Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/110 E. 2019/150 K. 25.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/110 Esas
KARAR NO : 2019/150
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 02/02/2017
KARAR TARİHİ: 25/02/2019
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirkettin iş yerinde 09.01.2017 tarihinde baskı fanının elektrik kablolarında meydana gelen elektrik arızası nedeniyle yangının başladığına ilişkin itfaiye yangın raporu olduğunu, yangın nedeniyle işyerinde 7.531,35 TL zarara uğradığını, bu zararı davalının tazmin etmesi gerektiğini, elektrik arızasına geç müdahale edilerek arızanın 2 gün sonra giderildiğini, elektrik olmadığından üretimin durduğunu, 3.881,00 TL kar kaybı meydana geldiğini, mülkiyeti ve kullanma hakkı müvekkil şirkete ait olan “Doğru Şubeden” sonradan yapılan binalara usulsüz elektrik verildiğini, yangın nedeniyle işyerinde 7,531.35 TL zarar oluştuğunu belirterek maddi zarar ile 3.881,00 TL kar kaybının ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; İtfaiye Müdürlüğü yangın raporuyla yangının davacının baskı makinesi havalandırma fanının elektrik kablolarındaki elektrik arızası nedeniyle başladığının tespit edildiğini, yangının davacının iç tesisatında olduğunu, iç tesisatta meydana gelen arıza ve yangınlardan müvekkil şirketin sorumlu olmadığını, davacının … tesisat numaralı işyerinin 9014 TM’nin 9 nolu deparından 4×16 mm2 yeraltı şubesiyle enerji aldığının tespit edildiğini, bu kablonun müvekkil şirkete ait şebeke kablosu olduğunu başka tüketicilere de elektrik verme hakkının olduğunu, doğru şube kablosunun trafodan çıkıp aynı kesitte bina köftesine kadar döşenmesi gerektiğini, sonradan yapılan binalara doğru şubeden usulsüz elektrik verildiği iddiasının doğru olmadığını, bölgede 09-10-11 Ocak 2017 tarihlerinde kötü hava koşulları nedeniyle aşırı arıza ihbarı alındığını, tespit, ulaşım ve onarımda sıkıntı yaşandığını, arızanın hemen giderilmediğini, bu durumun elektrik piyasası mevzuatına aykırı olmadığını, tazmin yükümlülüğü doğurmadığını, kesintiyi doğuran olayda müvekkil şirketin olumsuz bir eyleminin olmadığını, talep edilen kar kaybı miktarının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; yangın formu, irsaliye faturaları, mizan kayıtları, keşif, bilirkişi incelemesi ve sair delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; Müvekkili şirkete ait kayıtlar, arıza kayıtları, AYS iş emirleri, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacının iş yerinde meydana gelen elektrikten kaynaklı maddi zarar ile arızasının geç giderilmesinden kaynaklı, davacının kar kaybından davalının sorumlu olup olmadığı, davacının davalıdan zarar ve kar kaybı talep edebilecek ise miktarı, talebin fahiş olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle dosya elektrik mühendisi bilirkişisi…’ya tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Yangın nedeniyle oluşan maddi zararda, İtfaiyenin raporuna göre, davacının işyerinde meydana gelen yangının nedeni, işyeri dahilinde bulunan baskı makinesi havalandırma fanının elektrik kablolarındaki elektrik arızası olduğunu, baskı makinesinin elektrik kabloları davacının elektrik iç tesisatına ait olduğunu, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliğine göre elektrik iç tesisatının tesis, bakım ve onarımının davacıya ait olduğunu, yangının, davacının elektrik iç tesisatında oluştuğunu, davalının bu konuda kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle davacının, yangın nedeniyle oluşan 7.531,35 TL maddi zararını davalıdan talep edemeyeceğini,
Doğru şubedeki elektrik arızasında kaynaklanan kar kaybında, davacının işyerine elektrik enerjisi sağlanması için tüm giderleri davacı tarafından karşılanarak “Doğru Şube” tesis edilmiş, sözü geçen doğru şubenin mülkiyeti ve kullanım hakkı tümüyle davacıya ait olup, davalı şirketin, davacının doğru şubesinden başka tüketicilere elektrik vermemesi gerekmesine rağmen başka bir tüketiciye buat ve şube tesisi yoluyla elektrik enerjisi vermiş, doğru şube yüklenmiş ve kablonun daha fazla ısınmasına yol açmış olduğunu, Buat yapılması doğru şubede arıza kaynağı oluşturmuş olduğunu, arıza tespiti zorlaşmış, arızanın kısa sürede giderilmesi imkansızlaşmış olduğunu, davacının mülkiyet hakkına müdahale edildiği gibi, tedarik sürekliliği kalitesi bozulmuş, kesinti süresi artmış ve davacının üretiminin iki gün durmasına, netice olarak da kâr kaybına neden olduğunu, ayrıca davalı şirketin, önce davalının doğru şubeden değil, 9014 TM’nin 9 numaralı deparından elektrik aldığını sanmış, daha sonra 2 numaralı deparından aldığını tespit etmiş, tesisat numarasının önce… olduğunu sanmış, daha sonra … olarak belirlemiş, bu şekilde arızanın tespiti ve onarımının gecikmiş olduğunu, davacının, üretimin durmasından kaynaklanan kar kaybı 3.881,79 TL olup, davacının bu bedeli davalıdan talep edebileceğine dair rapor sunmuştur.
09/04/2018 tarihli celsede alınan ara karar gereğince davacı tarafın defterleri de incelenmek suretiyle ve tarafların kök rapora karşı itirazları da dikkate alınarak bilirkişi ek raporu hazırlanmasına karar verilmiş ve önceki bilirkişi yanına SMMM bilirkişi eklenmiş olmakla, önceki bilirkişi elektrik mühendisi… ve SMMM bilirkişisi Türkan Özdemir sunmuş oldukları raporlarında; Yangın nedeniyle oluşan maddi zararın; yangının, davacının elektrik iç tesisatında oluşmuş olduğunu, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği’ne göre elektrik iç tesisatının tesis, bakım ve onarımının davacıya ait olduğunu, davalı şirketin bu konuda kusuru ve sorumluluğu olmadığından yangın nedeniyle oluşan 7.531,35 TL maddi zararın davacının davalıdan talep edilemeyeceğini,
Doğru Şubedeki Elektrik Arızasından Kaynaklanan Kar Kaybının, davacı tarafa ait 2016-2017 ticari defterler incelenmiş ve davaya konu talep edilen hususlarda davacının talebi olan 3.381 TL kar kaybını rapor içerisinde belirtildiği şekilde talep edebileceği hesaben ve davalının mülkiyet ve kullanım hakkına müdahale edilmesi ve asgari kesinti süresi ihlal edilmiş olması sebebi ile değerlendirilmiş olduğuna dair rapor sunmuştur.
Dava; alacak davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporları uyarınca davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bilirkişiler tarafından hazırlanan ve detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle hükme esas alınan raporda; bilirkişi tarafından yapılan defter incelemesinde, davacı tarafın 2016-2017 yılı ticari defterlerinin 6102 SY 64. Maddesinin 3. Fıkrası son cümlesi kapsamında 06 Haziran 2013 tarihli Resim Gazete Sayı : 28669 ile yapılan değişikliğin 15/a maddesi kapsamında tasdiklerinin süresi içinde yapıldığını, HMK 222/2 maddesi kapsamında koşulları taşıdığını, davacının uğradığını bildirdiği kar kaybına ilişkin; davacı tarafından sunulan 2016 ve 2017 yıllarına ait gelir tablolarının incelenmiş olduğunu, gelir tablosu verileri uyarınca şirketin talep edilen kar mahrumiyetine ilişkin olarak yıl bazındaki gelir gider ve karlılığına ilişkin, 1 günlük ortalama satış hesaplandığında 10.076,48 TL olarak belirlenmiş olduğunu, şirketin elde ettiği gelirle birlikte bu geliri elde etmek için yapılmış gelir tablosundaki giderler kalemleri incelendiğinde, sabit giderler hariç üretim yapsa idi gerçekleşecek giderler tespit edilmiş ve buna göre, şirketin satışına ilişkin yapmaktan imtina edeceği üretim giderleri olan satılan mal maliyetlerinin düşümü neticesinde oluşan 1 günlük brüt satış karının 2016 yılında 2.244,06 TL ve 2017 yılında 2.263,73 TL olarak hesaplandığını, şirketin gelir tablosu verileri uyarınca 2 gün içinde yapılan üretim ve satışı neticesinde hesaplanan brüt karının 2016 yılında 4.488,11 TL ve 2017 yılında 4.527,46 TL olmak üzere brüt karı 2 yıl verileri kapsamında ortalama 4.507,79 TL olarak hesaplandığını, davacı tarafından hesaplanan ve talebe konu edilen tutar karının 3.381,00 TL olduğunu, talebin hesaplanan tutar içerisinde kalması sebebiyle davacının 3.381,00 TL kar kaybına uğradığının 2 gün içinde değerlendirilmiş olduğunu, davacı tarafın yapmış olduğu tadilat ve tamiratlara ilişkin 2 adet fatura sunulmuş olup, faturalar uyarınca toplam KDV hariç 6.382,50 TL KDV dahil 7.531,35 TL tadilat masrafı yapıldığı hususunda, mali incelemeler neticesinde davacının talep edebileceği kar kaybı talebi gibi 3.381,00 TL olarak değerlendirilmiş olup, kök raporda tadilat ile ilgili masraflar için yapılan değerlendirme görüşü devam ettiğinden malen tespiti yapılmış olup, talep konusu edilip edilemeyeceği hususunu mahkemeye bırakmış, davacı salt yangın raporunda yer alan tahminle bağlı kalmaksızın yangının neden ve nasıl çıktığının irdelenmesi gerektiğine dair ve bu nedenle masraflardan da davalının sorumlu olması gerektiğine dair, davalı ise 3.kişilerin de buatı çekmesinin mümkün olacağına dair ve davacının iç hatlarından yangının çıkma sebebi belirlenmiş olması sebebi ile kusuru olmadığına dair davacı ve davalı itirazlarına ilişkin olarak, kök raporda 4. Sayfada izah edildiği üzere davalı şirketin, mülkiyeti davacıya ait ve kullanım hakkı da davacıya ait hattan başka tüketiciye elektrik vermemesi gerekir iken davacının mülkiyet hakkına müdahale edildiği davalı tarafından söz konusu hattan elektrik verildiği ve asgari kesinti süresi ihlal edilmiş olduğundan davacının üretiminin durduğu süre için kar kaybı hesaplanmış, davacının iç hattının bakım ve yenilenmesi için yaptığı masraflar ise yine raporda 3.sayfada belirtildiği şekilde davacıya ait olacağı belirtilmiş olmakla, davacı tarafın 2016-2017 yıllarına ait ticari defterleri incelenmesinde 3.381,00 TL kar kaybı olduğuna dair rapor sunulmuştur.
Dosya kapsamının bilirkişi raporlarıyla beraber değerlendirilmesinde; yangının davacının iç tesisatında oluşması ve bu nedenle davalı yanın kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı kanaatiyle davacı yanın yangın nedeniyle talep edilen maddi zarar talebinin reddine karar verilmiştir. Davalının bilirkişi raporunda açıklanan ve davacı yanca kanıtlanmış bulunan kusurlu davranışları sebebiyle davacının üretimi iki gün durmuş bu nedenle 3.881,79 TL kar kaybı oluşmuştur. Buna ilişkin davacı talebi ise kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
-Davanın kısmen kabulüne,
-3.381,00 TL kar kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı yanın maddi zarar talepleri ile fazlaya ilişkin isteminin reddine,
-Alınması gerekli 230,96 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 194,90 TL harcın mahsubu ile 36,06 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 194,90 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 7,25 TL vekalet pulu ve 1.571,1 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1,809,25 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 536,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı tarafça yapılan 7,25 TL vekalet pulu, 4,60 TL vekalet harcı ve 56,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 67,85 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 47,75 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.