Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/109 E. 2019/811 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/65 Esas
KARAR NO: 2019/809

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 19/01/2017
KARAR TARİHİ: 24/10/2019

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %30 oranında hisseye sahip ortağı olduğunu, davalı şirketin 26/12/2016 tarihli 2015 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararların hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin şirketteki payının hukuka aykırı olarak gasp edilerek genel kurul yetkisinde olmamasına rağmen hisselerin rızası hilafına devir edildiğini ve yeni hissedarlar oluşturulduğunu, ayrıca şirketin gerçeği yansıtmayan finansal tablolarının oylanarak kabul edildiğini, yönetim kurulu üyelerinin haksız olarak ibra edildiğini, oylamanın usulüne uygun olmadığını, yine aynı genel kurulda kar dağıtılmaması yönünde karar alındığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirket 26/12/2016 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 2, 3, 4 ve 8 nolu kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı davaya cevap vermemiş, davalı vekili duruşmadaki beyanlarında davanın reddini savunmuştur.
Dava, davalı şirketin 26/12/2016 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 2, 3, 4 ve 8 nolu kararların iptali istemine ilişkindir.
TTK’nun 446.maaddesi gereğince iptal davası açabilmek için toplantıda hazır bulunan ilgilinin karara olumsuz oy vermesi ve bu muhalefetini tutanağa geçirtmesi veya divan başkanlığına vermesi yasal zorunluluktur. Bu bağlamda, davacıların, davalı şirketin 26/12/2016 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısına iştirak ettiği ve iptali talep edilen 2, 3, 4 ve 8.maddelerine olumsuz oy kullandığı ve kararlara ilişkin muhalefet şerhi yazdırdığı, dolayısı ile dava açmaya hak ve sıfatının bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan davalı şirketin merkez adresi itibariyle (Bayrampaşa) iş bu davaya bakmaya TTK’nın 445.maddesi gereğince mahkememiz yetkilidir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık genel kurul kararlarının iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimine göre, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden 26/12/2016 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 2, 3, 4, ve 8 nolu kararların iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi SMMM … ve Ekonomi ve Finans Uzmanı Dr. …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 26/08/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; davacının, hissedarı olduğu davalı şirketin 26/12/2016 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısına iştirak ettiği, gündem maddelerinden iptali istenilen gündem maddelerine olumsuz oy kullandığı ve kararlara ilişkin muhalefet şerhi yazdırdığı, davacının bu gündem maddelerine bağlı alınan kararların iptaline ilişkin talebinin kabul edilebileceği;
Yönetim kurulunun faaliyet raporu ile mali tabloların onaylanmasına ilişkin gündemin 2.maddesiyle alınan, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin gündemin 3.maddesiyle alınan ve kar dağıtılmamasına ilişkin gündemin 4.maddesiyle alınan kararlara karşı ispat yükü kendisinde olan davalı tarafça herhangi bir somut delil sunulmadığı gibi ticari defterlerin de ibraz edilmediği, davalının defter ibrazından kaçınmış olması ve ispat yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle dava konusu 2, 3 ve 4 nolu kararların iptal şartlarının oluştuğunun kabulü gerektiği;
Pay dağılımının görüşülmesine ilişkin gündemin 8.maddesiyle alınan kararın, dava konusu payların bir kısmının miras yoluyla davacıya intikal ettiği ve intikal eden payların oranıyla ilgili olarak açılmış bir takım tespit davalarının olduğu; payların ancak kuruluşta ve sermaye arttırımında pay bedellerinin taahhüt edilmesi, payların satın alınması veya miras yoluyla hissedarlarca iktisap edilmesi mümkün olduğu, bu nedenle genel kurul kararıyla alınan payların oranlarının tespitine ilişkin 8 nolu kararın iptali gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, 26/12/2016 tarihli Genel Kurul Kararı, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacının, hissedarı olduğu davalı şirketin 26/12/2016 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısına iştirak ettiği, gündem maddelerinden iptali istenilen gündem maddelerine olumsuz oy kullandığı ve kararlara ilişkin muhalefet şerhi yazdırdığı; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere; ispat yükü kendisinde olan davalı tarafça herhangi bir somut delil sunulmadığı gibi defter ibrazından kaçındığı anlaşıldığından faaliyet raporu ile mali tabloların onaylanmasına ilişkin gündemin 2.maddesiyle alınan kararın ve yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin gündemin 3.maddesiyle alınan kararın dürüstlük kuralına aykırı olduğu kanaatine varıldığından iptaline karar vermek gerekmiştir.
Kar payı dağıtılıp dağıtılmaması hususu her ne kadar şirket genel kurulunun takdir yetkisinde ise de; somut olayda karın dağıtılmamasına ilişkin alınan kararın kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olmaması gerekir. Bu durumda davalı tarafça, kar dağıtılmaması kararının keyfi alınmadığı, şirket sürekliliği ve aktiflerinin sağlanabilmesi için gerekli olduğu kanıtlanmalıdır. Zira, TTK’nda esas itibariyle, sermaye şirketlerinde yıllık kar dağıtımı bir zorunluluk olarak kabul edilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda kar payı dağıtılmamasına ilişkin genel kurul gündeminin 4.maddesiyle alınan kararın; yine benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere davalı şirketin, kar payının hangi gerekçelerle dağıtılmadığı hususunu somut delillerle ispatlayamadığı anlaşıldığından kar payı dağıtılmamasına ilişkin genel kurul gündeminin 5.maddesiyle alınan kararın dürüstlük kuralına aykırı olduğu kanaatine varıldığından iptaline karar vermek gerekmiştir.
Pay dağılımının görüşülmesine ilişkin gündemin 8.maddesiyle alınan karar yönünden yapılan inceleme sonrasında, benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere payların kuruluşta ve sermaye arttırımında pay bedellerinin taahhüt edilmesi, payların satın alınması veya miras yoluyla edinilmesi mümkün olduğu anlaşıldığından genel kurul kararıyla payların oranlarının tespitine ilişkin alınan yasaya aykırı bu kararın da iptaline karar vermek gerekmiş, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalı şirketin 26/12/2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2, 3, 4 ve 8 nolu dava konusu yapılan gündem maddelerine ilişkin kararların ayrı ayrı iptallerine,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcından 31,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 13,00-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 1.700 TL bilirkişi ücreti ve 111 TL tebligat giderlerinin toplamı 1.878,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekillerinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.