Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/116 E. 2018/310 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR.
ESAS NO : 2017/116 Esas
KARAR NO : 2018/310
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/02/2017
KARAR TARİHİ : 04/04/2018
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili nezdinde 04/09/2014 – 04/09/2015 vade tarihli…Sigorta Poliçesi ile müvekkili sigortalısı …un ikamet adresi olan…adresindeki konutun sigorta ettirildiğini, 04/06/2015 tarihinde yapılan ihbar üzerine 08/06/2015 tarihinde eksper gelerek konutta yapılan incelemede …’ye ait ana rögorın tıkanması sonucu geri tepen suların parkelerin şişmesine neden olduğu belirlendiğini, acil olarak sökülen parkelerin değiştirilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararın 10/06/2015 tarihli ekspertiz raporu ile 1.375-TL olarak belirlendiğini, müvekkili şirket sigortalısına bu tazminatın ödendiğini ve TTK 1472. Maddesi hükümlerine göre ödediği tazminat tutarında sigortalısının haklarına halef olduğunu, ödenen tutarın iadesi için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatılmış ise de davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu olayda özel hukuk hükümlerinin değil İ. Y. U. K. Hükümlerinin uygulanmasını gerektiren tam yargı davasının konusunu oluşturan bir zarar durumunun söz konusu olduğunu, idari yargının görevli olduğundan davanın görev yönünden reddi gerektiğini, davanın zamanında açılmadığından zaman aşımı itirazlarını bulunduklarını, davacı tarafın kanal bağlantısını idari mevzuata uygun olup olmadığının araştırılması gerektiğini, meydana gelen zarar ile müvekkili arasında uygun illiyet bağının olmadığını, istenen tazminattaki faiz başlangının ödeme tarihinden itibaren istenmesini de kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce takip dosyası celp edilmiş, iddia, savunma, takip dosyası kapsamı ve tarafların sundukları deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No: … sayılı ilamına göre “Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.”
Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No: …, Karar No: … sayılı ilamında ” Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. …, K. … RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı sigorta şirketi tarafından 04/09/2014 – 04/09/2015 vade tarihli Bizim Konut Sigorta Poliçesi ile sigortalısı …un ikamet adresi olan… adresindeki konutun sigorta ettirildiği ve dava konusunun da iş bu sigortalı konutta oluşan hasar sebebiyle davacı tarafça sigortalısına yapılan ödemenin davalı taraftan rücuen tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali davası niteliğinde olduğu, rücuen tazminat halefiyet davasının yukarıda açıklanan emsal Yargıtay Kararları ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararına göre ticari dava niteliğinde olmadığı saptanmış olmakla, davacı sigortalısının Tüketici konumunda olduğu, dava tarihinden önce 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasanın, 73/1.maddesi ve 3. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlık açısından Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu kanaatına varılarak, görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmış olmakla mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-HMK 114/1-c bendi gereğince mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine,
2-HMK 20 md gereğince süresinde talep halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3- Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır