Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1090 E. 2022/294 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1090 Esas
KARAR NO :2022/294

DAVA:Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/12/2017
KARAR TARİHİ:23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 02/09/2014 tarihinde imzalanan … Girişim Pazarlama Depolama Hizmetleri Sözleşmesi’ne istinaden davalının müvekkili şirketin ürünleri için depolama ve dağıtım hizmeti vermeye başladığını, mezkur sözleşmeye göre müvekkili şirkete ait malların davalının deposuna gönderildiğini, malların burada saklandığını ve davalı tarafından dağıtımının yapıldığını, sözleşmeye göre bir kısım yükümlülükler üstlenmiş olan davalının, özellikle sözleşmenin 5. maddesine göre müvekkili şirketin SAP sistemi ile entegre olabilecek özellikte bir depo yönetim sistemi kurmayı ve hatalı sevkiyatları ve mal kabullerini azaltmak için stok giriş ve çıkışlarını barkodlu bir sistemle yapmayı taahhüt ettiğini, ancak gerek davalı tarafından verilen hizmetteki aksaklıkların, gerekse zaman zaman yapılan kontroller sırasında çıkan eksikliklerin taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkili şirketçe sona erdirilmesine neden olduğunu, sonrasında müvekkili şirket ile davalı şirketin ürünlerin davalının deposundan yeni depoya aktarılması işlemlerine başladıklarını, bu süreçte boşaltma, yükleme, ürün sayımı, kayıt ve düşüm işlemlerinin davalının sorumluluğunda olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.4. maddesine göre sayım sonucunda negatif stok farkının ortaya çıkması durumunda davalı tarafın müvekkili tarafından düzenlenecek faturayı ödemeyi taahhüt etiğini, nitekim yapılan sayım sonucunda ortaya negatif stok farkının çıktığını ve buna ilişkin olarak 13/03/2017 tarihli – 951.415,12-TL. bedelli faturanın keşide edilerek davalı firmaya gönderildiğini, fakat davalının … 7. Noterliği’nden müvekkili şirkete keşide ettiği 15/03/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile söz konusu faturayı müvekkiline iade ettiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın kabulüne, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 30.000,00-TL.’nin 13/03/2017 fatura tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin eklerinin müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 31/03/2016 tarihinde feshedilmesine karar verildiğini, davaya konu faturanın sözleşmenin feshinden 1 yıl sonra düzenlendiğini, huzurdaki davanın ise fesihten 1 yıl 9 ay sonra ikame edildiğini, bu itibarla huzurdaki davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddininin gerektiğini, davacı tarafından bildirilen dava konusu ile talep içeriğinin ve talep sonucunun birbiriyle uyuşmadığını, mahkemece davacı yana talebinin açıklattırılması gerektiğini, davacının tanık dinletme talebine muvaffakatleri bulunmadığını, müvekkili şirketçe davacı yanın defalarca mutabakata davet edildiğini, ancak davacı şirketin her seferinde sayım ve kontrolün bitmediği bahanesiyle mutabakata yanaşmadığını, taraflar arasındaki işin bitiminden ve malın tesliminden tam 1 yıl sonra müvekkili şirkete içeriği belirsiz bir fatura kesilmesinin açıkça kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin stok kayıtlarında ve davacıya teslim ettiği ürünlerin cins ve miktarında herhangi bir hatanın mevcut olmadığını, müvekkili şirketçe davacı yanın yüzlerce ürünü üzerinde işlem yapılmış olduğunu, hangi üründe hangi miktarda stok farkı olduğuna ilişkin açıklık bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı şirketçe, davalı şirket aleyhine “taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri gereğince davalı şirketin sorumluluğunda olduğu bildirilen depolarda ortaya çıktığı iddia edilen negatif stok farkından kaynaklı zararlarının tazmini talepli olarak” açılmış alacak davasıdır.
[Eldeki dava ilk açıldığında davacı … … SAN. VE TİC. A.Ş. tarafından açılmıştır. Ancak, dava açıldıktan sonra davacı şirket vekili tarafından UYAP üzerinden mahkememize gönderilen 09/01/2018 tarihli dilekçede özetle; … Tüketim Ürünleri Grubu’nun; a-… Girişim Pazarlama … ve Ticaret A.Ş., b-… … A.Ş. ve c-… Profesyonel Ürün ve Hizmetler Sanayi ve Ticaret A.Ş. ünvanlı kuruluşlarının 29/12/2017 tarihi itibariyle, Türk Ticaret Kanunu’nun 136, 155/1-b. ve 158. maddeleri ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 18. – 20. maddeleri çerçevesinde, tüm aktif ve pasifleriyle birlikte kül halinde … … ve Ticaret Anonim Şirketi unvanlı kuruluşa devrolma yoluyla birleştikleri, anılan birleşme kararının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 29/12/2017 tarihinde tescil edildiği bildirilerek, dosyada devrolan … Girişim Pazarlama … ve Ticaret A.Ş. yerine devralan … … ve Ticaret A.Ş.’nin davacı taraf olarak kaydına karar verilmesi talep edilmiştir. Davacı vekilinin bu talebi üzerine mahkememizce UYAP’taki dosya kaydında davacı taraf; “… … ve Ticaret A.Ş.” olarak değiştirilmiştir.]
Davacı taraf delil olarak; 02/09/2014 tarihli … Girişim Pazarlama Depolama Hizmetleri Sözleşmesi, faturalar, … 7. Noterliği’nin 15/03/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarmamesi, tarafların ticari defter ve kayıtları, taraflara ait BA ve BS formları, taraflar arasındaki e-mail yazışmaları tarafların … ve … kayıtları, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi, keşif, yemin ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; taraflar arasında akdedilen 02/09/2014 tarihli sözleşme, 15/02/2016 tarihli fesih protokolü, … 7. Noterliği’nin 15/03/2017 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi, … nolu, 13/03/2017 tarihli ve 951.415,12-TL. bedelli fatura, … nolu, 14/03/2017 tarihli ve 951.415,12-TL. bedelli iade faturası, müvekkili şirketin stok kontrol sisteme kayıtları, ticari defter ve kayıtlar, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi ve diğer her türlü yasal ve takdiri delile dayanmıştır.
Yargılama devam ederken davacı … Tüketim Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. vekili Av. … tarafından 17/03/2022 tarihinde UYAP’tan mahkememize sunulan dilekçede özetle; huzurdaki davadan feragat ettikleri, davalı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı beyan edilmiştir.
Davalı …Ş. vekili Av. … ise 17/03/2022 tarihinde UYAP’tan mahkememize gönderdiği dilekçesinde; davacı tarafından dosyaya sunulan davadan feragat talebini kabul ettiklerini, davacıdan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin de olmadığını beyan ederek, dosyanın mahkemece talepleri doğrultusunda karara çıkarılmasını istemiştir.
Mahkememizce gerek davacı şirket vekilinin, gerekse davalı şirket vekilinin dosyaya sundukları vekaletnameler incelenmiş, davacı vekilinin davadan feragat, davalı vekilinin ise feragati kabul yetkilerinin bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat, davayı sona erdiren tek taraflı bir işlem olup, karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. 6100 sayılı HMK.’nun 307. maddesindeki düzenleme uyarınca feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamemen vazgeçmesidir. Davadan feragat hakkın özü ile ilgili olup, verilecek karar esasa ilişkin bir karardır.
Feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Ancak davalı vekilince davacı yandan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığı hususu açıkça beyan edildiğinden, mahkememizce davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.
Somut dosyada; davacı şirket vekili tarafından dosyaya sunulan 17/03/2022 tarihli dilekçede açıkça huzurdaki davadan feragat edildiği bildirmiş olduğundan, öte yandan davacı şirket vekilinin dosyadaki vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, davalı şirket vekili de 17/03/2022 tarihli dilekçesi ile davacı yanın feragatini kabul ederek ondan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını açıkça beyan ettiğinden, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmeksizin aşağıdaki gibi karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Talep edilmediğinden davalı taraf lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir ve tayinine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 53,80-TL. karar ve ilam harcının peşin yatırılan 853,88-TL. harçtan mahsubu ile kalan 800,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır