Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/107 E. 2018/366 K. 16.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/107 Esas
KARAR NO : 2018/366
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/02/2017
KARAR TARİHİ : 16/04/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinde icra takibi başlattıklarını, davalınnı haksız olarak itiraz ederek takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa usulüne uygun tebliğe rağmen, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, fatura ve sevk irsaliyesi, BA ve BS formları, kargo teslim belgesi, ticari defter ve kayıtlar, keşif, bilirkişi incelemesi, tankı, yemin ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya SMMM bilirkişisi …’a tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Davacı tarafın kendi ticari defler kayıtlarına göre davalı taraftan takip tarihi itiban ile 24.486,30TL alacaklıdır, Alacağına dayanak olarak 04.12.2015 tarihli … ve … numaralı faturaları ticari defterlerine işlemiştir.
Alacağa dayanak olarak işlenen faturalar incelendiğinde; faturaların davacı tarafından 04.12.2015 tarihinde davalı adına kesilmiş olduğu, faturaların KDV’li toplam bedelinin 24.486,30. TL olduğu görülmekledir. Davacı tarafça davalı adına düzenlenen fatura 2015/12 dönemine ait BS formunda beyan edilmiş olduğunu, dosya içerisinde bulunan davacı tarafın 2015/12 dönemine ait BA formunun incelenmesinde, davacı tarafın davalı taraftan mal alış yaptığına dair bir bildirim bulunmadığını, faturalarda malların teslimine İlişkin olarak 04.12.2015 tarih ve 22703 numaralı irsaliye yer almaktadır. Teslim belgesi niteliğinde olan irsaliye incelendiğinde, teslim alan isim ve imzası kısmının ve teslim eden isim ve imza kısımlarının boş olduğu görülmekledir. Fatura içeriği malların davalı tarafa teslim edildiği irsaliyeleden anlaşılmamakta olduğunu, davacı taraf faturaları … kargo ile davalı tarafa gönderilmiş olduğunu beyan etmiş ve… kargo teslim belgesini dosyaya ibraz etmiştir. … kargo teslim belgeleri incelendiğinde, 08.12.2015 tarihinde davacı tarafça, davalı iarafa bir adet gönderinin yapıldığı görülmektedir. Gönderi cinsi olarak “DOSYA1′, gönderi içeriği olarak ise “EVRAK” yazmaktadır. Gönderi 09,12.2015 tarihinde davalı tarafa teslim edilmiştir. Dosyaya ibraz edilmiş olan … Kargo raporundan gönderi içeriğinin faturalar olduğunu anlamak mümkün olmadığını, taraflar arasında faiz konusunda başka bir anlaşma bulunmadığı takdirde Türk Ticaret Kanunu 1530. maddesine göre fatura borçlu tarafa tebliğ edildikten 30 gün sonrasından itibaren faiz işlemeye başlamıştır. Davalı taraf kargo ile 09.12.2015 tarihinde fatura tebliğ edildiği bildirilmiştir. Faiz başlangıç tarihi 09.01.2016 olarak alınacak olduğunu, davacı taraf icra takibinde %9 reeskont iskonto faizi talep etmiş olduğunu, alacak: 24.486,30 TL, faiz başlangıcı 09/01/2016 , takip tarihi 15/04/2016, yıllık oran %9, uygulanacak oran %9/365*96= %2,37, faiz 580,362 TL olduğunu, davacı tarafın alacaklı olduğu kabul edildiği takdirde 15.4.2016 takip tarihine kadar 580,32.-TL işlemiş faiz alacağı doğmakta olduğunu belirtmiştir.
Davacı tarafın incelenen ticari defler kayıtlarına göre davalı taraftan 15.04.2016 takip tarihi tibarı ile 24.486,30.TL asıl alacak ve 580,32.TL işlemiş faiz olmak üzere 25,066,62,TL alacaklı olduğunu, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına dayanak yaptığı 04.12.2015 tarih ve … ve … numaralı faturaların davalı tarafa teslim edilip edilmediğinin … kargo raporundan ve dosya içeriği belgelerden anlaşılmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın BS formunda 04.12.2015 tarih ve… ve … numaralı faturaları beyan ettiğini, faturalarda mal teslimine ilişkin tarih ve numarası yazılı 04.12.2016 tarih ve … numaralı irsaliyenin teslim alan isim ve imza kısmının boş olduğu ve İrsaliyeden malların teslim edildiğinin anlaşılmadığına dair rapor sunmuştur.
Dava; İtirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davalı taraf cevap vermeyip münkir olduğundan, davacı tarafça davalıya fatura içeriği mal ve hizmetin sunulup sunulmadığı, sunulmuş ise bedelinin davalı tarafça ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise dava ve takip tarihi itibariyle ferileri ile birlikte davalının borç miktarı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle, yapılan teknik hesaplamalar kısmına itibar edilmiş, ancak diğer bir kısım bilirkişi tespitlerine dosyadaki bilgi ve belgeler uyarınca aksi sabit olduğundan, bilirkişi raporu bu haliyle teknik hesaplamalar yönünden yerinde görülmüş ve itibar edilmiş, davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın defterleri usulüne uygun düzenlenmiş ve faturası defterlerine kayıtlı olup, davalı taraf defterlerini sunmadığından ve davalı tarafça bilirkişi tespitinin aksine davacıdan sadır olan faturanın BA formu ile vergi dairesine bildiriminin yapıldığı, bu hususun 14/12/2017 tarihli İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Sarıyer Vergi Dairesi Müdürlüğünden gönderilen müzekkere ekindeki BA formunda sabit olduğu ve bu BA formunda KDV hariç olarak dosyamız davacısı … Şti den sadır olan faturanın KDV hariç 20.751,00 TL olarak bildiriminin yapılmış olduğu görüldüğünden keza kargo yolu ile de faturanın bu hususlar dikkate alındığında tesliminin sabit olduğu anlaşıldığından bilirkişinin bu yöndeki yanlış tespiti dikkate alınmamış ve davacının dava konusu fatura içeriğinin davalıya sunmuş olmasına rağmen davalı tarafın fatura bedelini davacıya ödemediğine, bu nedenle de asıl alacak 24.486,30 TL ye ilişkin davalı itirazının yerinde görülmemesi nedeniyle iptaline ve bilirkişi tarafından yapılan faiz hesabına göre de 580,32 TL lik işlemiş faize ilişkin itirazının da yerinde olmadığı ve iptali gerektiği, iptal edilen bu kısımlar yönünden takibin aynı şartlar ile devamına dair davacının davasının bu kısmının kabulüne, bakiye kısma ilişkin davalı itirazının yerinde olduğu ve davacının fazlaya ilişkin isteminin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Kabul edilen davacı alacağı faturaya dayalı olup, alacak likit olduğundan kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştr.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile , davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki 24.486,30 TL asıl, 580,32 TL işlemiş faiz olmak üzere 25.066,62 TL’ye ilişkin davalı itirazlarının iptali ile takibin kabul edilen kısımlar yönünden aynı şartlarla devamına,
2-Fazla istemin reddine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 5.013,32 TL inkar tazminatınnı davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gerekli 1.672,66 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 305,36 TL harcın mahsubu ile 1.367,30 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 305,36 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı ve 815,30 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.156,66 TL giderden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 1.120,19 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekili ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.938,36 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğundan reddedilen kısım yönünden miktar itibariyle kesin kabul edilen kısım yönünden HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.