilmediği, edilmiş ise teslimine dair belgelerin gönderilmesi istenmiştir. …A.Ş. tarafından mahkememizce yazılan müzekkereye uzunca bir süre cevap verilmemiştir. Mahkememizce anılan firmaya birkaç kez de tekid yazısı yazılmış, yazı cevabı gelmeyince duruşmalar sürekli olarak ertelenmiştir. … A.Ş. nihayet mahkememizce yazılan müzekkereye 28/08/2020 tarihinde cevap vermiştir. Verilen cevapta; 13/11/2009 tarihli sözleşme gereğince …’a 8 adet akaryakıt kartının şirketleri tarafından teslim edildiği ve fakat evrakın 11 yıl öncesine ait olması nedeniyle arşivde yapılan tüm aramalara rağmen teslim ve tesellüme ilişkin belgelere ulaşılamadığı bildirilmiştir. Gelen yazı cevabının sadece bilgi mahiyetinde olması, ekinde herhangi bir belgenin gönderilmemiş olması, gelen yazı cevabının tamamen mahkememizce hukuki değerlendirme yapılmasını gerektirmesi karşısında ek rapor alınmasına gerek görülmemiş ve tahkikat sonlandırılmıştır.
Dosyada alınan bilirkişi kurulu raporu incelenip denetlenmiş, alınan raporun toplanan delillere, celbedilen dosya içeriklerine, dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelere uygun olduğu, yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte bulunduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Dosya kapsamına göre dava konusu … Üye İşyeri Sözleşmesi uyarınca akaryakıt alımında kullanılacak kartların davacı tarafından bastırılarak dava dışı …’a verildiği, …’un da kartlara limit tanımlayarak bünyesinde faaliyet gösteren sürücüler ile taşeronlara (kamyon sürücülerine) teslim ettiği, davacı şirket bayileri aracılığı ile dava dışı …ya da onun taşeronlarına akaryakıt ikmali esnasında nakit ödeme yapmadan karta tanımlı olarak akaryakıt verildiği, akaryakıt bedelinin de fatura karşılığında …’dan tahsil edilmekte olduğu, ancak sözleşme kapsamında davalıya teslim edilen kartın, davalı tarafından limiti aşılarak fazla akaryakıt alımı sonucunda, davacının limiti aşan akaryakıt bedelinin tahsili istemiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacı alacaklı şirketçe takip konusu yapılan alacağın davalı …’a ait …ve … plakalı kamyonlar için üye işyeri kartlarındaki limitler aşılmak suretiyle alınan akaryakıt bedellerine ilişkin olduğu, davalının kendisine ait araçlara alınan ve takip konusu yapılan akaryakıt bedellerinden haberdar olmadığını ileri sürmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dolayısıyla takip konusu miktarın davalı tarafından önceden bilinen, belirlenebilir ve likit nitelikte para alacağı olduğu anlaşılmakla davalının takibe itirazının da haksız olduğu kanaatine varılmıştır.
2004 sayılı İİK.’nun 67/2 maddesine göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun da itirazında haksız olması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine haksız olarak itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunların dışında alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli, 2019/4054 Esas ve 2019/7699 Karar ve 04/06/2020 tarihli, 2020/2083 Esas ve 2020/2727 Karar sayılı ilamları)
İddia, savunma, dosyada alınan bilirkişi kurulu raporu, dava dışı … A.Ş.’nin 28/08/2020 tarihli cevabi yazısı içeriği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket tarafından dava dışı … ile imzalanan … Üye İşyeri Sözleşmesi kapsamında dava dışı şirkete verilen lojistik kartlardan 8 (sekiz) adedinin dava dışı firma tarafından taşeronu olan davalı …’a verildiği, davalı tarafından limit aşımı yapılarak …ve … plakalı kamyonları için davacı şirkete ait istasyonlardan fazladan 22.525,00-TL. tutarında akaryakıt alındığı, kart limiti aşılarak fazladan alınan 22.525,00-TL.’lik akaryakıta ilişkin bedelin ise davalı tarafından davacıya ödenmediği, böylece davacının sebepsiz yere zenginleştiği, sebepsiz olarak zenginleşen davacının bu bedelden sorumlu olduğu, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda yapılan hesaplamaya göreve taleple bağlı kalınarak, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan 22.525,00-TL. asıl alacak ve 8.784,29-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.309,29-TL. tutarında alacaklı olduğu, davalının bu alacak miktarına yönelik itirazının ise haksız olduğu ve İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptalinin gerektiği, davacı taraf dava konusu icra dosyasındaki takip talebinde yasal faiz talebinde bulunduğundan, taleple bağlılık ilkesi gereğince asıl alacağa takip tarihinden itibaren adi kanuni faiz işletilmesinin uygun olacağı, ayrıca İİK.’nun 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemek olduğundan, takip konusu alacak likit ve önceler belirlenebilir, itiraz da haksız olduğundan, davacı lehine kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatını kapsar şekilde, davanın kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 22.525,00-TL. asıl alacak, 8.784,29-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.309,29-TL.’ye yönelik itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 6.261,85-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.138,74-TL karar ve ilam harcından 534,69-TL peşin harç ve icraya yatan harç toplamının mahsubu ile kalan 1.604,05-TL’nin davalıdan alınıp Maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.696,39-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 534,69-TL peşin harç ve icraya yatan harç toplamı, 4,60-TL vekalet harcı, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti ve 174,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.145,19-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır