Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1069 E. 2019/437 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
GEREKÇELİ KARARIDIR.

ESAS NO : 2017/1069 Esas
KARAR NO : 2019/437

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/11/2017
KARAR TARİHİ: 30/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin hasarın meydana geldiği … A.Ş. ‘ye ait işyerini 20/01/2016 tarihli … sayılı “İşyerim Paket Sigorta Poliçesi” ile sigoratalattığını, davalılardan …, …, …, …’ın maliki olduğu, diğer davalı …A.Ş.’nin kiracı sıfatıyla işyeri olarak kullandığı taşınmazın gider borusunun 16/09/2016 tarihinde patlaması neticesinde akan sudan dolayı dava dışı sigortalı …A.Ş. ‘ye ait işyerinde bulunan teşhirdeki mobilya emtiasının ve işyeri dekorasyonunun ıslanması suretiyle hasarlandığının tespit edildiğini, söz konusu hasar miktarının ekspertiz raporu ile hesaplandığını ve sigorta poliçesi kapsamında müvekkil sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödendiğini, davalı kiracı …A.Ş.’nin kiralanan taşınmazın bakımını gereği gibi sağlamadığını, dava dışı sigortalının işyerini su basmasında sorumlu olmakla birlikte…, …, …, …’ın bina malikleri sıfatıyla kusursuz sorumlu olduklarını, müvekkili şirketin sigortalıya ödemiş olduğu 14.141,64 TL hasar tazminatını davalıların sorumlulukları bulunması nedeniyle rücuen tahsili için alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretininin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dilekçede açıklanan sebeplerle öncelikle davanın görev yününden HMK 4. maddesi kira ilişkisinden doğan alacak davaları dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalara Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından bakılacağını için reddine, hukuki yarar yokluğu ve husumet yönünden reddine, yargılaa giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan hasar nedeniyle dava dışı sigortalıya davacı sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin rücuen tazminine ilişkindir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararına göre; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur”. TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. Maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 4. maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görevi düzenlenmiş: buna göre dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta sigortalı işyerinde oluşan su hasarı sebebiyle meydana gelen zarar sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya ödenmiş olup; ödenen tazminatın işyerinin malikleri olan davalıdan tahsili talep edilmektedir. Taraflar arasındaki dava, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısının halefi olarak açıldığına göre, görevli mahkemenin tayininde da sigortalı ile davalılar arasındaki temel ilişkinin yani kira ilişkisinin dikkate alınması gerekir. Dolayısıyla dava dışı sigortalı ile davalılar arasındaki ilişki kira ilişkisi olduğundan ve sigorta şirketi kiracının halefi olarak işbu davayı açtığından bu tür bir davada HMK 4/1-a maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli olup; mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-HMK 114/1-c bendi gereğince mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK 20. md gereğince süresinde talep halinde dosyanın Nöbetçi İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır