Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1039 E. 2018/456 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR.
ESAS NO : 2017/1039 Esas
KARAR NO : 2018/456
DAVA : Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/02/2016
KARAR TARİHİ : 08/05/2018
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalıların sahip ve sorumlu oldukları ….Şti.ne bağlı olan …Gazetesi’nin 18.01.2016 tarihli nüshasının 4. Sayfasında ve www.evrensel.net internet sitesinde “Ders Kitabına …’i Koyan, … da” başlığıyla gerçek dışı hukuka aykırı ve kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan haber yayınlandığını, …Gazetesinin sorumlu müdürlüğüne …Noterliği 02.02.2016 tarih…yevmiye nolu ihtarname ile tekzip istemine ilişkin gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmiş olmasına rağmen günlük süreli yayınlar için öngörülen 3 günlük yasal süre içerisinde Basın Kanunu’nun 14. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen usul ve esaslara uygun şekilde yayın yapmadıklarını, Basın Kanunu 14. maddesi uyarınca İstanbul … Sulh Ceza Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası ile tekzip talebinin kabulüne karar verildiğini belirterek müvekkillerinin kişilik haklarını ihlal edici yayın sebebiyle her bir müvekkili için 5.000 TL olmak üzere 15.000 TL manevi tazminatı müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıların eylemlerinin davacıların kişilik haklarına hukuka aykırı saldırı oluşturduğunu tespit eden bir kınama kararı verilerek, bu kararın bedeli davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmak üzere …Gazetesinde ve Türkiye genelinde dağıtımı yapılan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili tarafından süresinden sonra verilen cevap dilekçesi ile dava konusu makale ile ekonomi üzerine güncel gelişmelerin farklı bir pencerede değerlendirildiğini, davacıların birkaç cümleyi adeta cımbızlayarak aldıklarını, makalenin bir bütün olarak incelendiğinde davacıların kişilik haklarına yönelik herhangi bir ihlal niteliğinde ifade içermediğini, haber verme ve eleştiri hakkı çerçevesinde yayınlanan bir yazı olduğunu belirterek haksız olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İstanbul… Sulh Ceza Hakimliği … D.İş sayılı dosyası ile …,…A.Ş vekili tarafından karşı taraf …Gazetesi karşı yapılan tekzip talebinin kabulüne karar verildiği, karşı tarafın itirazı üzerine İstanbul… Sulh Ceza Hakimliği …D.İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin …E. … K. Sayılı 29/12/2016 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafın istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ nin … E. 1119 K. Sayılı 26/09/2017 tarihli kararı ile davacının istinaf başvurusunun kabulüne ve İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin anılan kararının HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davacının davasının Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizliği sebebiyle usulden reddine, HMK 20.maddesi uyarınca süresinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere mahkemesine iadesine ilişkin kesin olarak karar verilmiş ve dosyanın HMK 20.maddesi uyarınca süresinde mahkememize usulünce geldiği saptanmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Davacılar vekili …Gazetesi’nin 18.01.2016 tarihli nüshasının 4. Sayfasında ve www.evrensel.net internet sitesinde “Ders Kitabına …’i Koyan, … da” başlığıyla yayınlanan yazı ile müvekkillerinin kişilik haklarının zedelendiğini belirterek manevi tazminat talebine ilişkin dava açılmıştır.
Dava konusu edilen …Gazetesi’nin 18.01.2016 tarihli nüshasının 4. Sayfasında “Ders Kitabına …’i Koyan, …da” başlığıyla yayınlanan yazı ile “Son 10 yıl içinde servetine servet katan… … İle olan ilişkisini ‘Mevlana – …’ ilişkisine benzeten…Artık “…” diye anılır olan… … Medya Grubu’nun sahibi….’ın ders kitaplarında yer aldığını biliyor muydunuz? 11. sınıflarda okutulan coğrafya kitabının Tarım ve Hayvancılık bölümlerinde… …’ın ‘veciz’ sözleri yer alıyor.Hem de, “…’’ başlığı altında! Başlığı duyunca eminim ki… … gazetesi, … ve …gazeteleri ile üç televizyon kanalının üstüne konan… Devlete satış garantili…’ yi ihalesiz alan…” Kendi yolunu bulan adam mı Türkiye’yi kurtaracak? diye soruyorsunuzdur, Haklı bir soru! Lakin kabul etmek gerekir ki; …’in kitapta yer alması bugünü anlatan, iktidarın anlayışını yansıtan güzel bir bulaşma.Rant ve talan devrinde bundan ala örnek mi olur?”, “İşçiye demokrasiye yok! Tıpkı … örneğindeki gibi!” şeklinde ifadelere yer verildiği,
18.01.2016 tarihinde www.evrensel.net adlı internet sayfasında “Ders kitabına …’i koyan, … da” başlığı ile yapılan yayında ” Son 10 yıl içinde servetine servet katan… … ile olan ilişkisini ‘Mevlana – …’ ilişkisine benzeten…Artık “…”‘ diye anılır olan… … Medya Grubu’nun sahibi….’ın ders kitaplarında yer aldığını biliyor muydunuz? 11. sınıflarda okutulan coğrafya kitabının Tarım ve Hayvancılık bölümlerinde….’ın ‘veciz’ sözleri yer alıyor.Hem de, “…’’ başlığı altında! Başlığı duyunca eminim ki,….. gazetesi, … ve … gazeteleri ile üç televizyon kanalının üstüne konan,.. Devlete satış garantili…’ yi ihalesiz alan…”Kendi yolunu bulan adam mı Türkiye’yi kurtaracak?” diye soruyorsunuzdur.Haklı bir soru! Lakin kabul etmek gerekir ki; …’in kitapta yer alması bugünü anlatan, iktidarın anlayışını yansıtan güzel bir bulaşma.Rant ve talan devrinde bundan ala örnek mi olur? Dünyada tarım fiyatları dört yıldır üst üste geriliyor, Türkiye’de sürekli artıyor.Dünyada tarım fiyatları 2015’te yüzde 19 geriledi. Türkiye’de ise yüzde 14 arttı.Neden acaba? Cevap basit: Yaylaları, sahili, dereyi, ormanları talana açan anlayış tarımı ihmal etti de ondan.” …MAKİNELERİ alt başlığı ile “Doğayı nakde çevirmenin hesabını yapan o anlayış şimdi de… Hem Yedikule Bostanlarında zerzevat toplayanların üzerine… Hem de bostanın tarihinin üzerine sürdü iş makinesini! İki yıl önce bu köşede konu hakkında şöyle bir not düşmüşlük: Bunu yapanlar aynı zamanda Osmanlı’nın tarihinin ve değerlerinin sahiplenicisi olduğu iddiasında! Oysa Osmanlı dokunmamıştı bu bostanlara. Tarihi surlar etrafındaki ve deniz kenarlarındaki değerli arazileri (başka amaçlar için kullanmak yerine) bostan ve bahçe olarak kullanmayı tercih etmişti. Bu bostanların varlığının devamlılığı konusunda ısrarlı davranmıştı. Osmanlı’nın mirasına sahip çıktığını iddia eden anlayış ise… Bu tarımsal araziyi yok ederek İstanbul’un hem kültürel hem de tabi mirasını yok ediyor. Galiba bu anlayışın sahiplendiği tek miras…Osmanlı’nın işgal ettiği yerlerdeki savaş ganimetleriyle ekonomiyi çevirme tutumu.Dünyada örneği az bulunur bir tarihi, kültürel ve çevresel varlık yok ediliyor. Yok edilişe direnenlere ise saldırılıyor.Geçen haftanın haberleri ile devam edelim.Bodrum’un doğal güzellikleriyle dünyaca tanınan …’nda arazi yağması sürüyor. … Yarımadası’nda 9 yıl önceki orman yangınının ardından, dönemin … Orman Bölge Müdürü… çıkıp demişti ki… Yanan 150 hektarlık arazi kesinlikle imara açılmayacak, hatta ağaçlandırılacak.Bu sözlerin sahibi sonrasında …’den milletvekili seçildi.Sonuç: Vekil sözünü unuttu. Yarımadaya 4 otel inşa edildi. Şimdi İse otellerin hafriyatı iş makineleriyle önlerindeki deniz dolduruluyor.Ağacın ne önemi var değil mi, önemli olan paranın akması(!) . “RUSYA İLE KAVGAYA RAĞMEN Mİ?” alt başlığı ile “…’da inşa edeceği nükleer santral, zeytinlik ve kıyı kanununa takılmıştı.Sorunu aşmak için hazırlanan yasa taslağının Mecliste yeniden gündeme alınacağına dair bilgiler yer aldı basında.Hazır Rusya ile kavgalı iken… “Hem zeytinleri, kıyıları kurtarsak hem de nükleerden kurtulsak” diyen de yok! Enerji lazım enerji, zeytin de neymiş(!) Dışarıdan alırız olur biter, neleri almıyoruz ki!. “BU ANLAYIŞ EMEKÇİYE ÇİFT DALAR” alt başlığı ile “Yazıda sıraladığım haberlere …’inde isyanı eklendi geçen hafta… Projesi, … olarak da bilinen …’ndaki flamingoların yaşam alanlarını tehdit ediyor. Altı şeritli yol ve tren yolunu içeren proje planı uygulandığı takdirde koruma altındaki binlerce hektarlık sulak alan ve birinci derece doğal sit alanı yok farz edilmiş olacak.Proje diğer bir doğal sit alanı olan Narlıdere’den başlayıp … sulak alanını ikiye böldükten sonra Sasalı kavşağına bağlanıyor.Söz konusu nedenlerden dolayı böyle bir projenin hukuksal olarak planlanması dahi mümkün değil.Şimdi bu koşullarda kim duyar …’in isyanını? Adamlar ‘otoban’ diyor, ‘İzmir-İstanbul arası çok kısalacak’ diyor’…. de tutturmuş bir flamingo… Bu dernek de Türkiye’nin kalkınmasını istemeyen kim bilir hangi lobinin taşeronu (!) Hem hukuk da neymiş(!) Rant, para varsa hukuk rafa, parlamento diskalifiye… Başkanlık başa. Ses çıkaranlar ya taca ya mahkemeye ya da kodese…Akademisyen, yazar, gazeteci, çevreci fark etmez, Peki bostana, adama dalan, işçi sınıfına dalmaz mı? Cevap: Hem de çift dalar! Bir dahaki yazıyı ekonominin gidişinden ve sınıfa yönelik saldın hazırlıklarıyla devam ettirip nasıl çift dalacaklarıyla devam edelim. “İŞÇİYE DEMOKRASİ YOK!” alt başlığı ile “Tıpkı … örneğindeki gibi! 8. sınıflar için hazırlanan Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi ders kitabında… Başarılı kadınlara örnek olarak Hey Tekstil patronu…’a yer verilmişti.Kitapta öğrencilerden … hakkında araştırma yapmaları istenerek öğrencilere …’a mektup yazma etkinliği önerisi yer alıyordu…., İstanbul ve Batman’daki fabrikalarında çalışan çoğu kadın 640 işçiyi hukuksuz bir şekilde, kıdem tazminatlarını bile ödemeden işten atan … Tekstil’in patronuydu.Ve öğrencilere o patrona,..”… abla sizi kendime örnek aldığımı biliyor musunuz? Türk halkı sizin gibi yardımsever, cömert, çalışkan bir iş kadını yetiştirdiği için gurur duymalı. Gözlerimi kapadım, bir an sizi gözümde canlandırmaya çalıştım büyülendim”.Ve benzeri içerikte mektuplar yazdırılıyordu. Fakat içlerinde engelli, yaşlı ve başka gelirleri olmayan işçiler günlerdir aç-susuz, kar-kış demeden direnirken… Seslerini duyurmaya çalışırken… … …’tan aylardır alamadıkları ücret ve yasal haklarını talep ederken… Bir öğretmen bile mektup yazdırmamıştı.. Ne de olsa, …lere. …rlara kitapta yer açan kankatarın diyarında işçiye demokrasi yok!” yazısının yazıldığı görülmüştür.
Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenerek, basının özgürce yayın yapması güvence altına alınmıştır.
Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur.
Basın özgürlüğünü kullanırken sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
Dosyada toplanan tüm deliller ve dava konusu yazı bir bütün halinde değerlendirildiğinde yazının, davacılar hakkında yapılan yorumlar nedeniyle güncel olduğu, gazetecilik tekniği kullanılarak kamuoyuna kendi görüş ve düşüncelerinin iletildiği, özle biçim arasındaki dengenin bozulmadığı, kamuoyunda ve gündemdeki olayları eleştiri içerikli olduğu, salt tekzip talebinin kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırılık unsurunu gerçekleştirmeyeceği, davacılar hakkında yapılan yorumlar nedeniyle güncel ve öz-biçim dengesinin korunmuş olması da gözetilerek, bu hali ile yazının davacının kişilik haklarına saldırı sayılamayacağı kanaati ile davacının davasının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcındın 256,17-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 220,27 TL ‘ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davalılara verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır