Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1033 E. 2022/136 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1033 Esas
KARAR NO:2022/136

DAVA:Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:16/11/2017
KARAR TARİHİ:15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin, davalı şirketten cari hesap ekstresi ve içeriğindeki satış faturalardan kaynaklanan 925,45 USD alacağı bulunmakta olduğunu, borçlu şirketin borcunu ödememesi üzerine işbu alacak davasını açma zorunluluğu doğduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, 925,45 USD alacağın fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak 3.605,92 TL karşılığının dava tarihinden itibarendevlet bankalarınca USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, vekalet ücreti ve dava giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket aleyhine açılan dava haksız ve dayanaksız olup, davayı kabul etmediklerini, öncelikle yetki itirazlarının bulunduğunu, davacının dava dilekçesine eklediği faturalardan da anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin şubesi …/… adresinde olduğunu, HMK.6.maddesi uyarınca tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesi genel yetkili mahkeme olduğunu, mahkemenin davaya bakma yetkisi olmadığından yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili … Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davacı taraf aynı alacak için … 1.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takip yaptığını, takip dosyasında istenen 925.45 USD aynı zamanda mahkemeniz dosyasında da istenmekte olduğunu, usulen bu mümkün olmadığını, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, davacı şirketin davalı şirketten hiçbir alacağının olmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan fatura ve cari hesap hesap ekstrelerini kabul etmediklerini, davacı şirketin tek taraflı düzenlediği belgeler olup, müvekkili şirketin dışında düzenlendiğini, daacı şirketin davası haksız ve dayanaksız olduğundan davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle öncelikle yetke itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili … Mahkemelerine gönderilmesini, yapılacak yargılama sonucunda davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu olarak edilen … 1.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, … … A.Ş ye yazılan müzekkere cevabı ve ekleri ile … Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı ve ekleri celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 26/03/2019 tarihli celse üç nolu ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 31/05/2019 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, davacı şirketin 2016 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri 6762 sayılı ETTK 66 6102 sayılı Yeni Ticaret kanunun 64 ve 213 sayılı VUK ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulünce tutulduğu, davacı şirketin 2016 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri Ticari defterler TTK 69 ve 213 sayılı kanunun 216. Md gereğince açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, davacı şirketin 2016 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri ticari defterler ETTK 70/6 md 72/3 fıkraları ve YTTK 64/3 fıkraları gereğince kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, ticari defterler ve dayanağı belgeler yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeni ile TTK 85 md ve HMK 222. Maddesi gereğince delili niteliğine haiz olabileceği, davacı tarafın ticari defterlerinde davalı şirketle olan ilişkisini 120 Alıcılar hesabında takip etmiş davacı tarafından davalı tarafa kesilen davaya konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğunun görüldüğü, davalı tarafın incelemeye katılmadığı, ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı, davalı tarafın ticari defter belgeleri ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı, davacı taraf dava konusu faturaları davalı tarafa … … ile emtialarla birlikte faturaların gönderdiğini, buna istinaden davacının … döküm listesinin olduğunun görüldüğü, davacı tarafça dava dilekçesinde 925,45 USD için alacak talebinde bulunmuş ise de Borçlar Kanunu 99. maddesi uyarınca ülke parası dışında başka bir para birimi ile ödeme yapılabilmesi için, bu hususda sözleşme bulunması yada faturalarınyabancı para cinsinden kesilip borçlu tarafından kabul edilemsi ve bu uygulamanın mutad hale gelmiş olmasının gerektiği, davacı tarafından davalıya kesilen faturalar TL cinsindne kesilmiş yine cari hesapda TL cinsinden tutulduğu, bu nedenle inceleme ve raporla TL cinsi üzerinden yapıldığı, davacı taraf ile davalı taraf arasında ticari ilişkinin 2016 yılında başladığı ve en son ticari ilişkinin 22.05.2017 tarihinde sona erdiği davacı taraf söz konusu bakiyenin 120 Alıcılar hesabında takip ettiği ve söz konusu alıcılar hesabının yapılan detaylı incelemede en son 31.12.2016 tarihi itibariyle 2.539,92 TL alacak bakiyesinin olduğu, davacı defter kayıtları ve cari hesap ekstresine göre ise; Muavin deftere en son kayıt tarihi 31/12/2016 tarihi dikkate alınarak ve icra takip tarihi olan 19/10/2017 tarihi itibariyle, davacı ticari defterlerine göre davacı ile davalı daha sonra başka hizmet vb. alışverişi olmadığı gibi davalı tarafından da yapılmış bir ödeme görülmemekte olduğu, davacının defterlerine göre davacının dava tarihi itibariyle 2.539,92TL alacaklı olduğunun görülmekte olduğunu, davacı taraf 19/10/2017 tarihinde icra takibini 925,45 USD tutarında başlattığı 18/10/2017 tarihindeki merkez bankasında ki kur:3,6815TL olduğu buna göre davacı (925,45×3.16815) = 3.407,04TL üzerinden ilamsız takip başlatmışsa da davalı tarafından takibe itiraz edilmiş olması ve takibin durması sebebiyle davacı itirazın iptali davası açabileceği gibi, takipten vazgeçip alacak davasıda açabileceği, davacıda dava dosyasında itirazın iptali davası değil alacak davası açtığını, davacının dava tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak 2.539,92 TL alacaklı olduğu, kanaatine varılmış olup söz konusu alacağın icra dosyasındaki takip ile mükerrer olmamak şartıyla davalıdan tahsili gerekmekte olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
Yine mahkememizin 18/09/2019 tarihli celse bir nolu ara karar gereğince davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi yönünden … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Talimat sayılı dosyasından alınan talimat raporunun dosyamız içerisinde olduğu görülmüştür.
Talimat bilirkişi raporunun tetkikinde, davalı şirketin 2016 yılına ait yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterleri 6762 sayılı ETTK 66. 6102 sayılı Yeni Ticaret kanunun 64 ve 213 sayılı VUK ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulünce tutulduğu, davalı şirketin 2016 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri Ticari defterler TTK 69 ve 213 sayılı kanunun 216. M d gereğince açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, “Davalı şirketin 2016 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri Ticari defterler ETTK 70/6 md 72/3 fıkraları ve YTTK 64/3 fıkratarı gereğince kapanış tasdiklerinin yapılmamış olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinde davacı şirketle olan iş ilişkisi 320 Satıcılar hesabında takip ettiği, davacı tarafından davalı tarafa kesilen davaya konu faturaların davalı defterlerinde 4 adet fatura kayıtlı olduğunun görüldüğü, davalı şirket kayıtlarında 07.09.2016 Tarihli 394467 seri numaralı 1.267,83 TL tutarlı ve 07.09.2016 Tarihli 394466 seri numaralı 2.257,29 TL tutarlı faturaların kayıtlarda olmadığının belirlendiği, davalının mahkemeye sunmuş olduğu asıl faturalar incelenmiş faturaların TL cinsinden kesildiği USD cinsinden kesilmediğinin görüldüğü, davalı taraf ile davacı taraf arasında ticari ilişkinin 2016 yılında başladığı davalı defterine göre 320 Satıcılar hesabında takip ettiği ve satıcılar hesabında yapılan detaylı incelemede en son 31.12.2016 tarihi itibariyle 3.439,80 TL bakiyeyi 100-Kasa hesabından ödeme diye çıkış yapılıp hesabın kapatıldığı bakiye olmadığı belirlenmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava cari hesap nedeni ile alacak istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalıya satışı yapıldığı iddia edilen ürünlerin bedeli talep edilmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesi de “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda anılan kanuni düzenlemeler gereği davacı, fatura konusu ürünleri davalıya teslim ettiğini ispat yükü altındadır.
Mahkememizce davacı alacak miktarının belirlenmesi için taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, davacının defterlerine göre davalıdan 2.539,92 TL alacaklı olduğu bilirkişi … tarafından rapor edilmiş, davalının defterlerine göre ise borcunun bulunmadığı , dava konusu faturaların defterlerinde kayıtlı olmadığı bilirkişi … tarafından rapor edilmiştir.
Davacı ürünlerin teslim edildiğini ispat için … gönderi takip belgelerine dayanmış ise de, … şirketlerinden gelen yazı cevaplarında davalıya gönderilen ürünlerin neler olduğu açıkça yazılı olmayıp, davacı tarafından bu kargoların fatura konusu ürünleri taşıdığı ispat edilememiş, davacı yan hatırlatılmasına rağmen yemin deliline başvurmamış bu nedenle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından 61,59-TL peşin yatırılan harcın mahsubu ile eksik kalan 19,11 TL harcın davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesapolunan 3.605,92-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır